Yeni Sonsuz Us
Sayfalar: 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 -

Yeni Dünya

delete

Dünyada çok ilginç gelişmeler oluyor ve olacak.
Yeni dünya kuralları ile şu anda bizim bildiğimiz eski bir çok şey sanırım çöpe gidecek.
Herşeyin değiştiği bir düzen geliyor ikibinli yıllarda. Ve umarım bu birçoğumuz tarafından kucaklanan bir yapı olsun.
Yeni dünya düzeninden sanırım yavaş yavaş bahsetmeye başlayacağım.
Şu anda sadece küçük bir ip ucu olarak söyleyebileceğim; yeni doğan çocukları dikkatle seyretmeye odaklanmak ve onlara öğretmen değil öğrenci olarak yazılmak! Amiyane tabirim için lütfen kusuruma bakmayın. :)
Anne-babanın yeni işlevi sanırım değişmek üzeredir. Elinizde engin bir kaynak var ve onu maksimum düzeyde işlerliğe kavuşturmak için gözü açık ve hatta gerekirse sistemin dayatmasına karşı isyancı/korumacı olmalıdır. Koruyuculuk kavramı da biraz değişecek, Bunu açmak oldukça zor ve uzun. Ve açıklaması sanırım "başarı" tanımımızda yatıyor.

Dünyanın bugüne kadar tanımlamış olduğu "başarı" kavramı tümüyle değişecektir.
Bunun üzerine biraz düşünmeliyiz galiba.
Bana göre başarı; insanın kendi olması ile doğru orantılıdır.
Ne derece kendiniz olabilirseniz o derece başarılısınız.
Peki kendinizin ne olduğunu biliyor musunuz?

Düzenin ya da dünyanın ne olacağına bakmayın hiç, biz değişirken o otomatikman değişir.
Biz nasıl değişeceğiz?

Aklıma gelenlerden başlayayım, sonra ilaveler yapalım birlikte:

1. Öncelikle "sahip olma" kavramımızı gözden geçireceğiz. Maddi ya da manevi servetimizi korumak adına, aklıselim olmaktan vaz geçmeyeceğiz. Biz çocuklarımızın sahibi değiliz. Çocuklar topluma aittir. Sadece anne-babanın tohumlarından oluşmadı o meyve. Bütün çocuklar, gezegen tozlarından beri devam eden yaradılış hikayesinin toplam deneyim ve bilgisini içeriyor.
Bu sebeple, benim çocuğum bir yana, diğer milyarlarcası öte yana demiyeceğiz. Gönülden demiyeceğiz.

2. İşte tam bu sebeple, çocuğumuz doğduğu andan itibaren, nesneleri ve varlıkları ona tanıtırken; "bu senin, bu babanın, bu dedenin" diye ayrımcı talimatlarla şartlandırmayacağız. Özne kullanımımız sadeleşecek; "biz" çok kullanışlı hale gelecek.
Çocuklar, genetik birikimle, gezegen tozlarından anne babasının dölleme anına kadar olan tüm deneyim birikimimine sahip olarak geliyorlar.
Çocuk doğduğunda, onun algıları açıktır ve gözleri gerçekte olan (ve fakat şu anda bizde kapanmış olan) enerji dünyasını görür. Çocuğun baktığı realite, bir takım renkli ışık telciklerinin ordan oraya devindiği, canlı bir ağ yumağıdır.
(Fizikçilerin dediği gibi; orada bir kıpırtı vardır sadece.)
Biz çocuğa, bize miras kalmış olan dünyayı tanıtmaya başlarız, aslında olmayan bir dünyayı. Biz körüz. Fakat daha da beter olan, kör olduğumuzu bilmiyoruz!
Çocuğa algısına çarpan enerji devinimlerini nasıl yorumlaması gerektiğini biz öğretiyoruz!
Bu korkunç ötesi bir sorumluluk. Ve dört yaşını bitirdiğinde, çocuğu da kendimiz gibi kör yapmayı başarıyoruz!
Ne demek istediğimi daha rahat anlayabilmek için, aklıma Saramago'nun "körlük" kitabı geldi. Ayrıca şunu belirtmeliyim ki, indigo ve kristal çocuk kavramının yeryüzüne düşmüş(!) olması tesadüf değildir. Kör olduğunu anlayan ebeveynler ortaya çıkmaktadır...

"Biz", yeni dünyanın ferdi olmaya aday olmuşlar. Örneğin ben adayım.
Parmak kaldırıyorum :)
Sadece olamazsam eleneceğimi bildiğimden değil, yürekten parmak kaldırıyorum.
Ben önemli değilim. Onbinlerce yıllık insanlık tarihi ve onun çabaları önemli.

3. Yeni dünyanın geçerlilik zamanı: şimdi ve yeri; burada
Bir bayrağa ihtiyacı var mı bilemiyorum ama olsaydı, konuşan bir bayrak olurdu ve "kendin ol" derdi.
Eğer bu üç öğeyi birleşirirsem; şimdi, burada, kendin ol
Okumak, öğrenmek, kütüphaneler ve ansiklopediler iyiydi ama bunlar da tarihin tozlu sayfalarında, eski dünyada kalacaklar.
Çünkü yeni dünya, kendin olan orijini gerçekleştirme dünyası.
Hani eskiden, dünyayı çok ciddi etkilemiş olaylar baz alınırdı ve onlara bir ÇAĞ ismi verilirdi.
Bildiğimiz o çağların hepsi eski dünyada kalacaklar.
Ne olmakta olduğunu görmek için dikkat kesilmek lazım.

-devam edecek-edelim-


Güzel

karia -- 27.04.2008 - 17:26

2. İşte tam bu sebeple, çocuğumuz doğduğu andan itibaren, nesneleri ve varlıkları ona tanıtırken; "bu senin, bu babanın, bu dedenin" diye ayrımcı talimatlarla şartlandırmayacağız. Özne kullanımımız sadeleşecek; "biz" çok kullanışlı hale gelecek.
Çocuklar, genetik birikimle, gezegen tozlarından anne babasının dölleme anına kadar olan tüm deneyim birikimimine sahip olarak geliyorlar.


Çok güzel ama 5 yaşındaki yiğenim biz kavramını kabullenmiyor bir türlü..Anne- Baba her nekadar bu konuda diretseler de herşeyi sahiplenmiş durumda..Örneğin bilgisayar oyunu için abisine de kendisine saat verilerek oynanmasına izin verilmesine rağmen "hayır abimin hakkı yok benim sonsuz dakkam var bilgisayar benim" diyerek abisinin de zamanını ele geçirmiş vaziyette..


:) yok yok öyle değildir o

Agnia -- 27.04.2008 - 17:34

Ona öğretilmese "benim" nedir ne bilecek çocuk. Ben de yeğenlerim büyürken seyrettim (kendi çocuğumla birlikte büyüdüğümüzden onu pek hatırlayamıyorum)ve onlara bebeklikte en sık söylenen şeyin senin/benim/onun olduğunu dehşetle fark ettim. Zaten benim bu önerdiğim şey giderek lisanı terörize eder, babil kulesini yıkar! yerine ne gelir bilemiyorum (ben yıkmakla ilgiliyim)
birlikte tahmin etmeye çalışalım mı yerine ne gelir diye?


öyle öyle:)

karia -- 27.04.2008 - 17:40

yerine ben+biz gelse ben de çok ben ciyimdir de:))


Kimden öğrendiği belli oldu

xenix -- 27.04.2008 - 17:46

Kabullenmez tabii, abisi annesi halası benim benim derse çocuk ne yapsın.

xenix: Büyük karga ne öterse küçük kargada öyle öter. atasözü buraya uygun mu?


Güzel bir saptama :)

Agnia -- 27.04.2008 - 17:54

böyle bi atasözü duymadım (üstelik Yunus da nefret edermiş)ama hoşuma gitti. Bu arada kargaların büyücü sembolü olduğunu söyler bazı kaynaklar :)


ben de

karia -- 27.04.2008 - 17:56

duymadım evet xenix'in uydurması, xenix hayvanlı benzetmelerini benden uzak tut:)


konuya dönecek olursam,

Agnia -- 27.04.2008 - 18:04

konuya dönecek olursam, galiba süreç şöyle işliyor:
adım adım:
1. Tanrı kendini yalnız hissediyor, biraz seveyim sevileyim diyor (burası kesin değil, ben kaza olasılığı üzerinde duruyorum hala)
2. Sevgisi ışığı var ediyor, ışık da (ateş,aşk, ışık,meşk,şavk vs vs) oyun evrenleri kurmak üzere işbaşına geçiyor (aslında burada bile dualite başlamış oluyor: ışık, karanlık sayesinde görünür oluyor)
3.Derken hareketi sağlamanın yolunun kutupları oluşturmak olduğu keşfediliyor, başlıyo kutuplar arası örgü! eril/dişil yani negatif pozitif
4.Fakat, bu sallantıya şekil verecek bir üçüncü Öge gerekiyor, Gurdjieff'in deyimiyle etkisiz kılan!

hımmmm burda bi soluklanayım :)


afedersiniz

karia -- 27.04.2008 - 18:06

Agnia, konuyu ben saptırdım..


asla öyle bişey yapmadınız

Agnia -- 27.04.2008 - 18:12

ben yardımlarınızı bekliyorum, fikir yürütün, içinizi dinleyin, bişeyler söyleyin, kurtarın beniiiii


rahatladım

karia -- 27.04.2008 - 18:24

teşekkür ederim..
etkisiz kılan nedir peki?


Bunu bi yerlerde anlatmıştım

Agnia -- 27.04.2008 - 18:31

bakalım bulabilecek miyim...
Buldum :)
53. Gerek alemde, gerekse insandaki bütün süreçleri yöneten temel kanunların sayısı çok azdır. Az sayıdaki basit kuvvetlerin farklı sayısal bileşimleri, olayların görünen çeşitliliğini yaratmaktadır.
54. Evrenin mekaniğini anlamak için, karmaşık fenomenleri, bu basit kuvvetlerle çözümlemek gerekmektedir.
55. Subjektif insan için kötülüğün hiç mevcut olmadığı, sadece farklı iyilik kavramlarının var olduğu söylenebilir. “Hiç kimse herhangi bir şeyi kasıtlı olarak kötülük için, kötülük olsun diye yapmaz.” Herkes iyilik uğruna, onu anlayışına göre hareket eder. Fakat iyiliği farklı şekillerde anlar.
56. Uyanma, insanın hiç bir yere varamıyacağını ve nereye gideceğini bilmediğini idrak etmesiyle başlar.
57. Birliğin çokluğa dönüşüm kanunlarını incelemeden önce, bütün evrenlerin tüm çeşitlilikleri veya birlikleri içerisinde bütün olayları yaratan temel kanunu incelemeliyiz.
58. Bu, “Üç prensip” ya da “Üç kuvvet” kanunudur. Bu kanun, hangi mikyasta olursa olsun, hangi alemde cereyan ederse etsin, molekül seviyesindeki olaylardan kozmik olaylara kadar, farklı ve birbirlerine karşı “Üç kuvvetin bileşimi ve karşılaşmasıdır.”
59. İlk kuvvete aktif veya müsbet...İkinciye pasif ya da negatif...Üçüncüye ise etkisiz kılan kuvvet... Denilebilir.
60. İlk iki kuvvet çağdaş düşüncenin bildiği kanunlardır. Fakat genelde üçüncü kuvvet müşahadeyi ve anlayışı yöneltmek için kolayca ulaşılabilir değildir. Bunun nedeni, insanın mutad psikolojik faaliyetinin fonksiyonel sınırlanmasında ve olaylar dünyasına ait algımızın temel kategorilerinde, yani “mekan” duygumuzda ve söz konusu sınırlamalar sonucunda doğan “zaman” duygumuzda aranmalıdır.
61. Üçüncü kuvvet, gerçek alemin malıdır. Müşahademize giren subjektif alem veya olaylar alemi, sadece nispi olarak gerçektir, her halde tamam değildir.
(Gurdjieff özetlememden alıntı)


;))

statik -- 27.04.2008 - 19:01

"ben yardımlarınızı bekliyorum, fikir yürütün, içinizi dinleyin, bişeyler söyleyin, kurtarın beniiiii"

Kendinizi doğanın kucağına bırakın;)


Ben doğa değil miyim

Agnia -- 27.04.2008 - 19:06

zaten kendimin kucağındayım, kucak kucağayız.


sandalyede

statik -- 27.04.2008 - 19:08

olmaz, ağacın bir dalı mesela;)) bulunduğunuz ortam için diyorum..


Ah bu sınıflamalar :(

Agnia -- 27.04.2008 - 19:14

Özellikle de insanı doğanın dışına çıkarma (incelikli) girişimleri ve tabi insanın ürettiklerini de...
Hele hele dünya ve öbür taraf ayırımları, güzelim dünyamız adına çok üzülüyorum. Hani derler ya; baba oğula bağ bağışlamış da oğul bir salkım üzüm vermemiş ona.


simdi burada kendin ol

Dreamcatcher -- 29.04.2008 - 04:28




sevdim ben bu cagi

aynen su soylediklerinze paralel bircok kitap, makale okudum...
yazi aklima ayrica indigo ve kristal cocuklari getirdi.

ve ve
tanidiklarimi teselli ederken "kimse kotu degildir, hepimiz popomuzu kurtarma cabasiyla cirpinirken bir seyler yapiyoruz ve birilerini kiriyoruz" derim :)

Agnia, haritanizi her gun daha cok merak ediyorum :)



Etkisiz kılan'a

Agnia -- 29.04.2008 - 04:39

Bir örnek vermeye çalışayım. Aslında bu mekanizma hayatımızın her anında işliyor.
Diyelim kilolarından şikayetçi bir hanım var,
* artık bunlardan kurtulmaya karar veriyor (1. kuvvet iş başında aktif kuvvet)
* Hemen bir diyet sistemine başlıyor, ayrıca spor salonuna yazılıyor, harıl harıl çalışmaya başlıyor
* Günler geçiyor, ilk günün kararlılığı ve azmi kalmıyor, daha isteksiz çabalamalar var (2. kuvvet, pasif kuvvet devreye girmiştir)
* Bir atalet dönemi başlıyor, çalışmalar hep aksıyor, hatta ara veriliyor
* Kişi arada kendini zorlayarak bi atılım yapmak istiyor ama ancak bir iki gün sürebiliyor, yeniden aşağı çekiliyor.
* İşte iki kuvvetin dengeye geldiği atalaet durumu tam böyle bişeydir, birçok konuda hemen her zaman bu atalet konumunda kalınır. bu bazen yıllar bazen bi ömür alır.
* Bazen 3.kuvvet gökten zembille iniverir (etkisiz kılan), ne zaman devreye gireceği, hatta girip girmeyeceği, nerden ve hangi nedenle geldiği belli olmayan, etkisiz kılan, ilk iki kuvvetten birini etkisiz kılar!
* Ve derhal yalnız kalan kuvvet, artık hangisiyse, şiddetle atılım da bulunur, diyelim bu örnekte aktif kuvvet etkisiz kalmış olsun.
*Pasif kuvvet idareyi alır ve zayıflama gayretine kesin bir biçimde son verir, kişi şöyle der aniden; ama canım zayıflamak da neymiş, ben böyle harikayım, işime gücüme bakayım ben. Böylece bütün o isteksiz ivmeler ortadan silinir.
*Atalet, kös kös evine döner :)

İşte etkisiz kılan böyle bişey.

Yukardaki örneğin sonucunu merak eden varsa, muhtemelen şöyle olur: Kişi zayıflamak isteğinden kesin biçimde vazgeçtiği için (zayıflayamama endişesinden de kesin olarak kurtulduğundan), bi kaç ay sonra elbiselerinin bollaştığını hayretle fark eder, Allah allah hasta filan olmayayım diye gidip bi check up yaptırıp, allah bilir sonunda yeni bir karar alıp bu mekanizmayı yeniden işletmeye başlar!
:))))

Hocam Gurdjieff'e göre, eğer etkisiz kılan kuvvet olmasaydı, dünyada hiç bi iş sonuçlanmazdı. (ki hemen tamamına yakını sonuçsuzdur zaten, arada kaçıp kurtulanlar da etkisiz kılanın seçtikleridir.)


kuvvetlerin kaynağı

orlando -- 01.05.2008 - 04:14

"Bazen 3.kuvvet gökten zembille iniverir (etkisiz kılan), ne zaman devreye gireceği, hatta girip girmeyeceği, nerden ve hangi nedenle geldiği belli olmayan, etkisiz kılan, ilk iki kuvvetten birini etkisiz kılar!"

Anlatılan örnekte, aktif kuvvet kişinin zayıflama isteği.Buradan yola çıkarak biline bu iki kuvvetin isteklerimizle orataya çıktığını söylemek doğru olur mu?Eğer öyleyse ve etkisiz kılan kuvvetnerden ve hangi nedenle geldiği belli olayamsa, onun kaynağı için kaza diyebilir miyiz?


Radyo sohbeti

Bilgisev -- 01.05.2008 - 04:19

Bu konuyu sesli olarak www.kamca.org sitesinde dinleyebilirsiniz.


Güzel bir nokta

Agnia -- 01.05.2008 - 04:21

Aktif kuvvetin istek olduğunu belirlemişsin, peki pasif kuvvet nedir? sırayla gitmek isiyorum nedense :)


pasif kuvvet

orlando -- 01.05.2008 - 04:26

yanıtından çok emin değilim.ama şu olabilir: yaşadığımız evren ikili bir sistem içeriyor.bir kutup ortaya çıktığında, mutlaka karşılığı da oluşmuş demektir.Biri olmadan diğeri olmuyor.Bu şekilde düşününce, pasif kuvvet, evrensel kanunlar gereği gibi geliyor bana.Kaynak bu olabilir bence.


Ben de kendi

Agnia -- 01.05.2008 - 04:39

cevabımı söyleyeyim o halde, bakalım üzerinde anlaşabilecek miyiz?
Aktif kuvvet, istektir hemfikiriz (OK'da isteğin bu oyunun prensi olduğu söylenir!)
Pasif kuvvet ise, o isteğin yerine gelmeyeceğine dair ENDİŞEmizdir.


hımm

orlando -- 01.05.2008 - 04:54

evet çok anlaşılır geldi bana..istek ortaya çıktığı anda endişe de kaçınılmaz bir şekilde kendini gösteriyor.Nerdeyse otomatik..Ama endişeyi yoketmek hatta hiç doğurmamak ne kadar olanaklıdır acaba diye geliyor aklıma..


:)

Agnia -- 01.05.2008 - 05:06

Çok haklısın o otomatik devreye girer ve aslında pek dişi bi şeydir kendileri! Bu sebepten dini öğretiler kadınları kontrol altında tutmaya çalışır haklı olarak. Fakat bir kadını zindana bile kapatsan o yapmak zorunda olduğu fonsiyonu layıkıyla yerine getirir. Peki o zaman insanlar bişeyi yanlış yapıyo olabilirler mi? Yani endişeyi kontrol altına alma işlemini?!

Bence kontrol, ya da hapis etmek yerine, işlevini sorgulasalar daha iyi değil mi?


İstek yasası

Bilgisev -- 01.05.2008 - 05:07

İnsan istediği taktirde evrensel enerjiyi harekete geçirip yerel olmayan bir iletişim kurabilir. Buna ‘İstek Yasası’ diyebiliriz. Bu yetenek her insanda vardır, ama istek olmadıkça yetenek harekete geçmez. İnsan kendini beş duyu ile kısıtlamadığı taktirde istek yasasını harekete geçirerek birçok açıklanması zor olan işler başarabilir. Öncelikle an içinde bulunmak ve trans (vecd) haline geçerek zaman kavramından uzaklaşmak gerekir. Bu yasayı harekete geçirebilen Asya Türklerinin Kam dedikleri şaman kişilerden söz edeyim.

Kamlar manevi güçlerini kullanabilen ve bu sayede elde ettikleri bilgileri uygulayabilen insanlardır. Kamların evrensel enerjiye hakimiyetleri şu alanlarda belirir.

1.) Hastalıkların tedavisi (Şifacılık).
2.) Ruhsal irtibatlar (Medyumluk)
3.) Kehanet çalışmaları (Duyular ötesi).
4.) Doğa olaylarını etkileme.
5.) Diğer insanlarla ruhsal etkileşme.

Tüm bu faaliyetler pozitif bilim tarafından ret edilmiştir. Ancak insanın kendi hayrına olduğu kadar bütünün hayrına yapılan bu tür faaliyetler İstek Yasası sayesinde olur. Örneğin, şifacılıkta önemli olan hasta kimsenin şifa bulmak için gösterdiği istektir. Bu istek olmadan şifacı başarılı olamaz. Keza medyumluk da isteğe dayanır. İnsan istemedikçe kendisine hiçbir ruhsal bilgi aktarılmayacaktır. Duyular ötesi algılama da aynı şekilde istek yasası sayesinde gerçekleşir.


çok doğru..

orlando -- 01.05.2008 - 05:17

işlevini sorgulamak..

kendim için düşünüyorum da..endişelerimin ortaya çıktığı anlar ve durumlar..genelde, isteklerimden çok emin olamadığım anlar oluyor..dışardan çok istiyor gibi görünsem de, içerde bir yerlerde bundan şüphe duyan bişiler var gibi..ve o şey o isteği, endişe dediğimiz halle test ediyor sanki..kendi kendimizi sınamak gibi bişi:)


Gönüllü mü? gönülsüz mü?

statik -- 01.05.2008 - 06:01

"Bu sebeple, benim çocuğum bir yana, diğer milyarlarcası öte yana demiyeceğiz. Gönülden demiyeceğiz."

İşte "gönül" burda devreye girince işler karışıyor.
Ah! bir de şu gönül olmasa;(


mükemmel

Agnia -- 01.05.2008 - 06:09

bir işlev tanımı: ve o şey o isteği, endişe dediğimiz halle test ediyor sanki..kendi kendimizi sınamak gibi bişi:)
Hani bilgisayarda bir programı silmek ya da değiştirmek istediğinizde bir pencere açılır ve "Emin misiniz" diye sorar. İşte aynen bunun gibi.
Bunun sebebi nedir derseniz, bence, tanrının bizi çok seviyor ve bizim özgür irademizi çok mühimsiyor olmasındandır.


:)

orlando -- 01.05.2008 - 06:13

bence biz kendimizi çok seviyor ve özgür irademizi çok önemsiyoruz:)


Tanrının sevgisi

statik -- 01.05.2008 - 06:17

bize çok bile,
akıl vermiş, zeka vermiş ama; biz inatla sadece zeka kısmıyla ilgileniyoruz.


3.kuvvet demiştik...

orlando -- 02.05.2008 - 03:12

"Bazen 3.kuvvet gökten zembille iniverir (etkisiz kılan), ne zaman devreye gireceği, hatta girip girmeyeceği, nerden ve hangi nedenle geldiği belli olmayan, etkisiz kılan, ilk iki kuvvetten birini etkisiz kılar!"

sabah internette öylesine gezinirken, katalizörlerle ilgili bi yazı ilişti gözüme.şöyle diyor: katalizör, kimyevi maddenin hızını azaltan yada arttıran madde..Yani pozitif ve negatif katalizörler var..alakasız olabilir ama aklıma şu üzerinde durduğumuz 3.kuvvet geldi.ama asıl önemli konu ve beni meraklandıran: "ilk iki kuvvetten birini etkisiz kılar " sözü..bu" biri" neye göre seçiliyor acaba?


Hep zor sorular seçiyosun

Agnia -- 02.05.2008 - 03:39

ama çok iyi oluyor sayende ben de düşünmek zorunda kalıyorum.
Bizim örnekte katalizör belki, konfeksiyon sanayiinde daralan beden ölçüleri olmuştur, ya da bizim hatunun sevgilisi durup dururken şişman kadınlara hayret ettiğini söyleyivermiştir :)

Gelelim 3. kuvvetin hangi kuvveti etkisiz kılacağını nasıl seçtiğine...
Benim sanıma göre bu tesadüfi olabilir çünkü aslında farketmeyecek bir durum için, acaba hangisi hangisi diye seçim yapma gayretine girilmezdi herhalde!
Benim kurama göre yanlış seçim yoktur, kişinin her seçtiği yol onu aynı yere götürür, yanlış olan seçimsiz kalmaktır. Peki bu ne açıdan yanlış? Oyunların ilahesi açısından tabi; çünkü O, seçim yapılsın ve oyun sürsün ister, kımıldamadan durma seçeneği onu öldürecektir! Kaldı ki, bir konuda seçim yapmayıp kararsız kalan insan kımıldamıyor demek değildir; çünkü insan hemen her an küçük ya da büyük seçim yapmaktadır, bu da onun oyun içinde bulunmasını garantiler. Fakat insanın bir konuda kararsızlıkta beklemesi, oyununun ahengini bozacaktır ve yolu belki de iyice estetik dışına düşecektir. Bu sebeple seçim yapmak elzemdir, herkesin hayrına. Ya hiç seçim yapma, öl ve uyun dışı ol (burası belirsiz ve başka varsayımlara açık), ya da seçim yapmaktan çekinme diyebilirim özetle.
Bu durumda, etkisiz kılan kuvvetin sadece devreye girmesi yeterlidir, hangi kuvveti tesirsiz kılacağının kişi açısından hiç bir önemi yoktur diyebilirim.


tesadüf?

orlando -- 02.05.2008 - 03:45

doğru yada yanlış seçim diye birşeye ben de inanmıyorum ancak,etkisiz kuvvetin tesadüfen 1.yada 2.kuvveti seçmiş olabileceğini söylemek ne kadar doğru olur diye de düşünmeden edemiyorum..öyleyse, sonsuz sayıdaki olasılıklardan sadece o anda ve sadece birinin gerçekleşmesine de tesadüf gözüyle bakmamız gerekmez mi buna göre?


hımmmm

Agnia -- 02.05.2008 - 03:56

Ama burda sonsuz sayıda seçenek yok ki sadece iki seçenek var, ya 1. kuvveti ya da 2. kuvveti etkisiz bırakacak, %50, olasılıklar eşit görünüyor?


benden de hımmm:)

orlando -- 02.05.2008 - 03:59

peki o zaman şöyle diyelim..Tesadüf var mıdır?Tesadüfe inanıyor musunuz?


Tesadüf gibi görünen

Agnia -- 02.05.2008 - 04:17

şeyler var derim hep :) Böyle görünmesine rağmen ardındaki nedensellik bizim için çok yoğun ve karmaşık olduğundan kısa kesip tesadüf diyor olabiliriz.
Aslında ben çok faydacı bir insanım, bi işi kotarırken harcanacak enerji ve zaman ile alınacak yarar kıyaslamasını çok titzlikle yapan bi mekanizması var bu makinanın (sibel).
bu sebeple eğer hangi kuvvetin seçildiği sonuç açısından fark etmiyorsa, bu tesadüi mi değil mi diye sorgulamıyorum doğrusu, bana işlevsel gelmiyor.
Kuantumsal olarak belirsizlik ilkesi de bu anlamda epeyce tartışılıyor, gerçekten belirsiz mi, nedenlerini göremiyor muyuz diye.
ben eskiden bu konu hakkında çok düşündüm ve hem var hem yok deyip geçtim; çünkü tesadüf denilen olayın meydana gelmesi nedensellik içeriyordu fakat kullandığı yöntem tesadüfi olabiliyordu.
Bu konuda sayfalarca yazdım, hatta kitap bile yazdım (SKA) o sebeple şimdi biraz üşeniyorum.


o zaman..

orlando -- 02.05.2008 - 04:31

tüm bu sorular yanıtlar yığını içerisinde kaybolma dönemini kapatıp, yeni dünyaya adım atmaya başlıyoruz diyebilir miyiz?son derece yalın bi dünya.yapılması gereken tek şeyin, kendin olmaya çalışmak olunduğu bi düzen..dışarda sonsuz ve karmaşık sorularla boğuşurken hep kendimizi bilme konusunda ne kadar geride kaldığımızı düşünürüm.kendini bilen tanrıyı bilir demişler ama biz tanrıyı bilip kendimizi bilme çabasına girmişiz..belki bununda bi gerekliliği vardı..ama sanırım biçoklarımızın hisleri bize artık başka şeyler söylüyor.eskiye yeterince tutunduk..yeniye yeterince direndik.ama değişim başladı ve her birimiz içinde kaçınılmaz olan bu gibi görünüyor.


Evet evet...Davet ediyorum

Agnia -- 02.05.2008 - 04:46

Yeni Dünyanın ferdi olmak isteyen herkesi, kendi hayallerindeki dünyayı oluşturmak üzere buraya bekliyorum. Öyle felsefeye filan kaçmadan, yalın halde isteyelim, belki denildiği gibi cam tavan kalkmıştır! İste olsun dönemi başlamıştır. Denemekten bi şey çıkmaz diyorum :)


:)

orlando -- 02.05.2008 - 04:52

ben talibim:)


Bi küçük rica

Agnia -- 02.05.2008 - 04:53

Yeni dünya'da olmasını istediklerinizi söyleyin lütfen. Olmamasını istediklerinizi değil söylemek, aklınızdan bile geçirmeyin lütfen.
Şeyleri dikkatinizden uzaklaştırma yöntemi basittir, çoğu kez arkadaşlarıma anlatmışımdır (unutuldu ise bi ara tekrar ederim)


Yeni Dünya'da

xenix -- 02.05.2008 - 05:02

Düşündümde bir şey dilemek ne kadar zormuş o nu farkettim. Acaba düzenin böyle olması bizim dileklerimizin olmayışı ve işleyişten memnun olmamızdan mı kaynaklanıyor?



xenix: Yeni dünya için değilde, kendim için birşeyler diliyorum.


ilk aklıma gelen..

orlando -- 02.05.2008 - 05:02

hemen hemen çoğumuza doğaüstü gibi gelen güçlerimizin artık gün ışığına çıkmasını ve konuşmak, yürümek gibi olağan bişekilde yaşanabilmesini istiyorum ben..herkesin buna inanmasını ve doğal karşılamasını..neden bilmem ama ben uçabileceğimize, duvarlardan geçebileceğimize falan inanıyorum..belki cnbc deki heroes dizisinden de etkilenmiş olabilirim ama öyle bir dizi yapılabildiyse, insanlıktan o yeteneklere dair potansiyel olduğu içindir..özetle, ben istediğim an uçabileceğim bir yeni dünya istiyorum ve bunun olabilirliğine de yürekten inanıyorum:)


O halde

Agnia -- 02.05.2008 - 05:50

Konuyu başlatan olarak ben bir liste tutayım :)

Sevgili xenix, siz yeni dünyanın ferdi olduğunuzda, kendiniz için istediğiniz şeyler de bütünün isteği olur. Lütfen devam edin.

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3.


devam..

orlando -- 02.05.2008 - 05:58

konuşarak kendini anlatma yada başkalarını anlama çabasının yerini, telepatik iletişim alsın istiyorum.eski dünyada baştacı edilen mantıktı.Yeni dünyada bu kez sezgiler yol göstericimiz olsun ve çok önemsensin.


Edelim :)

Agnia -- 02.05.2008 - 06:06

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5.


sonraaaa:)

orlando -- 02.05.2008 - 06:09

doğru -yanlış, iyi -kötü gibi eski dünyaya ait dualiteleri arkamızda bırakalım.eşyanın ve doğanın dilini anlamayı öğrenelim.


Biraz da benden katkı :)

Agnia -- 02.05.2008 - 06:17

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5. Gücünün ve onun gerektirdiği sorumluluğun farkında olan kadınlar çoğalsın.
6. Çocuklar hepimizin olsun.
7. Dünyadaki tüm insanları Yeni Dünya'ya dahil edebilmek için, ucuz, bol, doğayla uyumlu yeni enerji kaynakları keşfedilsin ve insanlığın tümünün kullanımına sunulsun.
8. Ölüm, şimdiki gibi tercihlidir; ancak Yeni dünya insanı bunun bilincinde olsun.
9. Yeni Dünya'da insanlar yaşamda kaldıkları süre içinde hep sağlıklıdır, hücre yenilenmesi hiç ara vermeden sürer, hep genç kalırlar.
10.Yaşlanmak isteyen için izin verilmiştir.


Savaşlar olmasın

xenix -- 02.05.2008 - 06:29

İnsanlar ihtiyacından fazlasını tüketmesin, ego zayıflasın. İnsan, hayvan ve ağaç katliamları dursun.

Herkes hayatında en az bir defa çok şiddetli aşk yaşasın.

xenix




sevgili xenix

Agnia -- 02.05.2008 - 06:31

harika şeyler ama lütfen isteklerini "olsun"a çevirir misin? Bunu yapabileceğini biliyorum (forumda seni izlediğim kadarı ile)


Başka katılımcı yok muuuu?

Agnia -- 02.05.2008 - 06:41

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Hem gerçek hem de metaforik anlamları ile duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5. Gücünün ve onun gerektirdiği sorumluluğun farkında olan kadınlar çoğalsın.
6. Çocuklar hepimizin olsun.
7. Dünyadaki tüm insanları Yeni Dünya'ya dahil edebilmek için, ucuz, bol, doğayla uyumlu yeni enerji kaynakları keşfedilsin ve insanlığın tümünün kullanımına sunulsun.
8. Ölüm, şimdiki gibi tercihlidir; ancak Yeni dünya insanı bunun bilincinde olsun.
9. Yeni Dünya'da insanlar yaşamda kaldıkları süre içinde hep sağlıklıdır, hücre yenilenmesi hiç ara vermeden sürer, hep genç kalırlar.
10.Yaşlanmak isteyen için izin verilmiştir.
11. Yeni Dünya'da dualite işlevsel olarak kullanılır, tüm insanlar bunun bir mekanizma olduğunun bilincindedir.
12. Dünyayı ve evreni paylaştığımız, insan dışındaki tüm varlıklarla da kendimizi BİR tutuyoruz, varolma haklarına saygılıyız, onlarla eşit düzeyde iletişim kurmayı kabul ediyor, herşeyin özündeki zeki enerjiyle rahatça ve bilinçli olarak iletişim kuruyoruz.
13.


eğitim

orlando -- 02.05.2008 - 06:43

Eğitim sistemi toptan değişiyor.Ansiklopedik ve dogmatik , ezbere dayalı eğitimin yerine, çocukların özgürce kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve yaratma güçlerininin önünü açacak koşullar temin ediliyor.Yani müfredatı çocuklar oluşturuyor ve uyguluyor.


Barış olsun

xenix -- 02.05.2008 - 06:56

Aşk, sevgi, kardeşlik ve yaşama saygı olsun. Düşünceleri ifade etmeye saygı olsun. Doğal yaşam korunsun.

Birde herkes matematik bilsin.

xenix: olumlu oldu mu.


Güzel oldu :)

Agnia -- 02.05.2008 - 07:28

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Hem gerçek hem de metaforik anlamları ile duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5. Gücünün ve onun gerektirdiği sorumluluğun farkında olan kadınlar çoğalsın.
6. Çocuklar hepimizin olsun.
7. Dünyadaki tüm insanları Yeni Dünya'ya dahil edebilmek için, ucuz, bol, doğayla uyumlu yeni enerji kaynakları keşfedilsin ve insanlığın tümünün kullanımına sunulsun.
8. Ölüm, şimdiki gibi tercihlidir; ancak Yeni dünya insanı bunun bilincinde olsun.
9. Yeni Dünya'da insanlar yaşamda kaldıkları süre içinde hep sağlıklıdır, hücre yenilenmesi hiç ara vermeden sürer, hep genç kalırlar.
10.Yaşlanmak isteyen için izin verilmiştir.
11. Yeni Dünya'da dualite işlevsel olarak kullanılır, tüm insanlar bunun bir mekanizma olduğunun bilincindedir.
12. Dünyayı ve evreni paylaştığımız, insan dışındaki tüm varlıklarla da kendimizi BİR tutuyoruz, varolma haklarına saygılıyız, onlarla eşit düzeyde iletişim kurmayı kabul ediyor, herşeyin özündeki zeki enerjiyle rahatça ve bilinçli olarak iletişim kuruyoruz.
13. Barış, aşk, sevgi, kardeşlik ve yaşama saygı olsun. Düşünceleri ifade etmeye saygı olsun. Doğal yaşam korunsun.
14. Yeni Dünya'da matematik, oyunun işlevsel bir parçası olarak ilgi ve sevgi görecek şekilde konumlansın.
15. Eğitim sistemi toptan değişiyor.Ansiklopedik ve dogmatik , ezbere dayalı eğitimin yerine, çocukların özgürce kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve yaratma güçlerininin önünü açacak koşullar temin ediliyor.Yani müfredat, çocukların katılımı ile oluşturulup, öncelikle uygulamaya konuluyor.
16. Yeni dünya'da insanlar hem kendilerinden vazgeçmedikleri için hem de dünyanın kaynakları açısından diğer varlıklara saygılı olduklarından, çocuk yapma konusunu hassasiyetle düşünürler.
17.





Oyunlar

xenix -- 02.05.2008 - 07:44

Çok güzel oyunlar geliştirilsin. Bu konu hakkında o kadar uzun yazılabilir ki..

xenix:


Yazın o zaman

Agnia -- 02.05.2008 - 07:50

bi görelim, ne tür oyunlar? :)))


Çok gelişmiş

xenix -- 02.05.2008 - 08:05

Her biri en az satranç, briç, go gibi, hayatın her alanından masa üstüne, bilgisayar ekranına veya doğal ortama uygulanabilen oyunlar.

Bu konu hakkında buradan bağımsız olarak bir başlık açmayı düşünüyorum çünkü aramızda çok iyi oyuncular var :)

Şimdilik burada adını koyamacağım ama öyle oyunlar ki sanki bunlara bağlandığınızda yaşama bağlanıyormuşunuz hissini veren, oyundan çıktığınızda oyuna dönmek için can atan oyuncuları barındıran oyunlar.



xenix


İnsan daha ne isterki

Şahin -- 02.05.2008 - 10:31

Uzayda kot ve t-shirt le gezebilelim,nefes almak sorun olmasın, ışınlanmak sureti ile jüpiterin yörüngesinde sevdiğimizle bi şampanya içebilelim.


Uygundur :)

Agnia -- 02.05.2008 - 10:33

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Hem gerçek hem de metaforik anlamları ile duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5. Gücünün ve onun gerektirdiği sorumluluğun farkında olan kadınlar çoğalsın.
6. Çocuklar hepimizin olsun.
7. Dünyadaki tüm insanları Yeni Dünya'ya dahil edebilmek için, ucuz, bol, doğayla uyumlu yeni enerji kaynakları keşfedilsin ve insanlığın tümünün kullanımına sunulsun.
8. Ölüm, şimdiki gibi tercihlidir; ancak Yeni dünya insanı bunun bilincinde olsun.
9. Yeni Dünya'da insanlar yaşamda kaldıkları süre içinde hep sağlıklıdır, hücre yenilenmesi hiç ara vermeden sürer, hep genç kalırlar.
10.Yaşlanmak isteyen için izin verilmiştir.
11. Yeni Dünya'da dualite işlevsel olarak kullanılır, tüm insanlar bunun bir mekanizma olduğunun bilincindedir.
12. Dünyayı ve evreni paylaştığımız, insan dışındaki tüm varlıklarla da kendimizi BİR tutuyoruz, varolma haklarına saygılıyız, onlarla eşit düzeyde iletişim kurmayı kabul ediyor, herşeyin özündeki zeki enerjiyle rahatça ve bilinçli olarak iletişim kuruyoruz.
13. Barış, aşk, sevgi, kardeşlik ve yaşama saygı olsun. Düşünceleri ifade etmeye saygı olsun. Doğal yaşam korunsun.
14. Yeni Dünya'da matematik, oyunun işlevsel bir parçası olarak ilgi ve sevgi görecek şekilde konumlansın.
15. Eğitim sistemi toptan değişiyor.Ansiklopedik ve dogmatik , ezbere dayalı eğitimin yerine, çocukların özgürce kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve yaratma güçlerininin önünü açacak koşullar temin ediliyor.Yani müfredat, çocukların katılımı ile oluşturulup, öncelikle uygulamaya konuluyor.
16. Yeni dünya'da insanlar hem kendilerinden vazgeçmedikleri için hem de dünyanın kaynakları açısından diğer varlıklara saygılı olduklarından, çocuk yapma konusunu hassasiyetle düşünürler.
17.Uzayda kot ve t-shirt le gezebilelim,nefes almak sorun olmasın, ışınlanmak sureti ile jüpiterin yörüngesinde sevdiğimizle bi şampanya içebilelim.
18.


Kurt,

statik -- 02.05.2008 - 10:36

kuzuyla gezer olsun.


İsteğim

Bilgisev -- 03.05.2008 - 00:31

Tüm insanlar "İnsan-i Kâmil" olsun.


yeni dünyada ne olsun

ÇoBaN -- 03.05.2008 - 02:12

Anda yaşamaya çalışırken o an içinde olmayanı aramak özlem...Her an içinde tamdır oysa, eksiklik neden?

**Bütün insanlara Cennetide , Cehennemide halen yaşamakta olduğu bir türlü anlatılabilsin ki korkuların esiri olmasınlar.


Yeni Dünya'da olmasını

Agnia -- 03.05.2008 - 02:47

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Hem gerçek hem de metaforik anlamları ile duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5. Gücünün ve onun gerektirdiği sorumluluğun farkında olan kadınlar çoğalsın.
6. Çocuklar hepimizin olsun.
7. Dünyadaki tüm insanları Yeni Dünya'ya dahil edebilmek için, ucuz, bol, doğayla uyumlu yeni enerji kaynakları keşfedilsin ve insanlığın tümünün kullanımına sunulsun.
8. Ölüm, şimdiki gibi tercihlidir; ancak Yeni dünya insanı bunun bilincinde olsun.
9. Yeni Dünya'da insanlar yaşamda kaldıkları süre içinde hep sağlıklıdır, hücre yenilenmesi hiç ara vermeden sürer, hep genç kalırlar.
10.Yaşlanmak isteyen için izin verilmiştir.
11. Yeni Dünya'da dualite işlevsel olarak kullanılır, tüm insanlar bunun bir mekanizma olduğunun bilincindedir.
12. Dünyayı ve evreni paylaştığımız, insan dışındaki tüm varlıklarla da kendimizi BİR tutuyoruz, varolma haklarına saygılıyız, onlarla eşit düzeyde iletişim kurmayı kabul ediyor, herşeyin özündeki zeki enerjiyle rahatça ve bilinçli olarak iletişim kuruyoruz.
13. Barış, aşk, sevgi, kardeşlik ve yaşama saygı olsun. Düşünceleri ifade etmeye saygı olsun. Doğal yaşam korunsun.
14. Yeni Dünya'da matematik, oyunun işlevsel bir parçası olarak ilgi ve sevgi görecek şekilde konumlansın.
15. Eğitim sistemi toptan değişiyor.Ansiklopedik ve dogmatik , ezbere dayalı eğitimin yerine, çocukların özgürce kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve yaratma güçlerininin önünü açacak koşullar temin ediliyor.Yani müfredat, çocukların katılımı ile oluşturulup, öncelikle uygulamaya konuluyor.
16. Yeni dünya'da insanlar hem kendilerinden vazgeçmedikleri için hem de dünyanın kaynakları açısından diğer varlıklara saygılı olduklarından, çocuk yapma konusunu hassasiyetle düşünürler.
17.Uzayda kot ve t-shirt le gezebilelim,nefes almak sorun olmasın, ışınlanmak sureti ile jüpiterin yörüngesinde sevdiğimizle bi şampanya içebilelim.
18. Kurt kuzuyla gezer olsun.
19. Tüm insanlar "İnsan-i Kâmil" olsun.
20. Bütün insanlar Cennet ve Cehennemi halen yaşamakta olduklarını bilir, güven içinde yaşarlar.
21.



İnsanlar cinsiyetsiz

yunus -- 03.05.2008 - 07:24

İnsanlar cinsiyetsiz doğsun belirli bir zaman ve ilişki içinde cinsiyet gelişsin.Ve hatta ve dahi bedende doğumdan sonra yaratılsın , doğum duyu organlarıyla başlasın.Bunun içinde iki kişinin hırsı değil toplumsal uzlaşma aransın.


"doğum duyu organlarıyla

Agnia -- 03.05.2008 - 08:48

"doğum duyu organlarıyla başlasın" demişsin, tam anlayamadım, biraz açar mısın lütfen?

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Hem gerçek hem de metaforik anlamları ile duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5. Gücünün ve onun gerektirdiği sorumluluğun farkında olan kadınlar çoğalsın.
6. Çocuklar hepimizin olsun.
7. Dünyadaki tüm insanları Yeni Dünya'ya dahil edebilmek için, ucuz, bol, doğayla uyumlu yeni enerji kaynakları keşfedilsin ve insanlığın tümünün kullanımına sunulsun.
8. Ölüm, şimdiki gibi tercihlidir; ancak Yeni dünya insanı bunun bilincinde olsun.
9. Yeni Dünya'da insanlar yaşamda kaldıkları süre içinde hep sağlıklıdır, hücre yenilenmesi hiç ara vermeden sürer, hep genç kalırlar.
10.Yaşlanmak isteyen için izin verilmiştir.
11. Yeni Dünya'da dualite işlevsel olarak kullanılır, tüm insanlar bunun bir mekanizma olduğunun bilincindedir.
12. Dünyayı ve evreni paylaştığımız, insan dışındaki tüm varlıklarla da kendimizi BİR tutuyoruz, varolma haklarına saygılıyız, onlarla eşit düzeyde iletişim kurmayı kabul ediyor, herşeyin özündeki zeki enerjiyle rahatça ve bilinçli olarak iletişim kuruyoruz.
13. Barış, aşk, sevgi, kardeşlik ve yaşama saygı olsun. Düşünceleri ifade etmeye saygı olsun. Doğal yaşam korunsun.
14. Yeni Dünya'da matematik, oyunun işlevsel bir parçası olarak ilgi ve sevgi görecek şekilde konumlansın.
15. Eğitim sistemi toptan değişiyor.Ansiklopedik ve dogmatik , ezbere dayalı eğitimin yerine, çocukların özgürce kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve yaratma güçlerininin önünü açacak koşullar temin ediliyor.Yani müfredat, çocukların katılımı ile oluşturulup, öncelikle uygulamaya konuluyor.
16. Yeni dünya'da insanlar hem kendilerinden vazgeçmedikleri için hem de dünyanın kaynakları açısından diğer varlıklara saygılı olduklarından, çocuk yapma konusunu hassasiyetle düşünürler.
17.Uzayda kot ve t-shirt le gezebilelim,nefes almak sorun olmasın, ışınlanmak sureti ile jüpiterin yörüngesinde sevdiğimizle bi şampanya içebilelim.
18. Kurt kuzuyla gezer olsun.
19. Tüm insanlar "İnsan-i Kâmil" olsun.
20. Bütün insanlar Cennet ve Cehennemi halen yaşamakta olduklarını bilir, güven içinde yaşarlar.
21. İnsanlar çift cinsiyeti kapsayacak şekilde doğarlar, hayatları süresince tercihleri gereğince, potansiyellerinden birini kullanırlar.
22.



yani duruma göre önce

yunus -- 03.05.2008 - 09:40

yani duruma göre önce görsün sonra gözünü yapsın , duysun kulağını yapsın:-)abarttım mı?


Kapsamı tam

Agnia -- 03.05.2008 - 09:47

Kapsamı tam anlayamadığım için bu isteğini bilahere ilave edelim, isteğini doğru şekilde yazabilmek istiyorum


Bir dünya ya da yaşam

yunus -- 03.05.2008 - 10:39

Bir dünya ya da yaşam alanı kuruyoruz diyelim. Sonra gittikçe artan (?)bilinçlerle bunu sıkıca bağlıyoruz. Böylece her geleni bu sıkışıklığa koyuyoruz. Bir basamak çıkmak için binlerce yıl bekliyoruz , bu işlem acı kavramını da birlikte getiriyor. Bütün bu biçimler ortak bilinç değil mi? Toplum değişip gelişip zevk , haz almaktan uzaklaşmaya başladığında ki kuvvetle muhtemel ortak bilinç çocuk isteğini ortaya koyar ve yeni bir görme biçimi devreye girer . Bu birkaç yeni çiçektir , varlıktır ,birşeydir. Bilmem anlatabildim mi? Mücadele ederek gelişme yerine uyumlu gelişme , güzellik bilgisiyle katılımcı ve yaratıcı gelişme. Bu da önce çiçek istenecek sonra ona uygun görme ve organı sonra beden ve sonra o tüm toplumda yaygınlaşarak yeni bir algı daha kazanılacak. Bak bunu da kabul etmezsen ,şiddetli öneriler getiririm ona göre :-)


Bu madde, o hassasiyeti

Agnia -- 03.05.2008 - 11:49

Bu madde, o hassasiyeti karşılamıyor mu?

16. Yeni dünya'da insanlar hem kendilerinden vazgeçmedikleri için hem de dünyanın kaynakları açısından diğer varlıklara saygılı olduklarından, çocuk yapma konusunu hassasiyetle düşünürler.


biz için yeni bir dünya

Misafir -- 03.05.2008 - 12:15

biz için yeni bir dünya kurmak, ya da gelecekte biz artacak diye ona yeni dünya demek bana eskici dükkanını hatırlattı.yarını bizleştirebilir ve çogaltabiliriz ama doğayı varlık nedeninden ayıramayız. tabiat ana kendi çocuklarını yetiştirirken dalını incitmez ve kırmaz ve çocuklarına da bunu öğretmez.der ki kendi çıkış noktanızı bulun ama çemberiniz olmasın.ulaşabildiğiniz sonsuzluk sonrakilerin çıkış noktasıdır.
"ağaç yaşken eğilir" iyi halt edersiniz, birşeyi eğecekseniz kendinizi kırmakla başlayın.insan hele de çocuk ağaç değildir,çocuk ormanın ruhunu kavradığınız zaman büyür ve zaten bizin ta kendisidir ve sizden ötededir.


Aynen katılıyorum

Agnia -- 03.05.2008 - 12:26

Teşekkürler misafir


yeni dünyanıza

günay nehir -- 03.05.2008 - 12:44

sana düğümler veriyoru
ilmik ilmik çöz de sakla
sana yalnızlıklar veriyorum
yarın yarın bizde sakla

sana azlıklar veriyorum
avuç avuç çokda sakla
sana üşümeler veriyorum
atei ateş yak da sakla

sana yitikler veriyorum
kapı kapı sor da sakla
sana kavgalar veriyorum
barış barış ör de sakla

sana ağıtlar veriyorum
mendil mendil sil de sakla
sana acılar veriyorum
çığlık çığlık gül de sakla

sana tutsaklıklar veriyorum
kanat kanat kuşda sakla
sana hasretler veririyorum
koyun koynum döşde sakla

sana hayaller veriyorum
uyku uyku düşde sakla
sana ömürler veriyorum
mezar mezar taşda sakla

ve sana sevdalar veriyorum
yürek yürek olda sakla
ve sana sevişmeler veriyorum
oğul oğul kızda sakla

ve sana kirlenmeler veriyorum
nehir nehir suda sakla
ve sana kendimi veriyorum
kendin kendin yu da sakla


Mükemmel

Agnia -- 03.05.2008 - 16:31

Şairler olmasa hiç bi şeyin tadı olmazdı bu dünyada, ne eskide ne yenide...
Şarkı sözü yapmak üzere talep var bu arada :)


şiir

günay nehir -- 03.05.2008 - 16:50

karaladık birşeyler ezgisini de içinde sakladık duyan olursa dinlemek isteriz


birlikte spirituel yasam

Misafir -- 03.05.2008 - 17:21

sevgili agnia mailime düşen davet mailinle geldim. ben de sana bir soru sormak istedim.
acaba spirituel gelişimin farklı farklı alanlarında olan kişiler fiziksel reailitede biraraya gelip kendi bilinçlerini yansıtan bir yaşam modeli oluşturmalılar mı? yoksa böyle dağınık halde mi yaşamalılar. biraraya gelmeleri kendi bilinçlerinin ve dünyanın bilincinin yükselmesinde hızlandırıcı bir faktör mü olur. yoksa kendi dünyalarını yaratırlar ve dünyanın kalanından daha da kopuklaşırlar mı?
bana şöyle geliyor ki hergün dengede ve merkezde kalmamızı engelleyen, içe dönmemizi zorlaştıran pek çok olaylar olmakta ve bu da bizim gelişimimizi yavaşlatıyor mu diye düşünüyorum. bir de bilirsiniz yüksek bilinçlerin yakınında bulunmak bizim bilincimiz içinde yükseltici görev görür. şimdi biz bütün günümüzü spiritüel gelişim bir yana kişisel gelişimle bile ilgilenmeyen insanlarla geçirirken bizim bilicimiz de aşağı çekilmiyor mu?
ben mesela spiritüel gelişim yolunda ilerleyen insanların bir arada yaşadığı bir yer olsaydı orda yaşamayı tercih ederdim. nedersiniz sizce bu doğru olurmuydu? sizin tercihiniz ne olurdu?


Merhaba hoşgeldiniz

Agnia -- 04.05.2008 - 03:41

Söylemek istediğiniz şeyi anlıyorum :)
Fakat bu durum iletişim çağından önce daha etkindi sanki, iletişim çağına girdikten sonra zaten dünya küçüldü ve EVİMİZE sığdı! (rüya guruplarına katılanlar hatırlayacaklar, evimiz=kendimiz), bu da bana şunu gösteriyor, artık dünya'nın bütününden kaçınmak olası değil :)
Ve kilometrelerce arklı yerlerde oturanlar bile sanki aynı mekanı paylaşıyormuşçasına birlikte yaşam sürmekteler, bundan daha hoş mucize mi olur?
Sorunuza gelince, pek tabi yaratıcı insanlar arasında bulunmak yaşam zevkimi çok artırıyor, ne diyebilirim ki :)


Yeni dünya'da

xenix -- 04.05.2008 - 08:08

Yağmur hep güzel yağsın. Herkes istediği lezzeti tadabilsin. Kahvaltılar açık büfe olsun.

İsteyen istediği yerde yaşasın.

xenix


Sevgili Yunus

Agnia -- 04.05.2008 - 13:40

21 ve 22.ci maddeleri seni anlayabildiğim ölçüde yazmaya çalıştım, acaba isteğini karşılayabilecek mi? Değilse lütfen gerekli değişikliği yapar mısın.

Yeni Dünya'da olmasını istediklerimiz:

1. Kuşlar gibi aracısız uçmak istiyoruz
2. Hem gerçek hem de metaforik anlamları ile duvarlardan rahatça geçebilmek istiyoruz.
3. Telepatik iletişim güçlensin ve birincil iletişim halini alsın.
4. Sezgi gücümüz ve onu kaale alışımız artsın.
5. Gücünün ve onun gerektirdiği sorumluluğun farkında olan kadınlar çoğalsın.
6. Çocuklar hepimizin olsun.
7. Dünyadaki tüm insanları Yeni Dünya'ya dahil edebilmek için, ucuz, bol, doğayla uyumlu yeni enerji kaynakları keşfedilsin ve insanlığın tümünün kullanımına sunulsun.
8. Ölüm, şimdiki gibi tercihlidir; ancak Yeni dünya insanı bunun bilincinde olsun.
9. Yeni Dünya'da insanlar yaşamda kaldıkları süre içinde hep sağlıklıdır, hücre yenilenmesi hiç ara vermeden sürer, hep genç kalırlar.
10.Yaşlanmak isteyen için izin verilmiştir.
11. Yeni Dünya'da dualite işlevsel olarak kullanılır, tüm insanlar bunun bir mekanizma olduğunun bilincindedir.
12. Dünyayı ve evreni paylaştığımız, insan dışındaki tüm varlıklarla da kendimizi BİR tutuyoruz, varolma haklarına saygılıyız, onlarla eşit düzeyde iletişim kurmayı kabul ediyor, herşeyin özündeki zeki enerjiyle rahatça ve bilinçli olarak iletişim kuruyoruz.
13. Barış, aşk, sevgi, kardeşlik ve yaşama saygı olsun. Düşünceleri ifade etmeye saygı olsun. Doğal yaşam korunsun.
14. Yeni Dünya'da matematik, oyunun işlevsel bir parçası olarak ilgi ve sevgi görecek şekilde konumlansın.
15. Eğitim sistemi toptan değişiyor.Ansiklopedik ve dogmatik , ezbere dayalı eğitimin yerine, çocukların özgürce kendilerini gerçekleştirebilecekleri ve yaratma güçlerininin önünü açacak koşullar temin ediliyor.Yani müfredat, çocukların katılımı ile oluşturulup, öncelikle uygulamaya konuluyor.
16. Yeni dünya'da insanlar hem kendilerinden vazgeçmedikleri için hem de dünyanın kaynakları açısından diğer varlıklara saygılı olduklarından, çocuk yapma konusunu hassasiyetle düşünürler.
17.Uzayda kot ve t-shirt le gezebilelim,nefes almak sorun olmasın, ışınlanmak sureti ile jüpiterin yörüngesinde sevdiğimizle bi şampanya içebilelim.
18. Kurt kuzuyla gezer olsun.
19. Tüm insanlar "İnsan-i Kâmil" olsun.
20. Bütün insanlar Cennet ve Cehennemi halen yaşamakta olduklarını bilir, güven içinde yaşarlar.
21. İnsanlar çift cinsiyeti kapsayacak şekilde doğarlar, hayatları süresince tercihleri gereğince, potansiyellerinden birini kullanırlar.
22. Yeni Dünya'daki insanlar, tüm potansiyellerini sonuna kadar kullanırlar ve ancak ondan sonra yeni bir çıkış elzem olduğunda bir çocuğun doğması için ortak karar verirler.
23. Yağmur hep güzel yağsın. Herkes istediği lezzeti tadabilsin. Kahvaltılar açık büfe olsun. İsteyen istediği yerde yaşasın.





Yunus derine dalmış

Agnia -- 05.05.2008 - 09:15

Yunus derine dalmış herhalde? :)

Bu durumda listemizi yeni başlığa taşıyorum izninizle ve devam edelim diyorum.

Sonsuz Us yorumlar yükleniyor...


Yeni Sonsuz Us
Sayfalar: 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 -