Anladım

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman
olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...

Can yücel

Hoş

nessuno -- 27.04.2008 - 11:33

Sanırım ikili ilişkilerde, olması gereken duruşu betimlemek adına önemli bir söz;

"Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... "

Nihayet

xenix -- 27.04.2008 - 11:54

Beni anlayan biri çıkmış. :)

xenix: Can Yücel değil ama yanlış anlaşılmasın.

Sanırım

karia -- 27.04.2008 - 12:06

sizi anlayan geç kalmış.

Anlamak...

narin -- 27.04.2008 - 12:12

Hak vermek midir? Herkes anlaşılmayı bekler ama anlama adına aynı ihtimamı göstermez.Anlaşılmayı beklediğiniz kadar anlamaya çalışılıyormusunuz acaba?

"Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... " doğrudur ama buradaki özgür bırakmak kavramı kayıtsız kalmak olmamalıdır!!!

oh ne ala,

statik -- 27.04.2008 - 12:32

"Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş... "
çok saçma, sevgi'nin emek olduğu nerede görülmüş!. sevmek senin elinde olan birşey değil ki. Gideyimde şunu seveyim, birazda emek harcayayım..diye birşey olabilirmi? Can Yücel biraz sallamış. Halbuki.." Nedensizde sevilir."

Sevgi emektir

xenix -- 27.04.2008 - 12:38

Sn statik, sanırım sizin kastettiğiniz aşk. Sevgi somut ölçülebilir birşeydir. Ölçüm birimi de emektir.

xenix

Öylemi acaba???

narin -- 27.04.2008 - 12:39

Nedensiz nasıl sevilir??? Sokakta karşınızdan gelen bir insanı pat diye sevebilirmisiniz?Bi düşünün bakalım seviyorum ,çok seviyorum'u birbirinden ayıran nedir?Peki sevmediklerinizi düşünün ki bu nefret olmak zorunda değildir.Nasıl sevmek için nedenler varsa sevmemek içinde insanın kendine göre nedenleri vardır...

Ve burada anlatılmak istenen bana göre ,sevgiyi yaşatmanın emek istemesi!!!

Aşk değil

statik -- 27.04.2008 - 12:45

benim kastettiğim sevgi. Ne kadar emek var, o kadar sevgi var, bu mu yani ölçüsü? Hem sevip, hemde emeğinizi ölçebiliyorsanız valla benim için sorun yok;)) kutlarım yani ne diyeyim.

Buna da katılmıyorum.

xenix -- 27.04.2008 - 12:46

Sevgi soyut bir şey değildir. O yüzden sevgiyi yaşatmak diye bir durumda yoktur. Sevgi dediğimiz şey harcadığın emektir. Burdan şu sonuç çıkıyor, emek harcamıyorsan sevmiyorsun demektir veya tam tersi seviyorsan emek harcıyorsun demektir.

xenix

sevgi'nin emek olduğu nerede görülmüş!.

karia -- 27.04.2008 - 12:47

peki emeksiz sevgi nerde görülmüş?

Ne kadar ekmek, o kadar

statik -- 27.04.2008 - 12:48

Ne kadar ekmek, o kadar köfte; yok daha neler..

Daha çok

karia -- 27.04.2008 - 12:53

Daha çok sevilmek için verilmez emek, sevdiğin için verirsin karşılığını almasan da..

Bu sevgi...

narin -- 27.04.2008 - 12:53

Terazinin kefesine konup ölçülmüyor :)Bi düşünün herkes için her türlü fedarkarlığı yapabilirmisiniz? Muhtemelen yanıtınız hayırdır.Peki neden herkese her türlü fedakarlık yapılmaz yapılamaz?Çünkü herkes aynı oranda sevilemediğinden.Emekte fedakarlık demektir...

Kutlamalar için teşekkürler birşey demeyin :) Sizin için sorun yoksa bizim için hiç yok ;)

emek mi? sevgi mi?

statik -- 27.04.2008 - 12:56

benim demek istediğim; sevgideki "emeğin" öne çıkarılmasının yanlışlığı. Sevgi karşılıksızdır, fedakarlıktır vs.laflar sadece laftır. Reel sevgide böyle olmaz. Sevgin bitiverir bir gün kalırsın öylece ortada. Nedensiz sevgi olur.

Bunu en güzel

xenix -- 27.04.2008 - 12:56

Bunu en güzel şöyle bir olayla anlatabiliriz. Diyelim ki baba yada anne oldunuz. Çocuğunuz doğdu. Şimdi bu çocuğu çok seviyorum ama, uğraşmasam, altını temizlemesem, yiyecek birşey öyle ölmeyecek kadar versem, ama inanın çok seviyorum gibi bir manzarayı düşünebiliyor musunuz?

Sevgi harcadığınız emektir. Lafla olmaz yani. Ben seni seviyorum ama hiç uğraşamam seninle hiç emek harcayamam gibi bir anlayışı benimseyemem.

xenix: Şahsen

Sevgi

karia -- 27.04.2008 - 12:58

biten birşey değildir bana göre, sizin için öyleyse eğer evet boşa emek verilmemeli..

Olmaz işte...

narin -- 27.04.2008 - 13:04

Bitmesi, severken nedenlerinizin olmasını ortadan kaldırmaz.Sevgi elbette karşılıksız olmalı ama insan sevgiye karşılık sevgi bekler sevdiğinden.

Seviyorum ama senin çin hiçbirşey yapamam ne yaparsan yap...bu mudur yani sevgi??

sevgi

statik -- 27.04.2008 - 13:05

nasıl bitmez? para isteme benden, buz gibi soğurum senden! diye atasözleri bile var. Aldatma, hainlik, sevginizi kullanma vs. yinede sevmeye devam edecekseniz valla benim için hiç sorun yok;))

hepinize yetişemiyorum tek

statik -- 27.04.2008 - 13:05

hepinize yetişemiyorum tek tek gelin;))

Sevmeye

karia -- 27.04.2008 - 13:07

devam etmek bu koşullarda onunla beraberliğe devam etmek demek değildir ki..Saydıklarınız o kişiyi siler sevgiyi değil..Ben de böyle sizde de emeksiz bi sevgi anlayışı var sa bence de bi sorun yok;)

:))

narin -- 27.04.2008 - 13:09

Hepimiz aynı şeyi söylüyoruz zaten yetişmenizi gerektirecek bir durum yok ki ,yazın ortaya alan alır;)

ilahi narin

karia -- 27.04.2008 - 13:10

beni çok güldürdünüz:))

sn xenix'e

statik -- 27.04.2008 - 13:10

"Bunu en güzel şöyle bir olayla anlatabiliriz. Diyelim ki baba yada anne oldunuz. Çocuğunuz doğdu. Şimdi bu çocuğu çok seviyorum ama, uğraşmasam, altını temizlemesem, yiyecek birşey öyle ölmeyecek kadar versem, ama inanın çok seviyorum gibi bir manzarayı düşünebiliyor musunuz?"
İşte tam burda dediğime gelmişsin..Benim harcadığım emeği hiç ölçmedim daha doğrusu aklıma bile gelmedi. Demeye çalıştığım oydu zaten sevgili xenix..sen bali anla.

beni de çok

statik -- 27.04.2008 - 13:12

beni de çok güldürdünüz:)) sağolun.

Sevginin ticareti olmazzz...

narin -- 27.04.2008 - 13:13

Biz fedakarlık dedik siz farklı boyutlara taşıdınız konuyu.Onlar duvar yazıları yani mizah içindir gülüp geçeceksiniz.Ha olduda öyle bir duruma karşılaştınız başka bir duvar yazısı ile veda edeceksiniz:)Sizde ne sorun onu bi anlayalım hele, o sorun değil bu sorun değil.Peki ozaman ne sorun:))))

Anladım ben

xenix -- 27.04.2008 - 13:14

Emek deyince siz o nu böyle çıkar gibi bişey olarak düşündünüz. Yani ben emek verdim bak sende ver gibisinden. Gerçi sevginin ispatıdır emek aynı zamanda. Yoksa ferhat dağları laf olsun diye delmedi. Sevgisini göstermek için o kadar emek harcadı.

xenix

bakınız

statik -- 27.04.2008 - 13:16

1-bence sevgi biter.
2-Nedensizde sevilir
3-emekle ölçülmez
4-(bazı durumlarda)karşılıksız olmaz
5-ortaya atmamak için sıraladım
6-Hepsi bir şakaydı ortalığı bulandırdım;))

Hadi hadiiii...

narin -- 27.04.2008 - 13:19

Herkes sevgi silahını kuşanınca şakaydı dimi yemezlerrr :))))))))))))Böyle tuş olursunuz işte :d :P

pekala

statik -- 27.04.2008 - 13:20

söylediklerimden katıldığınız hiç mi bir şey yok?

Ya şaka bi tarafa...

narin -- 27.04.2008 - 13:21

Bana nedensiz sevgi örneği verebilirmisiniz? ben takıldım o konuya!!!

Var elbette..

narin -- 27.04.2008 - 13:22

Sadece 4.madde ;)

Özdemir erdoğan

statik -- 27.04.2008 - 13:24

yetmez mi?

: ))))

narin -- 27.04.2008 - 13:26

Bundan çok anlam çıkar benden söylemesi : )))))))))))))

atakları kestik

statik -- 27.04.2008 - 13:39

karşı hücuma geçebiliriz;))
Benim anlatmak istediğim sn xenix'in yazdığıydı.
Ben onu o kadar seviyorum ki harcadım emeğin farkında bile değilim. Zaten öyle olmasıda gerekmez mi? ben mi yanlış düşünüyorum?
şöyle bir anlaşma yapabiliriz.. harcanan emek, üçüncü bir şahıs tarafından gözlemlenecek ve değerlendirilecek. Seven kişi eğer emeğini kendi ölçüyorsa, vallada billada o "sevgi" olmaz (çok ciddiyim)

herhangi bir meslekteki iki

denge -- 27.04.2008 - 13:43

herhangi bir meslekteki iki kişiyi düşünelim. birisi işini severek yapıyor, diğeri zorunluluktan. ama ikiside aynı emeği veriyorlar. bunu nereye koyacaz şimdi?

konumuz

statik -- 27.04.2008 - 13:48

iş değil, eş!

kırmızı kartı

denge -- 27.04.2008 - 13:58

kırmızı kartı gördüm:))
ben gideyim o zaman..

Yok güzel bi nokta

xenix -- 27.04.2008 - 14:04

Ben işini sevmeyen bir adamın, işini seven adama göre aynı emeği harcayamayacağını düşünüyorum. Hatta o işi yapabilmek için daha çok emek harcıyor olması gerekir :) Sevmediğin bir işi yapmak daha yorucu. Ama ortaya çıkan iş, elbette seven insanın emeğini nasıl severek yaptığınında göstergesidir.

xenix

Kendimizi kandırmayalım :)

narin -- 27.04.2008 - 14:04

İnsan yaptığının nasıl farkında olmaz.Beklentisiz yapabilir o ayrı ama, yaptığının bilincinde olarak yapar...Ve yapılanın adı emektir karşılık beklensede beklenmesede...Ve burada emek ölçüt almak olarak değerlendirilmemelidir.Dinlemekte bir emektir...Sabırla dinleyip anlamaya çalışmak...Sevdiğini beklemekte emektir.Ona hoş sürprizler yapmakta bir emektir.Ve bunları yaparken yaptım ama ne yaptığımdan haberim yok demek biraz değil bayağı bi tuhaf olur...
Biten ilişkilerde insan,karşısındakinin sevgisine değmediğini düşünür..neden sadece sevdiği için mi?Hayırrr birlikteliği için emek vermiştir,ve üzüldüğü şeyde o emeklere değmeyen birisinin olmasıdır...Emek vermişseniz unutmanızda zor hatta imkansız olur...Eğer emek yoksa zaten sevgiden bahsedilemez gidende bir kalemde silinip atılır.

Bu arada boşuna yemin etmeyin çarpılırsınız mazallah:D :))

ıslıklı alkış bi

74 vw 1303 s -- 27.04.2008 - 14:48

ıslıklı alkış bi üste
üçüncü şahıs olarak
ben beni seviyorum

""İnsan yaptığının

statik -- 27.04.2008 - 15:07

""İnsan yaptığının nasıl farkında olmaz.Beklentisiz yapabilir o ayrı ama, ""
'daki "beklentisiz"in adına ben "emeği ölçmemek" diye adlandırdım şu an söylediğimin aynısını söylüyorsun.
Sevgili denge, kırmızı kart ne haddimize!! eş ile ilgili hızımı alamadımda ondan;)) sizin konunuz tez konusu olur.

""Emek vermişseniz

statik -- 27.04.2008 - 15:13

""Emek vermişseniz unutmanızda zor hatta imkansız olur...""
nedeni çok açık, sevginiz bitmişdir, verdiğiniz emeğe üzülüyorsunuz. Eğer sevginiz devam etse idi, onu saygıyla anar ve hiç üzülmezdiniz yaşadıklarınızdan.. öyle deği mi?

""üçüncü şahıs

statik -- 27.04.2008 - 15:15

""üçüncü şahıs olarak
ben beni seviyorum""
yani gözlemcilik yapmam mı? diyorsunuz?

Demek ki...

narin -- 27.04.2008 - 15:21

Ortada emek olduğunu kabul etmiş oldunuz bu güzel.Yani ortada sarfedilen bir emek var...Ve zaten asıl konu sizin sevgide emek olmaz düşüncesine yaptığınız yorumdu.
Elbette ki emek ölçülmez.Ölçüt alındığı taktirde çıkar ilişkisi olur.Ben bunu yaptım senden de bunu yapmanı bekliyorum falan o tamamen ayrı konu...

Sonuç olarak sizinde kabul ettiğiniz gibi sevgi emek ister :)

Eksikler var...

narin -- 27.04.2008 - 15:33

""Emek vermişseniz unutmanızda zor hatta imkansız olur...""
nedeni çok açık, sevginiz bitmişdir, verdiğiniz emeğe üzülüyorsunuz. Eğer sevginiz devam etse idi, onu saygıyla anar ve hiç üzülmezdiniz yaşadıklarınızdan.. öyle deği mi?""

Anlamış olmanız düşüncesi beni öyle heyecanlandırmıştı ki anlatamam :)))

Dediğim gibi burada verilen emek maddiyat değildir.Bana göre en kıymetli şey ZAMAN dır.Ben ona vaktimi ayırmışım.Para ile satılmayan geri dönüşü olmayan en değerli şey yani...Neticesinde bir hüsran varsa yanlış insanı sevip emek verdiğime üzülürüm.Yoksa direk emeğe üzüntü olmaz.SEVİYORUM'u dilde değilde kalpten, hissederek söylediğiniz birini akşam yatıp sabah uyandığınızda unutmuş olmanız imkansız.Sevdiğim için ve o sevgiye emek verdiğim için küllenmesi zaman alır.Bana karşı ciddi anlamda bir yanlışı olmamışsa yine sevgiyle anar üzülmem,üzüntüm varsada bu mecburi ayrılığın verdiği üzüntü olur.Amaaaa hatası büyükse evet verdiğim emeğe üzülür sevgimin biran önce küllenmesi için gereken neyse onu yaparım...

cevap

74 vw 1303 s -- 27.04.2008 - 15:37

""üçüncü şahıs
""üçüncü şahıs olarak
ben beni seviyorum""
yani gözlemcilik yapmam mı? diyorsunuz?

»
Olumsuz;gözlemcilik yapmam dersem bu yorumu yapma mam gerekir.
Beni yok sayın sayabilirseniz.

sn denge

statik -- 29.04.2008 - 03:39

"herhangi bir meslekteki iki kişiyi düşünelim. birisi işini severek yapıyor, diğeri zorunluluktan. ama ikiside aynı emeği veriyorlar. bunu nereye koyacaz şimdi?"

Bu soru bana pek çok şeyi çağrıştırdı. Mesela;
*İnsan sevmediği bir işin uzmanı olabilir mi?*
*Sevilmeyen bir meslekte uzun yaşanır mı?*
*Üretilen madde de enerji değişir mi?*
*Üretilen alanda enerji değişir mi? (+ veya - )*
*Aynı sürede eşit üretim yapılabilir mi?*
*Hangisi mesleğinde daha saygın olur?*
*vs.
*vs.
(her madde) tek tek açılarak cevaplanması gereken deeriin bir konu.

sn statik

denge -- 29.04.2008 - 04:43

sevgili statik; tekrar girdim yine oyuna:)))
*İnsan sevmediği bir işin uzmanı olabilir mi?*
bence olabilir. beynimiz elverişli çünkü.
*Sevilmeyen bir meslekte uzun yaşanır mı?*
ölümcül bir durum olmadıktan sonra bir engel görmüyorum ben.
*Üretilen madde de enerji değişir mi?*
*Üretilen alanda enerji değişir mi? (+ veya - )*
bunlar biraz metafizik galiba. açıkcası tam anlayamadım.
*Aynı sürede eşit üretim yapılabilir mi?*
neden olmasın?
*Hangisi mesleğinde daha saygın olur?*
işte burada işler biraz değişebilir. işini severek yapan insan daha mutlu olur ve etrafına pozitif enerji yayar. bu durum bence fark yaratır.
*vs.
*vs.
kendimi bir an sorgulanıyor hissettim:)))

biraz otokontrol

statik -- 29.04.2008 - 05:09

oyunumuza benzedi, ben sizin finalist olduğunuzu unutmuşum;))
Tek tek sıralarsak;

*İnsan sevmediği bir işin uzmanı olabilir mi?*
"bence olabilir. beynimiz elverişli çünkü."

sevdiğine emek verme gibi birşey bu..sevmediğine emek vermeyeceğine göre..eee emeksiz nasıl uzman olacaksın?(narin burayı okumasın;))

*Sevilmeyen bir meslekte uzun yaşanır mı?*
ölümcül bir durum olmadıktan sonra bir engel görmüyorum ben.
Ben görüyorum, çünkü sıkıntıdan patlar:))

*Üretilen madde de enerji değişir mi?*
*Üretilen alanda enerji değişir mi? (+ veya - )*
bunlar biraz metafizik galiba. açıkcası tam anlayamadım.
sevmediği işi yaparken üretime ve alana (-)enerji vermez mi?
hem mal, hem ortam kalitesizleşir.

*Aynı sürede eşit üretim yapılabilir mi?*
neden olmasın?

sıkıntı veren iş hiç bitmezmiş;))

*Hangisi mesleğinde daha saygın olur?*
işte burada işler biraz değişebilir. işini severek yapan insan daha mutlu olur ve etrafına pozitif enerji yayar. bu durum bence fark yaratır.


Bencede fark yaratır..


kendimi bir an sorgulanıyor hissettim:)))
bende kendimi hakim;)))

sevgilerimle..

O kadar da önemli değildir

Misafir -- 19.10.2008 - 17:47

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer...

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer...

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer...

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer...

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer...

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer...

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer...

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer...

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer...

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer...

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer...

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer...

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer...

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer...

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer...

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer...

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer...

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer...

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer...

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer...

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer...

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer...

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer...

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer...

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım !
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da...
ya canım ellerini tutmak isterse !!!

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer !!!

CAN YÜCEL
__________________

Aradan tam 1 yıl 8 saat 20

karia -- 27.04.2009 - 13:32

Aradan tam 1 yıl 8 saat 20 dakika geçmiş bu yazıyı yayınladığımdan beri..O zamanlarda da aynı ruh hali içerisindeymişim anımsadım o günü..Sitemizin tarihinde bugün bölümü bana iyi gelmedi..

sitemizin tarihinde içten

Delişey -- 26.10.2011 - 04:08

sitemizin tarihinde içten yazılara rastlamak sevindirici...