31 Mart’tan beri haber alınamayan asıl adı Giuseppina Pasqualino di Marineo olan 33 yaşındaki Pippa Bacca’yı bulmak çalışma başlatan güvenlik yetkilileri Gebze yakınlarındaki bir benzin istasyonunun kamera kayıtlarını inceledi.
Marineo’nun Gebze’de D-100 Karayolu MC Donalds civarında bir kişiyle görüldüğü bilgisine ulaşıldı. Güvenlik görevlilerince yürütülen çalışma sonucu elde edilen eşkalin hırsızlık suçlarından sabıkası bulunan Murat K.’ya ait olduğu belirlendi. Gözaltına alınan Murat K., Bacca’ya Ballıkayalar mevkiinde tecavüz edip boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Zanlının yer göstermesi üzerine Marineo’nun cesedi bulundu.
Pippa Bacca adıyla tanınan sanatçı, arkadaşı Silvia Moro ile barış mesajı vermek için gelinlik giyerek 4 Mart 2007’de Milano’dan yola çıkmıştı. İki sanatçı, Balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden karayoluyla otostop yaparak Tel Aviv’e ulaşmayı hedefliyorlardı. 19 Mart’ta İstanbul’da birbirinden ayrılan iki kadın, farklı yollardan Beyrut’ta yeniden buluşmayı planlamışlardı. 31 Mart’ta İstanbul’dan İtalya’daki erkek arkadaşına SMS atan Lombardialı ressam Piero Manzoni’nin torunu Pippa Bacca en son Gebze’de görülmesi üzerine aramalar burada yoğunlaştırılmıştı.
KATİLİ CEP TELEFONU YAKALATTI
Pippa Bacca ismiyle tanınan 33 yaşındaki İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualino'nun di Marineo'nun katil zanlısı M.K sanatçının cep telefonu sayesinde yakalandı.
İtalya'nın İstanbul Başkonsolosu Stefano Canzio, İtalyan haber ajansı ANSA'ya yaptığı açıklamada, M.K'nın cinayeti itiraf etmesi nedeniyle tutuklandığını söyledi.
Canzio'nun verdiği bilgiye göre, M.K'nın Türk emniyet birimleri tarafından yakalanmasında Bacca'ya ait cep telefonu cihazı kilit rol oynadı. M.K'nın cinayeti işledikten ve Bacca'ya ait kimlikleri yakmasının ardından sanatçının cep telefonuna kendi SIM kartını takarak kullanmaya başladığını belirten Canzio, Türk polisinin de cep telefonu cihazını takip ederek, zanlının yerini kolayca saptayarak yakaladığını anlattı.
Gebze Devlet Hastanesine kaldırılan cesedin, Giovanni Chiari ile kızkardeşi Antonietta Pasqualino di Marineo tarafından Pippa Bacca olarak teşhis edildiğini kaydeden Canzio, adli tıp uzmanlarının otopsi çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
TÜRK YETKİLİLERE TEŞEKKÜR
Türkiye'de kaybolmasının ardından Gebze yakınlarında ölü bulunan İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualino di Marineo'nun kız kardeşi Antonietta, arama çalışmaları konusundaki gayretlerden dolayı İtalyan ve Türk yetkililere teşekkür etti.
AİLE CESEDİN BULUNDUĞUNU MEDYADAN ÖĞRENDİ
Daha çok Pippa Bacca adıyla tanınan İtalyan sanatçının Milano'daki kardeşi Rosalia ise kız kardeşinin ölü bulunduğu haberini medya aracılığıyla öğrendiklerini söyledi.
Rosalia, Bacca'nın nişanlısı Giovanni Chiari ile kız kardeşi Antonietta Pasqualino'nun Türkiye'de olduklarını da anımsatarak, “Haber karşısında ben ve annem, şaşkına döndük ve ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Olaydan, haberi internetten okuyan dostlarımızın telefonuyla haberdar olduk. Şu an için Antonietta ve Pippa Bacca'nın nişanlısı Türkiye'de. Antonietta'dan daha ayrıntılı haber bekliyoruz. Ne yapacağımıza daha sonra karar vereceğiz” diye konuştu.
SON DAKİKA HABERİ OLARAK VERİLDİ
İtalya'daki medya kuruluşları, Giuseppina Pasqualino di Marineo'nun 31 Mart'ta İstanbul'da kaybolmasının ardından Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı Tavşanlı Köyü Ballı Kayalar mevkisindeki ormanlık alanda ölü olarak bulunmasını son dakika haberi olarak verdi.
İtalya'nın ulusal Haber Ajansı ANSA, Pippa Bacca adıyla tanınan 33 yaşındaki sanatçının cesedinin bulunmasını TSİ 00.21'de, “Türkiye'de kaybolan Milanolu ölü olarak bulundu” başlığıyla buyurdu.
İstanbul'daki İtalyan Başkonsolosluğu'na atfen verilen haberlerde ise Bacca'nın, Milano'da oturan ailesinin, kızlarının cesedini teşhis için Türkiye'ye gidecekleri duyuruldu.
KAYNAK: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8682589.asp?gid=229&sz=8415
(YİNE RESİM EKLEYEMEDİM KUSURA BAKMAYIN)
orcagada -- 12.04.2008 - 07:27
Arkadaşlar çok üzüldüm böyle düşünceli,barışçıl bir insanın ülkemde katledilmesine.Ne denebilir ki...
saron -- 17.04.2008 - 08:34
Asıl beni üzen nokta, insanların bir kadına tecavüz edip öldürülmesinden çok "avrupaya rezil olduk" şeklinde ki hayıflanışlarıdır. Bugünlerde benzer bir olay daha yaşandı yine Gebze de bir kadına tecavüz edildi ama neredeyse insanlar "Oh türkmüş" şeklinde hiç umursamadı.
Birde değinmeden geçemeyeceğim, fox tv haberi verirken, Arabesk filmindeki tecavüz sahnesi müziğini kullanmasına ve rating uğruna olaya espri ile yaklaşmasına ne diyeceğimi bilemiyorum. Böyle vahşet dolu bir haber medyanın elinde malzeme haline gelebiliyor.
Geçenlerde bir yazı okumuştum, dünya ülkeleri arasında en çok tecavüzün olduğu ülke bizmişiz. Üstelik hem ahlakça gelişmiş olduğumuzu hemde nüfusumuzun %99 unun müslüman olduğunu savunurken. Tecavüz oranı %80 civarında, neredeyse hayatında tecavüze uğramamış kadın yok. Bunların büyük bir çoğuna tabiki kocaları tarafından tecavüz ediliyor. "Çok canım istedi", "alkollüydüm", "dayanamadım ne yapayım" bahaneleri altında.
Ben kimseye tecavüz etmedim diyen erkekler durup bir düşünsün bakalım.
sonsuz -- 19.04.2008 - 04:17
Gelinlik içinde aracına binmiş bir yabancıya kuytuda tecavüz edip boğarak öldüren kamyon şoförü nasıl bir ruh haline sahiptir?
Şehvet dürtüsüyle mi saldırır, kinle mi?
Neden bazıları, ırzına geçtiği kurbanını öldürür?
Zorbalıktan mı, korkudan mı?
* * *
Bu soruları, mesleği gereği tecavüzcüleri tanıyan birine, adli tıp uzmanı Prof. Gökhan Oral'a sordum Neden'de...
Prof. Oral, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi... Her gün, çok sayıda "vaka" ile karşılaşıyor. Onları konuşturuyor, dinliyor, teşhis koyuyor. Mesleki etik gereği son olayla ilgili yorum yapmadı, genellemelerden kaçındı, ama gözlemlerinden çıkardığı bazı genel sonuçları bizimle paylaştı.
"Tecavüzcü kimdir?" sorusuna verdiği cevapta, aslında sezdiğimiz ama inanmaya çekindiğimiz bir gerçek gizli:
Tecavüzcü, çoğu zaman sanıldığı gibi gözü dönmüş bir canavar, sekse susamış bir psikopat değil...
Tersine o, genellikle sıradan biri... Bazen son örnekte olduğu gibi bir aile reisi... Çoluk çocuk sahibi, halis munis, işi gücü olan "mahallenin delikanlısı", hatta "komşumuz"...
Gündelik hayatında bastırdığı duygularını fırsat doğduğunda ya da alkol aldığında cömertçe salıveren bir saklı kuyu...
* * *
Peki niye saldırıyor? Cinsel açlıktan mı? Tahrik olduğundan mı?
"Hayır" diyor Prof. Oral:
"Tecavüz, sanıldığı gibi cinsel uyarılmayla doğan, cinsel boşalma amaçlı bir eylem değildir. Tecavüzcü, öfkeden saldırır. Tecavüz, nefretin erotize olmuş formudur."
Neden nefret ediyor?
Çoğunun kökeninde çocukluk yıllarında ailede yaşadığı ağır fiziksel istismarın bulunduğunu söylüyor Prof. Oral... "Saldırganlık ve şiddetin kökeninde aile var" diyor.
Saldırgan, aslında derin kişilik sorunları, seksüel sadistlik potansiyeli olan, geçmişte de benzeri cinsel saldırılara kalkıştığı bilinen, antisosyal biri...
Eylemini rasyonalize etme konusunda da usta...
Yani erkekliğini ölümcül bir silaha dönüştürürken, bunun sorumluluğunu kadına yıkma konusunda mahir...
"O da mini etek giymeseydi, o saatte arabama binmeseydi" diyebiliyor.
Daha da ilginci var:
Prof. Oral, muayene ettiği bir kadının, "Benim o saatte Beyoğlu'nda mini etekle ne işim vardı?" diye kendi kendine sorduğunu söylüyor. Yani saldırının travmasıyla kurbanla saldırgan aynı zihniyette buluşabiliyor. Kadını edilgenleştiren tecavüz, adamın egemenliğini besliyor.
* * *
Tecavüzcünün tipolojisi değişiyor mu yıllar içinde?
Evet.
Eskiden köylük yerde, çoğu evlilikle sonuçlanan kız kaçırmaların ya da saldırganın tanıdığı birine yönelik iğfal vakalarının yerini büyük kentlere özgü yeni formlar alıyor.
Artık saldırganlar tanımadığı kadınlara yöneliyor. Daha seri ve hızlı saldırıyor. Erkekliğini ve gücünü ispatlamaya çalışıyor. Bu saldırı ölümle sonuçlanabiliyor. Hatta seri cinayetlere dönüşebiliyor.
Hani "Batı'nın ilmini değil, ahlaksızlığını alıyoruz" lafı var ya; tecavüz suçları da o anlamda "Batılı bir forma giriyor."
* * *
Programda pek çok çözüm önerisi de görüşüldü.
Ama yukarıdaki teşhis, işe aileden başlanması gereğini ortaya koyuyor:
Çünkü bu teşhisin de gösterdiği gibi tecavüzcü, bir "ithal ürün" değil, onu biz "evde yetiştiriyoruz."
Orada ürettiğimiz şiddet zehri, gün geliyor, bütün toplumu zehirliyor.
(Can Dündar)
Misafir -- 25.04.2008 - 04:07
Turkiyede normal kadin olarak yasamak zor,
Birde yabanci gelinlikli otostopcu...
Cesedinin bulunmasi cok buyuk merhamet.
TR Birlige almiyorlar deyip kusmiyelim bizim mentalitemiz daha cogunlukla
gelismedi.Tecavuz insanliga karsi yapilan en buyuk suc...
DEC CAL -- 07.01.2011 - 16:46
Yakın bir tarihte soğuk ve yağmurlu bir İstanbul akşamında mesaimizi bitirmiş işyerinden arkadaşlarla ayrılacağız.
Bindik arabaya kapıda güvenlik çevirdi.
Güvenlık görgüye güvenlik çekmiş uslubu katı,
Şununla bir konuşsanıza gemiye gelmiş gemi adını anlayamadık.
Bu da nerden çıktı diye hayıflanıyorum yardım demek en az yarım saat kayıp zaman demek,
Telaşım var yetişmem gereken yere geç kalıcam,
Cuma trafiği istanbul beylikdüzünden bakirköye gitmek ölüm,
üzerine de yağmur yağıyor trafik radyodan duyduğumuz kadarıyla felç,
neyse durduk genelde karşılaştığımız sorunlar güvenlik ingilizce bilmez bize yönlendirir gemi adamlarını,
bizde tercümanlık yaparız.
kıt kanaat tarzanca olan ingilizce bilgimizle::)))
Durduk açtım camı hem soğuk hem de yağmur yağıyor.
SS subayı gibi bir soru şekli..!! Cam hafif aralık..
“Nedir problem” .
diye adamın yüzüne bakmadan sordum. “
Ben Amerika ya yada kanadaya gidecek olan bir gemiye binmek istiyorum.”
Hoppala al başına bela hadi hayırlı olsun.
Bunu söyleyen Bir bayan şaşırdık
Genelde bayanlar gemilerde camarot olur
“Gemi adamımısın” diye sordum
Hayır turistim diyor,
Korkarak ve tedirgin bir halde...
Amerika ya da canada ya gidecek hangi gemi olursa olsun farketmez, Binmek istiyorum.
Makine dairesinde Yağcılık, bulaşıkçılık yaparım gemide çalışayım ama gemiye bindirin beni diye yalvarıyor.
gemi cüzdanın olmadan olmaz diyoruz.
Gemi kaptanı ile konuşturun beni yeter diyor.
Pasaportunu çıkartıyor.
Edirne kapıkule pasaport polisinden 15 gün önce Türkiye ye giriş yapmış. Vizesi ile ilgili sıkıntı yok..
Edirneden istanbula otostopla gelmiş ve şu an karşımızda tabiri caizse donuna kadar ıslanmış ve titriyor,
kimbilir yolda başına neler geldi.?
Neler….. Düşünmek istemiyoruz.....
22 yaşındaymış,
genç ve güzel biri.
ingilizce bilen birisini bulduğu için o kadar mutluki birden canlandı,
Korkaklığı ve tedirginliğinin yerini mutlu bakışlar almaya başladı.
belli kimseye derdini anlatamamış.
Bizim gemiler kuzey afrika ya sefer yapıyor. hem gemimiz limanda yok hemde kız başımıza kalacak dedik seni havalimanına götürelim bende para yok diyor biz verelim dedik onuda kabül etmiyor peki dedik o zaman seni yabancılar şubesine teslim edicez. Kız uyanık benim pasaportum var turistim diyor,
aradaki farkı anlatıyor gemi ile gidemezsin diyoruz. yok aldı başını gidiyor durdurduk bak dedik burası tehlikeli kamyoncu ve tırcılar var sana tecavüz ederler durdu
"buz kesildi"döndü sarılıp ne olur yardım edin der gibi mahzun bakışlarla melül melül bakıyor.