REKLÂM, Gerçeği bir bakıma da bir başka türde süslemek hayâl ettirmektir.
REKLÂM, Gerçeği iyimser bir açıdan dile getirmektir...
Brooklyn köprüsünde, bir bahar günü, kör bir adam dilencilik yapıyormuş. Dizlerinin dibine bir tabela koymuş. Üzerinde "DOĞUŞTAN KÖR" yazılı imiş.
Herkes dilencinin önünden geçip gidiyormuş. Bir REKLÂMCI bunu görmüş. Tabelayı almış, arkasına bir şeyler yazmış, olduğu yere tekrar bırakmış.
Ne olduysa olmuş..... Gelip geçen ve bu tabeladaki yeni yazıyı okuyan herkes, başlamış dilencinin önündeki şapkaya, habire para atmaya....
Bir cümle yetmiş, onca kişiyi etkilemeye ve dilencinin şapkasının kısa sürede ağzına kadar parayla dolup taşmasına...
Ne mi yazıyormuş?
"GÜZEL BIR BAHAR GÜNÜ...
AMA BEN BAHARI GÖRMÜYORUM
saron -- 01.04.2008 - 18:00
Az önce reklamın ne kadar etkili olduğuyla ilgili xenixin koyduğu mücadele isimli reklamada yorum yazdım. Ama bu yazı bana başka bir şeyi çağrıştırdı. Acaba baharın güzelliğini biz görebiliyor muyuz?
lilith -- 02.04.2008 - 17:37
"REKLÂM, Gerçeği bir bakıma da bir başka türde süslemek hayâl ettirmektir.
REKLÂM, Gerçeği iyimser bir açıdan dile getirmektir..."
reklamı bu kadar iyimser algılamanız ne hoş.
reklamın özü sanılan gibi varolan bir "gerçek" değildir.
reklam, kendi "gerçek"ini yaratır ve yaşatır.
olmasını istediğini sunar ve hayalini de satar.
xenix -- 02.04.2008 - 17:39
Şu gerçeğin ne olduğu konusunda tartışmak lazım...
xenix
lilith -- 02.04.2008 - 17:43
siz başlamaya ne dersiniz xenix?
madem gerçek tartışılacak önden buyrun lütfen...
xenix -- 02.04.2008 - 17:45
Önden bayanlar lütfen.. :)
xenix
Agnia -- 03.04.2008 - 03:11
Gerçek, Dünyanın OLMAsı tarafından dayatılan herşeydir ki bunlar altı milyar (5 ve üzeri yaş) insanın iradesiyle ayakta durur. Yeni bir gerçekliğin dünyanın OLMAsına katılabilmesi için o konuda kritik kütlenin aşılabilmesi gerekir.
Bu süreç şöyle gelişiyor:
1.adım) Önce fantastik yaratıcıları (yazar/çizer) tarafından uzak geleceğe tohum atılır.
2.adım) Sonra bilimgurgu yaratıcıları tarafından önceki tohumlar sulanıp gübrelenir.
3.adım) Bu tohumlar, Çizgi film ve masalcılar tarafından patlatılıp toprak yüzeyine çıkarılır çocuklara sunulur.
4.adım) sonra şehitler kervanı gelir, bu sürecin ne kadar olacağı da meçhuldür. Bazı meczup yetişkinler(!) yüzeyde baş vermiş o bitkiyi (yeni gerçeği) vaaz etmeye başlarlar ve bunların ilkleri asılır, parçalanır, yakılır ya da tımarhanelere kapatılırlar.
5.adım) sonra bitki ler çeşitli yerlerde ufak ufak büyümeye başlar, çoğu kez illegal tarikatlar/topluluklarca duyurulmaya çalışılır.
6.adım) üçbin yıl öncesinde; yerleşik otorite tarafından (tanrı/kral) kabul edilip, kanunlaşır ve halka dayatılır.
sonraki 2500 yılda; din ulemaları tarafından kabul edilip kanunlaşır, halka dayatılır.
Son 500 yıldır; bilim tarafından kanıtlanır ve halka dayatılır.
7.Adım) Kritik kütle aşılır! YENİ GERÇEK, dünyanın OLMAsını revize eder.
Görüldüğü gibi ucu bucağı tahmin edilemiyecek bir süreçtir bu ve halihazırda bütün bu aşamalarda olgunlaşmaya çalışan milyarlarca GERÇEK adayı bulunmaktadır.
sonsuz -- 03.04.2008 - 06:30
Gerçeği oluşturan bizleriz fikrine katılıyorum. Sn. Agnia nın tespitleriyle ilgili aklıma gelen en basit örnek Jules Verne in Aya yolculuk romanı. Adım 1 gerçekleşmiş, sırasıyla diğer adımlarıda yaşayarak, insanlık aya yolculuk yaptı.
lilith -- 03.04.2008 - 16:30
zaman zaman çevremdeki her şeyin bir illüzyondan ibaret olduğu sanısına kapılıyorum.
zaman zaman diyorum çünkü her zaman böyle olsa sanırım yaşamak pek memnun etmezdi şu bünyeyi..
gerçeklik kavramı üzerine milyonlarca şey söylenmiş olmalı.
ben gerçeklik kavramını uydurduğumuzu düşünenlerdenim sanırım.
hani ilk tümcemde demiştim ya illüzyon her şey diye.
bildiğimiz şey illüzyon bizim.
gerçeği tam olarak tanımlamamız bu nedenle imkansız gibi geliyor bana..
Agnia -- 04.04.2008 - 03:36
Bana da öyle gelirdi, sanki herşeyin illüzyon olduğunu bilirsem zevk alamam saygımı yitiririm gibi gelirdi, hatta bunu deneyimlediğim iki yıl geçirdim bi ara. Şimdi açıklamak zor ama farklı bi şeyden zevk almaya başladım!
saron -- 04.04.2008 - 06:38
Gerçektir.
nessuno -- 06.04.2008 - 13:15
Tabelaya eklenen yazı içsel tufanı da beraberinde getirdi aniden…sanırım reklam dediğimiz oluşumun yansımaları da bu yönde olmalı…vurgu ilk gördüğün an belirmeli … yararlı ya da zararlı, var olan reklam gerçeğinin en iyi- en geniş yelpazede sunumu…
*
“Sahip Olduklarımızın Farkında Mıyız?” üzgünüm yazık ki değilim(z)…
*
Gerçek kavramını süreçte kişilerin oluşturduğu ve "işte budur" niteliğini yapıştırdığı ve mevcut oluşumların yansımalarının birer çizelgesinden( "teşhis"ler silsilesinden) ibaret olduğunu söyleyebiliriz lakin ruhaniyetimizi kaplayan her oluşum kendimiz için gerçeğin ta kendisi değilmidir!
nirvani -- 08.04.2008 - 09:01
3.boyut realitesinde dünya tüketim reklamcılarıyla yönetiliyor...4.boyutun şifacı(?)reklamcıları da maddi dünyadan pay kapmak peşinde...5.boyutun "izm" reklamcıları da manevi dünyadan uyuşturucu satma derdinde..
6.boyutu hiç konuşmayalım...