4 milyar yıl önce henüz çok erken yaştaki dünyamızda, gezegenimizi diğerlerinde olmadığı kadar değişterecek bir süreç başlar. Bu süreçte ''kimya biyolojiye dönüşür''. Okyanus derinliklerinde, sıcak su kaynakları çevresinde basit yapılı maddeler gitgide daha karmaşık ve kompleks yapılı maddeler oluşturmaya başlarlar. Zaman içinde bunlardan da ilk organizma oluşur. Bununla birlikte hayatın şaşırtıcı hikayesini başlatan ilk küçük hücre de..
Arkaik Okyanus ve Ay: 4 milyar yıl önce oluşmaya başlamış okyanuslar 20bin km uzaklıktaki bir yörüngede devinen Ay’ın yarattığı güçlü gel git dalgalarına maruz kalmakta ve oluşan su birikintilerinde hayat molekülleri zincirler kurduktan sonra tekrar gel git dalgalarına maruz kalarak büyük su kitlelerinde parçalanıyor..
Ay ise bundan daha önce, yaklaşık 500 milyon yıl evvel, başka bir gök cismin Dünya ile çarpışmasından oluşmuş olup gezegenimize sadece 20.000 km uzaklıktaki bir yörüngede dönmekte. Ancak gelecek bir kaç milyar yıl içerisinde nihayet yavaşça yörüngesinden uzaklaşmaya başlayabilecektir.
""XENİX'E ÖZEL YUKARDAKİ YAZI VE RESİMLER DARWİNİST BİR SİTEDEN ALINTIDIR VE ALINTILADIĞIM BU YAZILARDA BİR TUTARSIZLIK VAR BULABİLİRSEN 10 PUAN...
Aslında darwinizm tutarsız ama ne yaparsın."
denge -- 24.01.2013 - 18:42
ilk tahmini ben yapayım o zaman.
aron un gördüğü tutarsızlık şu olabilir.
"orada anlatılanlar %100 gerçekmiş gibi anlatılmış."
diyorum.
saron -- 25.01.2013 - 00:20
Yazıda tutarsızlık falan yok. Aronun ise gördüğünü sandığı tutarsızlık sanırım şu cümle.
"4 milyar yıl önce oluşmaya başlamış okyanuslar 20bin km uzaklıktaki bir yörüngede devinen Ay’ın yarattığı güçlü gel git dalgalarına maruz kalmakta ve oluşan su birikintilerinde hayat molekülleri zincirler kurduktan sonra tekrar gel git dalgalarına maruz kalarak büyük su kitlelerinde parçalanıyor.."
Hüseyin AKTAŞ -- 25.01.2013 - 01:41
"Ay ise bundan daha önce, yaklaşık 500 milyon yıl evvel..." derken, "bundan" sözcüğünü "günümüzden"olarak anlamış olmasın? Yani yaznının bütününe göre Ay, günmüzden 4 Milyar 500 milyon yıl önce dünyamızdan kopmuştur, ama aron bunu "günümüzden 500 milyon yıl önce" şeklinde algılayarak mı "tutarsızlık" iddiasını getirdi?...
Karga -- 25.01.2013 - 03:18
s + aron = saron
aron tutarsızlık görüyor.
saron tutarsızlık yok diyor.
Demek ki -s- harfi mantık katıyor.
aron -- 25.01.2013 - 15:03
"Bu dönemde atmosfer ancak çok az oranda oksijen ihtiva etmekte olup karbondioksit ve diğer zehirli gazlarla dolu. Güneş ise bu sis perdesinin arkasında sadece çok zayıf bir şekilde parlasa da yeryüzüne ölümcül mor ötesi ışınları yaymakta. Bu cehennemsi gezegende yaşayan hiçbir şey olmadığı gibi küçük olsa dahi okyanuslarda hareket eden herhangi bir organizma da bulunmamakta.
Dünya bu dönemde yaşam için fazlasıyla hijenik bir yer olup sadece enerji ve metaller, tuzlar, mineraller gibi cansız maddelerin belirlediği ve yönettiği bir gök cisminden başka bir şey değil. Buna rağmen bu gezegeni diğer gezegenlerde olmadığı kadar değiştirecek bir süreç oluşmaya başlar. Dünya tarihinde bir kezden ibaret, belki de evrenin tarihinde bir kerelik şaşırtıcı, beklenmedik, neredeyse sihirli bir adımdı bu: Cansız maddelerden canlılık oluşacaktı.
Bu adım tek hücrelilerden çok hücrelilere ve ilk solucandan insana kadar olan adımlardan çok daha büyük bir adım olacaktı. Zira hayatın en büyük mucizesi onun oluşumunun kendisidir.
"
açparantez -- 25.01.2013 - 15:20
Yazıda tutarsızlık bulamamış, altta da kalmamak için başka yazı getirmiş :) komik adam bu aron
)kapa parantez
denge -- 25.01.2013 - 15:27
son getirdiğin yazının kaynağı nedir aron?
aron -- 25.01.2013 - 15:35
"açparantez tarafından Cum, 25/01/2013 - 22:20 tarihinde gönderildi.
Yazıda tutarsızlık bulamamış, altta da kalmamak için başka yazı getirmiş :) komik adam bu aron
)kapa parantez
"
""denge tarafından Cum, 25/01/2013 - 01:42 tarihinde gönderildi.
ilk tahmini ben yapayım o zaman.
aron un gördüğü tutarsızlık şu olabilir.
"orada anlatılanlar %100 gerçekmiş gibi anlatılmış."
diyorum.
aron -- 25.01.2013 - 15:40
"denge tarafından Cum, 25/01/2013 - 22:27 tarihinde gönderildi.
son getirdiğin yazının kaynağı nedir aron?
"
denge -- 25.01.2013 - 17:33
ben evrim konusunda bilgi sahibi değilim. yalnız senin son alıntıladığın yazıda tutarsızlık yok bence.
Bu cehennemsi gezegende yaşayan hiçbir şey olmadığı gibi küçük olsa dahi okyanuslarda hareket eden herhangi bir organizma da bulunmamakta.
burada, bahsedilen dönemde herhangi bir organizmanın olmadığını söylüyor sadece.
devamında ise daha sonraki süreçlerde canlı organizmaların oluştuğunu söylüyor.
Buna rağmen bu gezegeni diğer gezegenlerde olmadığı kadar değiştirecek bir süreç oluşmaya başlar.
xenix -- 25.01.2013 - 18:02
Ohoo oo.. Daha tutarsızlığın ne olduğunu anlatmakla başlamak gerekiyor. Buyrun mantığa.
Ayrıca yazıda olanların bir çoğu belki masalsı bir şekilde anlatılmış ama gözlem sonucu çıkarılan şeyler.
4,5 - 3,5 milyar yıl önce: En erken yaşam, muhtemelen kendi kendileri kopyalayabilen RNA molekülerinden oluşarak görülmeye başladı.[6][7] Doğal seçilimin replikasyon için daha uygun olan molekülleri tercih etmesi yüzünden kısa bir süre sonra bu organizmaların replikasyonu rekabet ile sonuçlanıp enerji, yaşama uygun mekanlar ve küçük yapı taşları gibi tükenmeye başlayan kaynaklara daha çok ihtiyaç duyulmaya başladı. DNA molekülleri, daha sonra ana replikasyonlar ve ilkel genomlar, kendilerine istikrarlı bir fiziksel ve kimyasal ortam sağlayan elverişli kapalı membranlar içinde gelişmeye başladığında bu süreçleri devralarak ilk proto-hücreleri (ön hücre) oluşturdular.[8][9][10]
3,9 milyar yıl önce: Geç Dönem Ağır Bombardıman ve iç gezegenlerde gerçekleşen sayısız meteor çarpma olaylarının zirve yaptığı dönem. Sürekli devam eden bu çarpışmalar ve meydana gelen düzensiz bozunumlar, bu noktaya kadar evrilebilmiş olan her türlü yaşamı muhtemelen yok etmiş veya bazı erken termofil mikroplar yeryüzünün altında okyanus tabanlarındaki sıcak hidrotermal bacalarda hayatta kalmış;[11] ya da yaşam başka bir yerden bir meteorit tarafından Dünya'ya taşınmış olabilir.[12]
3,9 - 2,5 milyar yıl önce: Prokaryotlara benzeyen hücreler görünmeye başlar.[13] Bu ilk organizmalar kemoototrof olup bir karbon kaynağı olarak karbondioksit kullanıyor ve inorganik maddeleri yükseltgenip enerji elde edebiliyorlardı. Daha sonra prokaryotlar, glikoz gibi organik maddelerdeki enerjiyi serbest bırakan bir dizi kimyasal tepkimelerle glikoliz geliştirdiler ve ATP kimyasal bağları içinde biriktirmeye başladılar. Glikoliz (ve ATP) bu güne kadar değişmemiş bir şekilde hemen hemen bütün organizmalarda kullanılmaya devam etmektedir.[14][15]
Wikipediadan.
Blog ya da forumlardan falan değil.
Sen yine tutarsızlık* gördüğünde getir. :) Konusunu açalım iyi oluyor.
aron -- 25.01.2013 - 18:30
"Oluşum evresi "MUHTEMELEN"okyanusların derinliklerinde bir yerde başladı.(Bazı araştırmacılar başlangıç için başka mekanları da olasılıklı görüyorlar). Orada aşağılarda, deniz tabanlarında, ''sıcak bacaların duvarlarında'' var olmanın ilk kıvılcımı ateşlenecekti."SANKİ GÖRÜNMEZ BİR EL TARAFINDAN atomlar birleşip zincirler oluşturacak, moleküller birbirleriyle çalışmaya başlayacak, neticesinde ilk canlı ve ilk hücreyi şekillendirecekti. Henüz ilkel bir organizma, arkaik bir bakteri, mikroskobik küçük, zayıf ve kırılgan.. Buna rağmen bu ilk canlı olacaktı.
"
aron -- 25.01.2013 - 19:16
"Ayrıca yazıda olanların bir çoğu belki masalsı bir şekilde anlatılmış ama gözlem sonucu çıkarılan şeyler. "
"4,5 - 3,5 milyar yıl önce: En erken yaşam, muhtemelen kendi kendileri kopyalayabilen RNA molekülerinden oluşarak görülmeye başladı"
"3,9 milyar yıl önce: Geç Dönem Ağır Bombardıman ve iç gezegenlerde gerçekleşen sayısız meteor çarpma olaylarının zirve yaptığı dönem."
ennteresan -- 26.01.2013 - 02:58
olasılık hesabının hangi değişkenler kullanılarak yapıldığını paylaşıp bizi bilgilendirir misin?
bir de bu olasılık nasıl yorumlanmalı?
örneğin bir zarın 6 gelme olasili 1/6 dır. zarı attık direk altı geldi. bir daha attık 6 geldi, tekrar attık yine 6 geldi. zor bi ihtimal ama gerçekleşti.
yani bu olasılık işi gerçekleşme zorlugunu gösterse de, ilk seferde gerceklesmesinin imkansız oldugunu mu gosterir?
ve imkansiza esdeger gördüğünüz bu olasılık gerçekleşmesi bir yaratıcı parmağını mi gerektiriyor? diğer başarısız olasiliklarin olup olmadığını yaratici mi fısıldadı kulaginizi? belki de imkansız olasılık evrenleri oluşmuştur? bu konuda varsayimdan öteye geçemeyiz . şimdilik...
gerçi ola ki farklı evrenler hakkinda sağlam kanıt öne sürülür, eminim o zaman yeni bir sayi hesaplanir! diğer evrenler yaratıcı ürünüdür denir :)
Tuzla -- 26.01.2013 - 03:58
Aron doğru söylüyor. Sanki ateistler oradaymış ve görmüş gibi konuşuyor. Biz de dinliyoruz (veya okuyoruz, neyse artık).
Halbuki Aron, tanrı dünyayı ve insanları yaratırken oradaydı. Merakla onu izliyordu. Ama bu izleme tanrıyı rahatsız etti ve sonunda dayanamayıp "ikile yahu başımdan" dedi. Aron "ikile" kelimesini o zaman öğrenmiştir. Kendisi pek mütevazi olduğu için dile getirmez.
sonsuz -- 26.01.2013 - 05:09
Roger Penrose'u savunman ilginç aslında.
Özgür iradenin olmadığını iddia eder, ayrıca evrenin genişleme teorisinden yana değildir.
O yaptığı hesaplama da evrenin ilk saniyelerinde kendi üstüne çökmemesi için bulunan bir sayı. Paralel evrenler konusunda görmüşsünüzdür. Her saniye neredeyse sonsuz sayıda evren oluşuyor ve içlerinden bazıları kendi üstüne çökmeyip genişlemeye devam ediyor. Her saniye oluşan bu sonsuz sayıda evrenin yanında yukarıda yazdığınız rakam bir noktayı bile ifade etmiyor.
sonsuz -- 26.01.2013 - 05:21
" "3,9 milyar yıl önce: Geç Dönem Ağır Bombardıman ve iç gezegenlerde gerçekleşen sayısız meteor çarpma olaylarının zirve yaptığı dönem."
Muhteremler,(ateistler) sanki oradalar gibi ahkam kesiyorlar...
Tutarsızlık demiyorum resmen abrakadabra ve yersen.."
denge -- 26.01.2013 - 07:00
Muhteremler,(ateistler) sanki oradalar gibi ahkam kesiyorlar...
sen bunu dersen ateistlerinde sana şunu deme hakkı olmaz mı?
isa çarmıha gerilmeden evvel gökyüzüne yükseltilirken sen oradamıydın?
bütün herşey gözünün önünde olup biterken ne hikmetse şeytanın, yaratıcısına kafa tutması olayında sen oradamıydın?
v.b.
Hüseyin AKTAŞ -- 26.01.2013 - 09:25
Benim yaşadığım kentteki bir mağaranın önünde, mağaranın içinde bulunan buluntuların sergilendiği bir müze var. Müzedeki sergide bulunan eşyaların, günümüzden 30.000 yıl önceye ait olduğu yazılı olarak anlatılıyor.
Kazıyı yapan günümüz insanlarının yazdığı yazı acaba bizleri kaz yatağına koymak mı dersiniz?...
aron -- 26.01.2013 - 11:17
Eon- ntv- kerem-cankocak_i-m_son_2_i_e
Sayın sonsuz,
Sizinde tartışmaya dahil olmanız güzel bir gelişme,gönül arzu ederki bazı forumdaşların din'i konulardaki hakaretvari yazılarınada birebir dahil olup böyle fikir beyan etmeniz,neyse...
Sonsuz,
yukardaki link sizin yazdıklarınıza cevap olabilir...
sonsuz -- 26.01.2013 - 11:24
Bilimsel konularda veya ilgimi çeken konularda bilgim dahilinde katılıyorum.
Hakaret veya ahlak zabıtlığı yapmıyorum, biliyorsunuz bunun için sizlerin seçtiği etik kurul görev yapıyor. Beni sıradan bir üye gibi kabul ederseniz daha çok sevinirim.
ebubekir -- 26.01.2013 - 12:06
aron yazdi; "...Sayın sonsuz,Sizinde tartışmaya dahil olmanız güzel bir gelişme,gönül arzu ederki bazı forumdaşların din'i konulardaki hakaretvari yazılarınada birebir dahil olup böyle fikir beyan etmeniz,neyse..."
katildigim bir temenni "NIYET" okumayi biraktiginda o da olur..
söyleki,"....sonsuz tarafından Cum, 16/11/2012 - 16:29 tarihinde gönderildi."..(Kararı ben değil etik kurul almıştır, ben sadece kötü niyetli iftirayı şikayet ettim. G milatın astığı resim de gerçek olmayabilir fakat niyeti iftira veya karalama veya değerlere saldırma değildir)....."
neymis,
1-ben sadece kötü NIYETli iftirayı şikayet ettim..
2-G milatın astığı resim de gerçek olmayabilir fakat NIYETi iftira veya karalama veya değerlere saldırma değildir..
mübarek kalbimizi yarmis icimizi okumus:)
slm.
sonsuz -- 26.01.2013 - 12:11
Hatırladığım kadarıyla attığın iftiranın arkasında duramamış, hatta o sitede don satışı olmadığını göstermiş, olsa dahi tasarımı üyenin (yani isterse oraya Allah da yazılabilir) yaptığını hatırlatırım.
Eh niyet ortadaydı. Ayrıca ben müdahale etmedim sadece normal bir üye gibi şikayet etmiştim. Etik kurul koyduğun yalan resmi etik bulsaydı kalırdı. :)
Peki sen söyle o zaman, neydi yalan fotoşop koyarkenki niyetin??
aron -- 26.01.2013 - 13:36
"Roger Penrose'u savunman ilginç aslında.
Özgür iradenin olmadığını iddia eder, ayrıca evrenin genişleme teorisinden yana değildir.
O yaptığı hesaplama da evrenin ilk saniyelerinde kendi üstüne çökmemesi için bulunan bir sayı. Paralel evrenler konusunda görmüşsünüzdür. Her saniye neredeyse sonsuz sayıda evren oluşuyor ve içlerinden bazıları kendi üstüne çökmeyip genişlemeye devam ediyor. Her saniye oluşan bu sonsuz sayıda evrenin yanında yukarıda yazdığınız rakam bir noktayı bile ifade etmiyor.
"
sonsuz -- 26.01.2013 - 15:20
Yazdığım gibi her saniye sonsuza yakın sayıda evren oluştuğu için 1010123 rakamı ∞ yanında çok küçük bir rakam.
http://www.sonsuz.us/node/paralel_evrenler
aron -- 26.01.2013 - 15:55
"sonsuz tarafından Cts, 26/01/2013 - 22:20 tarihinde gönderildi.
Yazdığım gibi her saniye sonsuza yakın sayıda evren oluştuğu için 1010123 rakamı ∞ yanında çok küçük bir rakam."
"Açılır-kapanır evren modeli, Big Bang'i evrenin başlangıcı olarak kabul etmeyi bir türlü hazmedemeyen astronomlar tarafından ortaya atılmıştır. Bu modelde, evrenin Big Bang'den sonra tekrar kendi içine çökerek tek bir noktaya toplanacağı, sonra yeniden patlayıp açılacağı, tekrar kapanacağı ve bu döngünün sonsuza kadar devam edeceği öne sürülür. Yine bu modele göre Big Bang'den önce de sonsuz kez evren patlayıp büzülmüştür. Yani iddiaya göre evren ve madde sonsuzdan beri vardır, ama belirli zaman aralıklarında patlamalar ve sonra içine çökmeler yaşanmaktadır. Şu an içinde yaşadığımız evren ise bu kısır döngünün içinde yer alan sonsuz sayıdaki evrenden bir tanesidir.
"
"Bu modeli ortaya atanların yaptıkları şey, sadece oturup "Big Bang'i nasıl sonsuz evren fikrine uyarlayabiliriz" şeklinde düşünmek ve bir senaryo yazmaktan başka bir şey değildir. Ama bu bilim dışı bir senaryodur, çünkü son 15-20 yılın araştırmaları, açılır-kapanır bir evren modelinin mümkün olmadığını ortaya koymuştur. Çünkü, evren kendi içine çökecek olsa bile, bilinen hiçbir fizik kanununun böyle bir Büyük Çökme'yi geri çevirmesi ve evreni yeni bir Büyük Patlama ile yeniden oluşturması mümkün değildir.
William Lane Craig, Cosmos and Creator, Origins & Design, Spring 1996, vol. 17, s. 19
Bu modeli geçersizliğe uğratan en önemli faktör ise, eğer gerçekten evren sürekli kapanıp-açılıyor olsa bile, bu çevrimin sonsuza kadar süremeyecek oluşudur. Çünkü hesaplamalar, çevrimsel evrenlerin birbirlerine entropi aktaracaklarını göstermektedir. Yani enerji her evrende biraz daha yararsız hale gelecek ve her yeni "açılan" evren biraz daha yavaş açılıp biraz daha geniş bir çapa sahip olacaktır. Bu ise zamanda geri gidildiğinde giderek daha küçük evrenler olmasını gerektirecek ve yine bir "ilk evren"de kilitlenecektir. Yani eğer sürekli kapanıp-açılan evrenler olsa bile, bunların ilk başta yine yokluktan var olmaları gerekecektir.
Kısacası "açılır-kapanır" sonsuz evren modeli, gerçekleşmesi fiziksel olarak imkansız bir fanteziden başka bir şey değildir.
"
sonsuz -- 26.01.2013 - 15:58
Aron açılır-kapanır evren modelinden bahsetmedim, bahsetmiyorum.
"Penrose böyle demiştir diyorsun,değilmi"
"Anlaşılmıştır umarım."
aron -- 26.01.2013 - 16:08
"Aron doğru söylüyor. Sanki ateistler oradaymış ve görmüş gibi konuşuyor. Biz de dinliyoruz (veya okuyoruz, neyse artık).
Halbuki Aron, tanrı dünyayı ve insanları yaratırken oradaydı. Merakla onu izliyordu. Ama bu izleme tanrıyı rahatsız etti ve sonunda dayanamayıp "ikile yahu başımdan" dedi. Aron "ikile" kelimesini o zaman öğrenmiştir. Kendisi pek mütevazi olduğu için dile getirmez.
"
aron -- 26.01.2013 - 16:41
"sonsuz tarafından Cts, 26/01/2013 - 12:09 tarihinde gönderildi.
Roger Penrose'u savunman ilginç aslında.
Özgür iradenin olmadığını iddia eder, ayrıca evrenin genişleme teorisinden yana değildir.
O yaptığı hesaplama da evrenin ilk saniyelerinde kendi üstüne çökmemesi için bulunan bir sayı. Paralel evrenler konusunda görmüşsünüzdür. Her saniye neredeyse sonsuz sayıda evren oluşuyor ve içlerinden bazıları kendi üstüne çökmeyip genişlemeye devam ediyor. Her saniye oluşan bu sonsuz sayıda evrenin yanında yukarıda yazdığınız rakam bir noktayı bile ifade etmiyor.
"
"Ancak, bütün bilim dallarında olduğu gibi fizik alanında da, ateist bilim adamları çeşitli kritik noktaları ve detayları gözardı ederek, gerçekleri materyalist bakış açısına göre saptırmaktan çekinmemektedirler. Çünkü onlar için materyalizmin, dolayısıyla ateizmin ayakta tutulması bilimsel gerçeklerin ortaya çıkartılmasından ve açıklanmasından çok daha hayati bir önem taşır.
"
"O yaptığı hesaplama da evrenin ilk saniyelerinde kendi üstüne çökmemesi için bulunan bir sayı."
"son 15-20 yılın araştırmaları, açılır-kapanır bir evren modelinin mümkün olmadığını ortaya koymuştur. Çünkü, evren kendi içine çökecek olsa bile, bilinen hiçbir fizik kanununun böyle bir Büyük Çökme'yi geri çevirmesi ve evreni yeni bir Büyük Patlama ile yeniden oluşturması mümkün değildir."