Bilimum sözlüklerde karşılaşıyoruz. Düşündümde sonsuzun güzide yazarlarınında hayat hakkında söyleyecekleri özlü sözleri elbette vardır. Evet ilk önce kendi aforizmamı takdim ediyorum.
Hayat fizik ile matematiğin toplamından küçüktür.
xenix -- 11.07.2011 - 19:36
Olan her şey tesadüftür. Sadece bazıları daha tesadüftür.
xenix: Takiplerim
xenix -- 11.07.2011 - 22:22
Evrenin en sabit şeyi ışık hızıdır. Hızınız ne olursa olsun ışık hızı size göre değişmez.
xenix: Takiplerim
parçuket -- 11.07.2011 - 22:41
Olasılığın ne olduğunu matematikçilere sormayın. Çünkü onlar da bilmiyorlar.
İylik yapıp denize atmayın, martılara simit atın.
Yabancı -- 11.07.2011 - 23:03
Peşinden gidilen hedefin doğurduğu sonuçlara verilen tepkilerin toplamıdır algı. İçeriden dışarıya, dışarıdan içeriye bakabilecek derinlikli zihin için tüm olasılıkların hesaplanabilmesi ise doğru hedefi ortaya çıkarır. Not bunu yapabilme çabası dahi iyi bir başlangıçtır.
Hüseyin AKTAŞ -- 12.07.2011 - 05:31
Çocuklar kaçın sahibim geliyor!...
Allah sahibinden korusun!...
bwallace4ever -- 12.07.2011 - 06:53
Yaşadığımızın rasyonel bir hayat olduğunu mu düşünüyorsun. O zaman şunu dinle: Adalet a priori bir kavram olamayacak kadar güce bağımlıdır. Güçlü olan haklı, haklı olan güçlü olandır.
Delişey -- 24.07.2011 - 16:17
iki kadın biraraya geldiğinde sohbete başlamaya görsün, kelimelerden inşaat yapıp cümle gökdelenleri dikiverirler birer birer:))
Yabancı -- 24.07.2011 - 19:20
Etrafında toplanılan sistemlerin hepsi bütünden kopmuş birer parçadır, parçaların çokluğu bütünsel olanda değil parçasal olanın çoğulluğunda yol alır, bu bize aidiyet duygusundan ve ezberlenmiş tekrarlardan alınan güven duygusundan çok farklı bir zihin hali vermez. Bir torna makinasının ürettiği birbirinin aynı olan tekdüzeliğin değişmediği gerçeğiyle karşı karşıya kalmışızdır. Makinanın hatalı üretimleri olabilmiş parçalar ölçüye gelmeyene varma ihtimaline daha yakın belkide.
parçuket -- 25.07.2011 - 21:17
Duygular olmasaydı eğer tartışacak pek birşey kalmazdı zaten.
G Milat -- 26.07.2011 - 02:26
Baslangic arayanlara;
Herkes kendisinin milatidir. Milatiniz sizin basladiginiz yerde baslar ve bittiginizi dusundugunuz yerde biter.
*G Milat*
Yabancı -- 29.07.2011 - 18:41
Bir kadını anlamanın yolu sahip olduklarımızdan geçiyorsa bir erkeği elde etmenin yolu sahip olduklarına önem vermekten geçiyorsa en doğru aforizma bu gerçeği dillendirmek olabilir.
Yabancı -- 29.07.2011 - 18:47
Zihnin sınırlarının ötesine varmak için kültürünüzü ve zihninizdeki etkileri sorgulayın sınırlar hala aşılamıyorsa kendinizi fazla yormayın:))
parçuket -- 29.07.2011 - 18:53
Eğer kişi artık egosundan kurtulduğunu söylüyorsa, bu, onun egosunun tavan yaptığını gösterir.
Yabancı -- 29.07.2011 - 19:13
Aşırı ego'dan kurtulmanın yolu onu zihnin izleyebilmesidir ego ise varlığın kendini farketmesidir.
parçuket -- 24.02.2012 - 18:34
Update :-)
Baal -- 25.02.2012 - 22:01
hayat insanı namık kemal ile oscar wilde arasına şıkıştırır.
Yabancı -- 26.02.2012 - 12:31
Ego, kesip atmamız ve kurtulmamız gereken bir parçamız değil, gözlemleyerek çözümlemek, anlamak sorumluluğunda olduğumuz şımarık yanımızdır. Üstelik sağduyumuzla işbirliği yapmak konusunda beceriksiz ve bu konuda eğitilmesi gereken huysuz yanımızdır. Akıl kendisinden usanmış, bıkmıştır tarih boyunca. :)
parçuket -- 12.03.2012 - 19:50
Termodinamiğin 3. yasasını yanlışlayabilecek bir şehir varsa, o Sivas değildir, Erzurum'dur.
Toruk Makto -- 22.03.2012 - 10:14
Gözlerin bozuksa tedavi ettir, ya da gözlüğüne sahip çık...
Baal -- 22.03.2012 - 16:13
Çürük yumurtaya şaşırma eğer yeterince uzun yaşarsan ,çürük civcivin bile olduğunu görürsün.
parçuket -- 09.04.2012 - 20:14
Gerçeğin fotoğrafını çekmek yasaklanmıştır, bilimadamları ise ancak onun daha iyi bir resmini çizebilmek için uğraşırlar.
gamaro -- 09.04.2012 - 20:21
Nori, ştaku !
:)
Nibelunga -- 09.04.2012 - 20:50
Nosotros,
vosotros,
ellos ! :)
parçuket -- 09.04.2012 - 21:00
Ne diyonos, e bize de anlatınos!
:)
gamaro -- 09.04.2012 - 21:51
Quaternio Terminorum yapıyoruz parçuket.
Aslında bir mantık hatasıyız ve iltibaslar* halinde tezahür ederiyoruz.
Daha farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse; orta terim rolündeki müphem anlamlı bir kelime, bir anlamıyla büyük önermede, diğer anlamıyla küçük önermede kullanılımak suretiylee..
:)
parçuket -- 09.04.2012 - 22:31
Hımm.
Tam anlamadım gamaro ama çok doğru dedin valla.
:)
Kambur Kerim -- 10.04.2012 - 15:40
Evet, çok daracık bir geçittir hayatın anlamı, o geçidi fethetmek isterseniz kaşınızdaki de ''gel de al'' der.
Oooo hemen yanlış anlamayın ;-)) Etik Kurulu da gereksiz yere meşgul etmeyin.
Molon Labe (Leonidas- Termopil Savaşı)
G Milat -- 11.04.2012 - 06:05
Bu aralar gördüğüm en acıklı söz dizisi :/
"Aşk odur ki, karşınıza yirmi tane huri getirseler gözünüze duvar kerpici gibi cansız görünür. HCA"
gamaro -- 11.04.2012 - 12:53
Abazanlık odur ki, karşınıza yirmi tane kerpiç getirseler gözünüze canlı gibi görünür.
He he:)
Kambur Kerim -- 11.04.2012 - 19:20
Abaza kurbağa, japon balığına tecavüz etmiş. Çalışkan biri videosunu koysun buraya gari.
Nibelunga -- 11.04.2012 - 21:53
Aşk açlıktan beslenir gibi...sanki :P
Toruk Makto -- 11.04.2012 - 22:06
"Aşk, hep olmazdan yana ilerler"
Hüseyin AKTAŞ -- 12.04.2012 - 05:34
"Aşk açlıktan beslenir gibi...sanki"
Daha önce yazmış mıydım bilmiyorum.
80'li yıllarda Cumhuriyet gazetesinde bir haberde okumuştum. Afrika'da mı yoksa Amazonlarda mı ilkel bir kabile bulunmuştu ve bu kabilenin dilinde "sevişmek" ve "yemek" fiilleri tek ve aynı sözcükle ifade ediliyordu. Bu durum ilk'el insan algısında her iki fiilin ifade ettiği kavram arasında bir denklik, benzerlik, eşitlik, aynılık olmasından kaynaklanır.
İnsanın bir canlı olarak tanımında yer alan ihtiyaçların en temelinde "barınma, beslenme, üreme" güdüleri vardır. Aşk bunlardan üreme güdüsü üzerindeki bir "varyanttır". Yemek yemek ve yemek kültürleri "beslenme" güdüsünün üzerinde gelişir. "Açlık" esas olarak beslenme ihtiyacının karşılanamıyor olmasından doğan ve bu durumu anlatan bir sözcüktür. Sözcük daha sonra beslenme dışında da karşılanamayan ihtiyaçları ifade etmek için kullanılmaktadır.
Nibelunga'nın sözü doğrudur. Aşk açlıktan beslenir. Beslenir bir tarafa, aşk en temelde insanın açlığından başka bir şey değildir. Açlığın kendini bertaraf etme çabası, arayışıdır. Bu yüzden aşkı başka yerde aramak boşunadır. Aşk insanın kendi içinde olan bir durumdur. Açlıktır aşk ve bunu giderebilecek "nesneyi" gördüğü zaman "ben aşık oldum" demek yanılsamadan başka bir şey değildir. Aşık oldum diyen şahıs, açlığını giderecek iyi bir ava şahit olmuştur ve onun peşinde koştur allah koştur, ya avlayacaktır, ya avlanacaktır, ama birbirlerini "yedikleri" anda Şaban Aktaş konuşacaktır:
"Sırdın
Sırdın
Sırdın
Isırdım bitti!"
ennteresan -- 12.04.2012 - 07:14
Doğal gelişen bir süreç anlam ihtiva etmek zorunda değildir... Anlam insani bir üründür. Varoluş' un muazzam yapısı için sadece aciz bir çabadır...
Kambur Kerim -- 12.04.2012 - 08:44
Şiirden destana, heykelden müziğe, barıştan savaşa kadar her yerde Aşk vardır. Severim aşka dair hemen herşeyi. Eşcinsel aşka da saygılyım, narsist olana da.
Ancaaak KerimCHE der ki; aşk tatmin edilemeyen cinsel arzuların şekil değiştirmiş halidir. Bol miktarda, özgür seks aşkı öldürür evelallah. Geriye; elinizde kalan sevgi, dürüstlük, dostluk, arkadaşlık ise budur değerli olan.
parçuket -- 12.04.2012 - 14:22
"İnsanın bir canlı olarak tanımında yer alan ihtiyaçların en temelinde "barınma, beslenme, üreme" güdüleri vardır. Aşk bunlardan üreme güdüsü üzerindeki bir "varyanttır"."
mor -- 12.04.2012 - 16:29
Aşk kendini bulmaktır bazen de vurmaktır..Sex kendine gelmektir bazen de getirmektir. :)
Nibelunga -- 12.04.2012 - 21:45
Kesinlikle ennteresan! Düşünmemek gerek. Hissetmek yeter. Woody Amcamız da en gereksiz organ beyin demişti Mannhattan'da :)
parçuket -- 09.10.2012 - 09:25
Türk , Kürt kardeştir. Johnny sins kalleştir!
sanalmanik -- 10.07.2015 - 23:54
sis;
-sis görene yol vermez;
-sis olduğu yeri karartır;kaplar
-sis boşluğu dolu gösterir,
-sis uçurumu dağ ile hayal ettirir
-sis bilinen alanda yön duygusu kaybı
-insanlar dağa yasalanarak yürür ya da düşünür;
-ses dağılınca uzaklık kaybolur
-sisli diye göremediğin yok değildir-uzakta
-sis yamacında yol bulunuyorsa kaybolunmaz-önceden yürünmüş yolsa da) herkesin yürüdüğü açık yolsa da)0
-sis örttü diye dağı boş sanma;
-sis yakına yordurur-sis uzaklık yitirtir; sis yakını düşürtür;
-sis uzağı karartmaz-sis uzağı sislemez
-sis üstünden buluttur; sis uzaktan beyazdır-pamuk gibi meramdır; dağı sarsa yel alır -kuşman vermez- bulut örtmez;
-görüntü sisliliği
-ses sisliliği ve düşünce pusluluğu da böyledir
yerler/
insanlar/ bi anda güneş doğar -bi anda ışık açar ve düşücne çakar; ve etraf aydınlanır neşeyle
insan kendini kötü sanmasın yerde sis var diye;
-bu puslu dünya da hava kalleştir!
-insan aydınlanması dünya aydınlanmasıdır -hava- aydınlanmasıdır;
-insanın uğraşı sis dağıtmak üzerien olmalıdır; ya da sissizlik
bunlar kötü/yersiz aforizmalar sanal sende paslandın desene sanal git başka iş bul kendine be sanal -aklın başka yerde işte değil mi?
-sissiz aforzimalar sissiz günde yazılır desene
-yürek sisi dağ sisi boğ ile bağ görüne;