Biraz önce telefonla konuştum. Bir arkadaşımın kardeşinin karısı vefat etmiş. Tanıdığım bu kişinin yaşının 38 olduğunu varsayarsak kardeşi de 35’lerindedir büyük olasılıkla. Genellikle erkek kadından büyük olduğu için kadının yaşının 35’ten yukarı olma ihtimali çok düşük. Yuvasından yola çıkıp gideceği noktaya varmaya çalışan bir karıncayı bütün gün izleyip, yolun yarısında onun üzerine basmak ya çocukça ya da psikopatça bişey olmalı. Rahatsızlığım da bu noktada başlıyor ama bu noktada bitmiyor. Bu mektubu sana yazdım Allah:
“Sen kim olduğunu zannediyorsun da kendini “iyi”’den sorumlu devlet bakanı ilan edebiliyorsun. Sadece 6 yıl içinde 50 milyon insanın katline göz yumarken, doğmasına ve ya sonradan olmasına vesile olduğun sayısız kör, topal, felçli, şizofren, otistik, sağır, dilsiz’e utanmadan cennet meydanlarından sesleniyorsun. Mutsuz insan yaratmaktaki çıkarın nedir bilmem ama seni yıkmanın da senden kurtulmak demek olmadığını fark ettim. Öyle bir iz bırakmışsın ki homo sapiens hayatına, sana kafa tutan ne devrimciler geldi de kafa tuttuklarıyla kaldılar kara kalem tablona. Belki de Müslümanlar haklı, boyun eğmeliyiz sana. Ama duuur. Kaçamazsın hemen kelle koltukta. Kafana dayadığım şu silahı daha ateşlemiycem mektubum bitmeden. Şaka yaptım şaka, müslümanlar gibi ev köpeği olmaya da, bir reikici gibi götümü dönüp uyumaya da niyetim yok.
Seni kabul etmek de zor, yenmek de zor dedim ya, tarih söyler bunu ben değil. Öyle bir bulaştırmışsın ki mikrobunu, kulların tahtına oturmak isteyince anladık ki bir varlık değil bir hastalıkmışsın sen. Stalin, Hitler, Napoleon hep senin baba rolünü oynadı devletçilik oyunlarında. Doğal kaynakların yarısı %1’lik bir popülasyonda birikince “mülkiyet hırsızlıktır” diyen Proudhon’a da hak veriyorum zaman zaman. Sahip oldukça bu kaynaktan çalıyoruz aslında. İstemeye, almaya, GSYH’mizi artırmaya çalışırken suçu biraz insanda ama daha çok senin eserin olan şu insan doğasında buluyorum. Biz talep ettikçe çalıyor, talep ettikçe öldürüyor, talep ettikçe sana benziyoruz. Demiş ya Stirner: “Tanrının meselesi bencil bir meseledir”. Çok benziyoruz birbirimize aslında çoook.
Saplantılı derecede seviyorsun ya iyi insanı, keşke bir ruh olarak var etseydin bizleri. Allah belanı versin diyecem, döngüsel mantık hatası olacak. Aslında sen hatanın kendisisin onu diycektim bak. Varolmanı bırak, var etmiş olduğun dünya bir hata. Başka bir perspektiften baktıklarını zannedip böbürlenen pozitivistler bile din olmayınca daha iyi bir hayat yaşanacağını iddia ediyorlar. Seni sevmeyenler bile senin dölünden geliyor anlayacağın. Benim sorunum dinle değil, şu dört yanı denizlerle çevrili eserinle. İnsan doğasıyla, Katrina kasırgasıyla benim kavgam. Şu evrensel enerjiler, mutluluk naraları hep sana karşı oluşan hayal kırıklıklarının bertaraf edilmeye çalışılmasından başka bir şey değil. Bunların hepsi nevrotik kişilerin nevrotik talepleri. Hasta insanlar bıraktın o cennet adalarına. Tadını çıkaramaz olduk otantik meyvelerin, kumun güneşin. Kaybolduk tapınaklarında, kurtulunca oradan, bulduk kendimizi gri bacaların arasında. Evvelden veba vardı, şimdi de kanser illetini çıkardın karşımıza. Allah belanı versin Allah.”
Anlayacağınız üzere ben ateist değilim, bizzat inanıyorum o pis kokan katile. Onu yok sayaraktan, arkamı dönüp uzaklaşacak değilim cinayet mahallinden. Şu sefil gezegende kurbanlık koyun gibi dolaşıyorsak bu sorumluluğu birine yüklememizin gerekliliğini hissediyorum akabinde. Hani Holivut filmlerindeki şu replik aklıma geliyor tanrı lafını duyunca: “Seni öldürmek mi? Bu kadar kolay kurtulacağını mı sandın, daha yeni başladık”. Bu, Nietzshce’nin öldürdüğü tanrının kalbine elektrik verip tekrar diriltmenin ve bir daha öldürmemek üzere ona sürekli işkence etmenin gerekliliğini gösterir kanımca. Evet ben tanrıya inanıyorum. Ensest babasından nefret eden bir oğul gibi, yetişkinliğinde ondan intikamını alacak bir gaddar gibi inanıyorum.”
Sakın ama sakın tanrının lafını ağzınıza almayın. Alırsanız da “iyi” ile aynı cümlede kullanmayın. Tanrı demek kırbaç demek, tanrı demek obsesif kompalsif bir ruh durumu demek, tanrı demek sadizm demek, tanrı demek bıçak demek, tabanca demek, bomba demek. İnsanın saldırganlığı, sevgisinin önüne geçiyorsa, bu leş doğayı yaratan tanrı, hayatta duyup duyabileceğiniz en büyük hakaret olmalı bir insana yapılan. Onu bulmaya çalışanlar kılcını kuşanmış birer barbardır. Tanrıya inanmak en geniş anlamıyla Vandallıktır. Bir liseye girip 35 kişiyi tarayan manyakla, bu sahneyi gerçek kılanı onaylayan dindar aslında aynı rolü paylaşır. Allah ile dindar suç ortağıdır. Nasıl olmaz ki?
Misafir -- 30.06.2011 - 17:55
Oy oyy .. Arkadasina sabirlar diliyorum..
parçuket -- 30.06.2011 - 20:28
Allah razı olsun.
G Milat -- 30.06.2011 - 23:55
Olsaydi da mektup yazsaydik, mail atsaydik, mesajlassaydik.. Tanri olsaydi da su mektubunu okusaydi.. Hos olmaz miydi?
*G Milat*
bwallace4ever -- 01.07.2011 - 06:01
Varsa da mühim değil G Milat. O mektup varmış gibi varsayılan bir tanrıya gidiyor.
Delişey -- 01.07.2011 - 06:09
ahhh bilirim bu çırpınışları ben. geceler boyu az çırpınmadım, o zaman çocuktum şimdi büyüdüm...
büyümek ve bilmek çok iyi değil bazen...
Köyün Delisi -- 01.07.2011 - 06:15
reikicilerle ne alıp veremediğin var?
bwallace4ever -- 01.07.2011 - 06:29
Offf köyün delisi baya alıp veremediğim var. Annem master seviyesinde bir reikici, işin az buçuk içindeyim yani, hatta vakti zamanında çakralarım bile açıldı :)))
Reiki hayatın tek bir yüzüne yapılmış vurgudur. İnadına mutluluk inadına mutluluktur. Yüzleşme nedir bilmez acıyla sıkıntıyla. Hani teknoloji ürünleri satan bir mağazaya girersin her satıcının yüzünde yapmacık bir gülümseme belirir. Bir pazarlamadır o gülümseme, acı bir gülümsemedir. "Ulan şuna satiyim şu telefonu da yemeğe gideyim biran önce" gülümsemesidir. Reiki'de buna benzer aynı sentetik duygunun ifadesidir.
Hayatta bir mücadele varsa mutluluk fabrikadan çıkan bir yan üründür dostum. Erekseldir ki bu hayatta bir ereğin olduğunu söylemek de ne kadar doğrudur. Ne ölümün sonunda ne de tarihin sonunda bizi bir cennet bekliyorken mutluluğu amaç edinebilir misin. Edimlerinden çıkan rastlantısal dışavurumlardır mutluluk. Çoğu zaman şu klavye tuşlarının parantezleriyle ve iki noktalarıyla sınırlı kalır.
Mutluluk vardır ama başrol oyuncusu olamıyacak kadar yabancıdır, hep yardımcı rollerdedir hayat filmlerinde. Onu gelip başrole almaya çalışan yönetmen herşeyden önce DÜRÜST değildir yeni çektiği hayat filminde.
ACI gerçektir arkadaşım. Bunu unutturamazsın.
G Milat -- 01.07.2011 - 06:37
Yoo ben cidden bir veya birkac tane tanrinin olmasini dilerdim. Ihtiyactan dolayi insan eliyle bizzat yaratilmis tanrilarin gercekten var olmasini isterdim yahu... Ya da tanrinin yoklugundan bu kadar emin olmak istemezdim.
Tanri... Dusununsenize sonsuz bir yasam var onunuzde heeeheeyyyyy. Uzuluyorum.. Oldukten bir sure sonra yok olup gidecegimizden eminim diye uzuluyorum:/
Butun sorularin cevabi var oleeeeyyyy... Evren nasil olusmus diyorsun "yaaahu tanri yapiverdi", "ben bilmem tanrim bilir", " ben sevmem tanrim sever", "soru sorma tanri bilir" falan filan seyler hos olurdu yani... Kendini kandirmaya, avutmaya ve pohpohlamaya ihtiyaci var insanin yafff.
Ama hiiic mi hiccc dusunmuyorsun "ya madem tanri var neden beni yaratti" diye. Manyak mi bu adam diye... yaratmak ihtiyacsa; o da beni ihtiyactan dolayi yaratti diye aklinin ucuna getirmiyorsun. Ehh ne de olsa tanri var.. Mail atarim, mesaj atarim, MSN'den, watsapp'tan yazarim falan filan -mektup biraz demode kaldi artik-
Hos olurdu yani... Sohbet muhabbet..
*G Milat*
Hüseyin AKTAŞ -- 01.07.2011 - 08:37
Tanrı Baba bir sabah uyanınca
Biz insanları düşündü nasılsa
Gitti pencereye "Kim bilir" dedi.
'Belki o gezegen yok oldu gitti"
Ama baktı uzakta, çok uzakta
Bir köşecikte fır fır dönüyor dünya.
Tanrı Baba bir sabah uyanınca
Biz insanları düşündü nasılsa
Gitti pencereye "Kim bilir" dedi.
'Belki o gezegen yok oldu gitti"
Ama baktı uzakta, çok uzakta
Bir köşecikte fır fır dönüyor dünya.
"Şeytan canımı alsın " dedi Tanrı
'Alsın vallahi çocuklar
Bir şey anlıyorsam
Bu dünyalıların tutumlarından''
"Ey benim minnacık yaratıklarım
Ak ve Kara, donuk ve yanıklarım''
Dedi Tanrı, babacan haliyle.
"Sözde ben yönetiyor muşum sizi
Oysa görüyorsunuz,
Allaha çok şükür,
Benim de sürüyle bakanlarım var"
"Şeytan canımı alsın " dedi Tanrı
Alsın vallahi,
Bu bakanlar ikişer, üçer
Atmazsam kapıdan dışarı.''
Boşuna mı şarap verdim,
Kızlar verdim size
Güzel güzel yaşayasınız diye
Nasıl olur da siz bana
'Orduların Tanrısı' dersiniz
Ne yüzle alıp adımı dilinize
Top atarsınız birbirinize... "
"Şeytan canımı alsın " dedi Tanrı
"Alsın vallahi çocuklar
Bir tek orduya kumanda ettiysem bugüne dek
Su süslü püslü zibidilerin
İşi ne yaldızlı tahtlar üstünde?
Nedir o kasilmalari, böbürlenmeleri?
Beslediginiz bu karınca beyleri
Sözde benden kutsal haklar almışlar
Benim inayetimle kral olmuşlar. "
"Şeytan canımı alsın " dedi Tanrı
"Alsın vallahi çocuklar "
Sizleri böyle kötü yönetenler
Geldiyse benden.
Bir de o kara bücürler var, benden geçinen
Burnum illallah dedi tütsülerinden
Yaşamayı oruca çevirmis bu softalar
Verdikleri parlak vaazlara gelinceee,
"Şeytan canımı alsın " dedi Tanrı
"Alsın vallahi
Birsey anlıyorsam bu heriflerin anlattıklarından''
"Artık bana kızmayın çocuklar
Sevişin, güle oynaya yaşayın
Sizi yakar makarım diye de korkmayın,
Kralına da, yobazına da basın kalayı!. .''
Ama keselim, Allahısmarladık
Jurnalciler duyarsa yandık.
"Şeytan canımı alsın " dedi Tanrı
"Alsın vallahi çocuklar
Bu yüzsüz herifleri
Sokarsam kapidan içeri
Kapıdan içeri kapıdan içeri... "
Bu şiiri Pierre Jean Beranger adından bir keşiş XIII. yüzyıl ya da XIV.
yüzyılda yazmış.
Köyün Delisi -- 01.07.2011 - 09:41
Yorumun bana Fight Club – Tayler Durden’in acıdan kaçma, onunla yüzleş diyalogunu anımsattı :)
reiki konusuna yazabilirim ama başlıkla çok alakasız bir yorum olacak ve bu sonsuz.us un en sinir olduğum özelliğidir
bwallace4ever -- 01.07.2011 - 09:49
Yooo yaz. Paylaştıkça artar tat ...
perspektivist -- 01.07.2011 - 12:56
bencede yazmalısın bwallace4ever doğru söylüyor paylaştıkça artar tat....
Masal -- 01.07.2011 - 13:26
Kabuğun çatlamış, dışarı çıkmana az kalmış, ha gayret :)
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 08:21
Bak biri fight club demiş. Paylaşmadan edemem:
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 08:23
aron -- 06.07.2011 - 09:19
bwallace4ever'e,
Hezeyen,bilgi eksikliği,nefret,kin,ne ararsan var, beş para etmez çene suyu çorba lafazanlığı...
Örnek;
"Şaka yaptım şaka, müslümanlar gibi ev köpeği olmaya da, bir reikici gibi götümü dönüp uyumaya da niyetim yok."
doğrusöz -- 06.07.2011 - 09:41
Bu yazı kendini arayıpta bulamama sendromudur.
Kendini bulabilseydi Allah'ı (c.c) da bulacaktı.
Her şeyi gördüğünüzü ya da görebileceğinizi, herşeyi bildiğinizi ya da bilebileceğinizi zannedenler,
Gerçekler dünyasına daracık bir pencereden şaşı ve miyop gözlerle ancak bakabildiğinizi,
gerçekler ummanından sadece bir damlayı sahip olabildiğinizi fark ettiğiniz anda
kendinizi kendinizin hapishanesinden kurtaracak, gerçekte ne olduğunuzun ya da olmadığınızın farkına varacaksınız.
Bilgisizlik bilime kanıt olamaz.
Bilgisizliğe dayanarak ahkam kesmek aptallara özeldir.
Yukarıdaki yazıda aptalcanın aptalcası olmuş.
aron -- 06.07.2011 - 09:42
doğrusöz,
Yazdıklarına "AYNEN" katılıyorum...
Doğru söze ne denir.
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 10:05
İnsanın kusurlu olması zaten herşeyi göremeyeceğinin göstergesidir. Bu hayatın kendisinin kusurları varsa Tanrıya ulaşmak da kendine ulaşmak da imkansızdır.
Sizin gibi tek hücreli stramolitlerin yaptığı hata şu: Rasyonel bir hayat arayışı. Amaç mutluluk, cetvelle çizilmiş ülkeler, ahlaklı insanlar, güzel insan doğaları.
Hegel de aynı hataya düştü, Marx da, Rousseau da, Hz. Muhammed de.
Herifin teki götünü yırtmış bilinçaltı ve içgüdü diye. Bir diğeri hayvanlardan geldik arkadaşım demiş. Biz bunları irdelerken, doğru söze ne hacet bir arkadaş Richard Dawkins'in bi kitabını okuyup, "burada inanç nerde" demiş.
Hayvanlardan geldiğimizin kanıtı olarak alıyorum bu yorumu.
Zaten hemen cellalenmenizden anladım ökaryot duygu durumunuzu. Peki emir ve yasakla düşünmek nasıl bişii onu algılamaya çalışıyorum. Hani dedim ya hoşt denince kaçan, kuçu kuçu denince yanıbaşında biten bi sokak köpeği olmak?
Neyse mesele seviye meselesi, beyin hücrelerimin sayısını göz önüne alaraktan vücudumda bir alyuvar tanesi bile olamayacak kadar zavallı toz taneleriyle fazla uğraşmıcam.
Ha bu arada siz bunları söylemek için Philadelphia'daki merkezinizden izin aldınız mı bakiyim?
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 10:10
Aslında bakınca Gamaroyla Hola haklıymış. Sizin gibilerle uğraşmak bir zevk meselesi. Kadir gecesinde şarap içip, Muhammed ve onun yol açtığı yıkıma kadeh kaldırmak gibi.
Ama bak Philedelphia konusunda ciddiyim cevabınızı bekliyorum sayın Rex ve Sayın Karabaş ...
aron -- 06.07.2011 - 10:29
Bazı proteinler üzerinde yapılan analizler de, insanı çok daha farklı canlılara yakın gibi göstermektedir. Cambridge Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, kara canlılarının bazı proteinleri karşılaştırılmaktadır. Hayret verici bir şekilde, yaklaşık bütün örneklerde insan ve tavuk, birbirlerine en yakın akraba olarak eşleşmişlerdir.
New Scientist, vol. 103, August 16, 1984, s. 19.
Kompleks İnsan'ı tarumar eder ve ben çook şeyler bilirim abi moduna sokup, hakaretamiz yazılarla kendini ispata çalışır, fakat her halükarda kişi kendini az çok bilir,bu itibarla yok, Philadelphia,yok şu,yok bu önyargılarına teslim olup, sanal olan düşüncelerini hakikat zannedip "laga,luga"nakaratlarına sığınır,dolayısı ile gel böyle...
aron -- 06.07.2011 - 10:38
sonsuz -- 06.07.2011 - 10:44
gamaro -- 06.07.2011 - 11:12
"Bazı proteinler üzerinde yapılan analizler de, insanı çok daha farklı canlılara yakın gibi göstermektedir. Cambridge Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, kara canlılarının bazı proteinleri karşılaştırılmaktadır. Hayret verici bir şekilde, yaklaşık bütün örneklerde insan ve tavuk, birbirlerine en yakın akraba olarak eşleşmişlerdir."
Bakın bu bilgiyi kontrol etmek lazım.
Çünkü hangi üniversitedeki hangi çalışmaydı tam hatırlayamıyorum ama, tavuk ve timsah arasındaki genetik farklılıkların insan genomuyla karşılaştırılabilmesi ve kimi soru işaretlerini aydınlatabilmek maksadıyla yapılmış bir kısım çalışmalar vardı benim okuduğum. Yani ne diyorum biliyor musunuz? Diyorum ki; sadece bu üç tür arasında yapılan bazı çalışmalar vardı ve sıralama timsah tavuk insan şeklinde oluşmuştu, yani tavuk insana timsahtan daha yakın bir tür olarak belirlenmişti.
Sadece bu değil tabi... Asıl film başka... Çünkü bir kısım Harun Yahya'cı tayfa söz konusu çalışmaların sadece bu üç tür ile sınırlı olduğunu söylemeyi her nasılsa unutmuş, ve akıl almaz bir bilgi dezenformasyonu yaratarak "gördünüz mü bakın tavuk insana maymundan daha yakınmış" diye sunmuşlardı... Hatta duyarlı bir okuyucu bunu ilgili üniversiteye iletmiş ve ilgili bilim ekibinden bir de tekzip gelmişti sanırım...
Neyse, ben vakit bulursam şu kaynağa bir bakiim hele.. bak bu da tavuk diyo:)
aron -- 06.07.2011 - 11:23
Oku bakiim.
gamaro -- 06.07.2011 - 11:29
ben okurken sen de benim dediğimi oku aron'cuğum, allah boş gezeni sevmez biliyosun:)
Ayrıca bişey daha var tabi ki; mesela ben senin bi tanecik bile makale okuduğunu zannetmiyorum, ama her nasılsa sağlam bir bilgi bankan var sanırım. Onun için mümkünse sen yayınla şu makaleyi de beni yorma he?
aron -- 06.07.2011 - 11:43
Benim makale okuduğumu "ZANNETMİYORSUN" fakat bilgi bankam var sanırsın.
Doğrudur! bilgi bankam "google", sizin gibi sanırım.
Mümkünlü bu ara reklamlarda,eğer zahmet olmaz ise takılıver.
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 11:54
"sanal olan düşüncelerini hakikat zannedip "laga,luga"nakaratlarına sığınır,dolayısı ile gel böyle"
Sanal haaa... Vay be, şimdi senin kulağına fısıldıyım kim büyükmüş kim değilmiş Philedelphia terliksi hayvanı.
2. dünya savaşında kaç kişi öldü onu söyliyim sana. 50 ile 70 milyon arası.
1918-1920 yılları arası İspanyol gribinden 50 ile 100 milyon arası insan öldü. Bir milyona kadar saymak bile neredeyse bir yıl alırken, saydığın kadar adamın ölmesi bunun sadece iki katı sürüyor. Bak sen adalete.
Neyse diğer afetleri ve yıkımları sayarak senin düştüğün popülizm hatasına düşmicem. Senin o çok sevdiğin sanal değil gerçek tanrın nerede peki. Ben söyliyim kıçını silmek için tuvalet kağıdı arıyodu. Bu dünyada tanrının seni sevdiğini düşünebilir misin? Aynaya bakınca bi homo habilis görürsen belki bunları düşünebilmek için az bir yolun kalmış sayılır. Düşün senin için sırada daha homo erektus'luk var.
Ha unuttum 2. dünya savaşında ölenlerin hepsi hıristiyan ve yahudiydi dimi. O zaman haklısın insanın olmanın tanımı müslümanlıkla sınırlı.
Bilmişlik taslamak denilince aklıma geldi, tanrıyı öğrenmek istiyorsan felsefe oku, tanrı felsefenin konusudur. Ne kendini, ne de onu, havlayarak bulabilirsin.
Bak Hakan Günday'ın güzel bir sözü var: "Önemli olan, tanrı’nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. İnsan denen bir enstrüman. Ancak yarattığı müzik enstrümanını çalamayan bir usta gibi, tanrı da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. Bu yüzden, tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla bestelemiştir."
Son olarak en sevdiğim söz: Havlayan Philedelphia köpeği ısırmaz. Varsa sorunuz cevaplıyım. Doğrusözü de beklerim.
gamaro -- 06.07.2011 - 12:04
1984 tarihli New Scientist okuyorsunuz yani:)
Benim yaptığım yorumlar mesleğim ve aldığım derslerin (e tabi okuduğum kitap ve makalelerin) bir yansıması...
Bak istersen bi daha göz atalım mesajına;
Demişsin ki; "fakat her halükarda kişi kendini az çok bilir,bu itibarla yok, Philadelphia,yok şu,yok bu önyargılarına teslim olup, sanal olan düşüncelerini hakikat zannedip "laga,luga"nakaratlarına sığınır,dolayısı ile gel böyle.."
Senin mesleğin ne peki, protein uzmanı mısın?
aron -- 06.07.2011 - 12:08
bwallace4everın,
Yazdığın cevabi yazıya,karşı cevap yazmayacağım.
Eğer site yöneticileri bu minvaldeki yazılara göz yumuyorsa,böyle yazılardan "FİKİR" çıkmayacağını
en iyi yine onların bilmesi gerekir,dolayısı ile ben müsadenizi istiyorum.
Not.
"Sanal haaa... Vay be, şimdi senin kulağına fısıldıyım kim büyükmüş kim değilmiş Philedelphia terliksi hayvanı."
"Son olarak en sevdiğim söz: Havlayan Philedelphia köpeği ısırmaz. Varsa sorunuz cevaplıyım. Doğrusözü de beklerim."
aron -- 06.07.2011 - 12:16
Bu site de yazılara müdahale edecek kimse yokmu, böyle yazı,yazılırmı? Yahu İnsan olan biraz sıkılır, bu kadar kolay "söğme" olurmu, eğer varsa biraz yüreğin, bu yazdıklarını buluşalımda, yüzüme karşı söyle, istersen, sanalda kötü söz yazmak kolay, ne dersin, kabadayı?
Hüseyin AKTAŞ -- 06.07.2011 - 12:24
sayın Aron ve Gamaro,
Küfür ve küfrü içeren alıntı tarafımdan silinmiştir.
Tekrarlama hakkınız var, umarım kullanmazsınız...
aron -- 06.07.2011 - 12:33
Sayın Hüseyin Aktaş,
Yazdığınız;
"sayın Aron ve Gamaro,tekrarlama hakkınız var yazınız üzere şahsi kanaatim böyle yazılara müsade ediyorsunuz,üstelik kimseye "SÖĞME" gibi bir düşüncem olmaz ve haddim değil,bu itibarla sitenize ve forumdaşlarınıza sağlıklı günler dilerin,umarım istediğiniz gibi yaşantınız olur.
Küfür ve küfrü içeren alıntı tarafımdan silinmiştir.
Tekrarlama hakkınız var, umarım kullanmazsınız..."
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 12:44
Sayın Hüseyin Aktaş şunları da silin lütfen
"Yukarıdaki yazıda aptalcanın aptalcası olmuş." (Doğrusöz adlı kullanıcıdan)
ve şunu da:
"doğrusöz,
Yazdıklarına "AYNEN" katılıyorum...
Doğru söze ne denir." (aron adlı kullanıcıdan)
Hüseyin AKTAŞ -- 06.07.2011 - 12:44
Beğeniyorsanız tekrarlayın! Biz de tekrar silelim. Ne diyeyim?...
Küfür içeren yazıların editörler tarafından görüldüğü yerde silinme kararı var. Ama her yazıya yetişemiyoruz her zaman.
Bir de, editör de küfür ederse ne olacak? Gamaro da bu sitenin editörlerinden idi. Ben bu gün buna bir tavır koydum; bir başka editör de onu silecek...
Hüseyin AKTAŞ -- 06.07.2011 - 12:52
Sayın bwallace4ever,
Bir yazıyı "aptalca" bulmak ve bunu belirtmek küfür sınırlarına yaklaşsa da bana göre küfre girip girmediği tartışılır. Keza sizin "Philedelphia köpeği" metaforunuz da öyle... Biraz daha özenli olmak sizlerin elinde. Editör kontrolünden ziyade otokontrol daha önemli olmalıdır. Talebinizin değerlendirilmesini diğer arkadaşlara ve yine kendi aranızdaki tartışmaya bırakıyorum....
gamaro -- 06.07.2011 - 13:33
Bakınız, neyin küfür neyin olmadığı konusu yer, zaman, eşlik eden koşullar ve kişisel duyarlılklarla belirlenir.
Örneğin birisi bu sayfalarda yürüyen tartışmalar sırasında bana dese ki: "Lan gamaro sen ne gerizekalı bi adamsın" ...ben bunu pek de iplemem. Ama bugüne kadar yazdığım ikibinin üzerinde yorumu (ve pek çok yorumumda bahsettiğim bir çok konu ve şahsiyet hakkında bırakın gogolu, türkçe kaynak bile bulamayacağını bildiği ve benim bu tür adi sataşmalara karşı ironik bir cevap niteliğindeki "bu yazı internette yok, ilk defa burada" dip notumu okuduğu halde) birinin çıkıp son derece rahat bir biçimde "yav sen de goguldan alıp alıp satıyon" demesi beni fazlasıyla öfkelendirir ve küfür kabul ederim.
Evet, gogula sığınanın dat nokta komuna koyiim.
(ispatı mı? buyrun tıklayın )
Yok yok, iyisi mi ben bu mesajı aron gibi yazayım:
Bu site de (de bitişik olmalıydı) yazılara müdahale edecek kimse yokmu (mu ayrı olmalıydı) böyle yazı, (gereksiz virgül) yazılırmı? (mı ayrı olmalıydı) fakat her halükarda kişi kendini az çok bilir, bu itibarla yok, (yine fazladan bir virgül) gogul, yok şu, yok bu olup, sanal olan düşüncelerini hakikat zannedip "laga,luga"nakaratlarına sığınır,dolayısı ile gel böyle..
Heee..
madem, öyle gel, böyle.
aron -- 06.07.2011 - 14:11
Eğer biraz delikanlı isen benimle yüz,yüze karşılaşıp o koyiim lafını,yüzüme karşı söylersin,üstelik moderatör konumun var,ne dersin sayın gamaro.
Bekliyorum...
Sanal kabadayı.
HoLa -- 06.07.2011 - 15:14
Sanal olması için bir bilgisayarın ya da ne bileyim bir yazılımın koyiiim demesi gerekirdi. Bal gibi birisi yazıyor işte. Bunun nesi sanal?
Ayrıca kişiler yazdıklarınızı okuyup sinirlenebilirler...
...ne yapacaklardı sinirlenince?
Amma pohpohlanma meraklısısınız yahu...
Herif yazdığına gıcık olmuş giydiriyor işte...beğenmiyorsan admine bir mail yollarsın...
Ne o öyle zır zır da zır zır.
Bırakın dolmuşta poposuna emekli şemsiyesinin ucu dokunmuş varoş yellozu gibi bağrınıp çağrınmayı da konuda kalalım, okuyalım, yazalım filan.
gamaro -- 06.07.2011 - 16:09
Bak iyi dinle;
Birincisi; ben editör değilim. (Bir zamanlar ve kısa bir süreliğine editör idim, ama aylardır değilim)
İkincisi; ben sana okumadığın bir makalenin suyunun suyunu satıyorsun dedim. Ve bilgi kaynağı ile de senin bu üçüncü- dördüncü el bilgi sepetini kastettim (Bilimum Harun Yahya saçmalığı) Ayrıca takındığın tavra işaret ettim, ve tıpkı tezgahına koyup pazarladığı malı sanki kendi üretmiş gibi havalara giren süper mario esnafa benzettim (abla bu çok süper bi makina valla)
27 yıl önce yayımlanmış bir makaleyi işaret edip "racon "kesen ben değildim.
Bak nasıl bi racondu istersen onu da hatırlayalım:
New Scientist, vol. 103, August 16, 1984, s. 19, dolayısıyla gel böyle...
Neyle?
Şöyle: "Kompleks İnsan'ı tarumar eder ve ben çook şeyler bilirim abi moduna sokup, hakaretamiz yazılarla kendini ispata çalışır, fakat her halükarda kişi kendini az çok bilir,bu itibarla yok, Philadelphia,yok şu,yok bu önyargılarına teslim olup, sanal olan düşüncelerini hakikat zannedip "laga,luga"nakaratlarına sığınır,dolayısı ile gel böyle."
Yani?
Yanisi şu: Hiç okumadığın bir makaleyi Harun Yahya ağabeyininin sitelerinden aşırıp buraya asan, ve bi de üstüne konunun profesyonellerinin bile sergileyemeceği bir rahatlık içinde ona buna" laga luga" yapan sen diyorsun ki bir sonraki mesajında, evet ben de sizin gibi gogolcuyum.
Pardon arkadaşım, sen öylesin de ben değilim, o da benim hassasiyetim.
Hani adamın teki "bak kardeşim" demiş de tartıştığı kişiye, e işte maraza çıkartacak ya illa, demiş ki bunun üzerine diğeri de " sen şimdi benim anama mı küfrediyon yani?"
Senin dat nokta kom marazan da böyle bişey işte, kapiş?
Onun için kendine yönelik ifadelere biraz daha çalış, mınçıka gibidir çevirmesini bilmezsen acıtır. (Gerçi ben kata yaparım ama üzgünüm, seni dojonun kapısından içeri bile almam, hadi canım.)
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 16:23
"Bilgisizlik bilime kanıt olamaz." diyen doğrusöz adlı kullanıcının ne bildiğini çok merak ediyorum.
Söyleyin bakalım suçlamanız neye dayanıyor? Sizin Allah'ı bulmayla her türlü bilgiye sahip olmayı eşdeğer kılmanız neye dayanıyor ayrıyeten?
Hz. Ayşelerden girip, ayet edavatlardan çıkmayın. Alın size bir platform tartışalım. Çok hücreliye geçmeniz için gereken bu fırsatı kaçırmayın derim ben.
xenix -- 06.07.2011 - 20:31
Bazı proteinler de amiplere benziyor. Eee, ne var bunda. Zaten tüm canlılık tek hücreden gelmiyor mu? Benzeyecek tabi.
Allah yaratmış olsaydı, benzerlik değil, öyle bir ayrılık koyardı ki , kendimizi transformerstaki gibi; dünyada bir autobot olarak bulurduk. Diğer canlılarla hiç bir benzerliğimiz olmaz, kesin bir yaratıcının işi derdik. (Gerçi kendini hala autobot sananlar yok değil ayrı konu)
xenix: Takiplerim
doğrusöz -- 06.07.2011 - 21:46
Beyzademiz aptalca yazısını aptalca dediğimiz için alınmış ve silinmesini istemiş.
Ama kendisi kendisiyle aynı fikirde olmayanları her tür hakareti etme hakkını buluyor.
Biz kimseyi hor ve hakir görmeyiz; hakaret etmeyi, karalamayı düşünmeyiz çünkü kul hakkından korkarız.
Ama gerçekleri yazmaktan da çekinmeyiz.
Aptalca kelimesinden alınıyor iseniz aptalca şeyler yazmaktan kaçınacaksınız.
Çünkü yazdıklarınızı niteleyecek başka kelime yok. Olsaydı onu yazardık.
Tanrı'nın varlığını inanırsınız yada inanmazsınız. Bu sizin bileceğiniz bir şey.
Tanrı'nın varlığını inanmamanız size inananlara hakaret etme hakkını vermez.
Beyzadenin birisi de bir Yaratıcı'nın varlığını kanıtlamamı istemiş.
Bu iş için şöyle bir alıcı gözüyle aynaya bakmak genelde akıllı insanlar için yeterlidir...
Sizin için yeterli olur mu bilemiyorum.
Biraz gayret ederseniz .....Belki...
bwallace4ever -- 06.07.2011 - 22:15
Benim için müslümanlık da hıristiyanlık da musevilik de kişiye yapılmış bi hakarettir. Bu, bugün ev köpeği olur yarın başka bişii.
Bizi şeytan diye ötekileştiren sizler değil misiniz?
Herşeyi geçtim sizden tek birşey rica edicem: sakın ama sakın felsefe yaptığınızı zannetmeyin. İfadesiz felsefe olmaz. Bari felsefeyi kirletmeyin kara kitabınızdan alıntılarla ...
Benim takıntım kuranı kerim veya müslümanlık ritüelleri değil, kutsal diye kafaya koyduğunuz herşeye düşmanım. Buna ilahi adalet anlayışınız da, güzel ahlakınız da, sınav yeri gibi gördüğünüz dünya da dahil. Beni kafanızda kurduğunuz tanrının bir kölesi yapmaya cürret edebilecek her mahlukata itirazım var ... Senin hayallerinin kölesi değilim ...
doğrusöz -- 07.07.2011 - 07:34
Lekum dinikum, veliye din.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
Şeytanın köpeği olmaktan Allah (c.c) bizi korusun.
doğrusöz -- 07.07.2011 - 07:49
bwallace4ever'e
Beğenmediğiniz yazıları okumama hakkına sahipsiniz.
Eğri ya da doğru konularda tartışmalara girersiniz ya da girmezsiniz.
Felsefenin ne olduğunu senden öğrenecek değilim.
Felsefe herşeyden önce özgürce düşünmeyi gerektirir. Önemli olan düşünüp üretmektir.
Yanlışlardan doğrular pekala bulunabilir.
Halbuki siz!
Herşeyinizi inançsızlığa, Tanrı düşmanlığına satmış, kendinizi bu sabit fikre köle yapmışsınız.
Yazılarımda Tanrı'dan Yaratıcı'dan bahsetmediğim halde böyle yorumlananız bunun kanıtıdır.
Unutmayın.
Bir yaratıcının var olmadığını inanmakta BİR İNANÇTIR.
Önce ruhunuzdaki, ardından kafanızdaki taassubu kırın, örümceklerini temizleyin.
Düşüncelerinizi özgür bırakın.
Başkalarının fikirlerine, düşüncelerine saygıyı öğrenirseniz belki bir ümit....
Aksi halde ümitsiz vakasınız.
kaminendo -- 07.07.2011 - 07:53
özgürce düşününnnnnnn... felsefe özgürlüktüüüüürrrr.... bir yaratıcının varolmadığına inanmakta (inanmak da) bir inançtııııırrr... Sizin gibilerin alayının en temel imla kurallarını bile bilmiyor oluşu ne kadar ilginç... kendini tanrı düşmanlığına satmışlaaarr, örümcekleri temizleyinnnn.....
bwallace4ever -- 07.07.2011 - 08:24
Bak dikkat edersen yazımda bir ateist değilim dedim. Tanrı düşüncesi varlık-yokluk mevzusuna indirgnemeyecek kadar üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Richard Dawkins'in en sevmediğim yönü tanrıya karşı evrimi kullanmasıdır. Evrim dini çürütür tanrıyı değil.
TANRI FELSEFENİN KONUSUDUR, DİNİN VE BİLİMİN DEĞİL.
Bak doğrusöz,
Hegel de tanrı demiş ama insan da demiş akabinde. Saltığın kendini ifade edebilmesi için sonlunun düşüncesini şart görmüş. İnsanı denklemin içine sokmuş. Her ne kadar inandırıcı bulmasam da en azından saltığı bilebileceğimiz konusunda sistematik bir felsefe yaratmış. Ömrünü buna adamış.
Hiçbir zaman ne mitlerden, ne kutsallıktan, ne kitaptan, ne hazretilerden konuyu açmış. Sadece dialektiğinin bir bölümünde hıristiyanlık iması var. Ancak hıristiyanlık bile Hegel'de kendi saltık düşüncesinin bir aracı olmuş, safi bir aşkınlık değil.
Tanrıdan nefret ediyorsan da onu çok seviyorsan da felsefi bir dille duygularını aktarmalısın.
Örneğin Nietzsche tanrının öldüğü ilanını verip insanın yükselmesinin gerekliliğini savunmuştur. Onun felsefesinde tanrı anlamlıdır. Hakaret edilmesi gereken bir kavramdır, ancak hakaret bile ciddiye almayı gerektirir.
Şimdi diceksin bana (ki dedin de) bilgiçlik taslayacaksın. Ben tanrı kavramına senin gibi bir dindardan daha fazla ilgi duyuyorum. Dedim ya dinle tanrının alakası yoktur. Din soyut aracılığıyla somutu hapsetme istemidir. Ellere zincir vurmanın ahlakçasıdır.
doğrusöz -- 07.07.2011 - 10:03
Tanrı konusu bilimin konusu değilmiş,
İşine öyle geliyor beyzadenin.
Aklı sıra Allah'ın varlığını bilimin dışına iteleyecek.
Bilimde rastlantıcıların, evrimcilerin, tanrıtanımazların eline kalacak.
Hiç canlının olmadığı bir yerde (örneğin Mars'ta) üst üste konulmuş üç taşı ya da bir kulübe harabesini görünce bütün bunlar bir aklın, bir iradenin ürünüdür. Burada akıllı, bilgisini eyleme dönüştürebilen yaratıklar var diyen insanoğlu yaşam denen muhteşem ve şaşılası gerçeği rastlantıların eseri olarak niteliyor ha.
Bir Yaratıcı'nın varlığını kabul etmektense en saçma öngörüleri kabul etmek bizler için daha kolaydır diyebilen o sakat mantığın ürünleri.
Bilim bir Yaratıcı'nın var olduğunu milyarlarca kanıtla onaylar.
Peki ya siz bir Yaratıcı'nın var olmadığı konusunda kanıt gösterebilecek misiniz?
bwallace4ever -- 07.07.2011 - 10:53
"Hiç canlının olmadığı bir yerde (örneğin Mars'ta) üst üste konulmuş üç taşı ya da bir kulübe harabesini görünce bütün bunlar bir aklın, bir iradenin ürünüdür"
Oy oy neler duyuyorum. Mars'ta hayat varmış demek haaa. :((( Oyyyy ...
doğrusöz -- 07.07.2011 - 12:40
Aptal diyorumda kızıyorsun,
"Hiç canlının olmadığı bir yerde (örneğin Marsta)" ne demek?
Mars, hiç canlının olmadığı bir yere örnek değil mi?
Bu cümleden Mars'ta hayat varmışı nasıl çıkardın?
Bana türkçe imla öğreten de sendin galiba.
Gerçekten ilginçsiniz.
Poetic Edda -- 07.07.2011 - 12:58
Sizin gibiler hiç bitmeyecek mi?... Tanrı nasıl bilimin konusu oluyormuş?
doğrusöz -- 07.07.2011 - 14:29
Peki ya neyin konusu oluyor?
Bari onu da yaz, rengin belli olsun.
Bilim tanrıtanımazların tapulu malı mı?
Yaratıcı'yı aklıyla da bulur kendini bilen.
Kendini bildiğin anda Yaratıcıyı da bulacaksın ama farkında değilsin.
Bizim gibiler hiç bitmeyecek haberin olsun.
xenix -- 07.07.2011 - 14:38
Bilimin ne olduğunu bildiğini pek sanmıyorum. Bu yüzden tanrıyı metafizik alemden çıkarıp fizik aleme sokmaya çalışıyorsun. Allah'ın üstünde gözlem, deney, ölçüm yapılabiliyor mu? da bilimin içinde sanıyorsun anlamadım.
xenix: Takiplerim
Kardan adam -- 07.07.2011 - 16:08
Allah'ın üstünde gözlem, deney, ölçüm yapılamaz. Gözlem, deney, ölçüm ancak var olan nesneler için yapılabilir.
doğrusöz -- 07.07.2011 - 16:28
Varoluşun rastlantılarla oluştuğu kanıtlanmış gibi mantık yürütüyorsunuz.
Varoluşun rastlantılara oluştuğunu tek yönlü bir inanç haline getirmişsiniz.
Varediciyi güneş ya da yıldızlardan biri zanneden bir putperestten farkınız yok.
Gerçekleri daracık bir pencerden şaşı ve miyop gözlerle bakıyoruz.
Bildiklerimiz, bilmediklerimizin yanında koca bir ummanda bir damla bile değil.
Bilmiyoruz diye bilmediklerimizin varlığını inkar mı edeceğiz?
Artık bilime yeni bir boyut ve anlayış getirmenin zamanı geldi.
Gözlem ve deneylerle sınama şartı bilimi algılamalarımızın daracık; aldatabilir ve yanıltabilir zindanlarına hapsediyor.
Fakat sonunda bilimin bu daracık yere sığmayacak kadar büyük, geniş ve derin olduğunun farkına vardık.
Ayrıca,
Bildiklerimizin büyük bir bölümünü biz doğadan öğrendik ve öğreniyoruz.
Bilgi ise rastlantılarla oluşamaz.
Eğer bilim tek bir Varedici İradeye götürüyorsa bu sonuç niçin bilim dışı olsun?
Bir Varedici İradenin varlığına bilimsel yöntemlerle niçin ulaşılmasın?
Eserler eser sahibinin varlığını kanıtlamaz mı?
İlla ki eser sahibini görmek mi gerek?
bwallace4ever -- 07.07.2011 - 21:55
Eser sahibinin faturası nerde be arkadaş. Faturası olmadan ben bu eser onun diyebilir miyim?
doğrusöz -- 08.07.2011 - 13:28
Eserin faturası hemen önünde,
Görmek istesen göreceksin.
Her şey niyetle başlar,
niyetle biter.
Bir aynanın önüne geçmen yetecek.
Alnında göreceksin O'nun mührünü,
Ama kimi insan bakar kördür.
Bakar kör isen eser ne yapsın?
bwallace4ever -- 08.07.2011 - 14:43
Sen gördün yani.
Nasıl bişey. Güzel mi, kaslı mı? Duygusal mı? Ciddi mi?
Olan biteni izlerken neyle meşgul. Çekirdek çiğnemekle mi?
Ha bi de en merak ettiğim: Sıçıomu senin benim gibi?
doğrusöz -- 08.07.2011 - 19:28
Anadan doğma körlere ışığı, gökyüzünü, renkleri, güneşi, yıldızları.... Anlatamazsınız.
Bakar körlere de.
Anlatılmak istenenleri senin anladığın gibi anlarlar.
aliyyy -- 08.07.2011 - 22:33
insana ruh verirken mükemmeli yaratmıştır. Yunus ne ararsan kendinde ara derken benliğinden ve egondan arınmış saf halini aramanı diler ve tembih eder. Yaradan ile kavgan aslında öfkenin büyüklüğüyle olan kavgandır. O bişey yapmıyor sadece seni mükemmel yarattı ve sana ihtiyacın olanı verdi iyi kullanamayan sensin. Basit düşün sadece bedenini dinlediğinde bile nelerin senden evvel akıl edildiğini farkedeceksin. hiç zamanı gelmişken davrandığın olmadı mı senin ve bunu sen mi akıl ettin. hayır; mükemmel yaratılan ve bir düzenek sebep sonuç ve matematiksel dönğüye sahip olan bedenin aklın akıl etti. Ölen bizdendir tıpkı biz gibi ölmüştür. Allah hepimize rahmet eylesin
gamaro -- 09.07.2011 - 09:52
"O bişey yapmıyor sadece seni mükemmel yarattı ve sana ihtiyacın olanı verdi iyi kullanamayan sensin. Basit düşün sadece bedenini dinlediğinde bile nelerin senden evvel akıl edildiğini farkedeceksin."
basit düşün... anlayacaksın... sensin... farkedeceksin...
Ben bir insanın diğer insanlara hitap ederken nasıl olup da böylesi bir psişik tahakküm ve gelecekte bitmiş geçmiş zaman kipiyle konuşabildiğini asla anlayamayacağım sanırım.
(Kendini konumlandırdığı yere bi bakın: O düşünmüş... siz düşünememişşiniz.. o anlamış, siz anlayamamışşınız.. o görmüş, siz görememişsiniz.. o farketmiş, siz edememişşiniz.. Hani bunca şeyi böyle bir rahatlıkla söyleyebilmek için ya peygamber olmalı kişi, ya da allahın kendisi )
doğrusöz -- 09.07.2011 - 10:02
Beyin meselesi sayın Gamaro beyin meselesi.
Kapatsiteniz o kadar.
Yergi ve sövgü ebebiyatı bedenin gibi beynini de paslandırmış olmalı.
Biraz bilimsel ve insanca yazmayı denesen?
gamaro -- 09.07.2011 - 10:34
E hani ben zeki idim?
Len iki günde mi tersindin, muhahaha:)
Neyse yavrucum sen çık aradan, bundan sonrası için muhatabım değilsin.
Ama mesajımı tekrarlamak durumundayım;
Bu tür bir hitabet anlayışının altında yatan pskişik dinamikler tez konusu edilmelidir. Benim elimden misal, o kadar kitap, dergi, makale vs. geçti... yok yav, kimseye böyle bir ruhi laubalilik içinde expertizm yapmadım ve yapamam... Göreceksin... anlayacaksın... sen... biraz kendine baksan farkedeceksin... o yaptı, sen bileceksin...
Hani Şu Tarkan soytarısı (popçu olan) armoniye seksi bi hava katıcam diye böyle ağzının suyu akmış da diliyle salyasını yalar gibi konuşuyo ya dudağının kenarından, onun bi başka versiyonu herhal. Satış pazarlama okumak gerekiyo galiba.
muffiş:)
bwallace4ever -- 09.07.2011 - 15:44
"O bişey yapmıyor sadece seni mükemmel yarattı "
Pardon. Anlamadım. Mükemmel mi yarattı? Freud'un kıçından damlayanlar da boşuna o zaman. Hani vakti zamanında ensest ilişki vardı, sonradan içgüdülere engeller konula konula önce aile ardından uygarlığa kadar giden yol çıktı karşımıza dedi. Yalan mı?
İnsanın en temeli, sizin deyiminizle yaratılışı bizzat kusurlu. İçgüdüler anne, kız kardeş falan tanımaz. Biz içgüdülerimizin bastırıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Ancak yine de uygarlık içinde de hayvanız...
Bir boks maçı izlerken de, allahu ekber naraları atarken de, vatan millet sakarya diye kişnerken de hep hayvansın.
Hepimiz bu huylarımızdan nefret ederiz, ama 100 kişinin bi celsede öldüğü james bond filmlerini de kaçırmayız.
Bazılarımız en azından bunun farkında. Farkında olmayanlar senin gibi 3 maymunu oynuyor.
Ha bu arada mükemmel bir erkek 4 tane karı alıp 4ünü de kapatır mı?
Diyorum ya hastasınız siz. Nevrotik kişilersiniz. Herşey mükemmel diyip duşa girince her türlü senaryoyu yazan, yöneten, oynayan sapıklarsınız.
gamaro -- 09.07.2011 - 16:42
Siz Jung'dan bahseden bir dinci gördünüz mü hiç?
Allaasen söyle:)
bwallace4ever -- 09.07.2011 - 18:16
:)) Gördüğüm anda piyango oynıcam. Aynı olasılık :))
Cem Yılmaz'ın şovunda söylediği gibi: "Sen, ben bu adamla aynı oksijeni yakıyoruz, ama o bünyeden nasıl geçiriosa oksijeni, böyle bi herif çıkıo ortaya"
denge -- 10.07.2011 - 09:37
cem yılmaz demişken söyliyim. geçenlerde youtube da cübbelinin cem yılmaz yorumu vardı. cem yılmazı dinleyenlerde kafir oluyormuş haberiniz ola :)
dindar arkadaşların genelde mevzuları açıklama yöntemleri "evrenin muhteşem oluşu, mükemmel denge" falan gibi yorumlar üzerinden gidiyor.
4-5 sene önce ateist bir arkadaşla tartışıyorum. hep "muhteşem denge" üzerinden yorumlarla tartışmayı sürdürürken arkadaş bir soru sordu.
"sence evrenin şu andaki düzeninden daha mükemmel bir düzen olamaz mıydı?"
gerçekten objektif olarak düşünüldüğünde "evet olurdu" cevabı çıkıyor tabiki.
herkes kendine göre farklı mükemmellikte bir evren tahayyül edebilir. kaldı ki tanrıdan bahsediyoruz. tanrı hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği güzellikte bir evren yaratabilirdi.
aliyyy -- 19.07.2011 - 20:04
herşeyin anlamını ve usulünü bildiğinize göre bunu da yanıtlamanız gereklidir. hani biz naçarız ya
maksat ruhi laubalilik değil samimi bir acıya yandaşlık idi. hani siz belki bilmezsiniz inançta işin içine katılınca tesellideki yabancılık ve çiğlik ortadan kalkıverdi. buna kısaca içtenlik diyelim malum Allah sözkonusu olunca hepimizin ortak ve hani bildiğimiz gerçekler sözkonusudur ya ondan
tarkan ağzını şapırdatınca çok çekici oluyor sizde de etkisi olduğu üzere
bize bir etkisi yok bilen biliyor adam bunu cinsel güdülerimiz için bilerek isteyerek yapıyor kısaca arzularımızı çoşturuyor. belki hayatla ilgili önemli olmazsa olmazlardan birisidir arzuyla dolmak tıpkı acıyı dindirmeyi istemek kadar da gereklidir.
yine tüm samimiyetimle cevapladım
buyrun!
aliyyy -- 19.07.2011 - 20:30
sözünüzü balla kesiyorum biraz din alimlerinin insanı ve kainatı anlatırken yetkinliğine kulakverelim. İlk inançlılardan Hz.Ali, Yunus Emre ,Mevlana biraz bu adamların ne dediğine bakalım . ilim kendin bilmektir derler ya. marifet kendine acımadan, kızmadan, şefkatle ve saygıyla bakabilmektedir. amaç birilerine kanıt değil kendini tanımak olmalıdır.
kendinize ilk soracağınız soru herhalde birey olmayı ne zaman kabullendiğinizdir. Freud amca da birey olma bilincinin gelişimini anlatırken tutarsız evrelendirmelerinden dolayı Allah tarafından veya din alimlerinden değil yine meslektaşlarından eleştiri almıştır. sahip olduğu ruh hastalıklarını mevzubahis etmiyorum bile.
yine samimi bir tavsiye vermem gerekli ki; insanoğlu kinininden, nefretinden, kibrinden kısaca egosundan uzaklaşmadıkça kendine varamaz. zaten ilim yapmaktaki marifette o yaratılana ulaşmaktır. boşuna ilim haktır denmiyor, okullarda ilim sahibi olmanın erdemi anlatılmıyor ve ısrarla okuyun denmiyor.
dimi?
ve biz din kisvecileri evet hep böyle sallarız yaln mı riya mı bilmem. YERSE diyorum
oik0s -- 19.07.2011 - 20:47
yine samimi bir tavsiye vermem gerekli ki; insanoğlu kinininden, nefretinden, kibrinden kısaca egosundan uzaklaşmadıkça kendine varamaz. zaten ilim yapmaktaki marifette o yaratılana ulaşmaktır. boşuna ilim haktır denmiyor, okullarda ilim sahibi olmanın erdemi anlatılmıyor ve ısrarla okuyun denmiyor.
Ya sen ? Nefretinden, kibrinden, egondan vesairenden uzaklaşıp bir yere vardın mı?
Hop diye ilim sahibi oldun da, onu bunu, bizleri eleştirecek ululuğa mı ulaştın ?
Nesin sen ? Sen kendini tanıdın mı ?
-------------------------------------------
Öğüt ve ahlak dersi verme basitliğinden oldum olası nefret etmişimdir.
bwallace4ever -- 20.07.2011 - 09:44
Din de bir ego meselesidir. Tanrı, şahit olabileceğin en büyük egoya sahiptir. Kafasına göre milyonları öldürür, bize de bu dünya sınav yeri demek düşer.
Sizin meseleniz ne meselesi sayın Aliy. İlim irfanı boşver, sizin ki de Allah aracılığı ile dayatılan günde 5 vakit ego meselesi işte o kadar ...
cenk -- 13.05.2014 - 10:04
keşke kapalı mektup gönderseydin, iadeli - taahhütlü
eline geçtiğini anlardın böylece.
Hem inanıp, hem de böyle bir mektup yazmak, bayağı bi cesaret işi..
Helal olsun..
rumana -- 17.05.2014 - 10:17
bwallace nerelerde;(
maydanoz -- 17.05.2014 - 19:56
Bwallace , Walla senin düşündüğün bir Tanrı yok piyasada. karınca ezmekten hoşlanan filan ... . Olsa hepimiz kızardık da.
Öyle bir Tanrı yok iyi ki...
:)