hislerimin bana öğrettiklerinden ve anneannemin anlattıklarından aklımda kalan güzel bir yaşamımın olmayaşıdır. hayat herzaman bana çocukluğumdan bu yana serin sularla mücadele etmeyi öğretmişti. ancak büyümeye başladığım yıllarda anladımki bazı şeyler ellerimin bulaşıklı olup olmamasına aldırış etmeden içeri giriveriyor. oysa bazı şeyler beklenmeli yada bekletilmeliydi. işte yıllardan beri ağzımdan düşürmediğim inatla çalan hayat kornası bana koltuk mücadelesi ettirdi. şimdi ise kendimi hayat telaşından kurtaramadım. bitmek bilmeyen belediye otobüsü sıraları, spor müsabakaları, pazar telaşları derken farketmeden bir koltuk olup hayatı izliyorum. oysa hayalim izleyici olmak değildi. artık ölüyorum ve giderken arkamda bıraktığım bir yudum insan, bir yudum su ve koltuğun iskeletinden yapılmış yatağım. iyi hayatlar olsun arkadaşlar. hoşçakalın.
bwallace4ever -- 13.06.2011 - 14:52
Çok güzel yazı tebrik ederim.
İşte kimisi koltuk sevdalısı kimisi koltuk düşmanı ... İlginç
xenix -- 20.06.2011 - 22:54
Bu konuda ilginç bir spekülasyon var. "Gözlemci deneyi etkiler"
Yani hayatta bir koltukta olsanız, izleyen bir seyirci de olsanız, deneyi etkiliyorsunuz...
xenix: Takiplerim
narin -- 20.06.2011 - 23:05
Ya da;Koltuk olarak izleyici olmak mı?Koltuğa oturan izleyici olmak mı?...