Tanrılar ve İnsan

Doğa herbirimize göre değil,kendi akışı düğrültüsunda görevi devam ediyor. Doğa hiç bir şeyi düşünmeden
böyle kendi görevi bilincide yürütükçe; İnsan yaşam ölüm denilen bir kuralla sona erdikçe bunca Tanrıların görevi ne?

İnanmak üstüne kurulan bütün maceraların kaynağı insan! Kimileri ilk çağların çocukluk dönemini yaşıyor günümüzde inanmakta sınırlı kişilik ya da kişiliğine sınırlı bir durum var.Nedir bu kişiliksiz durum? Kişi bu durumda her hangi bir şeye karar veremez.Yeteneksiz bir duruma düşer.Kişi kim olduğunu da bilmek isteyen bir tedirginliğe gömülür.Kendisinin değil yalnız,başkasının kimliğinede güveni yoktur.Böyle biriyle karşılaşınca sorar ister istemez.Nedir eksik olan?

İlişki kuramayan kararsız bir kişi! Nedenini bilmek için bütün imkanları araştırır.Kesin bir sonuca ulaşamaz.Her şey akar gider.Her şeyden çekilir yavaş yavaş.Bütün iyi niyetler boşa çıkar! Kesin belirli çıkış noktalarına ulaşamaz o kişide. Bu kişi artık kendiliğinin,kişiliğinin son sınırına gelmiştir.Yaşamındaki bütün durumlar karşıdır birbirine. Yorumları da, düşünceleri de.

Yalnız ve yalnız düşünce ve duygularımızla var olan herşeyin inanmak,töre,öteki dünya,hayaller,düşlemler gibi terimlerin karşılığı ne acaba.İnsan üzerine,insanlık adına yapılan herşey yine insana ait.Bunun dışında ne var?
Milyarlarca yıldan beri din sözcülerinin insana benzer; insanın acılarına,kaygılarına ilgi duyan Tanrının varlığını açık ve kesin olarak belirleyen fazlada kanıt yok.Dinlerin bunu saptayıp kanıtlayacak gücü de din sözcüleriyle birlikte fazlada değil. Dinler de kendi aralarında ayrı görüşlerde birbirleriyle çekişip duruyorlar.Sayıları 20 bini aşan din ve inanç birliklerinin bu denli karma karışıklığı insanı düşündürüyor.Bu durumda Tanrısızlık bir sorun oluyor mu? olmuyor mu?

Olaylar, olgular doğanın bu acımasız doğrultusunda kendi bildiğine akıp gittikçe yeryüzünde açlıklar,yoksulluklar sürüp gittikçe Tanrıların varlığı arasında ayrım da olmaz! Bütün bu çelişkiler,karmaşabirbirleriyle devamlı kavgalardan çıkırılan bir sonuç var.Burda insanın kendini bilmesi,tanıması, anlaması gerek! İnsanoğlu eninde sonunda bu yolu aramak bulmak zorunda.Kendi kendisinin egemeni,efendisi, yinede kendinde kendisini tanımak zorunda. İnsanın bu duruma düşmesi,illede bir güce yaşlanma,dayanma güvenmesi lazım değil.İnsan yaşamı boyunca bir başkasına yaslanma gerektiğini duydukça,insanlığından taviz vermektedir.Durmadan taviz veren insanoğlu taviz verdikçe,eksikliğini, duymakta,ara vermeksizin kendi varlığından kuşkulanmaktadır.

Günümüzün insanlarının temel sorunu Tanrısızlık değil;bunun tam tersi bir Tanrı umudu, Tanrılık özlemi içinde kıvranmaktadır Böylece Tanrının olmaması,bu kez insanoğlunu Allah'ın var olmasına sürüklüyor.

Dinci " Tanrı olmasada olması gerek" diyor. Çünki dinci onda Tanrı özlemi,alışkanlığının kimliğini arıyor.Ama kimliğini kendinde bulamayan kişi,kendine uygun bir Tanrı hayalini yaratmaya çalışıyor ve zorluyor. Böylece eskiden Tanrıların sayısı artıyor,yeryüzünde insanlar açlıktan ölüp gitsede !

Öyle olmasaydı bir Allah beşbin yılda 300 Milyon Tanrı ve 20 Bini aşan dinlerin var oluşuna seyirci kalırmı?

Peki insanoğlunun görevi ne yeryüzünde? Birbirlerini öldürmek,yok etmekmi? Bu yoksulluklar,bu öldürme eylemleri sürüp gittiğine göre,bir Tanrının görevi ne insan için? Varda kendi köşesinde sessiz duran bir Tanrımı? Her şeyin birbirine karıştığı ortamlarda bazı derviş ve akıllıların" Tanrı benim" deme olasılığı varmı?

Ama 700 yıl önce Yunus Emre'nin böyle bir kaygısı olmadığı gibi.Tanrı ile birlikte Tanrı rüşvetini de silkeleyip atıyor.

Huri gelip eydur ise
Gönlüm bana vergil deyu
Dosttan artık kimseye
Ben gönlümü verimezem.

Beni bende sormayın
Ben bende değilim
Bir ben benim içimde

Nedir bu dost? Kendi içinin gücü Yunusun herşeyden önce kendine inancı.
Kısacası Tanrı evreni yarattı demekle Evren Tanrıyı yarattı arasında bir fark yok insan için var olan Doğum,yaşam ve ölüm gerisi nin ne hükmü var.

08 HAZİRAN 2011 -ALMANYA

hafıza kartı

metafizik19 -- 12.06.2011 - 07:41

Sonsuz DÜŞÜNCE denizinde bak nasılda düşünce üretiyorsunuz?
ve Tanrı her an her yerde ve sana bakıyor . sana bakyor deyince MADDEci olduğun için bedenine baktığını anlamışındır büyük ihtimalle oysaTanrı senin bedeninle , madde ile şekil ile uğraşmaz MANA ile uğraşır. Düşünceye bakar yani BEYNİNİN içindeki ^^hafıza kartı^^na. Nasıl düşünüyor GERÇEK düşünceye ve bilgiye ulaşacakmı ? hatalarını anlayıp dönecekmi?
Yüzlerce yıl evvel insanların yaptığı hataları görüpte sadece şekilcilikle uğraşacağınıza bence MANA ya yönelin bakalım.
RUH ne ? Mana ne ? ben atomlardan meydana gelen bir organik robot muyum ? Düşünüyorum öyle ise varım peki düşünce olmasa var olabilirmiyim diye sorun kendinize ? Asıl BEN^^ inizi bulun ve sorgulayın.
Gözlerinizi kapatın ve sorun: Şu anda bir bedenim olmasada BEN varmıyım deyin. göreceksinizki evet BEN im ve ben DÜŞÜNCE yim diyeceksiniz. Siz aslında beynin içinde DÜŞÜNCE den başka bir şey değilsiniz. Altınızda kullandığınızda atomlardan meydana gelmiş otomatik çalışan bir ROBOT. Kainata bak nasılda otomatik çalışıyor. Karaciğerinin,kalbinin,böbreğinin, sinir hücrelerinin çalışması için bir gayretin varmı yok. Hiç durmaksızın tıkır tıkır çalışan bir kainat.
Tek gayesi beynin içindeki bu HAFIZA KART larının bedene hükmetmesi ve AKIL lı davranması ve MUTLAK gerçeğe ulaşmasını görmek olan Tanrıya yanlış mantık kullandığınızımı kanıtlamak istiyorsunuz ?
Tanrı dedikçe siz tarihteki insan Tanrılar (sahtekar lar)mı sannediyorsunuz.
Tanrı SONSUZ AKIL dır ve organik robotlar yaratarak (hayvan) onları programlamış ve sonra insanı yaratmış ve onun bedeninide programldıktan sonra ona HAFIZA KARTI (ruh) takmıştır. ve bedenin iradesini Ona bırakmıştır.
O hafıza kartı ile düşünüp yine onun sahibini yok saymayı düşünmeniz sizin hafıza kartınızın yanıldığını gösterir.

Paylasim icin tesekkürler "

selami sagir -- 12.06.2011 - 12:04

Paylasim icin tesekkürler " metafizik 19" Arkadasim sizin isminiz yok mu ?
Herkesin kafasindaki inanc merkezine ait bir kusku merkezi vardir. Soru sorma,kuskulanma,hayir diye bilme yetenegidir.Insan'i insan yapanda budur.
Yeryüzünde insana iliskin ne varsa beynin dolasiyle düsüncenin ürünüdür.Insan olmasaydi yer yüzünde Tanri'da olmayacakti.
Burda en önemli faktör Tanri'yi insanin bulusu.Tanri kendi kendine var olmadi.Selamlar.

sonsuzluk üzerine..

metafizik19 -- 12.06.2011 - 14:04

Insan olmasaydi yer yüzünde Tanri'da olmayacakti.
Burda en önemli faktör Tanri'yi insanin bulusu.Tanri kendi kendine var olmadi.Selamlar.

İnsan olmayınca yeryüzünde Tanrı diyen biri olmıyacaktı fakat bu Tanrının olmıyacağı anlamına gelmez. Tanrı kendi kendine var olmadı çünki zaten O hep vardı belki kendinin farkında değildi ?

Yaşam , hayat= farkındalık değilmidir zaten ?
aslında hatırlamak olmasaydı hayat ve Tanrı olmazdı ve insanda ve kainatta.
Bir an için insanların düşündüğünü fakat hatırlayamadığını düşünün. Düşünmek ve hatırlamaktır kainatın yaratılmasına da sebep
SONSUZLUK yazımı okursanız aşağıdaki linke ve düşünürseniz Tanrının yaratılmadığını fakat farkındalığa vardığını belki düşünebilirsiniz.
http://blog.haberturk.com/metafizik19/yaziD.asp?yID=192852&kID=32

"tanrı vardı ama kendinin

Delişey -- 12.06.2011 - 18:50

"tanrı vardı ama kendinin farkında değildi:)))"

sonra bi gün durduğu yerden anaaa ben tanrıyım yahu, alaa allaaa kendimin bile farkında değilim böle tanrılık olmaz acil bişiler yapasım var dediii veee.... sırayla başladı icraatlarına...

haa benide yarattı işi olmadığı bi gün bu arada:PP sanırım hep düşünüyordur nerden yarattım bunu en bozuk tasarımım bu delişey :))


şimdi yüksek bilgili arkadaşlar çığırtkanlığa başlarlar vız vız vız... ama bu da benim fikrim, bi pigment oluşturmak istedim mizahi...

Selami Sağır,

HoLa -- 12.06.2011 - 19:44

Selami Sağır, hoşgeldiniz.

Geçmişte yazılan çizilenler arasında bir tur atsanız...

...zaten olanı yazmaz, hem kendinize hem de bizlere zaman ve enerji karı sağlarsınız.

Bayatı mikrodalgaya atıp durmaktasınız.

Sadece bilgi!

HoLa = Haluk Osman Levent Akkeçioğlu

Hobi odası 2011

Sayin " Hola " Ne yaparsiniz

selami sagir -- 13.06.2011 - 00:02

Sayin " Hola " Ne yaparsiniz bilmem ? Kimsenin atip tuttugu bir sey yok. Burasi bir site kisiler bir seyler yazmaya calisir ama dogru ama egri.Herkes kafasini bir seylere sokar,kimine karli bir is cikar,kiminede degisik bir sey cikar.Zaten Evrende herkes ayni seyi düsünse ya insanlar Cenneti boylar yada Cehennemi, bundan baskada köy yok. Elestirirken varsa bilgi dagarciginiz yazin okuyalim.Baskalarinin yazilari hakkinda o öyleydi bu böyleydi deyip durmayin.Selamlar.

Yok yok...atıp tutuyorsunuz

HoLa -- 13.06.2011 - 08:40

Yok yok...atıp tutuyorsunuz demedim...

...yazmayın hiç demedim.

"Bayatı mikrodalgaya atıp durmaktasınız."

Zaten önceden yazılan çizileni önümüze koyuyorsunuz manasına gelir o. Hani ısıtıp ısıtıp aynı şey gibi.