Manipülasyon

Kısaca tanımlayacak olursak.

Psikolojik manipülasyon, insanları kendi bilgileri dışında veya istemedikleri hâlde etkileme veya yönlendirme anlamına gelir. Bu etkileme ve yönlendirme sonucu insanlar davranış değişikliği ya da kanaat değişikliği gösterebilirler.

Benim merak ettiğim ise kişisel deneyimleriniz. Kolay manipüle olur musunuz? Veya karşınızdaki manipüle etmek için ne tür yöntemlere başvurursunuz.

Başınıza ne gibi olaylar geliyor iş yerinde, evde veya sokakta. Bu konudaki deneyimleriniz benim için çok önemli, teşekkür ederim.

Manipüle olmam

xenix -- 28.05.2011 - 17:49

Keçi gibi inatçıyımdır. İkna olurum ama manipüle olmam kolay kolay.

Fakat bir seferinde olmuştum ve kazıklanmıştım. Hem de kazıklandığımı bile bile ses çıkaramamıştım. O gün kafam çok mu dalgındı, veya başka bir şey mi bilmiyorum. Nehirde akan yaprak gibi sürüklenip gitmiştim olayların akışına.

xenix: Takiplerim

Kanaat değişikliğine

fil -- 28.05.2011 - 21:16

Kanaat değişikliğine uğradıysak bu manipülasyon değil ikna olmadır bence.
Manipülasyona gelince;gidilecek yol sadece bana dayatılansa ben çoğu zaman yolun ortasında dikilmeyi tercih ediyorum(uçamadığım için).Bir süre sonra zaten yol bir iz bile kalmayacak şekilde siliniyor,sadece tutarlı ve bomboş olmak gerekiyor...

pozitif bir inatcılıkla

Delişey -- 28.05.2011 - 21:30

pozitif bir inatcılıkla inancımın üstüne yürürken, içimden bir ses söylenenin yada ikna edilmeye çalışılan konunun doğruluğunu yalnışlığını sorgulamam için dürtükler durur beynimi:) denemek isterim denenebilecek bişiyse başardım mı ne ala başaramadım mı paranoyakça bir kuşku duyarım sürekli...

bi keresinde bir arkadaşımın reklam kampanyasına inanıp göbek bölgesindeki yağları eriten şu bele bağlanıp titreyen bantlardan almıştım, her gün 15 -20 dakika takıp bir ayda iki beden inceleceğime inandırmıştı beni ballandıra ballandıra anlata anlata ben denedim oldu fln demişti. sonuç hiç bir halt olmadı :))) neden bilmem:P

konuyla alakalımı çok bilmem ama paylaşmak istedim:)

İlgimi çeken bir konu.

Patience -- 28.05.2011 - 21:54

İlgimi çeken bir konu. Kişisel deneyimlerimden ilk olarak şunu söylemeliyim, insanları psikolojik olarak kontrol edebilmek için insanların körelmiş olan içgüdülerine çalışmalısınız. Bunun içinde bolca belgesel izleyiniz. Örn : Sürüdeki alfa lider aslan diğer tüm aslanların davranışlarını kısıtlayıcı güce sahiptir. Bunu nasıl yapıyor birtakım kavga, güç gösterisi sonucunda. Şimdi bunu aynen alıyoruz ve insanlaştırıyoruz. İnsanlarla iletişim kurarken lider olmaya çalışın fakat bunu davranışlarla değil duruşunuzla belli edin. Farketmişsinizdir belli yerlerde belli insanlar gözünüze çarpar birşey yapmasa bile ilgiyi çeker ve söz geçirme kabiliyeti oldukça fazladır bu insanların. Birşey istediği zaman "yok olmaz" derken baskıyı hissedersiniz. Bu ve bunun gibi birçok örnek verilebilir. Bu tür olaylar bize en yakın olan primatlarda da görülür. Mantıksız hatta çok mantıksız biliyorum ama bizde aynı atalardan geliyoruz sonuçta, bastırdığımız içgüdülerimiz hala bilinç altımızda, genlerimizde, heryerimizde duruyor.

Not: Benim bu saçma gibi duran teorimi eleştirirken lütfen nedenlerinizi belirtin.

Ben de çocukluk

gamaro -- 28.05.2011 - 22:50

Ben de çocukluk yıllarımdan aklımda kalan, İngiliz kabinesini konu alan "Emret Bakanım" isimli diziden aklımda kalan bir sahneyi anlatayım.

Zorunlu askerlik hakkında ne düşünüyorsunuz diye bir kamuoyu araştırması yapılması gündemdeydi ve bakan sordu: peki ya sonuç, ya istediğimiz gibi çıkmazsa? Bu soru karşısında bakanın danışmanı olan kişi (sanırım Humpry idi ismi:) şöyle demişti;

Sayın bakanım, sonuç biz nasıl istersek öyle çıkar.. Ve sonra bunu nasıl başaracaklarını anlatmıştı...

Olumlu sonuçlanacak anket örneği:
soru 1: Büyük Britanya güçlü ve büyük bir devlet midir?
-Elbette..
soru 2: Her büyük ve güçlü devletin olduğu gibi, büyük britanyanın da çok sayıda düşmanı olduğuna inanıyor musunuz?
-Pek tabi..
soru 3: Düşman tehditi karşısında ingiliz donanmasının caydırıcı güç oluşturduğuna inanıyor musunuz?
-Yürekten inanıyorum
soru 4: Bu caydırıcı gücün her an her türlü göreve ve tam olarak hazır olması sizce ne kadar önemli midir?
-Fevkalede önemlidir..
soru 5: Şu şartlarda, İngiliz yurttaşlarının 1 yıllık bir süre boyunca rutin olarak ingiliz silahlı kuvvetlerinde hizmet etmeleri hususunda ne dersiniz?
-Gereklidir derim:)

Olumsuz sonuçlanacak anket örneği:
soru 1: İngiliz gençliği açısından, son zamanlarda istatistiki olarak önemli artış gösterdiği tespit edilen alkol ve uyuşturucu madde kullanımı hakkında neler düşünüyorsunuz?
-Çok tehlikeli bir durum olarak değerlendiriyorum..
soru 2: Sizce alkol ve uyuşturucu kullanımı, ingiliz gençliğinin sağlıklı gelişimi açısından dikkatle takip ve kontrol edilmeli midir?
-Kesinlikle..
soru 3: Peki sizce yeterli düzeyde bir takip ve kontrol yapılıyor mu?
-Hayır, hiç zannetmiyorum..
soru 4: Bu sorunun her geçen gün biraz daha da büyüdüğüne ve hem bedenen hem de psikolojik açıdan sorunlu bir gençliğin yetiştiğine inanıyor musunuz?
-Maalesef ki böyle..
soru 5: Böylesi bir ortamda, İngiliz gençlerinin rutin olarak ingiliz ordusuna alınması ve bu çocukların ellerine silah verilmesini nasıl karşılıyorsunuz?
-Açıkcası pek doğru bulmuyorum:)

İlk dört sorunun yayınlanmasına gerek yok, demişti Humpry:)

Kelime olarak negatif bir

Poetic Edda -- 29.05.2011 - 16:49

Kelime olarak negatif bir etki bırakıyor... Ama maniplasyon her durumda istenmeyen birşey midir, manipüle edildiğini farketmek ve keyif alıyorsan buna izin vermek tercih edilemez mi?

manipülasyon

Misafir -- 29.05.2011 - 21:11

Manipülasyon genel olarak kötü bir uygulama olarak yorumlansa da kullananın niyeti doğrultusunda gerekli olabilir.Özellikle cahil,ön yargıları olan toplulukların fikirlerini(kanaatlerini)değiştirmek gerektiğinde kullanılabilinir.Genelikle topluluğun ortak bir yaşam birliği yada hedef üzerinde hareket ediyor olması gerekir.bunu kullanıyor musunuz derseniz işimde ve ailemde (unutmayın ön yargısız bir kadın bulmak zor hatta imkansızdır.) yeri yeri geldiğinde kullanmaktayım.iş yaşamında patron yada daha üst düzey yöneticilere karşı çokça kullanıyorum.Manipülasyonda birinci şart gelecekte ki sonucu herkesten önce görmeniz gerekiyor.Eğer bu sonucu görebiliyorsanız ve uyarılarınıza rağmen gidişatın istediğiniz yönde olmayacağını sezerseniz manipülasyondan yapacak çok fazla bir malzeme elinizde yoktur.Öncelikle karar vericiye laf taşıyan birisini bulmanız lazım,sonra ortalığa teker teker bir söylenti yaymak gerekir.Ve anında taşıyıcı size de gelecektir.Siz olayı istediğiniz yönde anlatacaksınız.Ama asla yorum yok,çözüm önerileri yok, sadece görülen tespitleri anlatacaksınız.Laf karar vericiye gitti mi,bekleyeceksiniz.Size sorulduğunda emret başbakanım örneğinde olduğu gibi cevap değil soru soracaksınız.Bu sorular sizin istediğiniz cevabı almanıza kadar devam edecek.Ailede ise gene ortaya daha cazip bir fikri yada eylemi direk karar verilmeden önce yapacaksınız.Ama başında dediğim gibi bunlar masum oyunlar yakın tarihimizde 28 şubat 27 nisan,Ergenekon direk medya,ordu,sermaye ve BOP destekli muhteşem manipülasyonlardır.
Bunlara karşı durabilmek için çok iyi bir film seyircisi olmanız lazım.Troya filmini seyrederken Hektor Troyadan doğan güneşe bakıyorken batı ufkundan güneş doğmaz diyebilen bir seyirci olmanız gerekir.Yani aynanın arkasını göreceksiniz.Aniden oluşan bir olay,bir söylenti,yeni bir durum karşısında bakış açınızı evrensel bilgi ve içgüdüleriniz doğrultusunda olmalıdır.Doğru cevap vermek telaşı yerine doğru sorular sorulmalı.Goethe'nin dediği gibi, geçmiş 3000 yılın hesabını yapamayan insan günü birlik yaşayan insandır.Olayın dışına çıkıp seyircisi olmak doğru bir korunma yöntemidir.Ve hayatınızın her döneminde Qou Vadis aklınızdan hiç çıkmamalıdır.

Manipülasyon

sonsuz -- 30.05.2011 - 11:00

Özellikle siyasette bol miktarda kullanılır. Dinleri de bu yüzden siyasallaştırırlar. Toplulukları manipüle etmek için din, vicdan, ideoji gibi hassas noktalar üzerinden politika yapılır. Ve birileri bu işlerden büyük rant sağlar. Birileri ise manipüle olduğunun farkına bile varamaz.

Ben manipule edilmeye açığım...

hamlet was here -- 29.11.2011 - 14:03

Samimi olarak düşününce, manipule edilme potansiyelimin yüksek olduğunu düşünüyorum. Bir kere, sanırım iyi niyetliyim ve karşımdakinin de öyle olduğunu düşündüğümden dolayı öncelikle karşısının kötü yahut iyi niyetli olsun, etkileme çabalarına karşı açık olabiliyorum. İnanmaya, güvenmeye yakın olduğum için manüpile edilme olasılığım da yüksek diye düşünüyorum.

Bunun yanında Poetic Edda'nın dediği gibi kişinin bir de manipule edilmeye izin vermekte mümkündür. (Gerçi o zaman adı manipule edilmekten çıkıyor olabilir.)

Kendi deneyimlerime gelince.... Karşımdaki kişiyi manipüle etmek istediğim zaman, karşımdaki kişiye kabul ettirmek istediğim düşünceyi, net, itiraza çok mümkün olmayan bir kesinlikte ve kendime güvenle söylerim. Özellikle, eğer karşımdaki kişinin kişiliğini biliyorsam, örneğin çoğunluğun düşüncelerine uyum sağlayan, nabza göre şerbet veren birisi ise, itiraz etme özelliği, ihtimali çok yüksek birisi değilse, kendi görüşümü, çoğunluluğun görüşüymüş gibi sunup, hatta bu düşüncenin karşısında olanlara peşinen hakaretvari sözler sarfedip, kişinin bu hakaretlere maruz kalmayı göze alamaması durumu sağlayıp, kişinin peşinen pes etmesini sağlayıp, manipule etme durumum olabilir. Bunun yanında, karşımdaki kişi muhalif birisi ise, her düşünceye önce itiraz etme tarafına yakın olan birisi ise, o kişiyi kızdıracak derecede, kendi görüşümün tersi görüşü, uç örneklerle savunup, onda tepki derecesinde benim görüşümü savunma isteği uyandırıp, sonra da haklısın diyerek, adeta karşı görüşten, onun görüşüne geçmiş gibi davranıp, o kişinin istediğim görüşte daha fanatikleşmesine destek olabilirim.

Bunun yanında, bazı hipnoz edici dış etkenler olabilir. Örneğin, karşımdan gelen kendine güvenen, hoş bir bayan, yüksek ve ince topuklu ayakkabılarının sesini dinlete dinlete bana doğru geldiğinde ve gözleri ile içime bakarcasına gözlerimin içine içine baktığında, sanırım beni ikna ve hatta manipule etme hususunda başarılı olma ihtimali çok yüksektir :)) (Bu biraz espiri amaçlı yazılmış bir paragraftır, güçsüzlüğümü fark ettiğim zaman, kendimi ele vermemek adına daha isyankar olup, olur diyeceğime bile hayır deme durumum olabilir. Tabi karşıdaki kişi beni iyi tanıyıp, bu yanlarımı biliyorsa, yine beni manipule etmek için benim üst paragraftaki mantığımı kullanarak, istediği yöne çekebilir.)

Tekrar konuya dönecek olursak, önceden hazırlık yapması için bilgi verip, sonrasından beklenmedik yaklaşım, manipule etmeye daha çok imkan verebilir diye düşünüyorum.

Nasıl örnek verebilirim bu duruma? Hımmmmm.... Mesela size doğru yaklaşan, kıyafetinden, davranışlarından dilenci olduğu belli olan birisini görünce, adımlarınızdan uzaklaşmaya çalıştığınız, sadaka vermeye niyetiniz olmadığını gösterir şekilde davranırken, dilenci gelip, "Afedersiniz, burada xxxx dönercisi varmış, yerini biliyor musunuz?" diye sorup, gardınızı düşürdükten sonra, 2 liram var, 1 lira daha verirseniz yarım ekmek döner alabilirim derse, daha hareketleri ile baştan para ödemeye niyeti olmayan kişiden para alma şansını ufak yüzdelik dilimler kadar olsa da arttırır diye düşünüyorum.

Yahut, çocuksunuz ve babanızdan izin almak istiyorsunuz, önce anne vasıtası ile babaya isyankarca bir tavırla izin isteyeceğinizin haberini ulaştırırsınız. Baba kendince, bu isyankar tavırı kırmak için bir tutum hazırlar ve redde yakındır. Derken baba ile yanyana gelince, çok sakin, çok uyumlu şekilde, şunu şunu yapmam sizi neden üzüyor baba diye bir yaklaşım, karşıdaki kişiyi izin vermeye daha yaklaştırabilir.

Kısacası, önceden haber yollamak, karşıyı haberdar etmek, hem de farklı bir şekilde beklentiye soktuktan sonra da beklemediği şekilde yaklaşmak, manipule etme ortamı hazırlayabilir.

İş yerinde çalışanlara, akşam zorunlu olarak mesaiye kalınacak, itiraz edenlere cezai uygulama yapılacağı yönünde bir söylenti ulaşır, çalışanlar kendi kendilerine arkadaş ortamında itiraz etmeye başlarlar, ben kalmam, yeter artık türü söylentiler başlar. Ama bir yandan idarecinin bu talepte sert bir uslüple ısrarcı olabileceği çekincesi vardır. Derken idareci, çok nazik bir şekilde insanlardan mesaiye kalmaları yönünde ricada bulununca, kimse itiraz edemeden kabul ederler. (en azından kabul etme olasılıkları yükselir, itiraz etme olasılıkları düşer)

Önemli bir manipule etme yöntemi de yukarıda da kısaca bahsettiğim, kişinin kendi görüşünü, karşıdaki kişinin görüşüymüş gibi hissetmesini sağlaması. Bunu gerek karşı görüşü ele gelmeyecek, savunulamayacak yerlerinden savunarak başlayıp, asıl arzulanan görüşün karşıdaki kişinin görüşü olarak dile getirilmesi sağlanarak yapılabilir. Gerekse, bir çözüm yolu ararken, kendi fikrimizi, karşımızdaki kişinin söylemesi için yönlendirmeler yapıp, kendi görüşüymüş gibi sunmasını sağlamak şeklinde olabilir.

Aklıma gelenler bunlar, umarım faydası olmuştur...