Giriş
Üretim ve üretim ilişkilerinin kapitalistçe düzenlendiği bir ekonomide devirsel olarak açığa çıkan krizler, sistemin “yapısal” krizleridir ve bu, ekonominin ne bir hastalığı ne de bozukluğudur; aksine, kapitalist ekonominin “normal” bir işleyişidir.
Bu bağlamda kapitalist ekonomide krizler, bir organizmada kan dolaşımının oynadığı rolün “aynısını” oynar diyebiliriz.
Problemin bu şekilde ortaya konması, yani böylesine sisteme “içkin” (mündemiç) ve “yapısal” olan bir olguyu hastalık addetmemek, onun çözümü konusunda daha gerçekçi ve “kalıcı” önerileri tartışmamıza vesile olabilir.
Tarihsel olarak baktığımızda her büyük kriz, açığa çıktığı ortamın (toplumun) verili koşullarında (sınıfsal kutuplaşmalar), tetiklediği olaylarla bu ortama damgasını vurur. 1929 Buhranı, kapitalist ekonominin tarihinde dramatik bir dibe vuruşu simgeler. Bu kriz ve açığa çıkardığı toplumsal gerilimler, yani çetin sınıf mücadeleleri, devrimler, karşı devrimler, faşizm, II. Dünya Savaşı vs. yirminci yüzyıl tarihinin şekillenmesinde doğrudan bir rol oynamıştır.
Bu kısa yazıda kapitalist ekonominin devirsel işleyişi, krizler ve yol açtığı felaketler ve de son yaşadığımız dünya krizi ile sonrasında yaşananlara kısaca değinmeye çalışacağız.
1) Kapitalist ekonominin devirsel işleyişi
Üretim yapmayan hiçbir toplum ayakta kalamaz. Yaşamın sürekliliğinin garantisi, üretimin sürekliliği ile kopmaz bir şekilde iç içe geçmiştir. Üretimin sürekliliği toplumun sürekliliğinin bir ön koşuludur.
Kapitalizmde üretim, hem “sürekli” hem de “genişleyen” bir ölçekte olmak zorunda. Bu sağlanmadığı sürece kapitalist üretimden yani sermaye birikiminden asla bahsedemeyiz.
Ama sermaye birikiminin bu temel yasası, içinde kendi karşıtını da barındırır ve bu bize, krizleri anlamamızda rehberlik eder. Çünkü sermaye birikiminin kendisi kapitalist rekabetin mantığıyla öylesine çelişik bir hareket sergiler ki, onun bu hareketi aynı zamanda kendisinin yıkımına yol açar. Amiyane tabirle buna “bindiği dalı kesmek” diyebiliriz.
Marx, “Kapitalist üretimin gerçek engeli, bizzat sermayenin kendisidir.” derken tam da bunu kasteder aslında.
Ne anlatmaya çalıştığımızı gelin biraz deşelim.
Kapitalist üretimin asıl dürtükleyicisi, kârın kaynağı olan artı-değere susamışlık, yani daha fazla kâr elde etmeye susamışlıktır.
Söz konusu olan birden fazla kapitalistin aynı ortamda (pazar) birbiriyle kıyasıya rekabeti olunca, burada ister istemez rekabet de bir başka belirleyen olarak devreye giriyor.
Hiçbir kapitalist kuşkusuz boşlukta üretim yapmaz. O, kendisi gibi diğerlerinin de bulunduğu bir ortamda (pazar) üretim yapar/yapmak zorundadır. Birbirinden bağımsız ama aynı sınıfa mensup bu rakip “savaşçılar” arasında kıyasıya bir savaş sürer.
Bu savaşta kapitalistlerin en vurucu silahı “birim maliyeti düşürmek”tir.
Bu ise emeğin verimliliğini arttıran ileri teknolojileri icat edip, makineleri (yani ölü emeği) canlı emeğin (emek gücünün) yerine ikame etmeye bağlıdır. Süreç içerisinde sermayenin bileşimindeki “değişen” ve “değişmeyen” kısımlarda bir orantısızlık baş gösterir ve artı-değerin bizzat üreticisi olan emek-gücü azar azar bu sürecin dışına itilir. Nihayetinde “[k]apitalizmin tarihi, her bir birim metaın içerdiği değişmez sermaye miktarının (girdiler, araç gereç, makine vs.) göreli olarak arttırılmasının tarihi[...]” değil midir?
[Aktarım E. A. Tonak'ın "Batan Piyasalar" adlı kitabından.]
Kâr oranlarındaki düşmenin asıl nedeni tam da burada yatar ve bu, aynı zamanda bize krizlerin nedenini de verir.
Kapitalist üretim çevrimlerini kabaca iki gruba ayırabiliriz: 10’ar yıllık “küçük” çevrimler ve 5 küçük çevrimi içinde barındıran 50’şer yıllık “büyük” çevrimler. Küçük ya da büyük olsun, her bir çevrim “canlılık”, “durgunluk” ve “kriz” evrelerinden oluşur.
“Küçük çevrimlerin periyodik olarak tekrarlanması, kapitalist kuvvetlerin iç dinamiğinden ileri geliyor ve piyasanın var olageldiği her yerde her zaman kendini gösteriyor. (…)
[B]üyük (elli yıllık) kapitalist gelişme dilimlerine gelince, bu dilimlerin karakterini ve süresini kapitalist kuvvetler arasındaki karşılıklı etkiler değil, ama kapitalist gelişmeyi kanallarından geçirip akıtan şartlar belirlemektedir.” Örneğin Engels, 1847 krizi devrimin anasıyken, 1840-50 “boom”unun muzaffer karşı-devrimin anası olduğunu yazarken tam da bu konuya değinmeye çalışır.
[Tırnak içindeki aktarım, Lev Troçki'nin "Kapitalist Gelişme Eğrisi" adlı makalesinden.]
Toparlarsak... Kapitalist yeniden üretim (genişleyen ölçekte) sürecinde bir aşama olan ve de düzenli aralıklarla uç veren krizler sistemin genlerine kazınmıştır ve ona “mündemiç”tir.
2) Krizler ve yol açtığı felaketler
Kriz dönemleri, kapitalistler için en “kritik” dönemlerdir.
İçine su alan ve batmak üzere olan bir sandal düşünün. Sandalın batmaması için bazılarının “elenmesi” gerekir. Piyasadaki ilişkilerde de aynı şey geçerlidir. Tabi burada esas belirleyici şey, her zaman olduğu gibi, rekabet gücüne sıkı sıkıya bağlı “ekonomik üstünlük” ve “güç”tür.
Diğerleri karşısında rekabet gücü en sağlam olan ayakta kalır ve diğerlerini yutma pahasına gelişimini sürdürür. Buradaki “savaş” ilk bakışta yalnızca kapitalistler arasındaymış gibi görünür, ama şu bir gerçek ki, bu kriz dönemleri aynı zamanda modern toplumu ikiye bölen sınıfların karşı karşıya geldiği en kritik dönemlerdir de. Krizin şiddetine bağlı olarak kapitalistler, hem kendi sınıfına ait rakip kapitalistleri yutma hem de kendi karşıtı olan sınıfla (işçi sınıfı) çetin savaşlara girişmekle karşı karşıya kalır. “..Dolayısıyla iki gelişme sürecine sahibiz: Ulusal zenginlik ve ulusal gelirdeki azalma sürer, ama sınıfların gelişimi bununla birlikte geriye değil ileriye doğru devam eder. Giderek daha fazla insan proleterleşmekte, sermaye de giderek daha az sayıda elde yoğunlaşmakta, bankalar birleşmeyi sürdürmekte, sınaî işletmeler tröstlerde toplaşmaktadır. Sonuç olarak sınıf mücadelesi azalan ulusal gelir temelinde kaçınılmaz olarak keskinleşir. Sorunun bütün özü buradadır. Ayaklarının altındaki maddi temel ne kadar daralırsa, sınıflar ve gruplar ulusal gelirden kendi paylarını almak için o kadar vahşice savaşırlar.”
[http://www.marksist.net/kitaplik/ceviriler/Trocki-%20Dunya%20Ekonomisi.htm]
...
Kapitalist ekonomi I. Savaş öncesi aşağı yukarı yirmi yıllık bir canlılık/genişleme dönemi yaşadı. Sonrasında I. Savaş’ın başlangıcından II. Savaş’ın başlangıcına kadar sürecek bir durgunluk ve kriz dönemine girildi. İki savaş arasındaki bu 25 yıllık döneme; emperyalist savaş, 1917 muzaffer Rus Devrimi, İtalya ve Almanya’da faşizmin yükselişi, sömürgelerde devrimci hareketler, ABD’de New Deal (faşizmin bir başka versiyonu), İspanya’da devrim ve karşı devrim, Avrupa anakarasında çetin sınıf savaşları (Fransa’da 1936 yılında fabrika işgalleri vs.) damgasını vurdu.
İşçi sınıfının diktatörlükler ve de faşizm ile yenilgiye uğratılması, atomize edilmesi burjuvaziye derin bir soluk aldırdı ve kapitalist sistem savaşla birlikte 1970’lerdeki petrol krizine kadar sürecek uzun bir “canlılık” (boom) dönemine girdi. II. Emperyalist savaş, kapitalist ekonomiye rahat soluk alabileceği bir hareket alanı kazandırdı.
3) Son yaşanan kriz ve sonrası
Üretim sektörü, “değer”in ve de kârın kaynağı olan “artı-değer”in üretildiği yegâne sektördür. Burada yaratılan artı-değer bir sonraki üretim çevrimine yatırılır ve sistem her seferinde genişleyerek ilerlemesini sürdürür.
Bu konuyu az önce tartışmıştık...
Burada yapmak istediğimiz şey, bugünkü krizin ön koşulları üzerinde konuşmak olacak.
1970’lerden bugüne kapitalist ekonomide dikkat çeken bir eğilim var: Üretim sektöründe yaratılan kârın büyük bir kısmı tekrardan üretime aktarılmıyor [!], fakat üretim dışı sektörler içinde en büyük yeri işgal eden finans sektörüne aktarılıyor [!]. Finans sektörü, üretimden her geçen gün artan oranlarda pay alarak büyüyor (şişiyor).
Peki, bunun krizle ne ilişkisi olabilir diye sorabiliriz kendimize.
Şöyle ki, kârlılığın asıl kaynağı artı-değer iken ve bunun da yaratıldığı yegâne sektör üretim iken, finans sektörünün artı-değerden her geçen gün artan oranlarda pay alması, yeniden üretimde ve de sermaye birikimi üzerinde “basınç” uyguluyor. Mevcut sermaye, üretim dışı sektörlere kaçınca (tekrardan üretime aktarılmayınca) artı-değerin büyümesi sağlanamıyor [!].
Finans sektörünün kârlılığı üretime sıkı sıkıya bağlı olduğundan [!], kârlılık -ister istemez- süreç içerisinde düşme trendine giriyor.
Nihayetinde hikâyenin yine başına dönmüş oluyoruz: Kâr oranlarındaki düşme krizlere yol açar...
2007’de başlayan ve takip eden yıllarda tüm dünyaya sirayet eden bugünkü krizin sebebi özce budur.
Sonuç
Yakın tarihten çıkaracağımız sonuç; kapitalizmin, kendi krizleri tarafından “otomatik” bir şekilde ortadan kalmadığı [!] aksine sistemin, içine girdiği krizleri -en hafifinden en şiddetlisine kadar- aşmayı “başarabilmiş” olduğudur. Toplumda gerilimler yaratma; insanlığı, doğayı ve de ekonomiyi yok etme pahasına oldu tabi ki bunlar. Her şeye rağmen sadece krizlere karşı tepkisel ölçekte değil ama tüm bunların tetikleyicisi olan kapitalist sistemin bir bütün olarak aşılmasının bugün hala güncelliğini koruduğu ve bunun ön koşulunun da işçi sınıfı ve onun politik örgütlenmesinden geçtiğini “tereddütsüz” söyleyebiliriz.
Kapitalizmin, tüm bu çelişkiler yumağının bir beşiği olmasına ve de gelişimini bu şekilde sürdürmek dışlında başka bir “seçeneği” olmamasına rağmen neden hala çökmediği bir tarafa, ama neden hala işlemeye devam ettiği sorulmaya değer tek soru bence.
Seçeneksiz bir kapitalizm karşısında Başka Bir Dünya Mümkün sloganını yılmadan haykırmamızın önünde bir engel var mı sizce?
Gencer Çakır
(Bu metin, 30-31 Mart/1 Nisan 2011 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen “Hacettepe Sosyoloji Günleri” için hazırlanmış bir konuşma metnidir.)
xenix -- 28.05.2011 - 17:10
Kapitalizm, doğanın sistemidir, doğal olan sistemdir. Bunun karşısına insanca sistemlerle çıkılmaya çalışılmıştır ama insan hala doğaya yenik durumdadır.
xenix: Takiplerim
sanalmanik -- 26.05.2015 - 21:19
nasıl çöker-çökertilir ya da gözdağı verilir;
--
gerçekten çalışan bi tür motor-ucuz motor, enerji, az enerji- ya da ucuz enerji ve işgücü benzeri yaratmak;
çok tüketim ve aşırı tüketim
alternatif yaşam ve köy yaşamı ve parasız yaşam alanları yaratmak ve başarılı olmak; -köy takası ve eşya mal takası olmazsa olmaz ilke!
benzin çarkına çomak sokmak; benzini havaya uçurmak/uçurtmak
benzinden enerjiden daha hayırlı önemli ya da vazgeçilemez bi şey yapma ay da tam tersi
kırılmayan araba-araç yapmak
bozulmayan araba-araç yapmak
daha az mekanik aksamlı ve arıza vermeyen araç ya da mekanik sistemler tasarlamak
mega güvenli ve çok güvenli geliştirilmiş-güvenleştirilmiş ve gerekirse çok yönlü ve kapalı raylı sistem ağları yapmak ve ulaşımı bunlarla sınırlamak ve elektirk-güneş ısı-rüzgar-sürtünme benzeri enerjiler kullanmak ki doğal olarak 10 belki 20 milyonluk iş alanı olabilir ve doğal maden alanı varsa ve karşılanabiliyorsa;
sisitem içinde değil sistem dışındadır her zaman çözüm? mü?!
paranın alma gücü nasıl düşürülür ya da dünyadaki tüm parayı emecek çekecek bir iş ya da icat nasıl yapılır ve kurulur du örneğin?
bir tür özgür ülke olsa da iltica etsek; bilmiyorum;
var mı?
bilmiyorum
aa/ee halkı bilinçlendirmek ve toplu tüketim;
tekellerini iştahını kabartan şeyler;
-
toplu banka yüklenmesi; toplu üyelik işlemleri ya da iptal işlemleri ve kabarıklık
-
antipatron, çalışan gerçek kooperatif sistemi ve aracısı-aracıları ve gönüllü aracılık; iş taransferi desteği sunma (toplu ortaklı işler için)
antibanka; antiyatırım deşarjı -bilmiyorum; nasıl çöker çöker mi gerçekten; sistemin bi açığı var mı ya da para açlığı ve kazanma hırsı değil mi?
ağ-tuzak
barış propagandası ve kitlesel barış ağı;
toplu boykot
--
antipara ve kazanmaktan ve çalışmaktan uğraşlı bi iş geliştirmek bir faaliyet ve zaman faaliyeti vazgeçilemez ve kaçınılamaz bi bağımlılık-iş-işi
o kadar zevkli olacak ki bu kişi tüm hayatını buna adayacak; işi gücü bırakıp terkedecek hemen-var mı?
ilk kez yapmalar üzerine ; çok merak edilesi ve bırakılamaması bi şey;
yerinden çalışma ve hem çalışma-hem eğlenme paradoksu; ekranı;
düşünülüyor -paradoksu
silah bir anti silah yapmak;
sanalmanik -- 26.05.2015 - 21:54
şöyle bi şey olabilir mi?
kişisel balonumsu uçmalı bi sistem ve içine gömülünen katmanlı bir balon gibi şey;
yırtılma güvenliği ve kalınlığı ve gibi şeyler ile desteklenmiş kalın katman yüzey ve iç donanım-ekipman gibi;
içinden düşüldüğünde zarar görülmeyecek (ve çarpışma zararı da vermeyecek) bir top gibi sıçrayacak ay da benzeri ama normal koşulalrda da güvemli uçacak motor felan ama;
bi uçmalı sistem nasıl geliştirilebilir; örneğin top gibi zıplayacak ya da denize düşse yüzecek; yüzde yüze yakın güvenli olabilir mi?
paraşüt tersi bir balonumsu ama bin metreden atsan insan ölmüyor mekanik olarak mümkün mü ya da diğer şeyler; abi bin metreye çıkmana gerek yok; azami çıkış yükseği ya da yüksekliği güvenliği sunacak dış donanım ay da ekipman biçimi ve çarpma hızı ne önemli burda? mümkün mü sadece?
uçma değil oyuncak olsun
belli basınçlarda atan katmanlı filtreler ve hava sibopları mesela; çok katmanlı
himalayalardan yuvarlanma güvenliği olsun seçenek iki ya da agri dagi
saydam ve hava sistemi bi kaç dış delikli ve ağırlık merkezi olabilir ve dikeyde durulabilir;
zıplayan eğlenceli bi top yapılabilir mi beş on metre ya da bir nokta daha az fazla vs.
bir sünger yere düşse ne olur örneğin çok yüksekten ya da ikinci bir örnek ve eşit ağır sünger vücut ağırlığ ıile;
ya da bir tür pamuksu-kozamsı ve kılımsı çarpışma güvenliği elbisesi ya da kabini düşünelim örneğin araç için mümkün mü sizce?
çepeçevrevre sararsa örneğin 20-30 santimlik belki daha geniş bir katman uygun malzeme işçilik ile?
normal araçlarda olabilir ve yerçekimi ve ağırlık nasıl yenilir aslında soru gibi ben anlamıyorum ama bir mermi durdurulabiliyor; örneğin galiba ipeksi bi şeyle değil mi? bu nasıl kullanılabilir tam tersi ?
bir araçta kolların dışarda kaldığı güçlü bir balonda otursak bir tür can simidi ya da yeleği gibi ki kafayı da sarabilir; örn. 1 cm plastik kalınlığı mesela ve güçlü basınçlı hava ne olur?
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:02
kontrollü zıplama sağlayabilecek bir araç ve karada değilse bile örneğin denizde düşünelim; nispeten kontrollü zıplama ve eğlence güvenliği sağlayabilecek basit bir araç ve donanım olabilir mi? yapılabilir mi?
balonda su olursa ne olur dış halka da ya da halkalarda?
süngerde su olursa ne olur?
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:08
peki bildiğimiz bir aracı ve arabayı örneğin soruyorum lütfen dürüstçe cevpalayın ve fikriniz varsa söyleyin ve delice bunlar ya da çocukça da deyin
dış cephe güçlendirilmilş bir hava balonu ya da yumağı ya da hava su yumağı ya da başak bir donanım ile uygun; güçlendirerek koruyamaz mıyız ve koruyabilir miyiz? ya da bunun yolu var mı ya da siz ne düşünürsünüz örneğin;
üstten binsek örneğin ya da alttan binsek -zayıf nokta
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:10
plastik bir araba yapsak ne kadar güvenli olur? nasıl olur? bunu da soruyorum şimdi?
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:13
hayır önümde et kesme tahtası ya da sebze kesme tahtası var şimdi yani az önce vardı
örneğin bununla güçlendirilmiş ya da güçlendirilmiş değil 8dontaılmış) az çok çarpabilen bir yüzey ve dış yüzey
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:24
herşeyiyle plastik bir gövde bütün; ekmek tahtası örneği ile örneğin; ya da katmanlı her neyse; ya da başak her neyse- örnek;
araba için-kırılmaz araba ya da tamirsiz araba için ya da yalnız motor tamiri;
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:28
bir uçağa paraşüt sistemi yapılabilir mi?1
bir uçağa dış hava yastığı yada yastıkları benzeri yapılabilir mi?2
uçak güvenliği nasıl sağlanır ya da sağlanabilir?
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:29
uçak plastik olsa ne olur ya da havalı ve hava katmanlı ve su katmanlı ya da gaz sıvı katmanlı farklı katmanlı basınçlar; yeterli ağırlık
sanalmanik -- 26.05.2015 - 22:47
peki raylı kabinli bir iletişim ya da pardon ulaşım sistemi dört taraflı metal tutacaklar ve kutulu
bu daha çok teleferik gibi küçük kabinler ve çok ulaşım araç;
katlı ya da katsız ve çok katlı ve basamaklı olabilir yanyanalı de olabilir; bi lunapark şeyi gibi gelişmiş ya da;
araç çarpma güvenliği ile aynı raydan/hattan arka arkaya araçlar ve teleferik gibi dönme olabilir saatli zamanlı
çok yüksek değil bu ama olabilir de;
peki kabinden çıkma düşme güvenliği olsun yan korumalar ya da üst korumalar ama bi tür kabin mantığı ve ray mantığı ya da başka örneğin mıknatıs benzeri var sanırım çin de felan değil mi? elektrikte olabilir?
bir yol yapmayla maliyetini kıyaslayın ve araç trafiğiyle ve diğer şeylerle lütfen?
kısa vade
ya da mesafe araç içi trafiği şehir içi pardon
hiç araç olmasa ve sonsuz ulaşım hattı olasa dıştan her yere ve her yerden her yere; biraz uzayabilir ama araç sorunu da kalmazdı;
bir ulaşım ağı nasıl kurulur? bugünde mekanikle?
maliyet önemli değil sonsuz çünkü araba firmalarını ve araç ithal edenleri batırıyoruz_? yerli ekonomiye katkı sağlıyoruz
sonsuz iş olanak sağlıyoruz yıllarca süren çalışma ve işsizlik-iş desteği ve maden arama-çıkarma vb. iş kolaylığı da patentte ve erşimde sağlıyoruz
ve bu araçlar plastikte olabilir; güvenli ise hatlarda;
hatta seyyarda olamz mı?
ya da güçlendirilmiş yeni plastik ya da nano malzemeler değil mi?
patatesten araba
tavşan zıplaması/kangru benzeri mekanikle ne yapabiliriz? oyuncakta örneğin; ya da diğer zıplama türevleri ; çift kasnak;
tamma ben susutum;