“Ulan” diye kızdım kendi kendime (insan niye kendisine böyle hitap eder bilmem): Sabahtan beri yayıyosun götü. Kalk bi kitap oku. Bişeyler kat bünyeye. Aç idefix.com’u ne var ne yok popüler, bi yokla.
Aldım Richard Dawkins’in “Tanrı Yanılgısını”. Önceleri diğer tarafı da düşünerekten: “Sonsuz güçteki varlığın soktuğu laf da, attığı tokat da sonsuz olur mu acaba?” gibisinden bir üşüme geldi bünyeye. Yusufla birlikte aldım elime kitabı. Okudum. Bitti… Ve taktım …
Ama öyle böyle değil, hergün Dawkins’in youtube’dan konuşmalarını izliyor, onla yatıp onla kalkıyor, sırf onun için evrimle halay çekiyordum her Darwin’in günü. Ateist olmakla pis bir gurur duyuyor, yakınlara felan tepeden bakıyordum. Bi gençtim, bi isyankardım, bi heyecanlıydım o dönem. Gurur duyuyordum ateliğimle. Coşku bünyeden taşıyor, maytaplarla kutlayasım geliyordu tanrısız her anımı. Ama sonra uykum geliyordu hep.
Bir gün Göztepe’de 2. el kitaplar satan sol görüşlü seyyar bir kitapçının tezgahını kesti gözüm. Eşim bankadan para çekerken, Deccal isminde bir kitaptan fışkıran öfke dolu bakışlara aldandım. Bilmiyordum o kitabı alarak felsefenin derin sularına tüpsüz dalacağımı, felsefeyi tehlikeli hale getireceğimi. O karşılaşma itibariyle, “tanrı yok” diyip uyumak yoktu artık. Cebren ve hile ile öldürmeliydik onu. Elimizde tanrının kanını hissetmeliydik.
Hissettim de o kanın sıcaklığını. Ağzıma bir damla çaldım, tadı da sıcaktı. Taze taze öldürmüştüm onu. O an itibariyle, her şeyden önce ben demeyi öğrendim. Yalnızdım, susuzdum, arayıştaydım. Öyle tatlı, öyle acı bir arayıştı ki bu, hiçbir cümlenin sonuna nokta koymak istemedim. En güzeli bu yalnız cümlelerdi. Tıpkı onun, tıpkı benim gibi.
İşte o kişi, beni sonsuz defa dövmesinden korktuğum tanrıya, satırla dalmama sebebiyet veren kişiydi. Güç istenci içinde yat. Ruhun iyinin ve kötünün ötesinde, doğa koşulunda bir yerde olsun. Ara sıra kavga etsek de, hayatımı sana borçluyum güçlü dostum Nietzsche.
xenix -- 11.05.2011 - 22:22
Benimde yazmak istediğim bazı şeyler var bu başlığa. Döneceğim bu konuya.
xenix: Takiplerim
bwallace4ever -- 12.05.2011 - 06:27
Forumda yazdığın ateizmle ilgili yazında bahsetmek istediğim buydu arkadaşım. Tanrının yok sayılması başka öldürülmesi başka.
xenix -- 12.05.2011 - 21:31
Dönmek istediğim nokta, ilk ateist olduğum yıllardı. Elbette çoğu ateist gibi Kuran'ı okuyarak ateist oldum. Çünkü o ana kadar ulvi değerler yüklediğimiz, yaratıcının sözlerinden oluşan kutsal kitabın çok önemli ve özel olmasını bekliyordum. Okumaya başladım, yaşım 17 ydi. Okudukça zorluyordum kendimi, çünkü inanılmaz sıkıcı gelmişti. Evet çok sıkıcıydı gerçekten. Hem dili, hem anlam bütünlüğü, hem hitapları, hem tekrarları, hem korkutmaları, ilgili ilgisiz bir sürü olay, kopukluğu vs. Okuyamadım bıraktım bakara suresinden bir kaç sure sonra.
(devam edecek)
xenix: Takiplerim
ebruistan -- 13.05.2011 - 06:40
evet ben de kuranı ilk (ve son) okumaya çalıştığımda, bu ne saçma şey böyle ya, sürekli tehdit edip duruyor, okudukça daha çok günaha giriyorum diye düşündüğümü hatırlıyorum :))
inananın şizofrenisi.
kendini bu saçmalığa inanmaya zorlamak ve inanmama alternatifinin çoook sonra akla gelmesi hali.
xenix -- 14.05.2011 - 22:13
O dönem okuyamadığımı farkedip bıraktım okumayı bir kaç ay sonrasına. Yaklaşık 6 ay sonra kesin bir niyetle tekrar aldım elime. Bu sefer ne olursa olsun bitireceğim dedim. Ve başladım okumaya. Hala aynı etki vardı. Gerçekten sıkıcı geliyordu fakat inancım tam olduğunda kendimi kötü hissetsem de okumaya devam ettim. Kendimce güzel bulduğum bazı noktaları tekrar okuyor, notlar alıyordum. Acaba bu ayette gizemli bir şeyler olabilir mi diye araştırıyordum.
(devam edecek)
xenix: Takiplerim
Misafir -- 15.05.2011 - 19:53
O kittap tanrinin degerini dusuren bi kitap yukselten deil. Tanri, insanin kendini ifade etmesinde bir arac oldugu surece degeri artar. Kisisel tanrilarin degeri nesnellestirilmis tanrilardan daha fazladir. Bakiniz hegel, kierkegaard vs kendi tanrilarini yaratmislardir. Nietzsche var saydigi bir tanriyi yok etmis ve bunun sorunlarinin ve cozumlerinin neler olabilecegini anlatmistir. Tanri felsefenin ilgilenmesi gereken ciddi bir ugrastir. Ne zaman dindar bu felsefeyi tekeline alir orada tanri da olur felsefe de.
xenix -- 16.05.2011 - 21:10
Günler geçip ben okudukça bunun bir tanrı sözünden uzak bir şey olduğunu anlamaya başladım. Ama imanım ve inancım bu anlamı yok etmek üzere savunma mekanizmaları kuruyordu önümde. Muhtemelen diyordum, ben anlayamıyorum burada yazılanları. Ama apaçık ayetler olduğunu yazıyordu her yerde. İmanım da tamdı. IQ mda hiç öyle düşük değildi, hele okuduğunu anlayamayan birisi de değildim.
O noktada yeni bir savunma mekanizması girdi. "Burada anlatılmak istenen, aslında bu değil, daha gizemli şeyler var herkesin anlayamayacağı" işte bu cümleler ve fikir hem aptal olmadığımı hem de okuduğum kitaptaki tutarsızlıkları örtüyordu. Bir süre böyle sonuçlar çıkarmaya devam ettim.
(devam edecek)
xenix: Takiplerim
xenix -- 22.05.2011 - 20:16
Okudum. Hatta 1 değil 2 kere okudum üst üste. Aradan bir dönem geçti, sanırım 3-4 ay. İşte öyle bir dönemde aldım elime Böyle Buyurdu Zerdüşt'ü . Dedim hani bütün denizler mürekkep olsaydı, ağaçlar kalem olsaydı taklit edilemezdi?
Adam daha iyisini yazmış... dedim ve inancım tamamen bitmişti..
xenix: Takiplerim
(Ama hikayem bitmedi, bir başka başlıkta artık)
bwallace4ever -- 23.05.2011 - 16:09
Hikayenin devamını bir yazıda dile getir xenix. Güzel oldu bu ...
sanalmanik -- 11.05.2015 - 11:29
senin yazıların batmıyor bize canım neden?
ben döneceğim bu konuya
sanalmanik -- 11.05.2015 - 13:15
batanlar birbirine söylesin bi yolu bulunur/bulunur bi yolu (buluşulur yolunda) diken kimde;
bizi kirplier bizi
deneme yazımında kişi "ben" dediğin de o batmıyor;
bir karşı tarafı hedef aldığında buluyor-bulunuyor-buluşuyor-bum! (big bum)
buluşulur yolu bizde yürür; yol yürür diken içinde; dışında ve her yerinde her yeri heryerinde
sizler-onlar-bunlar; şöyle yapıyorsunuz böyle yapıyor;
öznem yükneyi bir suça attığında
onlar sorumlular atağı panik; pani katak
başkasının çelişkisini göstermek üzerine- özgür irade; kişi kendiyle çelişiyor ve kendi içinde haklı;
açık dürüst objektif gözlem aktarıldığında (ben içinden) ve kişi hedef alınmadığında suçlanmadığında
buraya girmeyeceğim ben! zaman bağıtlasın; ben de yapmışımdır bunu tabi-herkes bum-big bum bu
ben üzerinden düşünmek ve onlar üzerinden düşünmek diye bi şey varmış!
bizler olursa benler tüm benler bizler sizler onlar kimler?
suçlu yüklemi grubu girmeyeceğim; açık bu artık
sizler grubu yok artık yokolsun;
tanrı yaratmanın adının türkçesi iyi bir diyalektikte iyi gözlemcilere gösterilir; gözlem altında kalır ama kişi de; bu zanna girmeyceğiz
kişiye sözüm yok; yazara sözüm yok bağımsız girdi-dışı