Hani hep derler ya bize kitap gönderildi tanrı tarafından diye, şimdi inanç şu: Tanrı insanlara mesaj vermek istiyor. Sonra da mesajlarını bir kitapta toplamaya karar kılıyor, gönderiyor kitabı. Kendisine kitap gönderildiğine inanan belli başlı birkaç din var. Tabi bi sürü polemik, yok değişti de yok değişmedi de, yok şunu demek istemedi de şunu demek istedi de falan filan…
Bundan birkaç sene önce Güney Amerika’da bir takım insanlarla birlikteydik. Bu insanlar cidden çok gariptiler ve bu insanlar da kendilerine mesaj gönderildiğini düşünüyorlardı. Yalnız bunlara tanrı kitap göndermemiş. Bunun yerine tanrı mesajını bir takım bitkilerin içine yerleştirmiş, mantar, dattura vs. Algı düzeyinize ve biçiminize ışık hızında müdahale edip değiştiren cinsten bitkiler. Bir nevi ilahi teknoloji. Mesaj bitkide, yiyorsun içiyorsun mesajı alıyorsun. Bizim cd, dvd teknolojimiz gibi bir durum. Bitkinin değiştirildiğini, tahrif edildiğini düşünen kimseye rastlamadık. Hatta bu durumla ilgili espri yaptığımızda bir hayli güldüler, ama hepimiz espriye değil de bize güldüklerini tereddütsüz anladık ve biz de en az onlar kadar gülmekte hiç tereddüt etmedik.
Neyse bizim mesajları kitap olarak gönderilmişlerimizin, okumadan fikir yürütüyorsunuz, serzenişlerini de hatırlayarak Güney Amerikalı bu arkadaşlara onların kitaplarını da okumak istediğimizi söyledik. Uygun zaman ve koşullar sağlandığında okuduk da. Yanımızda bulunan Kanada’lı arkadaş ertesi gün şaşkın gözlerle çevreyi süzerken şöyle mırıldanıyordu: “Vavv, Ben de olsam kesinlikle mesajımı böyle iletirdim”
fil -- 06.05.2011 - 11:32
Gözleeeeer kalbin aynasıdııııııır
Yalaaaaaan nedir bilmez onlaaaaaar
Siyah, mavi, yeşil olsun
Aşkııııııı inkar etmez onlaaaaaar
Gözlere yazardım mesajımı...
xenix -- 06.05.2011 - 11:58
Ben olsam mesajı mizahla ve gülerek iletirdim. Mizah anlayışı olmayan almasa da olur. O zaten yaşamını cehenneme çevirmiş, ayrıca benim bir cehennem hazırlamama gerek kalmazdı.
xenix: Takiplerim
kaminendo -- 06.05.2011 - 12:00
Kitapla iletişime karşı değilim, kitap iyidir. Ama kitapların bozulmasına karşıyım,BENİM cevabım bozulmayacak kitaplarla iletişim yapılsın;) İsa geliyor, atweistleri bırak yahudiler bile inanmıyor adama, bu nasıl iletişmek ya;))
Delişey -- 06.05.2011 - 13:10
kesinlikle gözlerinin içine bakıp, sesimi en ikna edici tona ayarlayıp, beden dilimi, mimiklerimi kullanıp, samimi olduğumu hissettirip anlatırdım...
öle telapati, yok sezgisel v.s olmaz bu işler, haa olur deniliyorsa? olanı görüyoruz işte :P
Nibelunga -- 06.05.2011 - 16:40
Elmayla...Ben mesajımı elmayla iletirdim. "On puanlık soru mu sordun" (bknz: eşcinsellik nedir), gökten on tane elma yağdırırdım kafasına. O kadar doğallıkla yapardım ki, kimden geldi, niye geldi, ben kimim, nerden geldim diye soramazdı. Her düşündüğünde, her sorguladığında bir elma! Kafasına, kafasına!
Köyün Delisi -- 06.05.2011 - 18:26
kesinlikle iç ses, inkar edilemez bir doğru şeklinde, ikna edici, herkesin kafasında tekrarlayan şüpheye yer olmayan bişi olurdu :)
çünkü neden, içimden bi ses böyle diyo, aa ötekiler de aynı şeyi söylüyor, demek ki doğru :)
G Milat -- 06.05.2011 - 18:41
Ben olsam mesaj iletecegim hic bir sey yaratmazdim.. Bir tanri icin bir sey yaratmak ya o tanrinin kendini yetersiz gordugunden dolayi yaratma istegindendir ya da yarattigi seylerin kendine tapmasini isteyecek kadar narsist olusundandir.. Tanri olsam hic bir sey yaratmazdim arkadas alala :)) Tam da bu noktada aslinda biz mi tanriyi tanri mi bizi yaratti diye ikilemde kalanlar cevaplarini rahatca bulabilirler. Dusunun zevk icin yaratildiysaniz da, cidden ihtiyactan dolayi yaratildiysaniz da ortada sizi yarattigini dusundugunuz sey'in eksik bir yani var, eksik olan bir yaratici olabilir mi?
Her sey kendi enerjisini icinde saklar ve aslinda yukarida bahsi gecen bitkiler(:P) kesinlikle konusabilen ve insan bilincini harekete geciren canlilardir.. Daha baska bitkiler de var bu gruptan sayilabilecek ve kesinlikle tattiginiz anda "iste algi budur, enerji budur, evrenim budur, ben buyum" dedirtebilen seylerdir. Gerci bir enginar o etkiyi yaratabilir mi bilmem ama :)) bitkilerin geneli bu etkiyi yaratacak guce sahip olabilir, yeter ki siz onlarin derinden gelen seslerini duyabilecek kadar kendi ic sesinize yakin olun :))
*G Milat*
nanik atak -- 07.05.2011 - 03:50
Köyün delisi, senin yöntemin halihazırda kullanılıyor galiba :) ha, ne dersin? Yalnız bu kafaların içindeki ses yöntemini kullananların tanrı olmadıkları kesin, ama kesinlikle tanrıcılık oynuyorlar... Tür olarak biz insanları çok başarılı ve son derece acımasız bir şekilde kontrol ediyorlar ve sus deyince de susmuyorlar, bayaa uğraşmak lazım...
Delişey -- 07.05.2011 - 08:31
hehheeeee
Delişey -- 07.05.2011 - 10:17
gülmeye de eksi vereni ilk defa görüyorum:)))
hasetlenmeyin efendim siz de gülün, gülün ki; ruhunuz neşelensin, gülün ki; olumsuzu olumlu edin:))
Delişey -- 07.05.2011 - 10:29
:)))))) size inat güleceğim iştee:))) milyon eksi de gelse:))))
Toruk Makto -- 07.05.2011 - 10:56
Mantarı yiyen herkes aynı mesajı mı alıyormuş? O mantarları yiyenler de hadis-i şerif hesabı 12 cilt kitap yazmamış mı?
Toruk Makto -- 07.05.2011 - 10:57
ki mesajı alan bu dünyaya gelerek ayvayı yediğinin farkına varsın...
Köyün Delisi -- 08.05.2011 - 08:14
nanik, kusursuzluğu burda zaten, en ufacık bir şüphe duyduğunda içindeki ses "saçmalama" diyecek, sen saçmalamaya devam edersen bu sefer başkaları "saçmalama" diyecek, bi şekilde ikna olacaksın illa ki, saçmalamaya devam etme potansiyeline sahipsen muhtelif tecrit yolları çıkacak karşına, başkalarına da örnek olacaksın böylece, saçmalarsan sonun böyle olur diye :)
zor, imkansız mı? kim bilir :) ama her sistemin bir "mavi ekran" durumu vardır üşenmeyip aramak lazım
(yaf bu "nanik atak" ne eğlenceliymiş, kıskandım)
Delişey -- 19.06.2011 - 17:39
bana bi mesaj geldi...
gamaro -- 20.06.2011 - 07:59
Arılarla gönderirdim,mesaj iğnede olurdu, soktu mu alınırdı.
Gelişecek biyokimyasal reaksiyonun aynılığı göz önüne alındığında, tercüme sorunu filan da yaşanmazdı.
Arı vız vız, mesaj katıksız.
xenix -- 20.06.2011 - 18:17
Beni hiç arı sokmadı. Acaba o yüzden mi mesajı alamadım.... :))
xenix: Takiplerim
carpediem -- 24.06.2011 - 15:42
mantar olsun ama mantarlarda gökten yağsın :)))))
sonsuz -- 14.07.2011 - 09:38
Sonsuz.us aracılığı ile iletirdim.
G Milat -- 22.04.2012 - 21:34
Mesajınız Var...
Bu haberi nereye koysam bilemedim :)) Ama paylaşmadan da edemeyeceğim:D
Bu haber aracılığıyla mesajımı iletiyorum...
LSD-CIA-Zihin Kontrolü
CIA’in “zihin kontrolü” kapsamında Fransa’da bir köyde yaptığı deney bütün köylünün çıldırmasına neden oldu Fransa’nın güneyinde kendi halinde bir köy olan Pont Saint Esprit’te, 16 Ağustos 1951 sabahı uyanan köylüler birkaç saat sonra çıldırmaya başladı.
5 KİŞİ ÖLDÜ 300 KİŞİ YARALANDI
Halk polise, sürekli ejderha gördüklerini, kendilerine saldırdığını söylüyordu. Bir çocuk bıçakla büyük annesine saldırdı. Bir diğeri, “Ben uçağım” diyerek kendini kinci kattan aşağı attı. Doktora koşan biri ise, “Kalbim çıktı, ne olur yerine takın” diye yalvardı. Sokaklar çıldıran nsanlarla doluydu. 5 kişi öldü, 300 kişi yaralandı. 50 kişi aylarca tımarhaneye kapatıldı. Uzmanlar, bu olayın, ekmeğin çinde uyuşturucu etkisi yapan bir yaban mantarının neden olduğunu söyledi
LANETLİ EKMEK
Fransa tarihine giren olaya “Lanetl Ekmek” (Le Pain Maudit) adı verildi. Ancak 59 yıl sonra CIA arşivlerin nceleyen H.P. Albarelli isimli gazeteci, olayın CIA’in “zihin kontrolü” kapsamında yaptığı bir deney olduğu ddiasını ortaya attı. Buna göre, CIA, köyün ekmeklerine bilerek “LSD” ad verilen sentetik uyuşturucu katmış ve neler olacağını görmek istemişti Albarelli’ye göre bu deney ABD ordusunun Özel Operasyonlar Birim tarafından yapıldı. Uzmanlara göre LSD alan insanlar, daha sonra telkinle stenilen her şeyi yapabiliyordu. Olayın mağduru köylüler şimdi daha fazla cevap istiyor. 71 yaşındaki Charles Granjoh, “Neredeyse ölüyordum ve bunun nedenini bilmek istiyorum” diyor..
sanalmanik -- 07.05.2015 - 07:45
" “Vavv, Ben de olsam kesinlikle mesajımı böyle iletirdim”"