Öldükten sonra da yaşayan, ölümün öldüremediği, yaşama hürmet ve ihtimam gösteren, “Viva la Vida!” (Yaşasın Yaşam) diye avazlanan bir şahsiyet Eduardo Galeano.
Din adamı olmaya heveslenmişti bir vakit, lakin din adamı olmak için fazla günahkâr olduğuna kanaat getirmişti; belki de din adamı olmak için fazla günahsızdı. Sonra ressamlığa merak saldı, ancak tuvaller aynı zamanda yeteneksizliğini aksettiren birer aynaydı ona. Arzularla gerçeklikler arasındaki köprülenemez açıklığı daima duyumsadı ve gerçekliğe sadakat gösterdi. Gerçi en iyi bildiği şey olan yazmak da ona hep meşakkatli geldi. Ancak o küçümen anlatılara yoğun dokunmuş hikâyeler, mavi sergüzeştler sığdırdı.
Firari, sürgün, mülteci, unutulmuş, bigane kalınmış kelimelerin ardına düşen bir kelime avcısıydı Galeano.
Artık sözü Eduardo Galeano’nun ütopik manifestosuna getirmek istiyorum. Hayal Kurma Hakkı, Eduardo Galeano'nun Tepetaklak, Tersine Dünya Okulu isimli kitabında yer alan tersine ve alelacayip bir manifesto. Ahir zamanların alçaklıklarını aşmaya, bakışlarımızı ufuk çizgisinin de ötesindeki ufka dikmeye, bir başka dünyayı tahayyül etmeye davet, inat ve azmeden bir metin.
Her ne kadar gelecek zamanı tahayyül ve tahmin edemesek de en azından nasıl bir geleceği arzuladığımızı düşleme hakkımız var.
Peki hiçbir zaman açıklanmayan ve tanınmayan hayal kurma hakkımızı kullansak nasıl olur acaba?
Bir anlığına çıldırsak nasıl olur?
Hadi, o halde bakışlarımızı günümüzün alçaklıklarının ötesine dikelim ve hep beraber bir başka ve mümkün bir dünyayı düşleyelim:
Bundan böyle sokaklarda arabalar köpeklerce ezilecek.
Televizyon, ailenin en önemli ferdi olmaktan vazgeçecek, ütü masası ya da çamaşır makinesi muamelesi görecek.
Askerlik yapmak istemeyen çocuklar tutuklanmayacak, bilakis askerlik yapmak isteyenler tutuklanacak.
Çalışmak için yaşanmayacak, yaşamak için çalışılacak. (yaşam, çalışıyormuşçasına yaşanmayacak. dostluklar, kucaklaşmalar, öpmeler, dokunmalar mesai sonralarına ertelenmeyecek.)
Tarihçiler, ülkelerin işgal edilmekten memnuniyet duyduğuna inanmayacak ve inandırmayacak.
Eğitim, onu satın alanların imtiyazı, polis de onu satın alamayanların laneti olmayacak.
Sahip olmak, kazanmak, biriktirmek için yaşamak yerine, nasıl ki kuşlar şarkı söylediğini bilmeksizin ezgilerini terennüm ediyorsa ya da çocuklar oynadığının farkında olmaksızın oynuyorsa tıpkı öyle yaşamak adına ve uğruna yaşanacak.
Ciddiyet, bir erdem olduğuna inanmaktan vazgeçecek. kendiyle dalga geçmeyi beceremeyen hiç kimse ciddiye alınmayacak.
Ölüm ve para efsunlu (büyülü) güçlerini yitirecek ve ne ölüm ne de servet/variyet/varsıllık bir alçağı erdemli bir şövalyeye/beyefendiye dönüştürebilecek.
Kitle iletişim araçları ve kitlesel eğitim, kitle imha silahı gibi kullanılmayacak.
Adalet ve özgürlük, bu ayrı yaşamaya mahkûm edilmiş siyam ikizleri tekrar bir araya gelecek, sırt sırta verecek, kucaklaşacak, yekvücut olacak.
Arjantin'deki plazo de mayo halkı/kadınları/anneleri ruh sağlığının timsali addedilecekler; zira onlar, zorunlu amnesia (hafıza kaybı)/unutkanlık zamanlarında unutmayı reddettiler ve unutulanları hatırlattılar.
Kutsal anne kilisesi, musa'nın on emir levhasındaki kimi yanılgıları düzeltecek ve insanlara sevişmenin nefasetini (lezzetini) yasaklayan altıncı madde şöyle buyuracak: bedenini kutla ve kutsa! Arzuları hor gören/kötüleyen dokuzuncu emir, onun tabiiliğini teslim edecek. Ve kilise, Tanrı'nın unuttuğu bir başka buyruğu emredecek: bir parçası olduğunuz doğa'yı seveceksiniz! Zira siz, o'na aitsiniz!
Yeryüzünün ve ruhun çölleri yeniden ormanlaşacak.
Her nerede doğmuş ve her ne vakit yaşamış olursa olsun, haritaların ve zamanın sınırlarına zerrece önem vermeden adalet ve güzellik isteği duyan herkesin çağdaşı ve yurttaşı olacağız.
Muhteris/tamahkâr erkekler kazanamayacak; coşkun, taşkın kadınlar hafifmeşreplikle/şuhlukla, yollu olmakla itham edilmeyecek.
Kusursuzluk Tanrı'nın kusurlu ve sıkıcı bir imtiyazı olarak kalacak ve şu kahırlı, kahrolası dünyada her gece sanki ilk ve son günmüşçesine yaşanacak!
Eduardo Galeano
Otra Mundo Es Posible!