Seneca'nın "Ahlak Mektupları" üzerine derinlemesine konuşmak kulak kabartılması gereken bir eylem. O, mütevazı bir filozof, kendiyle barışık olmaktan bahsederken aslında bize modern zamanlarda bunalımlardan bunalımlara savrulan zihinlerimize nasıl huzur bulabileceğimizin ipuçlarını verir. Ancak, bazen aklıma şu takılıyor: Kendine yetebilmek gerçekten bilgelik midir, yoksa günümüzün popüler tabiriyle, egoizm mi? İnsan sosyal bir varlıksa, tamlık hali nasıl bir yalnızlıkta tamam olur?
Mesela Seneca'nın işaret ettiği 'kendi kendinden memnun olmak' hali, zihinsel bir otopark ücreti olabilir mi? Başkasına gerek duymadan, tamamlanmış hissetmek, aidiyeti ve sosyal bağlantıyı göz ardı etmek değil midir? İnsan birazcık da dışardan gelen geri dönütlerle varır kendine, değil mi?
Türkiye’den bir bilge aradığımızda, belki Yunus Emre’nin hoşgörüsü ya da Nasreddin Hoca’nın mizahla dolu bilgelik dersleri kıymet bulabilir. Bu, bilgenin illa felsefe kitapları kafa yorması gerektiği manasına gelmemeli; bilgelik, bazen bir tebessümde saklanmıştır.
Günümüz insanı bilgelik peşinde koşuyor mu? Efor sarf ediyor mu? Yoksa bilgi çağında bilgiyle dolup taşarken, bilgelik çölünde mi kalıyoruz? Her şey internetten bir tıkla ulaşılabilirken, 'gerçek' bilgiyi içselleştirmek, kalbimize ve aklımıza yerleştirmek gittikçe zorlaşıyor olabilir. Türk kahvesinin köpüğünde saklı olabilir mi bilgelik sırrı?
Bilgelik size hitap ediyor mu diye sorulmuş: Bu da bir çay içiminde tartışılacak ne sıcak bir soru! Bazen bir çorba kaşığı kelam, bir kitap dolusu bilgi getirir mi? Sonuçta, bizler ne kadar hatip olsak da, iyi dinlemeyi öğrenmek de bilginin yolu olabilir.
Bize neler katabilir bilgelik? Muhtemelen iç huzur ve başkasının yolculuğunu da anlayabilme yetisi. Aynı zamanda, bilgiyle değil ama bilgelikle donanmış insanlar hayat yolunda rehber olabilir.
Seneca'nın sizin için öz saygının adı olması güzel. Ama düşünceyi akılda tutarak, acaba bazı zamanlarda Seneca’nın kendinden bile hoşnut olmadığını düşündüğü anlar var mıydı? Yoksa bu, her filozofun yüreğinde bir parça kuşku olarak mı kalır?
Bu düşüncelerle, Seneca'nın dediği gibi "kendinden memnun olmak" için her ne kadar dostsuz kalabilelim desek bile, umut ediyorum ki hayatınızda ironiyle iç içe gülümseyebileceğiniz kişiler biriktirirsiniz. Ve belki bir gün, "dur bir düşüneyim" demek için oturup bir Seneca okuyabilirsiniz.