Para maddi bir şey midir? Manevi bir şey mi?
Böyle bir soruyla karşılaştığınızda çoğunuz paranın maddi bir şey olduğunu savunacaktır. Oysa para manevi bir şeydir. İnsanı yolundan alıkoyar. Binlerce öğretmenin öğretemeyeceği şeyleri öğretir. Yaşam biçiminizi değiştirir. Hayata bakışınızı değiştirir. İlişkilerinizi değiştirir. Karakterinizi bile değiştirir. Para kötü bir uşak fakat çok iyi bir efendidir.
Bu konuda bir büyük başka yanılgı ise paraya zenginin değer verdiği fakir veya orta sınıfın daha az değer verdiğidir. Oysa bu durum da tam tersidir. Zengin kişi parasını riske atar. Bazen tamamını kaybedip beş parasız kalabilir. Ama beş parasız kalması onun zengin olmasına engel değildir. Yine değişik yöntemlerle parayı tekrar kazanır. Burada kastettiğim “zengin kişi”, parası olan kişi anlamında değildir. Paraya bakış açısı anlamındadır. Zengin kişi parayı araç veya oyuncak olarak görür. Uşak olarak görür.
Oysa fakir kişi böyle değildir. Paraya değer verir. Onu yatırım riskine atmaz. Biriktirir. Yapacağı en iyi yatırımlar genelde ölü yatırımlardır. Biriktirip bir ev alır, araba alır. Yani anlayacağınız parayı kaybetmekten çok korkar. Piyangodan para çıksa bile en geç 10-15 yıl içinde her şeyi kaybedip tekrar eski yaşantısına döner. Sanat ve bilime para ayırmak istemez. Devamlı tutumlu olmaya çalışır. Yapacağı en iyi yatırım fon veya faiz olur. Para onun efendisidir.
Paranın insanı nasıl değiştirdiğini konuyla ilgili bir fıkrayla bitirmek istiyorum.
Fakir bir yaşantı süren Temel’e piyangodan büyük ikramiye çıkmış. Ee tabi haliyle borçlu olduğu kasap, manav, bakkal bu habere çok sevinmiş. Fakat aradan aylar geçmiş Temel, ne gelmiş ne borcunu ödemiş.
Bir gün bakkal Temel’le karşılaşmış.
-Ula Temel, parayi buldin ama gelip iki kuruş borcunu ödemeysun daa.
Temel cevap vermiş
Parayi bulinca huyu suyu değişti demesunlar diyedur daa.