Descartes’a göre, cisimlerin özü ya da esas niteliği yer kaplamadır.
Evrende ne cisimsiz bir yer kaplama yani boş mekân, ne de yer kaplamayan bir cisim yani atom bulunamaz.
✍️Cisimler evreni sınırsızdır, çünkü sınırlı bir yer kaplama düşünülemez.
Yer kaplamanın temel özelliği harekettir. Fakat hareketin kaynağı, cisimlerin kendisinde olamaz. Cisimlerin hareket ettikleri dahi söylenemez, çünkü cisimler ancak yer kaplarlar.
Tümüyle pasif oldukları için, ancak dış bir itme tarafından hareket ettirilirler.
Dolayısıyla, cisimler ya da bedenler, tümüyle mekanik ve zorunlu bir şekilde işleyen makinelere benzetilebilirler.
Descartes’a göre bu durum sadece cansız cisimler için değil, hayvan ve insan için dahi geçerlidir.
Doğadaki canlı ve cansız tüm varlıklar aynı yapıya sahip oldukları için, aynı yasalara tabidirler.
Canlı cisim ya da bedenlerin cansız olanlarından tek farkı, cansız olanlara göre daha karmaşık bir işleyişe sahip olmalarıdır.
Descartes’ın deyişiyle, canlı varlıklar, “Tanrı’nın elinden çıkmış mükemmel birer makineden ibaret”tirler.
Öte yandan, ruhların özü düşüncedir. Töz olarak ruh, cismin tümüyle karşıtıdır.
Ruhlar, cisimler gibi pasif ve zorunlulukla işleyen tözler değil, aktif ve özgür tözlerdir.
Nasıl cisimde yer kaplamayan ve maddi olmayan bir şey söz konusu olamazsa, ruhta da düşünce olmayan, yer kaplayan ve maddi olan hiçbir şey söz konusu değildir.
Başka deyişle, cisim mutlak olarak ruhsuz, ruh mutlak olarak cisimsiz ya da maddesizdir.
Descartes’ın birbirinden farklı iki tözün var olduğu yönündeki bu düşüncesi, başka deyişle ruh ile cisim arasına koyduğu bu ayrım felsefe tarihinde töz düalizmi olarak anılmaktadır.
Descartes
Descartes a neler katmak isterdiniz?
Aşırı derecede severiz kendisini, saygı ve sevgi beslerim.