Yaşamı kolaylaştırmak, düşünme filtresi, farklı perspektiften bakabilme yöntemi, farklı düşünceler sisteminde kendimizi bulma, arayış, bilgiye susamak, kendimize yeni bir yol seçme, yoldaki filozof ile bir yürüyüş. Hayatınızda felsefeye yer var mı? Ne kadar ilgi ve açlık duyuyorsunuz?

"Felsefe, kendimizi, doğayı ve insanı tanıma sanatıdır." Frida Kahlo

Felsefe düşünme biçimimizdir. Felsefeyi bütün din, düşünce, bilim vsnin üstünde görüyorum. Sanki hepsi felsefe şemsiyesinin altında toplanabilir gibi. Elbet felsefenin dışında kalan (veya düşüncenin) alanlar da var. Sezgi gibi, eylem gibi, farklı güçlerin etkisi. Bu arada hoş geldiniz.

Merhaba efendim, hoş gördüm. @"xenix"#p10105

@"xenix"#p10105 Düşünceler denizinde boğulmamak, en pratik ve güvenli kıyıya ulaşma ve dinlenmek diyebilirim.

@"FridaKahlo"#p10108 elbette o da bir sonuç. Veya beklentiyle ilgili. Benim felsefeden beklentim sanki beni zorlaması. Düşünemediğim veya düşünemeyeceğim (kendi başıma) alanları zorlaması. Tabi felsefeden beklentiye girmek de ayrı bir tartışma konusu olabilir.

Hayır hayır, hiçbirisi değil. Felsefeee... Bir yaşam tarzıdır 🤣 https://youtu.be/Sk_u0LuEajQ?si=hvGBv9b0qbnrtFS_

Felsefe bazen bedenimde migren işte…

Cin biberi gibi yakıp geçiyor bazen…🙂

Hamburger yiyip kola içenler nasıl Kur’an’ı anlayamazlarsa, tarhana çorbası içip dürüm yiyenler de felsefeden anlamazlar. Dücane Cündioğlu Dürüm yiyenler bu başlıkta eleniyor sanırım.

Felsefe sizin için nedir?

FridaKahlo

sonsuz

Tabii ki, severiz, anlarız, derin okyanuslarda gezeriz.

FridaKahlo

gamaro

Yorum da yaptım, iletirim

FridaKahlo

xenix

Var, felsefeciler bilir, tarhanacılar bilmez, onlar ancak hüp hüp hüh🙂)))))

gamaro

Felsefe benim icin..
mmmmm..
Sadece metinler/ manzumeler degildir, bir yasam biçimidir pek tabi ki.
O bir kültürdür.
O bir ruhtur.
O bir vahadir.
Suyun gözüdür.
Deve sirtinda erzaktir.
Hemi de rezzaktir.
Yapamam felsefesiz.

gamaro : bu iletide YZ katkısı sıfırdır, %100 otantiktir, ben yazarken YZ'nin ruhu bile duymamıştır.

xenix

gamaro YZ'nin ruhu bile duymamıştır.

Hepsini okuyorlar, görüyorlar. Sen daha klavyenin başına geçip F yazdığında bile haberdar oluyor. 🙂

gamaro

xenix

Aaaa!..

Entera basmadan göremez ki amaaa....
Yoksa onu da mı görüyo ipneler😅

xenix

gamaro aynen pirdaş görüyorlar. Dene istersen. Mesela gir google a bir şey aratacakmış gibi yap. Ama entera basma, aratma yani.

Sonra telefondaki reklamlarına bak. 🙂

gamaro

Abooooouuvv....

O zaman benim mottonun amel defteri daha acilmadan kapandı desene sen şuna..

😅

Mevan

Onca ölenden ve ölümden sonra hayatta kalmanın mahcubiyetiyle ölenlere ve yaşayanlara, yaşayanlarda yaşayan yaşama karşı bir sonsuz sorumluluk felsefesi geliştirdi Levinas. Nice ölümden arta ve arda kalmak...
Adeta başkalarının yerine hayatta kalmanın suçluluğuna gark olmuştu Levinas. Değil mi ki bir katliamdan kimse sağ çıkamaz.

Temerküz kampında geçen yıllarında tutsaklara insanî olanı ve insan olduklarını anımsatan yegane şey belki de Boby adını verdikleri bir köpekti. Öyle ki insanlık dışılaştırıldıkları kamp koşullarında mahkumları gördüğünde sevecenlikle ve neşeyle kuyruğunu sağlayan ve havlayan bu köpek onlara hayatiyet bahşedermiş. Her şeyin insaniyete düşman kesildiği o kıyamet koşullarında insan sıcağını bir köpekte bulmuş Levinas. Hayatta kalması büsbütün tesadüfi idi.

Auschwitz'ten sonra şiir yazılamaz demişti Adorno, ne var ki Auschwitz'ten sonra felsefe yapılabilirdi ve yapılmalıydı. Ötekine, farklı, ayrı, başka olana karşı sonsuz sorumluluk felsefesiydi bu. Tekilin tümele, başkalığın aynılığa indirgendiği, bireyi topluma, cemiyete, kitlelere indirgeyen totaliter/bütünsel kurgulara yenilmemenin felsefesi, hayata ve ötekine hürmet felsefesiydi.

r2d2

Mevan Auschwitz'ten sonra şiir yazılamaz demişti Adorno, ne var ki Auschwitz'ten sonra felsefe yapılabilirdi ve yapılmalıydı. Ötekine, farklı, ayrı, başka olana karşı sonsuz sorumluluk felsefesiydi bu. Tekilin tümele, başkalığın aynılığa indirgendiği, bireyi topluma, cemiyete, kitlelere indirgeyen totaliter/bütünsel kurgulara yenilmemenin felsefesi, hayata ve ötekine hürmet felsefesiydi.

Şiir gibi olan yazınızı okudum. Bence yazabilirdiniz siz. Ya da yazabilir kalmaya devam etmenizi isterdim, öyle bir talihsizlik olsa bile. Düz yazınız bile şiir gibi. Bende, şiirle aynı duygu tonlarını tetikliyor.

Neden az yazdığınızı şimdi anladım. Bizi korumak istiyorsunuz. Bu keskinlikle çok yaşayamayız biz.

FridaKahlo

sonsuz
Öncelikle kola - hamburger elitleri eğitimli zümreyi temsil ediyor, tüketen dindarların da kendi kültürüne yabancı bir kültürle beslenip ve yabancı besinle asırlar önceyi yorumlayanlara alay ediyor.

Haklı.

Tarhana çorbası yiyenler, köylüler, kentli köylüler ve kentte köylü kalanlar, dürüm yiyenler de hazırcı, kolaycı, ayak takımı besincileri ve iki kümenin de geçim, dünya sıkıntısı, onların herhangi entelektüel besine ihtiyacı olmadığı, gününü kurtarmakla işinin olduğunu anlatıyor.

Haklı olarak da tümü "felsefe yapamaz, felsefeyi anlayamaz ve felsefeyi çarpıtır" demek istiyor.

Sevgili Dücane abime 💯 puan veriyorum.Sevgiler, saygılar.
Gecikti biraz, ama yorum 5 gün oldu sanki, biz konuştuk bunu.

gamaro

Karl Marks orta sınıf bir ailenin evladiydi.

Ustelik, erişkin bir adam olarak kendi yolunu çizmeye başladığında, oldukca büyük ekonomik sikintilarla boğuşmak zorunda kaldı.

Hepinizin ictiginden daha fazla tarhana çorbası içmiş olabilir. Ve hatta çoğu kez günde tek öğün çorba ile dahi gecistirmis olabilir.

Freidrrich Engels ise, oldukca zengin, mega varlıklı bir ailenin çocuğuydu. Babasının tekstil fabrikaları vardi. Birliktelikleri döneminde her türlü dürümün Allahını yemiş olmalari kuvvetle muhtemeldir.

Ayrica Engels, sadece Marks'a degil, neredeyse ömrü boyunca Marks"in ailesine de çok ciddi maddi yardımlarda bulunarak onlari rahatlattı.

Ducane hoca felsefeci filan değildir.
Onun yaptığı baska biseydir.

FridaKahlo

gamaro

Ama oradan Engels ve Karl Marx çıkabilmiş, bizim tarhanacı, dürümcülerden kaç tane Marks çıkabilmiş?

Mutlu bayramlar dilerim.

gamaro

Çok fazla sayıda filozofun çok fazla sayıda "mizahi/nuktedan" dokunuşlari vardir, önünde önünü iliklersin.

(vakti zamaninda özel bir baslik bile açilmisti bu konu hakkinda: en baba filozoflar ve mizah meselesi)

Ducane"ye gelince...

Anahtar soru: semavi bir din sahibi olmak ile mizahın (ya da bir dokunusu mizahi/nuktedan bir vurusla yapabilmenin) ne oranda ilişkili olabilecegine dairdir.

Meselaa..

Bana bir tane islami/isevi/musevi mizah dergisi gösterebilir misin?

🙂

Mizah, tanrının kendi tanrisallik tarihinde bir kerecik bile yaptığı birsey degildir.
Bilmez O onu.
Ve peygamberlerin de anladigi bir şey değildir.

Cunku Yok-tur.

Onun icin;
Ducane hoca gibi Kant'i alip Aristotales'in sahitliginde Hegel ile tokuştururken arada Nur 2 ile ilave bir aydınlanma yaşayabilen
tipler...

Ahan da bu isi anca bu kadar yapar.

Tarhanayla kolayla olmaz filan..

Neyse.

Iyi bayramlar diyecegim ama bu bayram benlik bir bayram degil, bilakis tirstigim ve uzak durmaya calistigim bi bayram.

Yine kutlu olsun hepinize.

FridaKahlo

gamaro

Tanrı ya karşı mizahı duvarı örenler, benliğinde de baskılanmış, Tanrı nın verdiği neşeye karışamamıştır.

Mizah yapmaktan çekinen dogmalar, dünyada ne kadar kan döküldüğünü de anlayamazlar.

r2d2

gamaro Bana bir tane islami/isevi/musevi mizah dergisi gösterebilir misin?

'Tarihi Mizah Dergisi' de yok, ona bakarsan?

Mizah dergisi, mizah dergisidir. Kendi başına vardır. Başka birşeyin eki ya da dolayımı değildir ki.

Mevan

Hayvanların mateminden bayram devşirmediğimiz nice bayramlara!

Kendi kanında boğazlanan hayvanların gözyaşlarından gülücük devşirmediğimiz nice bayramlara…

Bozkurt_G

Felsefe tonalin açıklanmaya çalışıldığı, bir yerden sonra "gurk" dediğin bir şey. Mesela ben ömrüm boyunca insanlara bakıp ne olmam gerektiğini değil, ne olmamam gerektiğini görerek öğrendim hayatı. Misal bu forumda Gamaro bana ne olmamam gerektiğini gösteren nadide örneklerden biri. Var ol Gamaro! 😃

Bozkurt_G

r2d2
İslami ya da başka dinden mizah çıkmaz. Ben rastlamadım, rastlayanı da görmedim. Denemeler oldu, oluyor. Fakat mizah çıkmıyor. Sanırım dindar kafa mizah üretemiyor. Zira hayata din üzerinden anlam biçersen, hayatı kaçırıyorsun. Bilmiyorum bu ciddiyet, sıksan da mizah çıkaramamak, taptığın tanrıya ayıp olur diye mi tezahür ediyor? Tam şeyedemedim orasını.

gamaro

r2d2

Biyoloji mizah dergisi de yoktur.

Jimnastik mizah dergisi de.

Ama mizah yapan tarihçi de, biyolog da, fizikçi de (hele ki bunlar acayip yapar) jimnastikci de vardır.

Ben kitabin editordunden bahsediyorum.
O'nun dünyasında hic olmayan biseyden.

Insanin -diğer pek çok şeyin yaninda- ayni zamanda psikolojik bir canlı olduğundan bi haber bir tanri.

Yarattigi melek de, gönderdiği müdür de bilmez.(peygamber)

Su an misal, Gabriel ( cebrail) uzeerne bi sahne canlandi kafamda. Spontane..
Tam selçuk erdemlik bi karikatur olur ama paylasmayacagim, malum, sıkıntı olur.

Zaten tam da bu "mizahsizlik' nedeniyledir ki, saygi ve benzeri kavramlar plastiklesir, en kucuk nuktedanlik bile bir saldırı alameti olarak algılanır.

Ve hatta birakın mizahi, fazla gülmek bile günahtır.
Hadis neyin buldurtmayin şimdi bana.

r2d2

Buna bir cevabım var, ama sonra yazmak istiyorum.
Şu an kısa cevap modundayım.

« Önceki Sayfa Sonraki Sayfa »