Kadim söylenceler, rivayetler, mitoslar bizlere çok şey söylemektedir. mesela kadının şeytanlaştırılmasının, ifritleştirilmesinin köklerini bu anlatılar üzerinden de okuyabiliriz. nitekim lilith, kadının erkekle mutlak eşitliğinde direten, kadınlık onurunu korumaya çabalayan bir kadın olarak adem'le şiddetli geçimsizlik halindedir. lilith, adem'in üstünlük çabalarına aynı topraktan yaratıldığını gerekçe göstererek haklı olarak karşı koymaktadır. "aynı vardan var olmuşuz, sen altınsın, ben tunç muyum?" demeye getirir lilith.
ayrıca cinsel münasebet esnasında lilith, kendisinin altta, adem'ün üstte olmasını da yine eşitlik ilkesinin ilga edilmesi olarak okumaktadır. öte yandan adem, lilith'in kendisine hizmet etme, cennet bahçesini bakımlı ve düzenli tutma tutma hususunda yeterince özverili, titiz ve istekli olmamasından müştekiydi. ahh adem, çok mu zordu işin ucundan azıcık tutmak!? hem cennet-i âlâ'nın bütün işlerini lilith'e yükleyeceksin, hem kadından amele taburu gibi çalışmasını, o güzel dalgalı, kızıl saçlarını süpürge etmesini bekleyeceksin, hem de sana seks hizmeti vermesini!? biraz ileri gitmiyor musun adem'ciğim!? aaa, kadını kaçırtmışsın, illallah etmiş senin elinden yahu!?
bu arada lilith gümrah, güneş kızılı ve dalgalı saçlarıyla, kehribar rengi badem gözleriyle, dolgun ve kiraz kırmızısı dudaklarıyla, porselen beyazı teniyle, pembe yanaklarıyla ve zarif bedeniyle tam anlamıyla bir kadın güzelidir. ancak hem kadın hem de güzel olmanın imkansızlığına inat, bu iki unsuru da bağrında taşıyan zeki, idrakli, muhakemeli, farkındalık sahibi bir kadındır lilith. adem'in erkeklik ideolojisine ve cinsel manada baskın çıkma girişimlerine boyun eğmemekte, taviz vermemektedir. lilith, kendisinin de adem gibi tanrı suretinde yaratıldığını daima adem'e hatırlatmaktadır. lakin adem, erkekliğiden kıl aldırmaz, erkekliğine toz kondurmaz. tanrı'nın sırf erkek olmaklığından ötürü onu kadına, yani lilith'e üstün yarattığı zehabına kapılır, kibirlenir, kurumlanır, kostaklanır. en sonunda lilith, bu tecavüzkar ve tehditkar koşullar canına tak edince tanrı'nın memnu (yasaklı) ismini zikrederek cennetten kaçar. artık adem tarafında cehennem ve cinnet haline getirilmiş cenneti terk etmenin yegane yolu budur ne de olsa. kim demiş cennet çelişkisiz, düşmanlığın olmadığı asude bir yer diye!? sevgili lilith, yasaklı ismi terennüm eder ve göğe uruç eyler! lilith, bir türlü hidayete erip, imana gelip yola yordama sokulamaz anlayacağınız.
rivayet olunur ki lilith, cehennemden kaçtıktan sonra bugünün kızıl deniz dolaylarında bir mağaraya sığınmış, tek tabanca, kadın başına, bir anakara, kıta olarak yaşamıştır. ne güzel etmiştir! ancak lilith, bütün bu olanlardan ötürü öfkeyle kaynamış, adem'e karşı hınç ve nefret duymuş, nihayetinde de bu duygular toplamı intikama dönüşmüştür. lilith kızıl deniz civarındaki iblislerle ve iblislerin şahıyla (samael) mercimeği fırına vermek suretiyle her güne yüzlerce iblisi yaratık, cin doğurur. dinbaz saçmalamalara, mavallara bakıldığı zaman, dünyanın bu kadar kötü bir yer olmasının müsebbibi de lilith'in doğurduğu bu şeytani varlıklardır. ohh kendi vicdanımızı, yediğimiz herzeleri de bir güzel temize çekelim arkadaşlar!
bu arada adem, yalnızlıktan, kadınsızlıktan kudurur, şehveti coşkun, taşkın nehirler gibi akar, şelaleler misali döküldüğü yerde devkazanı oluşturur... adem, tanrı'ya bu mahvedici, bu olmaz olasıca yalnızlığını dindirmesi ve lilith'i evine, yani cennete geri getirmesi için yalvarır. oyy ölürüm sana! tanrı da lilith'e senoy, sansenoy ve samengelof isimli üç melek ile "evine dön" çağrısında bulunur. ancak gururlu ve haysiyetli lilith, tanrı'nın bu davetine icabet etmez. aferin gız sana! avuç içlerim kanarcasına alkışlamak istiyorum seni! lilith, kesin ve keskin bir dille asla geri dönmeyeceğini beyan eder. melekler de günübirlik doğan çocuklarının öldürüleceği ihtarını çeker lilith'e. lilith'in yüzlerce çocuğu gerçekten de öldürülür ve o, bu esnada tarifi imkansız acılar çekmektedir. tanrı, artık lilith'in gelmeyeceğine ikna olmuştur ve tanrı bir gece vakti adem uykusundayken onun kaburga kemiğinden havva'yı halk eder ve başucuna koyar. lakin havva, lilith'e o denli benzemektedir ki adem, bir an lilith'in döndüğünü sanır. ne var ki intikam sacında kavrulan lilith, kısasa kısas düsturunu hayata geçirir ve adem'den doğan bütün çocukları öldüreceğine ant içer.
raviyan-ı ahbar öyle rivayet eder ki havva'nın yasaklı meyveyi yemesi için kanına giren yılan da yine lilith'dir.
popüler kitle kültürü mahsullerinde de lilith, alev kızılı dalgalı saçlarıyla, boynuzlu alnıyla, kana susamışlığıyla ve baştan çıkarıcılığıyla kötücül, şeytani, cehennemi bir yaratık olarak resmedilir.