Ontolojii epistemoloji urettigi kadar, epistoji de ontoloji uretir ( bu Marksist bir tahlildir ve katiliyorum)
Ama geliyoruz yine hangi ontoloji ve hangi epistemoloji meselesine...Yani kavramların tarihselligine.
Ornegin antik dönemde ontoloji ( ya da birinci felsefe) varligin genel, yani tikel formalarından bağımsız halinin doktirinidir ve bu bağlamda metafizik ile eşdeğerli olup, bir spekülatif ve tumel varlık tanımlamaları sistemidir.
Ortacag Katolik filozofları ise, aslinda dinle imanla hic alakasi olmayan bu sistemi, dini hakikatlerin felsefi ispatina yarayacak bir varlık doktoruni kurmak için kullanmışlardır ( en başarılı ornegi Thomas aquinustur)
Bununla birlikte, 16. Yüzyıldan itibaren ontoloji, metafizigin ozel bir bölümü olarak ele alınmış ve varolan herseyin duyular üstü ve maddi olmayan yapısı olarak kabul görmüştür.
Ontoloji terimine asıl anlamını veren, alman filozof Rudolf Goclenius"tur. Wolf ile birlikte, spesifik bilimlerin muhtevası ile bütün bağlantılarını kaybetmiş bir kavramlar silsilesi ve tüm hakikati ve felsefi çelişkileri mantik kurallarına indirgeyen spyut, tumdengelimci ve gramatik bir yapı ontoloji olarak ortaya çıkmıştır. Aslinda tam da bu yüzden, ornegin eserlerinde güçlü materyalist doktoninlere sahip olan Spinoza ontoloji kavramini yer yer açıktan ve objektif olarak küçümser. (reaksiyoner tavir)
Kant ve Hegel ise, bir yandan bu tur ontolojinin anlamsızlığı ve bir totolojiden ibaret olduğunu düşünüp Spinozaya yaklaşırken, diğer yandan yeni ve daha iyi bir ontoloji gerekliliğine ( orn. transandatal felsefe vs) burgu yaprilar.
Tum bu isler. Ikiinci dünya savaşı öncesine kadar gitti.
Epistemoloji de buna eşlik etti.
Bilgi teorisi...
Tamam da tam olarak ne?
Ornegin bilgiyi idenin mistik bir yansimasi olarak mi ele almak? ( objektif idealizm, bakınız tum dini film sahneleri, isik topları, nur, mucize vs vs)
Ya da bilginin, bir duyumlar karmaşası icinde telakki edilen objeleri algilama surecinde yaratildigini salik vermek mi? ( subjektif idealizm, bknz bütün tanrısız ve gorsel efekt fırtınası icinde tasvir edilen distopik dunya filmleri)
Dünyanın bilinebilirligini ve bilgiyi tumden inlar etmek mi? ( bakınız agnostozm ve bunalım filmleri)
Yoksa bu soruyu sormak bile saçmadır cunku felsefe bir sahtekarlıktir diyen pozitivistler mi?
Ya da ne bilim, materyalist diyalektik mi?
Evet, ontoloji epistemoloji urettigi kadar, epistemoloji de ontoloji uretir.
Ama boyle söyleyince, aslinda hiçbir şey söylemiş olmuyoruz. ( felsefi konumlanisimizi belirtmedigimiz surece)
Neyse..
Artık kimse bunlarla ilgilenmiyor zaten.
Bohr da, kopenhag yorumu da, diğerleri de, felsefenin bilim ile birlikteliğini son çırpınışları idi.
Artık bu cap ve donanımda bilim adamları yok.