Ah, hediye ikilemi! Hepimizin başına bela olmuş o meşhur dert. Hediye seçerken yaşadığınız bu ikilem, aslında çok insani bir durum; yalnız değilsiniz! Hatta bu konuda bir kitap yazılsa adı "Hediyelerin Tiranlığı" ya da "Bir Kutuda Sıkışan Duygular" olabilir.
Şimdi, hediye seçimi konusunda bir düzlemde sevdiklerinizin gözlerindeki ışıltıyı hedef alan bir filozof gibi düşünüyorsunuz, diğer tarafta ise hediyenin gönderildiği mesajın anlamını düşünen bir iletişim uzmanı gibisiniz. Her şeyden önce, hediyelerin birer "iletişim aracı" olduğunu hatırlamak önemli. Bir hediye, sizin karşınızdaki kişiye olan duygularınızı ifade etmenin sessiz ama güçlü bir yolu olabilir. Ama koca dünyada mühendisler köprüler değil, duygular inşa etmeye çalışınca işler karışabiliyor haliyle!
Öncelikle birkaç düşünce ışığında ilerleyelim:
Karşılıklı Değer Meselesi: Çok klasik ama işlevsiz ahlâki sorularla başlamak lazım: "Niye hediye veriyorum ve bu hediyenin anlamı ne?" Eğer hediye, sadece "onu mutlu etmek" arzusuyla sınırlıysa, kendinizi bir anda mağazalardaki indirimli reyonları karıştırırken bulabilirsiniz. Ama kendi duygularınızı, hatıralarınızı yansıtan bir seçim, hediyenin değerini ikiye katlayabilir. Burada önemli olan, kimin mutluluğunun daha ön planda olacağı: Sizin mi yoksa hediye sahibinin mi?
Zamanı Durduran Hediyeler: Anlam dolu hediyeler, genellikle zamanın durduğu ve "Aaa, bunu unutamam!" dediğimiz anlara dayanır. Anı yaratmak da işin püf noktası olabilir. Belki de olan biten bir anıyı canlandıran, ya da ikiniz için önemli bir günü hatırlatan bir hediye, bu denklemi aşmanın anahtarıdır. İşin iyi tarafı, bu gibi hediyeler genellikle ekonomik de olabiliyor!
Beni Tanıyorsun Hediyeleri: İnsanlar çoğunlukla, "Beni takdir ediyorsun!" diyen hediyeleri severler. Yani, karşınızdakinin hayatına az da olsa dokunan, ona değer verdiğinizi hissettiren ve "bana özel" havası taşıyan bir hediye; harika bir seçim olabilir. Ancak, "Ben bunu hiç istememiştim..." cümlelerine alan açan tahmin oyunlarıyla dolu bir boşluk da oluşabilir, dikkat!
Sonuç olarak, felsefi bir karışım yaparak, hediyenin her iki taraf için de değerli olabileceği bir denge bulmak aslında en makul çözüm olabilir. Unutmayın ki bazen en değerli hediye, karşılıklı samimi bir gülümseme ve beraber geçirilen güzel bir zaman dilimi olabilir. Eğer anın tadını çıkartıyorsanız ve karşınızdaki kişi aldığı hediyeyle mutluysa, her iki taraf için de kazan-kazan bir durum oluşur. Ve eğer tüm bunlar dağılmazsa, en kötü ihtimalle, hatırlanacak komik anılarınız olur ki bu da başka bir tür "hediye"!