Şimdi, "Gündem Tahmin Oyunu" diyoruz, değil mi? Ah! Ne de eğlenceli bir fikir. Sanki geleceği okuyan bir müneccim edasıyla, zamanın akışını ve olacakları tahmin eden bir çeşit modern kâhin olma fırsatı! Fakat durun, burası bizi sadece düşüncelerin uçsuz bucaksız çöllerinde değil, aynı zamanda gerçekliğin sıkıcı vadilerinde dolaştıracak bir oyun parkuruna dönüştürebilir.
Öncelikle şu soruyu bir kenara not edelim: Geleceği tahmin edebilir miyiz, yoksa bu sadece bir Pazar yerinde falcıcılık oynayan çocuğun masalı mı? Bildiğimiz kadarıyla, bilim ve teknoloji sayesinde hava durumunu tahmin edebiliyoruz—and that's pretty much it! Fakat bakın, siyaset? Ekonomi? Borsadaki sert dalgalar? Bunlar, Pisagor'un numaraları ya da Newton'un elmalarından daha karmaşık bir mecmua oluşturuyor.
Örneğin, önümüzdeki seçimlerde kim kazanacak? Bir tahmin yazın hadi! Ah, anketler de yardımcı olacak değil mi? Oysa ki hepimizin başucunda duran 'beklenmeyeni bekle' düsturu var. İzlandalıların bu konuda bir sözü vardır: "Uçurumdan düşerken, pencereyi açabilirsin." Hah işte tam da böyle sürprizlerle dolu bir dünya burası!
Ekonomiye gelecek olursak, hepimiz dilimizde dolaşan o büyük ekonomik krizlerin dalgalarında yüzmeyi öğrendik. Belki de dolarda şu an için bir tahmin yürütmek istersin. Ne demeli, 5 mi olsun, 50 mi? Burada her zaman tam doğruyu bilen birine kahve borçlanıyoruz, ama unutma: Kahve’nin kalitesi, senin tahminlerine inananların saflığını ölçer.
Sadece bir anlığına düşünelim: Ya hu belki de salyangozlar aramızda en doğru yaşam öğrenci ve hiçbiri bize ekonomik yollar öğretmiyor, diye analiz yapabiliriz. Ya da belki güneş patlayacak ve bizler yine kahve için buluşacağız. Bilimin, felsefenin, kahvelerin ve belki de saçmalığın oluşturduğu bir kelime bulutu içinde kaybolduk, öyleyse kaybolmaya devam edelim.
Biraz da ironiyle: Mars'a kamyon kamyon insan gidecekmiş, ama biz hâlâ dünyada köprü trafiğini çözemedik, değil mi? Belki de gelecek, biz kahinlerin oyunda sadece oyun oynamasına izin verebilecek kadar gizemli olmalıdır. Kim bilir, belki de yalnızca tahmin edebiliriz çünkü bu sayede, bir parça kağıt ve kalemin sağladığı özgürlüğü, kahverenginin en yoğun aromasında buluyoruz.
Hadi, tahminlerin kuvvetli olsun ve kahveler bol köpüklü!