@"dusunceli"#22 'nin sürekli zikrettiği bazı kavramların kaynağı İbn Arabi'dir. Aslında kötülük problemini, mantıksal bir kanıt içinde ilk defa formüle eden kişinin Epicurus olduğu bilinmektedir. Sonrasında David Hume ve elbet Spinoza'yı da es geçmemek lazım. Bu konuda karşılaştırmalı makalaler de vardır. Ne diyor İbn Arabi; İbn Arabî, “güzel koku”yu, üzerinde durduğu birçok tasavvufî ve felsefi meselenin çözümü için esas kabul etmektedir. ( İbn Arabî, kokudan bahsederken fiil ve eşyadan temiz olanlara, yani hüsün ve kubuh, hayır ve şer meselesine geçmek istemiştir.) _Agnostik: Burada Arabi önemli bir yakalama yapmış. Peygamber kokudan rahatsız olan bir kişiliktir._ **Doğal Kötülük ve Optimizm** İbn Arabî, Gazali’nin şu ünlü sözüne atıfla, optimistik bir dünyanın varlığına işaret etmektedir: "İmkân alanında bu âlemden daha mükemmel bir alem yoktur" Peki, niçin bu âlem daha mükemmeldir veya ondan daha mükemmel ve daha güzel bir âlem yoktur? İbn Arabî’ye göre, ”Tanrı onu Rahmanî sureti üzere yarattı. Yani Tanrı’nın varlığı, âlemin vücuduyla zahir oldu.” Öyle görünüyor ki, Tanrı, bu alemi kendi suretini yansıtacak şekilde, diğer bir deyişle kendisinin tecellî edeceği bir imkânlar alanı olarak vücuda getirmiştir." Alem, Tanrı’nın güzelliğidir. Bu durumda Tanrı, güzeldir ve güzeli sevendir… Alemin güzelliği, Tanrı’nın güzelliğidir. Fakat tanrı bu güzelliği yaratırken pis ve nahoş hoşa gitmeyen kötüyü de yaratmıştır. Doğal afetler, susuzluk,kıtlık gibi dünya halleri de bu kötüye dahildir. Dolayısıyla o, doğal kötülüğü bir problem ve realite olarak kabul etmiş görünmektedir **Ahlaki Kötülük ve Özgür İrade** İbn Arabî, ontolojik olarak iyiyi-kötüyü ve güzeli-çirkini, birbirine karıştıran veya yok sayanları eleştirmektedir. Ona göre, İyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayırmayan kimsenin idraki yoktur. Bu konuda ona ışık tutacak bilgi, hem yaşadığı hayattan hem de ilahi kaynaktan gelmektedir. Bu bilgileri kullanarak insan, iyi ve kötü hakkında yargıda bulunmakta, hayatına buna göre bir çeki düzen vermekte veya özgür iradesini kullanarak aksi bir tutum içine girebilmektedir. Bundan dolayıdır ki, İbn Arabî’ye göre, “kula hayrı kendi nefsinden başka kimse vermedi. Hayrın zıddını (şerri) da nefsinden başkası getirmedi. Demek ki, o, nimeti de azabı da kendi nefsinden bulur.O, ancak kendi nefsini kötülesin ve kendi nefsini övsün.” Görüldüğü gibi, İbn Arabî, ahlaki kötülükten bahsederken doğal kötülüğe göre daha açık ve daha net konuşmakta, sınırları daha belirgin bir şeyden söz etmektedir. İbn Arabî’nin burada anlatmaya çalıştığı şeyi anlamak ve açıklamak için orada geçen “nefs” kelimesine kısaca temas etmekte yarar vardır. Bilindiği gibi, “nefs” denilen şey, aslında Tanrı’dan bir pay alan ve daima O’nunla bir bağlantı içinde olan bir olgudur. Diğer bir deyişle, insan nefsinin Tanrısal nefsin bir uzantısı ve yansıması olduğu söylenebilir. O zaman, insanla birlikte Tanrı’nın da ahlaki kötülüklerle şu veya bu biçimde ilişkili olduğu kendiliğinden açığa çıkmaktadır. Bu bağlamda İbn Arabî, hayır ve şerrin, iyilik ve kötülüğün, dolayısıyla ahlaki kötülüğün, Tanrısal nefsten bir pay alarak insanın eseri olduğunu vurgulamaktadır. Hemen belirtelim ki, Tanrı’nın kötülüklerle nasıl bir ilişki içinde olduğu daha sonra daha detaylı bir biçimde açıklanacaktır. Öyle görünüyor ki, İbn Arabî, ahlaki kötülüğün ontolojik statüsünü inkâr etmemekte, onu insanın özgür iradesinin, dolayısıyla özgür eyleminin bir sonucu olarak görmektedir.

Burada, istatistiki olarak sakinilamaz bir uretim hatası var o zaman. ( Eger bu bir imtehansa)

İbn Arabi'nin felsefesi, Aristo mantığından farklı, bu nedenle daha kabul edilebilir gözüküyor. Altalta gelen önermeler kavram karmaşasına uğramıyor. Buna rağmen hala paradoks içeriyor. Burada makalede sarih şekilde anlatılanlar, @"dusunceli"#22 arkadaşımızın (Bediüzzaman altyapısı kullanarak) yazdıklarıyla aynı gibi görünse de aslında hiç uyuşmuyor.

> @"Agnostik"#p1055 “kula hayrı kendi nefsinden başka kimse vermedi. Hayrın zıddını (şerri) da nefsinden başkası getirmedi. Yazınızı okudum. Yalnız bu cümle bana sıkıntılı geldi. Emin misiniz bunun ona ait bir ifade olduğuna ? Hangi bağlamda söylenmiş kastedilen nedir ? Yoksa ona atfedilen bu söz başkalarının yorumu mu ? Bu cümlenin altında kalan diğer ifadelerde aynı şekilde onun kastedebileceği manalar değil ! Ben onu Müslüman biliyorum ve öyledir de ! Hemde Allah dostu bir Müslüman ! Ona atfedilen pek çok kavram vardır. Pek çoğu iftira niteliğindedir. Bilerek yapmamış olsalarda bu manaya gelen fikirleri ondan aldıklarını iddia ederler. Bu kadar temel bir akaid konusunda bu kadar bariz bir fikir ayrılığı nasıl olabilir ? Eğer bu ifadeyi kullanmışsa 2. veya 3. katmanda incelemek gerekir.

@"dusunceli"#22 Niye Saidi Nursi'nin doğru söyleyip söylemediğini araştırmıyorsun ? Al sana kaynakça: _İbn Arabî, Fütûhât-ı Mekkiyye, çev. Ekrem Demirli, Litera Yayıncılık, 2. bs., İstanbul 2006, I-II, VIII. Afifi, Tasavvuf Felsefesi, s. 149–150.; Tevfik et-Tavîl, “İbn Arabî’de Ahlak Felsefesi”, çev.: Tahir Uluç, İbn Arabî Anısına (Makaleler), der.: Tahir Uluç, İnsan Yay., İstanbul 2002, s. 142. Metin Yasa, Paradoksal Konuşmak, Elis Yay., Ankara 2007, s. 95. İbn Arabî’nin varlık anlayışı hakkında geniş bilgi için bk. Metin Yasa, İbn Arabî ve Spinoza’da Varlık, Elis Yay., Ankara 2003, s. 17 vd Mehmet S. Aydın, “Risale-i Nur’da Kötülük Problemi Et-Tavîl, Tevfik, “İbn Arabî’de Ahlak Felsefesi”, İbn Arabî Anısına (Makaleler), çev. Tahir Uluç, İnsan Yay., İstanbul 2002. Yaran, Cafer Sadık, Kötülük ve Theodise: Batı ve İslam Felsefesinde ‘Kötülük Problemi’ ve Teistik Çözümler, Vadi Yay., Ankara 1997. ---------, “ Leibniz’de Teodise ve Savunma”, Felsefe Dünyası, Sayı 29, Temmuz 1991/I._

@"dusunceli"#p1091 _Bu cümlenin altında kalan diğer ifadelerde aynı şekilde onun kastedebileceği manalar değil ! Ben onu Müslüman biliyorum ve öyledir de ! Hemde Allah dostu bir Müslüman ! Ona atfedilen pek çok kavram vardır. Pek çoğu iftira niteliğindedir. Bilerek yapmamış olsalarda bu manaya gelen fikirleri ondan aldıklarını iddia ederler._ Şu yazıyı bana boşa yazdırıyorsun... Bir makale yazarının müslüman olup olmaması önem taşımaz. Keza bir felsefecinin de (Arabi dahil) Şunu yazabilmiş olman bile feci sınırlar içinde hapsolduğunu gösterir. Makalenin doğruluğu ise bilimsel atıflarla ispatlanır. Kaynakça orada otur incele...

Olmuş olan, olabileceklerin en hayırlısidir/ en hayırlısı olduğu için olmuştur. Vahdet-i vucud cularin ve aynı istikamette yol alan tarikatların sıkça dillendirdigi ilkedir. ( Optimizm ve doğal kötülük algoritması) İşin karıştığı asıl yer ise, ahlaki kötülük ve özgür iradedir. Evet, ozgur irade diye bir şey vardır, ancak o da - her kavram ve fenomen gibi- öncelikle tarihsel mahiyetine ( uğradığı gerçek duraklara) bakarak ele alınırsa bir anlam taşır. Onun için ben oldum olalı, tanrı ve kötülük tartismalarinda işin bu tarafına ( yani ben'in eğer isterse her şart altında kusursuzca karar alabilme yetisine sahip - bakın ozellikle iyi da kötü demedim- bir özgür irade ve zamandan/mekandan bagimsiz bir ahlak kodeksi ile kuşandirilip sahaya surulmesine fena halde saydiririm. Bir tür sahte problem ( ya da sorunun kendisine yalvarmak) gibi gelir bana. Aristo için köle, organik bir üretim aracindan başka birşey değildi. Doğaldı yani, tabiatta izleri dahi vardi. Seks ve kadın "iyiden" bile sayılmazdı, efendi için zaten elinin altında olacak kadar vasatti. Ama zafer , erdem, cesaret? Citius, altius, fortius? Söz söyleme sanatı ve hitabet? Hedonizm dediğin şey o zamanlar bunlari cagristirirdi. Ve eğer "haz" en büyük iyidir desek bile, en iyi seyler iste bunlardi. ( Pompei"de helak edilenlere yakıştırılan fuhuş, zina , içki vs değildi yani.. hoş, ölenlerin yüzde doksanindan fazlası da koleydi zaten. Tanrı zavallı köleleri yaktı) O nedenle, boyke Tarihsiz konular beni boğuyor biraz. E hadi soyle böyle diyelim hepsini yuvarlayalim da.. Yahu kardeşim... Aise muhammed'i boynuzlamadi ulen diye 17 ( yoksa 27 mıydı?) ayet birden indirmek nedir yaa... Tanrı mi? O şu anda foruma inip bu topigi okusa bile yazilanlardan pek bişey anlamaZ. O anca emreder. Ol der misal, ve olur. Lakin nasıl oldugunu kendi de bilmez. Arkasını toparlamak da ibnul arabiye filan düşer.

@"Agnostik"#p1100 @"Agnostik"#p1100 Verdiğiniz kaynaklar için teşekkür ederim. > @"Agnostik"#p1099 Niye Saidi Nursi'nin doğru söyleyip söylemediğini araştırmıyorsun ? > @"Agnostik"#p1077 (Bediüzzaman altyapısı kullanarak) Daha önce yazdım diye hatırlıyorum, İyidir hoştur onun yazdıkları da, basit ve yüzeysel kalır. **_Dün, dünde kaldı can'cağızım şimdi yeni şeyler söylemek lazım !_** Şimdiki mesele başka bir yerde ! daha derinde ! Ben onlardan değilim. > @"Agnostik"#p1100 Makalenin doğruluğu ise bilimsel atıflarla ispatlanır. Kaynakça orada otur incele... Makalenin içeriği öneml ideğil mi ? Ben sıradan Halktan biri olarak Makale mi doğrulayacağım ? Yoksa ne diyor diye bakıp sonuç mu çıkaracağım, ? Klasik tartışma gibi algıladım. Sanat Sanat için mi, Sanat Halk için mi yapılır ? Yoksa Duy ve İtaat et mottosu mu ? Bu bilim adamları Ruhban sınıf mıdır ? Valla !! Kusura bakmasın onlar, ben kendimi düşünürüm !. Mezarda Ben Hesap vereceğim, onlar değil ! Sorunu söyleyeyim. Kötülük Problemi Hristiyanlara ait bir problemdir. İslamiyette Yoktur ve Olamaz da ! Bırakın islam alimini, sokaktan sıradan bir müslümanı çevirip sorun, imanın şartı kaç, say nedir diye ? Biliyorsa size Amentü duasını okur. Oradaki şartlardan biri nedir ? Hayır ve Şer Allahtandır, yani Allah verir O yaratır demektir. İbn-i Arabi bu kadar açık bir konuda böyle bir şeyi nasıl söyler Bütün söylediğim bu ! Bana ne Makaleyi yazandan !

@"dusunceli"#p1103 Bu forumda yazdığın hiç bir şeyin kaynağını bize sunmazken (sakın çıkarımlarına Kurani deyip bizi çileden çıkarma. Arabi'nin kaynağı poposu mu?) Ben sana kaynakları sıraladım. Bu kaynaklar iş bu makale yazılırken kullanılan kaynaklardır. Benim gibi bir Ateist bile Arabi'yi okurken, aklı başında ayakları yere basan felsefe yaptığının bilincinde, hümanist, senin gibi cehennem korkusuyla duygulara ket vurmadan, düşünebilen ve özgürce yazan biriyle karşılaşıyor. Niye bize korkutucu ve tehlikeli geliyorsun hala anlamadın mı?

> @"Agnostik"#p1106 aklı başında ayakları yere basan felsefe yaptığının bilincinde, hümanist, Bunu kabul etmiyorum. Bu sadece sizin gördüğünüz. Siz öyle görebilirsiniz bunda sıkıntı yok, ama bizim de öyle görmemizi beklemeniz haksızlık ! Biz ona felsefe yapıyor dersek, ona buhtan etmiş oluruz, iftira atmış oluruz. Bu hakaret gibi bir şeydir (Bunu da tehlikeli bulursunuz siz ! :) ) > @"Agnostik"#p1106 Bu forumda yazdığın hiç bir şeyin kaynağını bize sunmazken Size kaynak sunamıyorum, bunu yapamıyorum, Niye ? Biliyor musunuz ? İbn-i Arabi nin kaynağı ile aynı kaynağa sahibim. Ancak bunu kanıtlayamıyorum. Çünkü siz bununla benden bilimsel olarak Ruh'un varlığını kanıtlamamı istiyorsunuz (Bu bir benzetme-analoji dir.) Size diyorum ki insanların Ruh'u vardır. Siz de diyorsunuz ki göster o zaman ! Kur'an böyle bir şeydir. Ruhun izleri canlı bir insanda görünür. Bir insanda Ruh varken, canlıdır. Yokken Mezarda olur. Kur'an insanın içinde iken Canlıdır. (İbn-i Arabi gibi.) Biz Kur'anın kabuğunu (Mushaf yazılı metin, sözlü ifadeler) görüp, bunu da söylemiş demeyiz. O yaşayan bir varlıktır. Bedeni gördüğünüz Kitap olan ve yazılı metinleri olan varlıktır. Ruhu insanda olur, bu insana Müslüman denir. Bu kadar yazdım ama anlatabildiğimi düşünmüyorum. Vel- hasılı kelam biz Kaynağımız Kur'an derken kastettiğimiz kağıda basılı metinlerin bir araya getirilip sizinde okuduğunuz kitabı kastetmeyiz. Yaşadığımız hayattan bahsederiz veya yaşamaya çalıştığımız. Bunu da anlayabileceğinizi zannetmiyorum. Tekrar deneyeyim. İbn-i Arabi bir Müslümandı, Müslüman gibi yaşadı, Müslüman gibi öldü. Bunun için okuduğunu söylemedi, içindeki duyguları söyledi, yani yaşayan kur'anı Bu duygulara göre bu sözü söyleyebilmesi için Müslüman olmaması gerekir. Neden ? Çünkü Lailaheillah dediğinizde, Allahtan başka ilahları reddetmiş olursunuz. (biz bu sahte ilahların tümüne birden put deriz- sayısı belirsiz) yaratılmış olan herhangi bir varlığın, iyilik, kötülük, kainat, duygular, akıl vs. vs. yaratanı olarak O'ndan başkasına ithaf edilmiş olması demek, Kelime-i Tevhiddeki "La" ifadesine aykırı olması demektir. Bunu söyleyen o şeyi put konumuna koymuş demektir. Burada iyilik ve kötülük Nefs tarafından var edilmiş olursa, onu yaratan Nefs'tir demek istemiş olursunuz. Bu ise söyleyeni Din'den çıkarır. İslama girmek 1 kelimedir. Çıkmak da öyle ! Şimdi anlatabiliyor muyum ? Bu söylediklerime göre İbn-i Arabi Müslüman mıydı, değil miydi ? Bunu izah ederseniz sonra devam edebiliriz.

Bu şehire havalanı yapilmasinin gereği var mıydı ( varsa nelerdi) deniliyor sana.. ( Anla diye benzetme yaparak soruyorum) Yav tabi ki gerekliydi bak yolda tabelasi bile var diyorsun sen.. [upl-image-preview url=https://sonsuz.us/assets/files/2024-04-21/1713688264-806131-screenshot-2024-04-21-11-30-16-17.jpg] Hele son bir kaç mesajina bakinca; Elinde şu tabela ile gezer gibisin. İgnoratio Elenchi

İBN ARABÎ’YE GÖRE KÖTÜLÜK PROBLEMİ

dusunceli

gamaro Bu arkadas tahrifi öyle bir boyuta sicratti ki , şu an inandığını ve biat etrığını söylediği kendi kutsal kitabını dahi tahrif etmeye başlamış durumdadir.

Allah (C.C) Kur'anda hiç bir kavmi topluluğu/toplumu hesaba çekeceğini söylemiyor.
Herkes hesabını TEK TEK ve Bireysel olarak verecek diyor.

gamaro

dusunceli Allah (C.C) Kur'anda hiç bir kavmi topluluğu/toplumu hesaba çekeceğini söylemiyor.
Herkes hesabını TEK TEK ve Bireysel olarak verecek diyor

Yine aynısı!
Sana bu mu soruldu????!

İslam'ın kurumsal olarak, merkezi otorite himayesinde yaşanması emredilir, ama herkes hesabını yine kendi başına ve tek tek verir!

Sende nasıl bir idrak var yahu?!

Hangi öncülü nasıl bir fonksiyonla nereye bağlıyorsun belli değil.

Yani kusura bakma da...
Sen her okuduğunu böyle anlıyorsan.. zor yani.

xenix

dusunceli Allah (C.C) Kur'anda hiç bir kavmi topluluğu/toplumu hesaba çekeceğini söylemiyor.

“Şüphesiz ki sizler, kadınları bırakıp erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Siz, aşırı giden taşkın bir toplumsunuz.”(7/A'râf 81)
Kavmi: “Onları yurdunuzdan çıkarın. (Çünkü) onlar temizlenen insanlardır.” demek dışında bir cevap vermemişti.(7/A'râf 82)
Hanımı hariç, onu ve ailesini kurtarmıştık. (Hanımı) geride (helak olanlarla) kalmıştı.(7/A'râf 83)
Onların üzerine bir (azap) yağmuru yağdırmıştık. Suçlu günahkârların akıbetinin nasıl olduğuna bir bak!(7/A'râf 84)

Şimdi arasam daha bulurum da. Şu ayetlerde bile günahsız bir sürü çoluk çocuk, yaşlı genç insanın suçu ne yani. Bireysel bireysel cezalandıramıyor muydu?

Ama söylenen bu değil zaten. Eğer bir din miras hukuku, aile hukuku, ticaret, köle hukuku vs üzerine söylemlerde bulunuyorsa o din toplumsaldır.

Örneğin bak Zen'e Tao ya hiç böyle söylemleri var mı? Tamamen bireysel ve kişisel aydınlanma üzerine...

gamaro

Ayrıca dikkat ettim, düşünceli'nin mesajlara cevap verişi son derece seçici bir filtrelemeye tabi..

Oikos ve agnostik 'in son.sorularını yanıtlarken bu filtreyi gördük ( ki inat edip inkar ederse kendi mesajlarımdan da en az 10 tane örnek getirebilirim)

Görelim..
Kendisine hitaben yazılmış;

"Beni Kaynuka bilir misin ?
Medine’de yaşayan üç yahudi kabilesinden biri... Neymiş müslüman olmamışlar, çarşıda müslim bi kadını sıkıştırmışlar. Hepsini kapsıyor, halbuki yapan ya bir ya iki kişidir. Mahalleye saldırıyor. Kim öldü kim kaldı bilinmiyor. Sonuçta 700 yahudi erkeği tutsak edip "ya infaz ya malınız" diyor. Önemli miktarda silah, zırh yanında tüm paralarını ve karı ve kızlarını alıp erkekleri sürgün ediyor.Bitmedi.
Aynı zalimliği Benî Nadîr ve Benî Kurayza kabilelerine de yapıp Medine'den kovuyor....
....Kardeşim bütün yahudileri münferit bir suçtan suçlayıp öldüren kovan ben miyim?
Bir alevi münferiden bir sünniyi öldürse toplaşıp tüm alevileri öldürecek sen DEĞİL MİSİN?"

Bakın, yukardaki metin ( ya agnostik'in ya oik0s'un, karıştırmis olabilirim) kendi konteksi içinde gayet mantıklı ve kronolojik olarak ilerlerken, yani aslen neyi kastetigi, hangi vakialarin hangi olguyu genelleyip soru haline getirdiği çok açıkken.. Sadece son cümlesi alintilaniyor ve bunun üzerinde tepiniliyor.

Hem de ne tepinme..

Hayirrrr!
Aslaaaa!!
O Alevileri asıl kurtaracak olan benim!
Gerekirse iman dolu gogsumu siper ederim!

Yahu..
Biz sana bunu mu sorduk?
Onca satırdan anladığın bu mu?

Bu nasi bı etik blöftür yav??
Bı de sonuna kurdela takıp sinirli bir fiyonk atıyor , siz benim kadar olabilecek misiniz gorceez bakalım heyhaaat!

Poff..

dusunceli

gamaro

Çünkü; Önceki yazdıkları kendi inancına yönelik ifadelerdi, tarihsel kaynaklardan kendi açısından gördüğü resmi çizmişti.
Biliyorsunuz, kimsenin inancı değiştirilemez, kişinin kendisinden başka bunu yapabilecek yoktur.
Ben ise onun asıl duygusal olarak tepki verdiği soruna yönelik cevap vermek istedim.

dusunceli

gamaro İslam'ın kurumsal olarak, merkezi otorite himayesinde yaşanması emredilir, ama herkes hesabını yine kendi başına ve tek tek verir!

Doğrudur, ancak bu sayı artarsa mümkün olur, toplumlar bireylerden oluşur. Eğer aynı düşüncede olan bireylerin sayısı dediğiniz limite ulaşırsa o zaman mümkün olur. Aksi taktirde; toplumsal kargaşaya sebep olma tehlikesi vardır.

Örneğin Almanya da yaşayan 1 kişi veya 1 aile Gayri Müslim bir yönetim altında ise, ne yapacak ?
Bekleyelim, sayımız artınca bir otorite tayin edip o zaman İslamı yaşarız mı diyecek ?
Bu arada ölüm gelirse ne olacak ?
Allah'ın huzuruna çıktığında;
"Ne yapayım, benim idarecim/otoritem yoktu, onnu için emirlerine uymadım mı diyecek ? "

Agnostik

gamaro

Ne oldu ?
. Müslüman(kendi) ile müslüman cemaati ayırdı.
. Ayırdı çünkü içinde cinayet ayetleri barındıran bir kitap ancak bulguları(içeriğini) bölerek, mertebelendirerek içinden çıkılır hale geliyor. (Oldukça teknik konu - ilim dedikleri kısım burası)
. İslamı oluşturan tarih..; şiddet, gasp, cinayet, ganimet gibi unsurlarla dolu olduğundan ve tüm bunlar kuranda da yazdığından bazı ayetlerin mealleşme aşamasında tam reddi gerekiyor. (Reddetmeyen gruplar bu sefer takiyye yapıyor.)
. Cemaat müslümandan ayrılmaz bir bütündür. Camiler bunun için vardır; Birlikte gasp yapmak veya cami çıkışında otel yakıp alevi öldürmek gibi ulvi görevleri olan yapı... (Onlara göre Alevi=Müşrik)

Gelelim esas konuya ,
Bunlara göre, İslamın kitabı, NET! tek bir parlak ışık barındırmıyor.
Bulanık ve solgun ışığı her okuyanın farklı değerlendirdiği sonuçlara yol açıyor. Kısaca ortada tek kitap yok milyonlarca kitap var. Hepsi aynı hepsi farklı...

gamaro

dusunceli Doğumdan ölüme kadar insanın aldığı Oksijenin değişmediği gibi, İslamda sabittir.
Ama onu teneffüs eden Müslümanı değiştirir ve geliştirir.

Bir kez daha, ısrarla aynı benzetme saçmalığı!

Birbirleri ile çelişki ya da uyum halinde olmayan ( amiyane tabirle ALAKASİZ olan) iki onculden , canım böyle istedi ben bu sonucu çıkardım manyakligi.

İslam oksijen gibiymis.
Nasıl ki vücuda giren oksijen hep aynı ise, İslam da böyleymiş ve degismezmis.

Ama nasıl ki oksijen alan kişi gelişip büyürse, İslam da girdiği bünyede kişiyi değiştirip geliştirebilirmis.

Mantıkta "SACMA" diye tam buna deniyor işte.

Aslında dediğini ne mi?

Şu;

Oksijen alan kişi yaşar, kendini İslam dinine mensup eden kişi de yaşar.

Bu yani.

( Yaşamak: biyolojik ve zihni fonksiyonlarını sürdürmek )

dusunceli

gamaro Şu;

Oksijen alan kişi yaşar, kendini İslam dinine mensup eden kişi de yaşar.

Bu yani.
( Yaşamak: hayatı ve zihni fonksiyonlarını sürdürmek )

Doğrudur;
Oksijen teneffüs eden kişinin Biyolojik Bedeni yaşar.
İslam teneffüs eden kişinin Ruh'u yaşar.

Tam olarak anlatmak istediğimi söylemişsiniz.

dusunceli

xenix Şimdi arasam daha bulurum da. Şu ayetlerde bile günahsız bir sürü çoluk çocuk, yaşlı genç insanın suçu ne yani. Bireysel bireysel cezalandıramıyor muydu?

O toplumda bu işi yapanların sayısı 40 'ı bulmuyordu.
Ve buna rağmen toplumun hepsine azap geldi.

Bu işi yapmayanların suçu ; Emr-i Bil Maruf ; Nehy-i Anil Münker yapmamaktı.
Ve önce en fazla ibadet edenler helak oldu.
Çünkü onlar bu işi yapanlara "Bana ne, beni ilgilendirmez " diyorlardı.
Şimdi olduğu gibi; !

Daha önce bu konuda @gamaro 'ya bahsettiğim konuda beni ilgilendiren zararı diye belrtmiştim.
Çoluk çocuk ise; evet onlarda öldüler; ancak Hayat bu dünyadan ibareet değildir.

Ahirette hepsi TEK TEK hesap vereceklerdir. Çocuklar ise zaten günahsızdır.
Müslüman olanlar ise; yaptıklarının karşılığını alacaklardır.
Hesapları görüldükten sonra ! İyi veya kötü !

Bu dünya hayatının bütün hayatımıza oranı T = 0 dır T = X / X' den.

gamaro

Hayır xenix, onun dediği şu: asıl amaç ( ya da ideal olanı) elbette İslam'ın kurumsal bir otorite altında , bir devlet yapısıyla, işte mesela zina edenleri kirbaclayacak ve bu işi yaparken kalbi asla yumuşamayacak infaz memurlarinin istihdamından tut da , cezanın öpen to public yapılması emri gereğince çevre düzenini, seyirci tribününü, onu, şunu, bunu her bı boku nizam içinde yürütecek (nihayetinde sosyal bir organizasyon agi ve kamu düzeni tesisi gerekir bunun için) bir sistem içinde yaşanması tadından yenmez olurdu..

Lakin bu ( bakınız yeni bir formül, bunu nereden icat etmiş bilmiyorum) yapılanmanın yukardan aşağı değil aşağıdan yukarı olması gerektiğinden dolayı, bu da henüz böyle olmadığı için, binaenaleyh mevcut şartlar altında ahirete gidersek tek tek yargılanacagiz.

İşte tam da burada korkunç bir detay var aslında!

Almanya'daki gurbetçi örneğine dikkat ettin mi?

Tanrısına diyor ki;

Rabbim, zina edenleri kirbacayanlardan olmayi malesef ki beceremedim, hatta şahitlik etmek bile kısmet olmadı buna, çünkü boru tesisat mevzusunda henüz aşağıdan yukarı doseyememistik, onun için affet beni yarabbim
!

Diyor..
Pişmanlığı bu yani

dusunceli

gamaro Rabbim, zina edenleri kirbacayanlardan olmayi malesef ki beceremedim, hatta şahitlik etmek bile kısmet olmadı buna, çünkü boru tesisat mevzusunda henüz aşağıdan yukarı doseyememistik, onun için affet beni yarabbim

Neden hep olumsuz olarak algılıyorsunuz. Bizler sadist insanlar mıyız ?
Zina'nın tespit edilebilmesi ne kadar zor haberiniz var mı ?
Siz herhangi bir toplumda her bir birey için, Asker,Polis, Hakim, Savcı, Yargıç, denetçi vb. vb. vb. atayabilir misiniz ?
Ama bunu İslam yapar. Sadece doğru yaşandığında her bir hücre sağlıklı olur.
Bid'atler ise kanser hücresidir. (Günahkarlar değil) toplumu kanser eder.

Sonra bu olur;

Agnostik irlikte gasp yapmak veya cami çıkışında otel yakıp alevi öldürmek gibi ulvi görevleri olan yapı.

Bu sebeple İslam aşağıdan yukarıya yönetir insanları !

xenix

@dusunceli Ya hiç olmadı google a yazalım "islam ümmet (sınıf, cemaat, topluluk) dini midir?" diye çıkan cevaplara bakalım. Hem kurandan hem müslümanların kendi ağızlarından. Ha tabi sen onlar gibi değilsin biliyorum. Aslında islam en çok nerede yaşanıyor sorusuna Finlandiya, Norveç cevabı vereceklerdensin onun da farkındayım.

Ama işte inanmak ayrı bilmek ayrı şeyler.

xenix

dusunceli Bu işi yapmayanların suçu ; Emr-i Bil Maruf ; Nehy-i Anil Münker yapmamaktı.
Ve önce en fazla ibadet edenler helak oldu.
Çünkü onlar bu işi yapanlara "Bana ne, beni ilgilendirmez " diyorlardı.
Şimdi olduğu gibi; !

İşte bu cümleler...

Sen bir kavmi çoluk çocuk, suçlu suçsuz yak harap et, sonra da uygun bahaneler üret.

Diyorum ki çoluk çocuk... Kime müdahele etsin?

Bir kaç yahudi suçlu biliyorsun ve bunlara karışan olmamış ve hitler tüm yahudileri yakarken diyorsun ki onlar da "Bana ne beni ilgilendirmez" dedi. Ama çocuk diyoruz, diyorsun ki salla. hayat bu dünyadan ibaret değil...

xenix

dusunceli

dusunceli O toplumda bu işi yapanların sayısı 40 'ı bulmuyordu.
Ve buna rağmen toplumun hepsine azap geldi.

Bu işi yapmayanların suçu ; Emr-i Bil Maruf ; Nehy-i Anil Münker yapmamaktı.
Ve önce en fazla ibadet edenler helak oldu.
Çünkü onlar bu işi yapanlara "Bana ne, beni ilgilendirmez " diyorlardı.
Şimdi olduğu gibi; !

Bunu diyen de sen, haksızlıklara baş kaldırmıyorum çünkü Fatiha Suresi diyen de sen. (Gerçekten çeliştiğini görmüyor musun yoksa göremiyor musun karar veremiyorum)

dusunceli Diyorsunuz ya ! her türlü sapıklık Müslümanlardan çıkıyor diye !
Onun sebebi İslamın hak olmasıdır, çünkü saldırı altındadır.

Yahu ne alaka. Tam da şeytan işi olduğunu gösterir. Atıyorum Çinlilerden de çok sapıklık çıkıyor onlarınki de mi hak din? Tayland fuhuşta bir numara (gerçi ülkenin bir bölümü müslüman 😃 ) o da mı hak din?

dusunceli

xenix Diyorum ki çoluk çocuk... Kime müdahele etsin?

Bir kaç yahudi suçlu biliyorsun ve bunlara karışan olmamış ve hitler tüm yahudileri yakarken diyorsun ki onlar da "Bana ne beni ilgilendirmez" dedi. Ama çocuk diyoruz, diyorsun ki salla hayat bu dünyadan ibaret değil...

İslam Akil Baliğ olana geçerli bir dindir. Çocuklar mükellef olmadığı için, herhangi bir sorumlukları yoktur.
Evet çocukların ölmesi çok kötüdür, bu ölüm bir suça karşılk ceza değildir. Yani onlara ceza verilmemiştir.
Mükellef olmadıkları için doğrudan cennettedirler zaten.

xenix Ama çocuk diyoruz, diyorsun ki salla hayat bu dünyadan ibaret değil...

Bunu söylemenizin sebebi bu dünyaya aşırı bağlılık, evet çocuklar ölmesin, ama ben Yaratıcını biçtiği ömre
"Bunu beğenmedim, çocuklar ölmemeliy di " diyerek akıl mı vereceğim ?
Beni yaratan o, beni öldürecek olan o, ömrümün ne kadar olacağını belirleyen o ;
Eğer bunu yaparsam; kendimi "ilah" yerine koymuş, ona akıl vermiş olmaz mıyım ?
Ben bu dünyaya gelmeyi talep etmedim, ne zaman ne şekilde, kimden, hangi ırktan olacağımı seçmedim.
Öleceğim zaman'a karar vermekte ne demek ?
Bu durumda Kelime-i Tevhide muhalif hareket etmiş olmaz mıyım ? Yani La emrine !

Agnostik

dusunceli
@dusunceli
Çocuklara.......Yani onlara ceza verilmemiştir. Mükellef olmadıkları için doğrudan cennettedirler zaten.

Bu da yalan
Hariciler, müşrik kadın ve çocukların cennete gitmeyeceklerini düşünürdü. (cennette annesi ve babası olmayacak çocuğun orada işi neydi) Hatta katl emri vermişlerdir.

Eeee niye böyle ? Niye senin gibi anlamamış bunlar ? Niye uygulama farklı ?
Bence yanlış anlayan ve kendi pembe gözlüğünden bakarak kuranı başkalaştıran sensin.

gamaro

dusunceli

Yahu...
Pompei benzeri bir helak hadisesini düşünün.

Bu arkadaş, tarihin her aşamasında bugünküne benzer bir dünya varmış gibi düşünüyor.(İnsanın insanı uyarabildigi !)

Pompei misal..
Roma 'nin en gözde, en gelişmiş ticari merkezlerinden biriydi.

79 milletten tüccar gelip giderdi.
Şehirde ufak çaplı bir garnizon vardı.
Belki en fazla 500-600 soylu.
Bir o kadar da ikinci sınıf roma vatandaşı.

Gerisi neydi biliyor musunuz?
Köle, köle!!

Hem de binlerce!
Kadını, erkeği, çoluğu, çocuğu, bebeğiyle vesaire!

O köleler yaptı geniş yolları.
Limanı.
Barınakları.
Çamaşırları onlar yıkadılar ( ki leke çıkarıcı olarak insan sidigi kullanılıyordu)
Evleri sokakları onlar supirduler.
Tuvaletleri onlar temizlediler.
Boku pusurugu onlar taşıdılar.

Ve en çok da onlar öldü malesef.

Nedenmis?
Birkaç Romalı soyluya sikismeyin ulan demedikleri için.

Tarihe bak beee..

dusunceli

Agnostik Hariciler, müşrik kadın ve çocukların cennete gitmeyeceklerini düşünürdü.

Haricilere ; Neden Harici ismi verilmiştir ?
Not : Bütün kuğular beyaz değildir.

dusunceli

gamaro Birkaç Romalı soyluya

Doğruluğu kesin olmayan istatistiki bilgi; Romalı bir sıfat tanımlaması, içinde kimin olduğu belli olmayan bir örneklem grubu, aktarılan bilginin kaynağı; farklı gruplardan örneklenmiş kişilerin aktardıkları ve tarihi kalıntılar.

İki belirsilikten bir kesinlik çıkarılıyor, ortada neler olup bittiğini tam ve kesin olarak bilen bir düşünce;
bu güvenin kaynağı ne olabilir ?
Tek tek her bir kimse için o zamanda olanları bu kesinlikte konuşulabilir ?
Kanıt istersek saydıklarımdan başka bir kanıt varmı ?
O zamandan bugüne kadar yaşamış bir kişi örneğin olayın şahidi ?

gamaro

Baslamis yine T=X/X vesaire vesaire..

Bir üçgenin içine hapsetmis kendini.
Hipotenusten abi-hayat sentezliyor.

Aslında konuştukca portluyor.

Önce bireyseldir diyor, biraz ustune gidersen ama şartlar elverişli olursa bittabi değişir diye ekliyor.. Dar açıya yazık değil mi onun ne günahı var diyorsun, bu kez de dık aciya bok atıp efenim o da oyle köşesine yaslanıp sessiz sessiz beklemeseydi diyor..

Birbiri ile alakasızlık dışında hiçbir alakası olmayan her harfi her rakamı her esittiri istediği gibi bir araya getirip , herşeyi herşeye benzetiyor.

Çocuklara hesap yokmuş..

Allah razı olsun bee, çok korktuyduk biz , acep onlarin basina kötü bişey gelir mi diye!
Olmelerinden başka tabi!!

Rahatladık.
Kosinus ile tanjant imdadımıza yetişti çok şükür.

Bknz: h x ( a - b ) = 0
a= kosmos helak bölgesinde sahneye sürülen çocuk ruhu sayisi
b= aynı bölgede ansızın fabrika ayarlarina döndürülen cocuk ruhu sayisi
h= helak katsayısı
0= garanti kapsamına alınmış hesapsizlik açısı
X= çarpı

dusunceli

gamaro Önce bireyseldir diyor, biraz ustune gidersen ama şartlar elverişli olursa bittabi değişir diye ekliyor.. Dar açıya yazık değil mi onun ne günahı var diyorsun, bu kez de dık aciya bok atıp efenim o da oyle köşesine yaslanıp sessiz sessiz beklemeseydi diyor..

Sanki.......!!

Tehlilkelerden kendisini korumak için, savunma içgüdüsü ile hareket eden Canlı Bir Varlık gibi !
Ne dersiniz olabilir mi ?

sonsuz

dusunceli Ben Cahil bir müslümanım. Bildiklerim Allah'ın bana lutfettiği kadar verdiği ilimden ibarettir.
Halbuki islam en Cahilden en Alime kadar olan "bütün insanlar" içindir.
Ben ilmim kadar olandan mes'ulum ve bundan hesaba çekileceğim.
Herkes kendi akıl ve ilmi kadar bir ölçü içerisinde hesap verecek.

Yani inandığı şeyin ne olduğunu bilmeyen saf ama iyi niyetli Müslüman !
( Bilmeyince doğru yanlış birbirine girer çünkü )

dusunceli

sonsuz Yani inandığı şeyin ne olduğunu bilmeyen saf ama iyi niyetli Müslüman !

Benim farkım; eksik, kusurlu ve yetersiz olduğumun farkında olmam. O yüzden o işe kalkışmıyorum.
Benim yaptığım; Sadece kapıyı göstermek; kapıdan geçecek ise ancak kişinin kendisi !
Mavi ya da Kırmızı hap meselesi ! 🙂

KaptanMosey

dusunceli Mavi ya da Kırmızı hap meselesi ! 🙂

Yani mavi hap neyi, kırmızı hap neyi temsil ediyor?

« Önceki Sayfa Sonraki Sayfa »