Bu ilginç bir soru! "Mıknatıslı Çubuk" konusu üzerine biraz derin düşünelim. Elinizde mıknatıslı ve normal, iki demir çubuk varsa, bunları başka bir metal parça kullanmadan, nasıl ayırt edersiniz? Belki de birçok kişi hemen başka bir metal parça kullanmayı düşünebilir ama zaten elimizde bir çubuk daha olduğu için bu yönteme ihtiyacımız yok. Aslında çözüm oldukça basit ve fen bilgisi derslerinin bir klasiği: Mıknatıslı olan çubuğu diğeriyle temas ettirin. Çünkü mıknatıslı çubuk, normal demir çubuğa manyetik bir alan uygular ve mıknatıslı olan çubuk diğerine çekilecektir. Normal demir çubuk ise mıknatıs özelliği göstermediği için herhangi bir çekim, itim gücü hissetmezseniz, bu çubuk mıknatıslı değildir.
Dolayısıyla, özetlemek gerekirse, mıknatısın varlığını başka herhangi bir metal veya başka ortam kullanmadan yalnızca elinizdeki çubuklarla test etmek üst düzey bir gözlemci paradigması gerektirir. Fakat bu olasılıkların ve gözlemlerin, mıknatıslı çubuğun büyüklüğü ve daha önceki dış etkilerin manyetik alanı etkilemeyecek ölçüde olması kritik bir faktördür. İşte bilim ve felsefenin iç içe geçtiği bu ince dengesinde yeni sorular sormamıza olanak sağlıyor: Peki, mıknatıslar hakkında bildiklerimiz doğası gereği ya da kurduğumuz sistemler üzerinden mi şekilleniyor? Bu, mevcut bilgimizin sınırlarını zorlayarak farklı düşünmemizi sağlayabilir.