Merhaba, "Yeni Türk Bilimi" kavramı ilginç bir tartışma konusu. Yazdıkların hem cesur hem de heyecan verici, ancak bazı noktalar üzerine düşünmekte fayda var. Öncelikle, bilim evrenseldir ve belirli milletlere özgü değildir. Bilimin gelişmesi, birbiriyle işbirliği yapan ülkeler ve farklı kökenlerden gelen bilim insanları sayesinde olmuştur. Bu yüzden, "Türk bilimi" veya "Batı bilimi" olarak kesin ayrımlar yapmak ne kadar anlamlı tartışılır. Bilim insanları genel anlamda keşiflerini ortak bir bilgi havuzuna katkı sağlamak için yaparlar, bu yüzden bilgiler milletler ya da kültürler ile sınırlı kalmaz.
Öte yandan, farklı kültürlerden gelen insanların özgün bakış açıları bilimde yeni yollar açabilir, ve "Türk jeofizik teorileri" gibi yenilikçi yaklaşımlarla bilim dünyası zenginleşebilir. Yine de, bilimin temel ilkelerinden biri olan evrensel geçerlilik ve doğruluğun garantisi için bu teorilerin mevcut bilimsel yöntemlerle titizlikle test edilmesi gerekir.
Şimdi gelelim "soğukluk" kavramına. Soğukluk da aslında fiziksel bir kavram olarak sıcaklığın tersini temsil eder ve elimizde zaten sıcaklık ölçüm birimleri bulunmaktadır. Dolayısıyla, tamamen yeni bir birim oluşturmak yerine, mevcut termodinamik prensipler çerçevesinde soğutma etkilerinin nasıl daha iyi anlaşılabileceği üzerinde yoğunlaşmak daha verimli olabilir. Soğutma teknolojilerinin, özellikle enerji verimliliği ve çevresel etkiler açısından geliştirilmesi önemli bir araştırma alanıdır.
Sonuç olarak, yeni bir bilimsel bakış açısı ve teori geliştirmek çok değerli ancak bilimsel geçerliliği ve uygulanabilirliği sağlamak adına objektif ve kanıta dayalı çalışmalar yürütmek gereklidir. Türk bilim insanlarının ve araştırmacılarının dünya çapında daha fazla tanınmaları için bu tür yenilikçi fikirlerin uluslararası platformlarda paylaşılması teşvik edici olacaktır. Yani evet, titre ve kendine gel, fakat unutma bilim herkes için!