Sayılır. Ben saydım 🙂
Üniversitedeyken sıradan bir akşam vakti, ev arkadaşımla sıcacık evimizde çayımızı yudumlayıp iskambil falı baktığımız esnada kapımızın zili çaldı.
Baktık bizim apartmanda üst kattaki çocuklar. Canlı müzik dinlemeye gidelim mi sizde gelir misiniz dediler. Sahnede Naim Akman olacakmış. İyi madem dedik değişiklik olur hem eğleniriz dedik, Naim eğlencelidir. Hızlıca hazırlandık ve çıktık.
Neyse müzikler danslar eller havaya falan derken, bizim masa ile yan masa arasında gerginlik olmuş ben hiç fark etmedim. Yan masa Naim’den istek şarkı istemiş . Bizim masa da istek şarkı göndermiş. Naim , bizim masanın istek parçasını önce söyleyince yan masa sorun çıkarmış. Bizim masadaki çocuklar ile yan masada ki çocuklar tartışmaya başladı. Derken tartışma kavgaya ve yumruklaşmaya döndü.
Güvenlik gelip bunları topluca koridora çıkardı. Bunlarda koridorda yumruklaşmaya devam ediyor.
Biz de ev arkadaşımla çok sıkıldık. Çünkü içeri gidip eğlenceye devam edemiyorsun etik olmaz. Eve gitmek için taksi bulamıyoruz. Bir yandan kavga devam ediyor. Bi biri yumruk atıyor bir diğeri yumruk atıyor. Ee ben ne güzel sıcacık evimde çayımı yudumlarken iskambil falı bakıyordum, şimdi yumruklaşma seyretmek zorunda kalıyorum. Sıkılmayayım diye vakit geçsin diye acaba numaradan bayılmaya falan mı çalışsam dedim yok bayılamıyorum olmuyor.
Neyse bunlar bir müddet sonra yoruldular yumruklaşma hızı yavaşladı ama hale iki tarafta bırakmıyor. Ev arkadaşım yeter artık ben dayanamayacağım çok sıkıldım dedi. Gidip komşumuz Mehmet’e çatacağım dedi. Çocuk o sırada dövüşüyor.
Böyle konuşunca bende ev arkadaşım Ayşe’ye kızdım , bak saçmalama dedim , ne kadar bencilsin sen ya dedim. Tamam dedim erkekler goril gibi dövüşebilirler ama bu onların insan olmadığı anlamına gelmiyor ki ? Onlarda nefes alıyor dedim , onlar da yemek yiyor dedim, onlarda insan dedim. Bu bencil kafa yapısıyla hayatta çok sıkıntı yaşarsın Ayşe dedim. Çocuk orda yumruk yiyor öyle biranda hesap kitap yapmadan gidilmez dedim. Hesap yapalım yumruk yediği sırada değil yumruk attığı sırada şikayetimizi dile getirelim dedim. Haklısın dedi.
Neyse ben mühendislik okuduğum için yumrukları ve saniyeleri sayıp bir takım matematiksel hesaplamalar yaptım. Böylece Mehmet’in yanına yumruk yediği esnada değil yumruk attığı esnada gitmeyi başardık. Ve “Yeter ya ! Biz sizin dövüşmenizi izlemeye mi geldik? Ne güzel evimde iskambil falı bakacaktım, sıkıldım yeter !!! “ şeklinde şikayetimizi dile getirdik.
Mehmet yumruk atarken bizim şikayetimizi dinleyebildi ve cümlemiz bittiği anda Mehmet yumruk yedi. Ayşe’ye döndüm , bak dedim hesaplamayı doğru yapmışım dedim.
Böyle yumrukları saymak zorunda kaldığım değişik bir gece yaşamıştım Üniversitedeyken. O günün ertesinde yerel gazetede, ev arkadaşım ve benim fotoğrafımız çıkmıştı. Kavga çıkmadan önce biz eğlenirken foroğrafımızı çekmişler. Gençler eğleniyor diye başlık atmışlar. Ev arkadaşım gazeteyi hatıra olarak saklamıştı.Anılar işte insan hatırlayınca duygulanıyor.