Buradaki ana husus;
İnsanın manipule edilebilir bir varlık olmasıdır.
Yeterince veriyi boca ettiğinizde, kişi ( istatistiki olarak) ikna olur.
Zaten dizide, bu şekilde manipule edilmek istenen tek kişi kahramanimiz değil. O, yüzlerce denekten oluşmuş bir deney kümesinin sadece bir üyesi.
İlginç olan şeyse, bir adam çıkıp ben vahiy alıyorum dediğinde, hatta buna ilave olarak denizi yarma, hayvanlarla, konuşma, hastaları iyi etme, ayı ortadan ikiye bölme vs gibi mucizeler sergilediğinde, ( ki biz bunları zaten hiç görmedik, hepsi aktarimdan ibaret) duyulmayan şüphe, kuşku ve kontrol durtusunun, dizideki ana karaktere yöneltilmesi. ( Düşünceli ve benzerleri tarafindan)
O gece, "biz karanlıklar içinde aydinligiz" vahyini almasını takiben, 20 milyonluk koca şehrin bir anda karanlığa gömülmesi ( hatta hukumetin bile bu devasa enerji kaybı ve black out'un sebebini bulamaması, siyaseten zorlanması) ve eş zamanli olarak tüm bu kör karanligin içinde tek bir caminin bir anda aydinlanarak ezan sesinin duyulması ( sahne çok iyiydi ) vs... Bu veri bombardımanı ve miracle processte, insan istatistiki olarak ikna olur!!
Eğer bu bir hataysa , dört başı mamur bir tanrilik suçudur.