Safsata (İngilizce: Logical fallacy, Osmanlıca: Kıyas-ı batıl), bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsamadır. Safsatalar ilk bakışta geçerli ve ikna edici gibi görülebilen fakat yakından bakıldığında kendilerini ele veren sahte argümanlardır.
Safsataların ayırdına varmak, onları geçerli ve sağlam argümanlardan ayırmak önemli bir eleştirel düşünme becerisidir. Aşağıda bir dizi yalın safsata örneği verilmiştir. Kimi zaman ciltler dolusu yapıta da yayılabilen uzun ve karmaşık bir argümanda ise farklı türden çok sayıda safsata yer alabilir.

Biçimsel safsatalar
Biçimsel safsatalar argümanın yapısından kaynaklanan, teknik olarak geçersiz olan argümanlardır. Argüman biçimsel olarak geçersizdir.
Örnek verecek olursak:
İngilizce konuşuyorum, o halde İngilizim
Argüman içinde gizli öncül olarak "bütün İngilizce konuşanlar İngilizdir" öncülü yer alır ve öncül yanlış olduğu için sonuç teknik olarak yanlıştır.
Biçimsel safsatalarda sonuç doğru olsa bile, öncüllerden o sonuç çıkarılamayacak durumdadır.
Serbest safsatalar
Serbest safsatalar kullanılan dildeki belirsizlik, çok anlamlılık, kavramların ve gramerin yanlış kullanılması, bir fikrin veya olayın yanlış ifadesi, yanlış anlama, konu dışına çıkma, batıl itikatlar, inançlar, kulaktan dolma yanlış bilgiler nedeniyle ortaya çıkarlar. Doğru bir akıl yürütmede ifadenin açık ve anlaşılır olması gerekir, safsatalar ise herkes tarafından anlaşılır değildir, anlaşılır olsa bile şaşırtma ve kandırma taktikleri kullanılmıştır. 60'tan fazla serbest safsata türü bilinmektedir.
Serbest safsataların çeşitleri, Türkçe karşılıkları, açıklama ve örnekleri aşağıda verilmiştir:
Saldırı Safsataları
Kişi Karalama Safsatası
Argumentum ad hominem
Argümanın kendisi yerine argümanı ileri süren kişinin karakteri ya da hareketleriyle ilişkilendirme
Freud cinsel sapığın biridir. Dolayısıyla söylediklerini ciddiye almamıza gerek yoktur.
Niteliksel Kişi Karalama
Circumstantial Ad Hominem
Argümanın kendisi yerine argümanı ileri süren kişinin etnik kökeni, politik tutumu, dini görüşü gibi niteliklerini kullanma
Onun önerisini kabul edemeyiz, çünkü o karşı partiden.
“Sen de” Safsatası
Ad Hominem tu Quoque
Bir kişinin iddiası ya da söyledikleri hareketleriyle çelişiyor diye iddianın yanlış olduğu savı
İçki içmemem gerektiğini söylüyorsun, ama seni de hiç ayık görmedim.
Önyargı Oluşturma (Dolduruşa Getirme) Safsatası
Bir insan hakkında önceden olumsuz bilgiler (doğru ya da yanlış) verilerek, onun söyleyeceklerini gözden düşürme ve önyargı oluşturma
Hasan ünlü bir avukat olmuş, öyle mi? Ayol, o iki lâfı bir araya getiremezdi.
Belirsizlik Safsataları
Cinaslı safsata
Aynı kelimenin ifadenin iki kısmında farklı anlamlar kullanılarak yaratılan hatalı çıkarım
Kanuna karşı gelenler hapse atılır. Sen yerçekimi kanununa karşı geldin. O halde hapse atılman lazım!
Çok Anlamlılık Safsatası
Birden fazla yoruma açık olan ifade
Michael Jackson, aşırı derecede alkol alan biri kendisine zarar verebilir diye kaldığı otelde içki servisini yasaklattı.
(1. Michael Jackson, biri bana zarar verebilir diye düşünmüştür.
- Michael Jackson, biri kendi kendine zarar verebilir diye düşünmüştür.)
Vurgulama Safsatası
Bir kelime ya da ifadeye vurgu yaparak anlamı kaydırma
Çalış baban gibi eşek olma
(Virgülün konulduğu yere göre anlam değişir)
Otoriteye Başvurma Safsataları
Bir Bilen Safsatası
Argumentum Ad Verecundiam
Bir iddianın doğruluğunu sadece "kendisinden daha iyi bilen" başka birinin düşüncesine dayandırma
Tarih hocam aya inişin bir hile olduğunu söyledi. Ona inanıyorum, çünkü benden fazla tahsil yapmış biri.
İrrasyonel Otorite Safsatası
Bir savı, o konuda bilgi sahibi olmayan bir otoriteyi şahit göstererek desteklemek
Annem, çocuğun ağlamasının iyi olduğunu, ağlarken ciğerlerinin şiştiğini söyledi, ben de bıraktım ağlasın.
Komşu, kekik suyunun mide ağrısına iyi geldiğini söyledi, ben de kaynattım.
İnanca Başvurma Safsatası
Consensus Gentium
Bir iddianın doğruluğunu, insanların çoğunun ona inandığını savunarak kanıtlamaya çalışma
Tanrı vardır. Çünkü insanların büyük bir kısmı onun varlığına inanıyor.
Geleneğe Başvurma Safsatası
Argumentum ad traditio
Argumentum ad antiquitatem
Bir şeyin eski, denenmiş, geleneksel olduğu için doğru olduğu hatası
İnsanlar binlerce yıldır tanrının varlığına inanıyor, yoksa niye bu inanç bu kadar yıl sürsün ki. Demek ki tanrı vardır.
Yıllardır demokrasi ile yönetiliyoruz, demek ki demokrasi iyi bir şey.
Ortak Tutuma Başvurma Safsatası
Argumentum ad populum
Çoğunluğun benimsediğinin doğru olduğu savı
Hitler'in II. Dünya Savaşı'na katılmasaydı ABD'ye saldırmayacağını söylemen çok saçma. Herkes bilir ki onun hedefi dünyayı ele geçirmekti.
Sınavda kopya çektim, çünkü bütün sınıf kopya çekti.
Grup Baskısı Safsatası
Bir iddianın doğruluğunu, bir grubun baskısını ya da beğenisini öne sürerek kanıtlamaya çalışma
Rakıyı sevmelisin. Her Türk erkeği rakıyı sever.
Ali: “Ayşe, sen okuduğun o kitabı pek beğenmediğini söyledin ama, bizim grubun başucu kitabıdır o.”
Ayşe: Yok canım, beğendim.
Faydacı Safsata
Argumentum Ad Convenientiam
Bir şeyin bazı insanlar üzerindeki yararlı etkilerinden dolayı doğru olduğu savı
Trolle avlanmayı yasaklamak, balıkçıları aç bırakmak demektir.
Fındık taban fiyatını arttırmak gerekir, yoksa fındık üreticileri perişan olurlar.
Beğendirme Safsatası
Argumentum Ad Personam
Bir öneriyi kabul ettirmek için başkalarının tercihlerine, çıkarlarına ve eğilimlerine baş vurma
Sen zaten liberal adamsın, karın gece eve çok geç gelmişse ne olmuş?
Emeklilik yaşının yükselmesiyle ilgili yasa tasarısını neden destekliyorsun, tasarı meclisten geçerse, emekli olmak için 4 yıl daha fazla çalışman gerekecek.
Dayatma Safsatası
Olandan yola çıkarak bunun doğru ve olması gereken olduğunu iddia etme. Oldu-değer problemi de denilir.
Süleyman Demirel politikacılar arasındaki en tecrübeli adamdır. Ona oy vermek lâzım.
“Kapitalizm en iyi ekonomik sistemdir.” Dolayısıyla, tüm toplumlar kapitalizmi benimsemelidir.
Mazruf Değil Zarf Safsatası
Öneriyi yapan kişinin tavırlarının önerinin kabulünde rol oynaması
O efendi kılıklı adam hırsız olamaz.
Ahmet tuttuğunu koparır, dernek başkanı olmak onun hakkı.
Görecelilik Safsatası
Bir kişinin bir iddianın sadece başkaları için doğru ama kendisi için doğru olmadığını söylediği durum
Ahmet: senin pozisyonun çelişik ve kabul edilemez.
Aylin: Çelişki sizin egosantrik, takıntılı mantıksal dünyanızda kötü olabilir, ama benim için iyidir.
Genetik Safsatası
Bir iddia ya da şeyi kaynağı, kökeni veya başlangıcı açısından açıklamak veya reddetmek
O resimden ne anlarmış, alt tarafı bir kapıcının oğlu.
Türkler göçebe bir toplumun çocuklarıdır, mimariden anlamazlar.
Duygulara Başvurma Safsataları
Tehdit (Korkuya Başvurma) Safsatası
Argumentum Ad Baculum
İnsanları korkutarak, tehdit ederek bir iddianın doğruluğunu kabul ettirmeye çalışmak
Tanrının varlığına inanırsan bir şey kaybetmeszin, inanmazsan cehennemde yanarsın!
İşini kaybetmek istemiyorsan, şirketin yeni politikasının iyi olduğunu kabul etmelisin.
Duygu Sömürüsü
Argumentum Ad Misericordiam
İddiasını doğrulatmak için karşısındakinde acındırma duygusu yaratmaya çalışmak
Hocam, bu dersten A almak zorundayım. Eğer alamazsam bursum kesilecek.
Umarım önerimi kabul edersiniz. Son üç ayımı bunun üzerine çalışarak geçirdim.
Önyargılı Dil Safsatası
Bir fikri kabul ettirmek için duygu ve anlam yüklü terimler kullanmak
Her aklı başında insan, Türkiye’deki gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik olduğunu kabul eder.
Mazeret Safsatası
Başkalarına uygulanan ilke, kural ve standartların geçerli bir neden olmaksızın birisi için geçerli olmadığı savı
Ali: Akşam yemeğini hazırlar mısın? Karnım çok acıktı.
Ayşe: Sen niye hazırlamıyorsun? Eve birlikte geldik, benim de karnım çok aç.
Ali: Ama ben erkeğim, ve yemek yapamayacak kadar yorgunum.
Duygulara Başvurma Safsatası
Bir iddianın doğruluğunu kabul ettirmek için karşısındakinin duygularıyla oynamak
Bu arabayı aldığınızda dünyanın en güçlü ve kıskanılan erkeği siz olacaksınız.
Yeniye Başvurma Safsatası
Yeni bir şeyin daha iyi veya doğru olduğunu ileri sürme
Bu bilgisayar IBM'in en yeni modeli, o halde en iyisidir.
Şaşırtma Safsataları
Devede Kulak Safsatası
Bir iddianın kabulünü sağlamak için ayrıntıların hiçbir etkide bulunmayacağını iddia etme.
Sigara içilmesi, Ankara'nın hava kirliliğine etki edecek değil ya!
Yanlış İkilem veya Ya Siyah Ya Beyaz Safsatası
False Dilemma
Başka seçenekler bulunduğu halde karşısındakini iki seçenekten birini zorlama
Beni sevmiyorsan, benden nefret ediyorsun demektir.
Ya ülkeni sev ya da terk et
Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz.
İspatlama Mecburiyeti Safsatası
Argumentum ad Ignorantiam
Bir şeyin doğru olduğu ispatlanamamışsa yanlış, yanlış olduğu ispatlanamamışsa doğru olduğu argümanı. Allah'ın varlığı ispatlanamamıştır, o halde Allah yoktur.
Hayaletlerin olmadığı kanıtlanamadığına göre, hayaletler vardır.
Madem uzaylıların dünyayı ele geçirdiğine inanmıyorsun, ispatla o zaman.
Felaket Tellallığı Safsatası
Bir önermenin kabul edilemezliğini göstermek için, bunu bir dizi olayın takip edeceğini iddia etme şeklindeki argüman.
Pompalı tüfeklerin yasaklanmasını kabul edersek, sonra diğer silahların yasaklanmasını kabul ederiz, ardından diğer haklar kaldırılır, sonunda komünist bir ülke oluruz. Pompalı tüfekleri bu yüzden yasaklamamalıyız.
İmalı Soru Safsatası
Cevap vereni hem evet hem hayır demesi durumunda suçlu duruma düşürecek sorular sormak
Karını dövmekten hala vazgeçmedin mi?
Acaba kendini kul olarak gören bir halktan diktatörlüğe karşı çıkmasını istemekle haksızlık mı yapıyoruz?
Çok Sorulu Safsata
Plurium Interrogationum
Tek ve basit bir cevap talep eden sorunun
a. birden fazla cevap ihtiyacı yaratması
b. her biri ayrı cevap gerektiren başka sorular yaratması
Sizce yüksek vergiler iş hayatını etkiliyor mu?
İnsanların kendi inançlarına göre çocuklarını yetiştirmesini ve evde eğitim vermesini destekliyor musun?
Sınırlı Seçenek Safsatası
Bir araştırma yapmadan, bir delil ortaya koymadan, bütün diğer seçeneklerin yanlış olduğunu varsayarak tek seçeneğe mecbur bırakma
Microsoft'un yazılım dünyasına hakim olması güzel, o olmasaydı şu anda sahip olduğumuz bilgisayar verimliiği olmazdı.
Demirel'i yeniden Cumhurbaşkanlığına seçmezsek istikrar bozulur.
Yağcılığa Başvurma
Yağcılık yaparak iddiasının doğruluğunu kabul ettirmeye çalışma
Hocam, şimdiye kadar aldığım en iyi felsefe dersi bu. Bu dersten A almam gerekiyor.
Kategori Hataları
Bütünleme/Birleştirme Safsatası
Bir bütünün kendisini oluşturan parçalardan herhangi biri ile aynı özelliklere sahip olduğu varsayan argüman
Eşim çocuğumuzu bir kere olsun parka götürmez.
Sakın bir Türk erkeği ile evlenme, Türk erkekleri çocuklarıyla ilgilenmezler.
Bizim takımda çok yıldız futbolcu var, demek ki iyi bir takım.
İndirgeme/Bölme Safsatası
Bir bütünün özelliğinin her bir parçasında da geçerli olduğunu varsayan argüman
Kayserililer işinir bilir, Turgut da Kayserili, parasız kalmış olması mümkün değil.
Hamsiden Karadenizliler anlar, aşçı Karadenizli değilse o lokantada yemeyeceksin dostum.
İstatistiksel Hata Safsataları
Yetersiz Örnek Safsatası / Acele Genelleme Safsatası
Çok az bir örneğe dayanarak acele genelleme yapma şeklindeki hata
İki kez soyuldum. İkisinde de beni soyan zenciydi. Artık zencilerden uzak duracağım, genellikle beni soyuyorlar.
Köyün girişinde iki tane cüce gördüm. Demek ki bu köyün insanlarında kalıtımsal bir anormallik var.
Temsil Etmeyen Örnek Safsatası
Örneğin temsil ettiği bütünden farklı olduğu için çıkarımı hatalı olan argüman
Kasanın üstündeki elmalar güzel görünüyor. Kasadaki tüm elmalar iyi olmalı.
Önümüzdeki seçimde A partisi kesin iktidar. Rize'de yapılan bir anket halkın yüzde 80'inin A partisini desteklediğini gösteriyor.
Yanlış Benzetme Safsatası
Benzerlik kurulan A ve B'nin aynı özelliklere sahip olduğu şeklindeki hata sonucu üretilen argüman
İşçi çivi gibidir. Çiviyi çakmak için başına vurmak gerekir. İşçilere de aynısı yapılmalı.
Yunanlarla benzer yemekleri yiyoruz, benzer müziklerden hoşlanıyoruz. Neden biz de onlar gibi Noel kutlaması yapmayalım?
Yok Sayma Safsatası ya da Tesadüf
İstatistik verileriyle elde edilen sonucun istenmeyen bir durumda olması nedeniyle yok sayılması durumu.
Ali son 6 ayda 12 kez kaza yaptı ve halen bunların hata değil rastlantı olduğunda ısrar ediyor.
Sümen Altı Safsatası ya da Eksik Veri Safsatası
Bir şeyi savunurken hesaba katılması gereken noktaları bilinçli şekilde atlamak, yetersiz ve fazla vurgulamak, sonuca gitmeyi engelleyici şekilde geliştirilen argüman
Vanspor bu maçı büyük ihtimalle kazanacak. Son 10 maçın 9'unu kazandı. (Halbuki bu 10 maçı ikinci lig takımlarıyla oynamıştır, şimdi ise birinci ligdedir.)
Eski SSCB'den bir manşet: "Sovyetler Birliği spor müsabakasında ikinci olurken, ABD sondan üçüncü oldu." (Halbuki yarışmaya üç takım katılmış ve ABD birinci SSCB ikinci olmuş.)
Kumarbaz Safsatası
Bir olayın geçmişte nadir gerçekleşmiş olduğu için, gelecekte gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünme hatası
Her hafta loto oynuyorum, şimdiye kadar kazanamadim, o halde kazanma ihtimalim arttı, yakında kazanacağım.
Tartışmalı Sebep Safsataları
Yanlış Sebep Safsatası
Bir olayın yeterli delil olmadan bir başka olayın sonucu olduğu şeklindeki akıl yürütme
Televizyonun evlere girmesinden sonra toplumdaki şiddet oranı arttı, demek ki televizyon seyretmek şiddete neden oluyor.
5 Mayıs'te gezegenler aynı hizaya geleceğinden deprem olacakmış.
Öncesinde Safsatası
Yanlış neden safsatasının özel bir biçimi
Bir olayın olmasının, bir zaman sonra başka bir olaya neden olduğu sonucunu çıkarmaktan doğan hata
Ara sınavlardam hep kötü notlar almıştım. Kız arkadaşım bu kazağı hediye etti. Bu kazakla girdiğim bütün sınavlarda iyi notlar aldım. Uğurlu geldi.
Arkadaşımın kedisi elimi tırmaladı, bir hafta sonra ateşlendim. Demek ki sebebi kedinin tırmalaması.
Müşterek Etki
İki şeyin aynı nedenden kaynaklanmasına rağmen, birini diğerinin sonucu olmuş gibi sunan argüman
Ateşiniz var, bu nedenle vücudunuzda kırmızı lekeler oluşmuş. (Gerçekte kızamık ateşe ve kırmızı lekelere neden olmuştur)
İşsizliğin artması gelir dağılımının daha da bozulmasına neden oldu (Oysa, üretimin düşmesi her ikisinin de nedenidir.)
İhmal Edilebilir Neden Safsatası
Birden fazla nedenden birinin diğerlerinden çok daha önemliymiş gibi sunulması durumu
Ankara'nın çukurda kurulmuş olması hava kirliliğinin en önemli nedenidir.
Küreselleşmeye karşı çıkacak tek güç var: Milliyetçilik. Dünyanın efendileri bu yüzden milliyetçiliğe karşı çıkıyorlar.
Yanlış Yön Safsatası
Etki ve tepki arasındaki ilişkinin tersine çevrilmesi hatası
Liselerdeki seks eğitimi, AIDS'in artmasına neden olmuştur.
Erozyon olduğu için ağaç dikmiyorlar.
Karmaşık Nedenler Safsatası
Bir olayın birçok nedeni olmasına rağmen, sonucun tek etkiye bağlanması hatası
Suç oranlarındaki artış, sitelerde yaşamak isteyenlerin sayısını artırıyor. (Statü, gelir, sitelerin sosyal tesislerinin olması gibi nedenler dikkate alınmıyor.)
Orman yangınlarına sıcak havalar neden oldu. (Sabotaj, dikkatsiz ateş yakma vs. dikkate alınmıyor.)
Kıyaslama Hataları
Özelleştirme Safsatası
A Dicto Simpliciter Ad Dictum Secundum Quid
Genel ilke ve ifadelerin istisnai durumlarda da geçerli olduğunu düşünme hatası
İnsanlara vurmak yanlıştır. O halde saldırıya uğradığında karşılık vermemelisin.
Yalan söylemek doğru değildir. Bir katil işleyeceği bir cinayet için senden bilgi almak istese bile, yalan söylememelisin.
Genelleştirme Safsatası
Nadir ve istisnai durumları genelleştirmek suretiyle yargıya varmak
Sırtı ağrıyan kişiler sırt üstü yattıkları zaman daha rahat uyurlar.
Tüm insanlar sırt üstü yatsa daha rahat uyurdu.
Narkoz amacıyla hastalara uyuşturucu verildiğine göre bütün insanlara uyuşturucu kullanma izni verilebilir.
Konunun Özünü Kaçırma Safsataları
Kısır Döngü Safsatası
Petitio Principii
Kendi kendini kanıtlayan önerme ya da döngüsel nedensellik. Birinci önermenin ikinci bir önermeye atıfta bulunularak desteklenmesine rağmen ikinci önermenin de zaten birinci önerme ile destekleniyor olması
Tanrı vardır çünkü Kurʼan öyle diyor. Kurʼan’ın doğru olduğunu nasıl mı biliyorum? Çünkü onu Tanrı yazdırdı, o asla yalan söylemez.
Bütün cinayetler yanlıştır. Kürtaj bir cinayettir. O halde kürtaj doğru değildir. (Kürtajın bir cinayet olduğu zaten ikinci önermede kabul edildiği için sonuç olamaz.)
Sudan hafif maddeler yüzer, çünkü bu tür cisimler suda batmazlar.
Alakasız Sonuç Safsatası
İgnoratio Elenchi
İddia edilen şeyle alakası olmayan bir sonuç çıkarılmasından doğan hata
Öğrenciler çok not istediğine göre, hocanın notu kıt olmalı.
İddiayı Zayıflatma Safsatası / Korkuluk Safsatası
Karşı tarafın gerçek iddiası yerine iddianın en zayıf ve duygusal yanını bularak buna hücum etme
Bazıları, nükleer santralin gereksiz olduğunu savunuyor. Bizleri enerjisiz bırakmaya kimsenin hakkı yok.
Askere gitmeliyiz. İnsanlar rahat bulmadıkları için orduya girmek istemezler. Fakat şunu bilmeliyiz ki rahatlıktan daha önemli şeyler de var.
Alakasız Amaç Safsatası
Bir şeye karşı, öyle bir amacı olmadığı halde, bu amaca ulaşılmadığı gerekçesiyle karşı çıkma
İlahiyatçılara güvenmiyorum. Binlerce yıldır Allah’ın varlığını ispatlayamadılar.
Basından hayır çıkmaz, kendi aralarındaki hırsızları bile temizleyemediler.
Konuyu Saptırma Safsatası
Savunulan şey hakkındaki eleştiriyi, konuyu başka bir yöne çekerek savuşturma şeklinde yapılan hata
Ölüm cezalarının caydırıcılığı yoktur diyorsunuz. Peki suçlular için ne düşünüyorsunuz? Oğlu öldürülen bir anne ne hissedecektir? Oğlunun katilinin hapishanede beslenmesi ve barınması için vergi vermesi doğru mudur?
Yaygın örnekler
- Argumentum ad hominem: Bir argümanın doğruluğunun, argümanı geliştiren şahsın kişiliği ile ilgisi olduğu savı.
Örnek: Freud cinsel sapığın biridir. Dolayısıyla söylediklerini ciddiye almamıza gerek yoktur.
- Argumentum ad populum: Çoğunluğun benimsediğinin doğru olduğu savı.
Örnek 1: Hitler'in II. Dünya Savaşı'na katılmasaydı ABD'ye saldırmayacağını söylemen çok saçma. Herkes bilir ki onun hedefi dünyayı ele geçirmekti.
Örnek 2: Literatür refah devletinin yolsuzluklara yol açtığını söyler. Refah devletlerinin hepsi yıkılmasına rağmen yolsuzluklar artmıştır. Ama literatür haklıdır.
- Argumentum ad ignorantiam: Tersi ispatlanamayanın doğru olduğu savı.
Örnek: UFO'ların dünyayı ziyaret etmediği yolunda hiçbir delil yoktur. Demek ki ediyorlar.
- Petitio principii: Döngüsel nedensellik; kendi kendini kanıtlayan önerme.
Örnek: Kur'an, Tanrı'nın yazdığı kitaptır. Tanrı'nın yazdığı kitap yanlış olamaz; doğru olmalıdır. Kur'an'da yazdığına göre Kur'an doğrudur. Öyleyse Kur'an kesinlikle doğrudur.
- Cum hoc ergo propter hoc: Bağlantı, ilişki ya da ortak özelliklerin mutlaka neden-sonuç ilişkisi içinde olduğu savı.
Örnek: Genç kızlar çok çikolata yiyor. Genç kızlarda sivilce çok görülüyor. Demek ki sivilcenin sebebi çikolatadır.
- Post hoc ergo propter hoc: Zaman içerisinde önce gerçekleşen bir olgunun, onu izleyen başka bir olgunun nedeni olması gerektiği savı.
Örnek 1: Falanca ülke kurulmadan önce nükleer silah diye bir şey yoktu. Demek ki nükleer silahların sebebi falanca ülkedir.
Örnek 2: Güneş tutulmasından sonra deprem oldu. Demek ki depremin nedeni güneş tutulmasıdır.
- Korkuluk mantık hatası: Tepkisel indirgemecilik.
Örnek:
Kürt sorununun bu hâle gelmesinin sosyal, ekonomik, politik bir sürü sebebi var.
Terör örgütünü mü savunuyorsun bana?!..
Argumentum ad antiquitatem: Geleneksel olanın doğru olduğu savı.
Örnek 1: Evliliği reddeden kadını öldürmemiz çok doğru. Çünkü töre böyle.
Örnek 2: Bunca yıldır böyle yapılıyor. Demek ki doğru.
- Argumentum ad baculum: Güç kullanarak kabul ettirme.
Örnek: Ders kitaplarında yazılanlar doğrudur. Çünkü eğer yanlış dersem öğretmen beni sınıfta bırakır.
- Argumentum ad crumenam: Zenginlerin söylediklerinin doğru ya da tam tersine yoksulların söylediklerinin yanlış olduğu savı.
Örnek 1: Sakıp Sabancı bunu söylüyorsa doğrudur.
Örnek 2: O beş parasızın teki! Söylediklerine kim inanır!?..
- Argumentum ad lazarum: Yoksulların söylediklerinin doğru ya da tam tersine zenginlerin söylediklerinin yanlış olduğu savı.
Örnek 1: Adamın beş parası yok ki çapkınlık yapabilsin!
Örnek 2: Adamın milyonları var. Güya eşini hiç aldatmamış!
- Yanlış ikilem: Yalnızca iki seçeneğin var olduğu savı.
Örnek: Ya çözümün bir parçasısın ya da sorunun!
- Zayıf benzetme: Ortak özellik gösteren iki önermenin birbirinin aynısı olması ya da birbirine çok benzemesi gerektiği savı.
Örnek: Osmanlı İmparatorluğu da tıpkı Roma İmparatorluğu gibi parçalanmıştır.
- Şaşırtıcı soru (yüklü soru): Sorunun ardında yatan varsayımların doğru olduğu savı.
Örnek:
-Uyuşturucu kullanmaktan ne zaman vazgeçtin?
-Vazgeçmedim.
-Demek hâlâ kullanıyorsun?!..
-Hayır, hiç kullanmadım!
-Ama vazgeçmediğini itiraf ettin!
- Argumentum ex silentio: Bir tartışmanın taraflarından birinin sessiz kalmasının, sessiz kalan tarafın tartışılan konuda bilgisi olmadığını, haksız olduğunu veya yanıldığını kabullenmesi anlamına geldiği savı.
Örnek 1: Sükût ikrardan gelir! Türk atasözü.
Örnek 2:
-Sanık sorguda susma hakkını kullanmış!
-Suçsuzsa neden sussun?! Kalkıp açık açık "Ben suçsuzum!" derdi suçlu olmasaydı!
- Argumentum ad misericoridiam: Acınacak durumda olmanın ya da çaresizliğin, söylenen ya da yapılanların yanlışlığına ağır bastığı savı.
Örnek: Adam ayakta duramayacak denli yaşlı ve hasta. Bence geçmişte yaptıklarından sorumlu tutulmasına artık gerek kalmamalı.
- Circulus in demonstrando: Ulaşılmak istenen sonuç dayanak noktası olarak ileri sürüldüğünde oluşan safsata olarak tanımlanır.
Örnek : "Uyuşturucu kullanmak yasalara aykırıdır. Yasalara aykırı davranmamalıyız (bu kötüdür). Yasalara aykırı davranmamamız gerektiği için, uyuşturucu kullanmamamız gerekir, işte bu yüzden uyuşturucu kullanmak yasalara aykırıdır."
- Secundum quid: Genel bir kuralı tüm durumlara uygulamaya çalışırken, açıkça var olabilecek istisnaların görmezden gelinmesidir.
Örnek: Kutsal Kitap'ta açıkça "yanlış tanıklık yapmamalısın" der. Bu durumda bir Hristiyan, kapıyı açıp, sarhoş ve elinde pompalı tüfek karşısında bulunan komşusuna, öldürmek için aradığı eşinin, kendilerine ait bodrum katında saklandığını söylemelidir. Aksi halde Tanrı'nın sözlerine açıkça karşı gelmiş olacaklardır!
- Argumentum ad verecundiam: Kanıt olarak konuyla alakasız bir otoritenin gösterilmesi.
Örnek: Su ürünleri mühendisliğinde bir profesör vardı çok bilgili bir insandı. Bize demokrasinin işe yaramaz olduğunu söylerdi. Ve oldukça da haklıydı.
- Temel oran safsatası: Bir konuyla ilgili geneli kapsayan temel oran bilgisi başka spesifik bilgilerle birlikte verildiğinde insan aklı genel bilgiyi ihmal edip özel bilgiyi hesaba katma eğilimindedir.
Örnek: "Bir toplumun içinde X hastalığının görülme oranı 0.0001 (on binde bir). X hastalığının kişilere uygulanan testinin yanlış sonuç verme ihtimali 0.01 (yüzde bir). Size uygulanan test pozitif çıkmıştır. Gerçekten hasta olma şansınız nedir?" dendiğinde çoğu kişi %99 cevabı verir. Halbuki ilk bilgi, yani toplumun içindeki genel hastalık-sağlıklılık oranı ve bu orana göre büyük çoğunluğu oluşturan sağlıklı insanların yanlışlıkla "hastadır" sonucu veren testlerinin sayısı tamamen ihmal edilmiştir. Ancak bu temel oran bilgileri ihmal edilmezse %99 yerine doğru cevap olan ≈0.009 (yüzde birden küçük) bulunabilir.