Bu durum (sözünü ettiğin durum) bana tıbbi çalışmalarda siklikla karşılaşılan sensivity/specifity (duyarlılık/özgüllük) sorunsalini anımsattı.
Şimdi çok kafa karıştırmayalım;
Duyarlılık, hasta olan bireylerin ya da ölçülen niteliğin mümkün olduğunca doğru olarak tespit edilmesini ve yalancı negatif sonucun hiç olmamasını hedefler.
Yani, duyarlılığı %100 olan bir test ile yapılan ölçümlerde, hem hasta olan bireylerin istisnasız hepsinin doğru olarak tespit edilmesini, buna ilaveten de negatif sonuç alınan hiçbir bireyin yalancı negatiflik gostermemesini beklersiniz.
Özgüllük ise bunun tersidir.
Hem hasta olmayan bireylerin istisnasız negatif sonuç vermesini, hem de pozitif sonuç veren ( hasta görünen) hastaların hiçbirinde yalancı pozitiflik olmamasını hedefler.
Teorik olarak, bir testin %100 spesifik ve % 100 sensitif olması mükemmel sonuçtur ve ideal olandir.
Lakin, realite buna izin vermez.
Hiçbir test hem %100 sensitif hem %100 spesifik olamaz. Bunun teknolojik seviye ya da bilimsel düzeyle filan da alakasi yoktur, hiçbir zaman olmayacaktır. (Detayına girmiyorum) Önemli olan, her iki parametreyi mümkün olduğunca yüksekte tutabilmek, ya da hangi testi hangi şartlarda kullanacağını bilmektir.
Örneğin, covid ve kapanma döneminde kitlesel bir tarama yapacaksanız ve asıl amacınız hasta olan tipleri karantina maksadıyla en az hata ile belirlemekse, burada önceliğiniz yalancı negatifligi en az olan bir test olur.
Başka bir deyişle, yalancı pozitiflik pek önemsenmez, çünkü yalancı pozitif kişiyi en fazla gereksiz yere karantinaya almış olursunuz, buna karşın yalancı negatif bir vakanin sağlıklı diye salinmasinin bulaş riski ve döngüsüne etkisi çok yıkıcı olacaktır.
Buradan konuya dönecek olursak;
Homo sapiensin dil ve dil bilgisi mimarisi, tıpkı yukarıdaki sensivity/spesifity örneğinde olduğu gibi her şartta ve her türlü mantık sisteminde aynı verimlilikle işlev görmez. Ancak senin belirttigin olası farklı dil yapıları da , belki bazı alanlarda daha iyi performans gösterecek ancak yine bazı farklı şartlarda yetersiz kalacaktır.
Hukuk kitabını edebi bir metinle yazmak, ya da edebi bir metni hukuk diliyle yazmak gibi..
Ki tanrı bunu yapmistir.mesela (ne büyük hata)
🙂