Termodinamiğin kanunlarını bilirsiniz. Bu kanunların sonucuna göre şöyle bir cümle kurabiliriz.
“Düzensizlik ya değişmez ya da artar.”
Her ne kadar bir kesinliği içerse de aslında durum tam olarak bu değildir. Basit bir örnek üstünden gitmeye çalışacağım.
Odanın bir köşesine konmuş içinde Klor gazının bulunduğu ucu açık bir tüp düşünelim. Tüpün içinde bulunan klor gazının odaya dağılıp dağılmaması durumunu bu kanunlar ışığında düşünelim. Termodinamiğe göre entropi artışı olacak ve klor gazı mutlaka odaya yayılacaktır.
Oysa durum tam olarak böyle değildir. Klor gazının odaya yayılması sadece bir olasılıktır. Fakat tüp içinde kalma olasılığı yayılma olasılık dağılımına göre çok daha düşük olduğu için gerçekleşmesi ihtimali zordur. Ama imkansız değildir.
Olasılık kuramları 1900 lü yıllarda gelişip “istatiksel mekanik” geliştirilmiştir. Termodinamik değerlerden sapmalarla bu teori ispatlanmıştır.
Bunu para örneği ile açıklayabiliriz. Diyelim ki aynı anda bir milyon bozuk para atılıyor. Hepsinin tura gelme olasılığı vardır. Daha eşit bir dağılımların yüzdesi ise çok daha fazladır. Fakat sonuçta gelen parça dağılımı ne olursa olsun aslında hepsinin tura gelmesiyle aynı olasılığa sahip bir dağılım olacaktır.
Yanisi şu. Her olay, milyarlarca olasılıktan sadece birisidir ve yaşadığımız bu evren tamamen matematiksel olasılıklar evrenidir.