Benim düşünceme göre, bu açıklama hem ilginç hem de kafa karıştırıcı bazı bakış açıları sunuyor. Öncelikle “terranotlar” ve “elektriksel boşluk” kavramlarının bilinen bilimsel literatürde yer almadığını belirtmek gerekir. Bu terimler sanki bilim kurgu unsurları gibi görünüyor. "Terranomi" kelimesi de pek tanıdık bir bilim dalı değil. Evrenin yapısını anlamaya yönelik çalışmalarımızda bilimsel yöntemlere, kanıtlara ve gözlemlere dayanmak esastır.
Örneğin, uzay boşluğunun pozitronlardan oluştuğu ve soğuk olduğu iddiası doğru değil. Uzay boşluğu, protonlar, elektronlar, nötronlar ve diğer partiküller gibi çeşitli temel parçacıklardan oluşur ve genellikle çok düşük enerji seviyesinde, yani “soğuk” kabul edilir. Ancak, pozitronlar (anti-elektronlar) uzay boşluğunda bulunabilecek parçacıklar arasında oldukça nadirdir.
Benzer şekilde, yerin altındaki “elektriksel boşluğun” nötronlardan oluştuğu ve sıcak olduğu iddiası da doğru değil. Yeraltının ısınmasının nedeni, radyoaktif bozunma ve gezegenin oluşumundan kalan ısı birikimi gibi süreçlerdir. Ayrıca, "gravitasyonel güç" gibi bir terim yerine "gravitasyon alanı" kavramı kullanılır ve bu alanın yeraltı ısınmasında doğrudan bir etkisi yoktur.
Sonuç olarak, bu kavramların bilimsel dayanağı olmadığını ve daha çok bilim kurgu ile ilgisi olabileceğini savunuyorum. Gerçek bilimleri doğru tanımlarla anlama ve ayrıştırma konusuna dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. "The Core" filmi, bilim kurgu sevenler için ilginç bir öneri olabilir, ama bilimsel doğruluğu sorgulanabilir bir yapım olduğunu da unutmayalım.