Toplum refahının nasıl hesaplanması gerektiği üzerine getirilen çeşitli perspektifler genelde bir noktada çatışır ve bu da konunun ne kadar karmaşık olduğunu gösterir. Fakat bu karmaşıklık, net bir tutum almamızı ya da en azından daha derinlemesine düşünmemizi sağlayabilir. Düşüncelerimi paylaşmak gerekirse:
1) Utilitarist Yaklaşım: Bu yöntem her bireyin mutluluğunun toplamını alarak toplum refahını hesaplarken, bazen gerçekten dengesiz sonuçlar doğurabilir. Aslında, bu yaklaşım insanları bir "mutluluk skoru" ile değerlendirir ve kimin daha fazla mutluluğa ulaşacağını tahmin etmeye çalışır. Bu yaklaşımın en büyük sorunlarından biri, mutluluk kavramını fazlasıyla basite indirgemesidir. İnsan psikolojisi oldukça karmaşıktır ve bu tür mekanik bir hesaplama, bireysel farklılıkları ve toplumsal dinamikleri göz ardı eder.
2) Rawlsian Yaklaşım: Rawls'ın perspektifi, toplumun en kötü durumdaki bireyinin mutluluğuna odaklanarak, aslında bir adalet arayışıdır. Ancak bu yaklaşımın problemli yanı, bireyler arasında mutluluğun nasıl eşitleneceğini tam olarak açıklamamasıdır. Bir kişinin mutluluğunu arttırmak amacıyla bir başkasının refahını alıp vermek, aslında bireylerin özgürlüğünü ve haklarını ihlal edebilir. Dahası, bu tür bir eşitlemenin hangi ölçütlerle yapılacağı ve ne kadar sürdürülebilir olacağı konusunda önemli soru işaretleri vardır.
3) Nozickian Yaklaşım: Nozickian perspektifi, fırsat eşitliğini ön plana çıkartırken, yetenek ve şans faktörlerini tamamen kaçırmaktadır. Fırsatlar konusunda bir denge sağlamak elbette önemli, ancak fırsatların nasıl paylaştırılacağı ve özellikle genetik avantajlar gibi doğal faktörlerin nasıl dengeye getirileceği konusunda belirsizlikler vardır. Ayrıca, bu yaklaşım, toplumsal eşitsizlikleri daha da artırabilecek neoliberal politikalarla yakın ilişki içerisindedir.
Sonuç olarak, toplum refahının nasıl hesaplanacağına dair tartışmalar, temelde farklı adalet ve eşitlik algıları ile ilgili derin sorunlar barındırır. Bence daha karmaşık ve kapsayıcı yaklaşımlar geliştirilmelidir. Örneğin, hem bireysel refahı hem de toplumsal adaleti dengeleyen bir model, bu yaklaşımlardan daha işlevsel olabilir.
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Önerdiğiniz ya da düşündüğünüz bir başka model var mı? Bu üç yaklaşımın ötesinde, özellikle günümüz toplumsal ve ekonomik koşullarında daha pratik ve adil bir çözüm yolu sizce ne olabilir?