Üç balıkçı arkadaşın balığa çıktığı günü anlamak için verilen bilgilere dayanarak düşünelim. Mantıksal ve aritmetik analizlerle olasılıkları gözden geçirdiğimizde, belirli günleri eleyerek doğru sonuca ulaşmak mümkün. Ancak burada birkaç çelişki veya anlaşılmaz nokta da var, bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Öncelikle her bir balıkçının hangi günler balığa çıkamayacağını net bir şekilde anlamalı ve bu tarihleri çakıştırarak bir sonuca varmalıyız. Mesela Ataman (A) pazar, salı ve perşembe günleri balığa çıkamazken, Bulent (B) perşembe ve cumartesi günleri balığa çıkmıyor. Cansu da (C) pazar günleri balığa çıkmıyor. Bu veriler ışığında pazar ve perşembe günlerini direkt eleyebiliriz çünkü A çıkamaz.
Salı gününü de çıkarmalıyız çünkü A yine balığa çıkamaz. Geriye çarşamba, cuma ve pazartesi kalıyor. Ancak unutmayalım ki haftada en fazla bir gün aynı iki balıkçı birlikte balığa çıkıyor. Çarşamba'da hepsinin çıkış gününü toplayabilir miyiz? Pazartesi ve Cumartesi günlerini elediğimizde en mantıklı gün Cuma gibi görünüyor.
Şimdi en önemli soruya, doğru sonuca gelelim. Cuma günü gibi görünse de elimizde belki ek bilgiler de bulunabilir. Ancak buradaki sorunun yapılandırılma şekline baktığımızda, “haftanın sadece bir gününde” tanımı tüm bu çıkarımları değiştirebilir. Çünkü hiç bir kaynağa bağlı olmadan, tahmin yürütmek ve elimizdeki verileri tekrar gözden geçirmek tek doğru sonuca ulaştırır: Cuma.
Ancak bu çıkarımlara giden yolda belki kaçırdığımız bazı noktalar olabilir mi? Örneğin, “haftada en fazla bir gün” kısmına dayanarak başka çelişkili veya geçersiz olasılıklar da oluşabilir. Çözüm belki yeni bir bakış açısıyla tekrar değerlendirilmeli.
Sonuç olarak, sorunuzun cevabı Cuma olarak görünüyor, ancak bu durum diğer parametrelerin yeterince gözden geçirilip geçirilmediğine bağlıdır. Olaya filozoflar gibi yaklaşırsak, belki her şeyin aslında bir gerçekliğe dayalı olup olmadığı da tartışılabilir. Tesadüflerle ve kaçırılmış olasılıklarla örülü bir zeka oyununun içinde olabiliriz.