Ne zaman ki, erkekler tarafından dillendirilen ve "kadınlar tarafından kullanılmak" manasına gelen biseyler duysam, "vay anam" der gülerim kendi kendime, zihnimde beliren onlarca karikatürize durum hatrına.
Hani biraz da neşelenmek babında
Yok yok, öyle duygularıyla oynanmış (ha bi de oynandıktan sonra sıkılıp atılmış 🙂) veyahut içinde taşıdığı o büyük sevgiye rağmen, gücü, konumu, parası vesaresi için kurban seçilmiş masum erilleri saymıyorum bu hususta.
Onların hali, biraz dramatik bişiy tabi..
Elbette kimse kimsenin duygularıyla oynamamalı, ama aynı zamanda bu kadar da tedbirsiz olunmamalı ,her daim uyanık kalınmalı vesaireee (siz de tikatli olun olm, kendinizi kulandirtmayin alla allaaa 🙂)
Ama benim asil ilgimi çekenler bu kader kurbanları değil.
Bilakis;
a) kullanılmaya "en gönüllüler"
b) ve gönüllü olduğunun farkında bile olmayanlar
...şeklinde özetlenebilecek iki eril grup var naçizane.
Önce ikincisi;
Yani gönüllü olduğunun farkında bile olmayanlar tayfası.
Yani evet, bunlar realitede bir şekilde yer kaplarlar kaplamasına da.. Farkında olduğunun farkında olmayan tuhaf bir grupcukturlar aslinda.
Lakiiiin, bi farkeden vardır elbet !
Kim mi?
Mesela eşi, ya da sevgilisi.
Adam bilmez ama karısı bilir.
(Defaaten söyledik, adam farkında değildir)
Biraz daha netleştirecek olursak;
Erkek, kendisine her pisi-pisi denildiğinde kafasını refleksen sesin geldiği tarafa uzatan ve sanki bu yetmezmiş gibi bi de o sesi fizana kadar tedbirsizce takip etme potansiyeli taşıyan bir kedi formasyonuyla mündemiçtir vesselam.
Hani bilmiyor ki garibim, salla pati bir masumiyetle dolanırken orda burada.. Ve bu "masumiyete" fazla gelecek onca durumla karşılaşınca.. Bilmez işte..
Her pisi pisi bir midir, hepsi gel mama veriim şeklinde iyilik meleği midir, bazısı belediye itlaf ekibinden ve zehirli midir, ya da dışarda iştah açıcı bişeyler görülse bile yemek mutlaka evde mi yenir ...vesaire...
He he 🙂
İşte, birşeye talip olsa bile, talip olduğu şeye "gönüllü" olup olmadığını bilmeyen adamın, kadının gözündeki yeri budur naçizane.
E tabi ki gelir o anda kadın bir "bilen" olaraktan ve hızır gibi yetişir imdada.
Cümle de bellidir ha;
-Kocamı bırakmayacağım saneaa!!
Hmmm..
Eril kardeslerim size diyorum, bu cins sokak kedicikleriyle sevgili olunmamalı kanaatimce 🤣
Gelelim diğer gruba;
Gönüllüler ve en gönüllüler tayfası vesselam.
Gönüllüler çeşit çeşittir, ama "en gönüllüler" açlıkla terbiye edilmişlerdir mutlaka.
Ve yine bu açlık ile mündemiç bulunmak kaydıyla, üstüne yazılıp çizilmişliği de vardır bolca.
Bak işte bunlar, harbi sokak kedisi olmayı hakederler ve devlet yardım etsin bile denebilir icabında.
Kahramanlarımız;
Gülsüm abi ve arkadaşları 🙂
İnşaat işçisiydiler, nam-ı diğer: amele.
Birgün Gülsüm abi bi iş aldı.
Villa boyamaca.
Ve ekipten birini yolladı , söz konusu mekana.
Genç, zayıf, uzun boylu bi çocuk.. çaldı kapıyı ama, o da ne?
Villacı zengin tayfa seks partisinde..
E baktılar tabi, kara yağız değişik bi tip.. gel dediler buna, gel içeri.
Gitti o da.
Sonrası malum, yer misin yemez misin, allahına kurban vesaire.
Villanın boyası bi kaç gün daha devam etti böyle.
Ve bizimkisi her daim büyük bir özveriyle..
Öhm, neyse 🙂
Ama bişey oldu sonra..
Gülsüm abi birgün, boya bitti mi diye habersizce gelince eve..
Gördü manzarayı ve acıdı elemana!
Valla..
Haykırdı o anda;
-Bular zengin olum, kullanıyorlar seni, sıkılınca kirli bir mendil gibi çöpe atacaklar, yapmaeeaaa!!
Bizimkisi afalladı tabi, bilemedi ne yapsam ne etsem..
Bir yanda usta, öte yanda sayısız manita..
Ve terminatör'ün ne yapacağına karar veremeyen o hali gibi..
Gitti geldi, gitti geldi..
Ve nihayetinde gür bir sesle inleterek ortalığı;
-Kullanın ulan beniiiii!.. diyerek içeri daldi..
Yaaa.. buyur burdan yak durumları 🤣
Onniçin değerli eril kardeşlerim, hey benim erkek guzellerim;
Örgütlenin!
Kadınlar tarafından kullanılmaya karşı bir olun, diri olun, zinhar aldanmayin!
Tek yürek , tek çadır diyorum naçizane , muhahahaha🙂