aileia Aslında planck uzunluğu ve zamanı tamamen kuramsal, deneyle gözlenebilmesi de bana pek mümkün gelmiyor. Şöyle söyleyeyim, sayılara biraz baktım şimdi. Bir proton ve bir tenis topu arasında yaklaşık 10 üzeri 13 (1013) mertebe farkı var, çaplarını karşılaştırıyorum. Planck uzunluğu ve protonun çapı arasında ise tam 10 üzeri 20 mertebe farkı var. Yani planck uzunuğu cinsinden protonun boyutunu ifade edecek olsak 1020 elementer uzunluk gibi korkunç büyük bir sayı söyleyeceğiz, bu sadece protonun çapı, hala kuantum dünyasındayız yani. Hani bunu tespit etmek için deney falan... bilemiyorum.
Işık hızıyla ilgili tekrar şunu demek istiyorum. Muhtemelen evrenin temel sabitlerinden biri değil, onun mevcut değerini almasını sağlayan belki bir seviye daha temel vakum geçirgenliği gibi sabitler var, gene evrensel bir sabit bu da. Ve bilmiyoruz, belki bunun değerini de etkileyen daha temel başka sabitler var. Keşfettiğimiz her şey aslında bize keyfi sandığımız br şeyin daha, aslında sadece öyle olabileceğini gösteriyor, bize her keşifle aslında o aşkınlık hissini yaşatan şey determinizmden başkası değil. Vaaay... demek o yüzden böyleymiş diyoruz, başka ne olabilirdi ki falan diyoruz.
Gene son 50 100 yılda keşfettiklerimiz bize bir resim çiziyor ki bir evren nasıl yaratılırın tarifi, bazı sabit değişkenleri ayarla ve düğmeye bas bakalım neler olacak gibi bir şey değil de. Önce bazı kural setlerini yaz ve sonra düğmeye bas gibi. Bir diğer deyişle evren de bir "framework'ün" üzerinde koşuyor.
Yani şu an görüyoruz ki evrenin de üstünde, evrenin kendisinin de uyduğu bazı fizik yasaları var. Big bang bazı fizik yasaları dahilinde gerçekleşmiş. Materyalizm yerine fizikalizm düşüncesinin doğuşunun en önemli sebeplerinden biri bu farkındalık.
Ben üniversitedeyken işte elektrik dersinde hoca faraday'ın alan kavramından bahsetmişti, heralde ilk kez o zaman duymuştum bunu. Hoşuma gitmişti yani. Daha onra bu kavramı kullanarak kendim bir evren tanımı yapmıştım. Evren demiştim işte bütün bu fizik yasalarının geçerli olduğu alandır. Kendimi beğenmiştim 😃 çocukluk..., bu fizikteki "alan" ve matematikteki "geometrik yer" terimlerini cümle içinde kullanmayı seviyordum 🙂. Ama işte daha da çok şey öğrendikten sonra görüyorum ki hayır öyle değil. Bazı fizik yasaları evrenin üstünde, evren aslında keyfi oluşup gelişmiyor, bunlara uyuyor sadece.
Böyle birkaç paragrafla çok ikna edici olmadı biliyorum, örnekler verip anlamak gerekiyor. Simetri ve korunum yasalarından bahsediyorum, araştırabilirsiniz.
Bu gelişmeler benim hoşuma gidiyor; hem varoluştaki derinliği arttırıyor, hem de evreni tanrının elinden alıp, fizik yasalarının kucağına itiyor. "a universe from nothing" fikirlerini cesaretlendiriyor güçlendiriyor. Bu modeller son dönemde bu akdar çok artmasının sebebi bu; Evren aslında sadece böyle olabilirdi ve oldu... başka nasıl olabilirdi ki.