Bu çalışma, "Sürekli Şimdi" kendimin teorisinin genişletilmiş bir modelini sunar.
Tezimiz, evrenin zaman boyunca akmadığını, aksine her Planck anında ($\approx 5.39 \times 10^{-44} \, \text{s}$) kendini yeniden tanımlayan bir Evrensel Bilgi Alanı tarafından güncellendiğini öne sürmektedir.
Bu alan, kuantum dolanıklık (entanglement) yoluyla atomik koordinatları anlık olarak yeniden hesaplar ve makroskobik düzeyde "hareket" ve "zaman" olarak algıladığımız dinamikleri üretir.
Çalışma, Karanlık Enerji’nin bu bilgi alanının “kapasite optimizasyonu” mekanizması olabileceğini ve kütleçekiminin (gravitasyon) dolanıklık yoğunluğundan türeyen bir bilgi türevi olduğunu iddia etmektedir.
Bu yaklaşım, kuantum bilgi teorisi, kozmoloji ve Genel Görelilik arasında birleştirici bir çerçeve sunar.

I. Giriş
Modern fizik, zamanı lineer bir akış olarak değil, dört boyutlu bir Uzay-Zaman manifoldunun sabit bir ekseni olarak tanımlar. Ancak, gözlemcinin deneyimlediği “şimdi”nin ilerlemesi, bu modelin ötesinde açıklama gerektirir.
Bu makale, evrenin statik bir blok yapı olmadığını, aksine her Planck anında kendini güncelleyen dinamik bir bilgi ağı olduğunu ileri sürmektedir. Bu ağ, tüm madde, enerji ve uzay-zaman ilişkilerini tek bir bütün olarak koordine eder.
II. Sürekli Şimdi: Zamanın Yeniden Tanımı
Zaman, evrenin temel bir boyutu değil, koordinasyon sıralamasıdır.
- Her “şimdi” anı, Evrensel Bilgi Alanı’nın bir hesaplama çıktısıdır.
- Evren durağandır, ancak bilgi sürekli yeniden tanımlanır.
- Böylece geçmiş ve gelecek, eşzamanlı olarak “bilgi durumları” halinde var olur.
Önemli İddia: Biz yürümüyoruz; evren, bizim etrafımızda her Planck anında yeniden oluşuyor. Hareket, bu yeniden tanımlama sürecinin makroskopik illüzyonudur. Tıpkı film karelerinin ardışık gösterimiyle hareket izlenimi yaratması gibi, evren de bilgi kareleri arasında koordinasyon sağlar.
III. Kuantum Dolanıklık ve Evrensel Koordinasyon
Kuantum dolanıklık (entanglement), fiziksel olarak ayrık parçacıkların bilgi düzeyinde eşzamanlı bağlı kalmasını sağlar. Bu olgu, evrende ışık hızından bağımsız, evrensel bir bilgi ağı bulunduğuna işaret eder.
Bu ağ, her Planck anında:
- Atomik konumları yeniden hesaplar,
- Kuantum durumlarını eşzamanlı olarak günceller,
- Makroskobik gerçekliği tutarlı biçimde “render” eder.
Dolayısıyla evren, yerel olmayan bir bilgi koordinasyon sistemidir.
IV. Karanlık Enerji: Gereksiz Bilgi Atılımı
Karanlık Enerji’nin evrenin hızlanan genişlemesinden sorumlu olduğu bilinir. Bu çalışma, bu olguyu “bilgi optimizasyonu” olarak yorumlar.
Evrensel İşlemci, kapasitesini korumak için düşük öncelikli bilgi bölgelerini “uzaklaştırır” veya çözünürlüğünü düşürür.
- Galaksilerin bizden uzaklaşması, fiziksel bir itme değil; bilgi yoğunluğunun yeniden dağılımıdır.
- Bu, sistemin “gereksiz bilgi atılımı” (garbage collection) benzeri bir mekanizması olabilir.
Enerji artışı, bilgi entropisinin azalmasıyla dengelenir:
$$\Delta E \propto -\Delta S_{\text{info}}$$
V. Kütleçekimi: Dolanıklık Yoğunluğunun Türevi
Kütleçekimi klasik anlamda bir kuvvet değil, bilgi yoğunluğu farkının bir türevidir.
- Dolanıklık yoğunluğu $S_e = -\text{Tr}(\rho \ln \rho)$ arttıkça, uzay-zamanın yerel eğriliği de artar.
- Bu, ER=EPR hipotezine paralel biçimde, kütleçekiminin dolanıklıktan türediği bir çerçeve sunar.
Kütleli cisimler, bilgi alanında yüksek yoğunluklu düğümler oluşturur. Çevrelerindeki koordinatlar, enerji minimumunu korumak için bu düğümlere doğru yeniden hesaplanır. Bu “yeniden koordinasyon” süreci, bizim kütleçekimi olarak algıladığımız etkiyi yaratır.
VI. Aksiyonlar, Kara Delikler ve Bilgi Depolama
- Henüz gözlemlenememiş aksiyon parçacıkları, bu teoride bilgi alanının taşıyıcıları olarak tanımlanır.
- Kara delikler ise, holografik prensip gereği bilgi depolama ve yönetim merkezleridir.
- Olay ufkunda tutulan bilgi, sistemin bilgi bütünlüğünü korur. Bu, evrenin “hesaplama merkezlerinin” kara deliklerde yoğunlaştığı anlamına gelebilir.
VII. Matematiksel ve Deneysel Doğrulama
Bu modelin sınanabilirliği, iki ana alanda mümkündür:
- Kuantum Dolanıklık Deneyleri: Planck ölçeğinde dolanıklık sapmaları gözlenirse, bu “Evrensel Eşzamanlılık” hipotezini destekler.
- Karanlık Enerji’nin Yerel Anizotropisi: Uzak galaksi kümelerinde bilgi yoğunluğuna bağlı genişleme farkları ölçülebilirse, bilgi optimizasyon modeli doğrulanabilir.
Matematiksel olarak, evrenin işlem kapasitesi şöyle tanımlanabilir:

Bu, evrenin hesaplama sınırını (Seth Lloyd’un “Computational Capacity of the Universe” modeliyle uyumlu) belirler.
VIII. Sonuç: Yeni Bir Paradigma
Bu tez, evrenin fiziksel bir yapı değil, bilgi koordinasyonuna dayalı sürekli bir süreç olduğunu ileri sürmektedir. Zaman, hareket, kütleçekimi ve enerji, bu sürecin farklı yansımalarıdır.
Eğer bu model matematiksel olarak doğrulanabilirse, her şeyin teorisi (ToE) bilgi teorisine indirgenmiş olur.
Nihai Çıkarım: Evren, uzayda yer alan bir yapı değil; kendini her Planck anında yeniden tanımlayan sonsuz bir “Şimdi”dir.
Yazar: Arşen Kaan
📚 Kaynaklar (Suggested References)
- J. A. Wheeler, It from Bit: The Quantum and the Computational Universe, Princeton, 1990.
- S. Lloyd, Computational Capacity of the Universe, Phys. Rev. Lett., 2002.
- M. Tegmark, The Mathematical Universe, Found. Phys., 2008.
- E. Verlinde, Emergent Gravity and the Dark Universe, SciPost Phys., 2017.
- J. Maldacena, The Entanglement–Gravity Connection