Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız

BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ
Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı
Not: Aşağıdaki makale bir bütün olarak çevrilmiş ve yayın­ lanmıştır. Meslekten antropolog ve etnograflar için hazırlanmış olup, konuyla, kaynak materyalleri izleyecek ölçüde ilgili okuyu­ cu için sunulmaktadır. Robert Temple

… Ongnonlou’nun bilgisi, son derece gizli bir bilgi bütünü içinde, başlangıç düzeyinde bir yakınlık ya da Bambara ifadesiy­le, “hafif bir yakınlık” olarak tanımlanıyor. Bu, akılda tutulmalı­ dır çünki sıradan insan için, Sirius gökteki en parlak yıldız olup dikkatleri çeker ve Sigui hesaplarında en önemli rolü oynar. Bu yüzden ilk inisiye olanlara verilen Sirius sistemi kuralları bazen basitleştirilmiş, bazen de karmaşıklaştırılmıştır. Bu, dikkati, çok daha gizli hesaplardan uzaklaştırmak içindir.
Bu nedenle burada tanımlanan sistemin, en üst seviyeden bilgiyi alabilen fakat gökyüzünün bu kısmındaki hesaplamalarda güvenilemeyen inisiyelcre verilen bilginin bir kısmı olduğu bilin­ melidir.
Kendi açımızdan, biraraya getirilen bu dokümanlar, yeni bir hipotez ya da araştırmaya yol açmadı. Sadece dört temel bilgi kaynağının bilgileri bir tek metne dönüştürüldü. Alet edevat ol­ madan fiiliyatta görünmeyen yıldızların hareket ve karakteristik­ lerinin nasıl bilindiği meselesi açıklığa kavuşmadı, hatta sorul­ madı. Bu durumda materyalleri ham haliyle vermek çok daha an­ lamlı göründü.
SİGUİ VAKTİNİN HESAPLANMASI
Her 60 yılda3 bir Dogonlar Sigui (tören) denen bir tören kut­ larlar. Bu tören, dünyanın yenilenmesiyle ilgilidir ve bunu 1931’de ayrıntısıyla açıkladılar.4 Bu araştırmanın başından bu ya­ na iki Sigui seremonisi arasındaki dönemin nasıl hesaplandığı so­ rusunu cevaplamaya çalıştık. Yaradılış mitine dek uzanan ortak fikir, Yougo Dogorous köyü merkezinde, Yougo kayasındaki bir yarığın törenin önceki yılında kırmızı bir ışıkla parladığı şeklindeydi. Bu yarıkta birçok sunak taşı vardır; özellikle Andoumbo­ ulou büstü (bu kayalıklarda yaşamış küçük cüsseli insanlara ve­ rilen ad) ve amma.bara, yani “tanrı yardım eder” adı verilen bir kaya resmi; buna ileride değineceğiz. Ayrıca, bu kırmızı aydınlık görülmeden önce, köyün dışında yer alan bir nokta, hiç kimsenin ekmiş olamayacağı türden uzun bal kabaklarıyla dolmaktadır.

Rahip Manda’ya göre, Siguilerin hesaplanması, Binou ma­bedinin kapısına, tanrı Amma ve oğlu yeni dünyanın Öğretme­ niIO Nommo’yu simgeleyen iki figürün dan hamurundan yapıla­ rak konmasıyla hesaplanmaktadır. Bunlardan bir tanesi dikey bir ovaldir -dünya yumurtasını simgeler- diğeri de temel eksenidir ve başlangıçtaki karanlıkta Amma’yı gösterir. Sağdaki kısımda, her yıl, bir noktayla gösterilir; işaretlemeye alttan başlanır. Ye­ dinci yıl geldiğinde, dış kısma üç çatallı bir zıpkın motifi çizilir; bu, noktalardan oluşan çizgiye bir ilavedir. Aynı şey, sol kısımda yine aşağıdan yukarıya olmak üzere yapılır. 14 yıl da bu şekilde hesaplanır. Bunlar dünyanın yaratıldığı yedi çift yıldır: Bunlara bütünü simgeleyen bir birim eklenir. çizim, tanrının son el hareketini simgeler; bir eli yukarıda, di­ğeri aşağıdadır, gökyüzü ve yeryüzünün yapıldığını göstermek­tedir.
Bu çizim dört kez tekrarlanır ve böylece 60 yıllık bir dönem kaydedilir.

Devamını oku “Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3”

Sirius yıldızı…. 2 devam

önceki yazı için tıklayınız

Sirius A ve Sirius B yıldızlarını refere eden Google haritası ve gökyüzü haritasından gelen görsel verilerin sansürlenmesinde neler oluyor?

Sözü geçen bu iki (aslında üç) yıldızın bu aşikar değişiminin yalnızca küresel teleskop şebekesindeki bir arıza olduğuna bizi ikna etmek isteyen bilim topluluğunun inkarına rağmen, gerçek görmemiz için orada. Onlar bunun orijinal fotoğraf levhalarının üzerindeki plakalardan birindeki ‘hafif sızıntı’ ile ilgili olduğuna inanmamızı istiyorlar.

Sirius ile ilgili bir şey onların canını sıkıyor. Ama bu nedir? Bu garip fenomen hakkında her türde komplo teorileri ortaya çıkarken, Sirius Yüksek Konseyinin söyledikleri şunlar:

“Açıkçası, fiziksel evrenin dokusu olarak anladığınız uzay – zaman sürekliliği birçok can sıkıcı anormallikler ile doludur – örneğin sizin anladığınız terimlerle: solucan delikleri, yıldız kapıları ve çok boyutlu portallar.

Sirius bunların hepsidir. Üç farklı boyutta tınlayan yıldızların (Sirius A, B ve C) üçlü sisteminde bu, zaman – uzayın kendisini değiştiren karmaşıklıktır. Kozmik goblendeki bu çok geniş vortesklerde her şey mümkündür; gelen ve giden gemiler (fiziksel ve eterik veya holografik), bilinçli formların ve varlıkların üst üste katmanları, her türde görünmeyen frekanslar ve dalgalar ve en önemlisi sizin şu andaki algılarınızın ötesindeki yaşam ve ışığın muazzam topluluğunda bir mercek bulunur.

Bu paralel gerçeklikten gelen fotonik yayınımlar bu alanda sel gibi taşıyor, zaman uzay sürekliliğinin özünü değiştiriyor, fiziksel uzay algısını da değiştiriyor ve ait olduğunuz galaktik ailenin bu bölgesindeki tüm varlıkların bilinci için bir filtre olarak hizmet ediyor.

Bu, kendi güneş alanınızda kanıtlanmaya başlıyor. Uzay gemilerinin gizemli şekilde güneşten veya güneşin üzerinden geçtiği görülüyor ve bilim adamlarınız bunun fiziksel olarak imkansız olduğunda ısrar ediyorlar – ve güneşe uzaktan yaklaşmaya çalışan her şeyin anında tozlaşacağını söylüyorlar. Bu bir yanılsamadır. Şu anda bunu kanıtlayacak dijital resimlere sahipsiniz. Tüm fiziksel evren bir yanılsamadır. Hiç bir şey göründüğü gibi değildir ve Ruhun Kozmosunda her şey mümkündür. Sizin yalnızca sistemde yıldızlar olarak gördüğünüz şeyin hala orada olmayabileceğini kavramak için ışık yıllarında görüşünüze ulaşan ışığın gecikmesi kavramını düşünmeye gereksiniminiz var, o kadar uzun süre ki, onların ışığının size ulaşmasından önce uzayı aşmalıdır.

Bu “fütürist” bilgiye sahip olduklarına inananlar bu ışıkların ardında neyin yattığını anlamanızı istemezler. Bu ışıklar sınırlı dünyanın ötesine ulaşmanızı davet etmek ve sizi yuvaya yönlendirmek için oradadır. Fiziksel evrenin “yapısı” tamamıyla yapılanmamıştır, sürekli olarak mutasyon geçirir, hareket eder – döner.Sizi manipüle edenler bu sınırlamaları aştılar.Onlar şu anda uzayın derinliklerindeler, başka alemlere nüfuz etmelerinin gerçeğini yadsımak ve sizi şaşırtmak için hala  ‘roketlerin havalanması” olaylarında size gösterdikleri çağdışı uzay yolculuğu teatrallerine rağmen.Onlarca yıldır zaman kurgusunda ileri geri yürümekteydiler; başka dünyalarda bulundular – onlarla etkileşim kurdular, hatta  hakim oldular. Diğer evrenleri uzaktan gördüler, gelecek zamana yolculuk yaptılar ve o ‘geleceği’ şu andaki var oluşunuzun hazır olmayan gerçekliğine çekme ağır hatasını yaptılar. Bunların gezegeninizde çok uzun süredir yapılması ve sizin hala yalanlarla uyutulmanız bilinçli varlıklar topluluğunu merakta bırakıyor.

Galaksinizin en büyük ‘ana yolu” olan Sirius’un büyük çok boyutlu kapısında, akıl almaz miktarda giriş – çıkış ve transit geçiş vardır. Diğer realitelerin gözlenebildiği ve oralara seyahat edilebildiği anahtar deliği olarak konumlanmış o ‘yıldızın’ arkasında, bazıları barışçıl ve birlikte çalışan, diğerleri çok iyi niyetli olmayan sayısız uygarlıkların ticareti görülebilir ve yadsınamaz. Kendi gelecek benliklerinizi algılarken, onlar o “kapının” diğer tarafında görünüyor olabilirler! Hayal edilebilen ve hayal edilemeyen her astral varlık kapıdan geçebilir ve form tezahür ettirebilir – yüksek boyutların ışık varlıklarından, mekanik “bilinçsizliğin” vitesiyle sızan kollektif karanlık sızıntı. Bu sayede, ıstıraplı hiper – teknolojinizin çoğu Dünya realitesine nüfuz eder.

Gözlerinizi gökyüzünde tutun. Yıldızların, güneşinizin, uzayınızı paylaşan gezegensel varlıkların değişimini göreceksiniz ve güneşinizin yüksek titreşimli öze dönüşümünün senfonisinin uyumlu şekilde ve tam olarak yönetildiğini – İlahi Yaradılışın temposunda çalındığını – bilin. Kendi şüpheniz, gelecek korkunuz ve karanlık güçlerin ışığı yok etmeyi başarabileceği hükmünüzden başka hiç bir şey sizi körleştiremez. Sonuç bu değil… Gaia’nın ortaya serilen hikayesinde, ışık hüküm sürer. Bundan sonra da böyle olacak.

Bizler Sirius Yüksek Konseyiyiz.”

Copyright © Patricia Cori 2012

(Çeviri: Saffet Güler)

sirius çok ilgimi çektiği için bu kez DOGON larla ilgili devam edeceğim, takipte kalın, bildiğiniz ek kaynakları yorumlara yazın lütfen

Şaman hastalığı nedir ve ejderhalar/evren

Şaman hastalığı için tıklayınız
Benim için de kolay değildi hala da zorluklarım oluyor. Şiddetli bir fmf hastası olarak doğdum; daha da kötüsü bu hastalık bilinmiyordu! İlk yirmi yılım hastanelerde geçti. Tanı konuldu tedavisi yok gibi..2500 yıl önceden gelen (bu süre çok daha uzun olabilir, tıp böyle söylüyor şimdilik) karmik/genetik bir hata silsilesini temizleme görevi yine bilmeden yüklenildi. İkinci yirmi yılın sonunda belirgin olarak şifacılığa çekildim, çok okudum, seçerek eğitim aldım. Kaynakların birinde fmf in bir şaman hastalığı olduğuna rastladım, olabilirdi niye olmasın. Zaten bunu bilmeden önce toltek bilgeliği çalışmaya başladım ki bu da on yıldan uzun sürdü. Yani şamanlık yapısını temelini kendi bölgemden değil dünyanın öbür ucundan ve ismini bilmeden edinmişim!
Bu hal/hastalık, Zaman içinde farkındalık ve sürece bağlı olduğunu sandığım değişimler geçirip hep yeni icatlar çıkardı. Anadolu ve belki bu coğrafyanın tümü bu eski dertten çeşitli bedenler üzerinden sorumlu görünüyor. Bazı siyasi konuşmalarda rastladığım “ortadoğu bataklığı” teriminin (her ne kadar kulağa rahatsız edici gelse de) dip köşesinde de şifa bekleyen atalarımız vardır belki. Yarım saat önce (1 niyeni ay devreye girdi astrologlar bir şifa süreci olduğunu belirtiyor, ben de amin, amama diyorum – 1.Nisan 2022

ek. #ortadoğubataklığı #annunaki soyunun negatif kolu #marduk tan beri süre geliyor. Tam ramazanın ilk günü bunları tesadüfen yazmamışımdır muhtemelen, Allah kabul etsin oruçlarınızı. Af dilemek önemlidir bilinerek yapılıyorsa. #hooponopono

bu konuyla tam alakası olmasa da ki her şey birbiriyle alakalıdır. 6 derecelik yakınlık yazıma da göz atabilirsiniz☺️ tıklarsanız tabi

Ejderha simgesi nedir?

 

Yakınlarda uğradığımız ve hala açtığı yaralar onarılmayan deprem felaketlerinden sonra ardı ardına kahve fincanından niyet görüleri açmıştım, hatta instagramda üzerinde yorumlar yaptık. Ülkemiz ve Dünya ile ilgili açtığım niyetlerin hemen hepsinde ejderha simgeleri vardı. Ki Türk kahvesi içmeyen biriyim, fal baktırmam, bu konuya ilgisizim. Bölgede bulunmasak dahi ne derece etkilendiğimizin bir yansıması olsa gerek, çaresizlik insana neler yaptırmaz!

Böylece ejderhayı simgesel olarak araştırdım, sizlerde bilginizi yorumlarda paylaşırsanız sevinirim:

Bereket refah ve güç simgesidir. Altay inanışlarında Bükrek (Bukra) adlı iyicil bir ejderha ile Sangal adlı kötücül bir ejderin birbirleriyle yaptıkları savaşlar anlatılır. “Kainat, acun, var olan her şeyin tümü” gibi anlamlarda kullandığımız evren sözcüğü de etimolojik olarak kökenini ejderha figüründen almaktadır. Türk mitolojisinde dünyanın bir ya da daha fazla ejderha tarafından döndürüldüğü yani “evrildiği” düşünülürdü. Bu ejderhaya da “eviren” denirdi. Daha sonra “i” harfi düşmüş ve sözcük “evren” halini almıştır. Türk mitolojisi ve sanatında da büyük yer tutmuştur. Bu efsanevi hayvan, gök ve yer-su unsurlarına bağlı olarak geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Türklerde özellikle erken dönemlerde bereket, refah, güç ve kuvvet simgesi olarak kabul edilmiş bu efsanevi yaratık, Ön Asya kültürleriyle ilişkiye geçildiğinde bu anlamları zayıflamış ve daha çok alt edilen kötülüğün simgesi olmuştur. Çin kaynaklarından Shih-chi ve Hou-han-shu’ da gök ve yer ibadetlerinden bahsedilirken hunların bir ejder festivali düzenlediğinden söz edilir.

Türk kozmolojisinde yer ejderi ve gök ejderinden söz edilir. İnanışa göre yer altında ya da derin sularda bulunan yer ejderi bahar dönümünde yerin altından çıkıyor, pullar ve boynuzları oluşarak gökyüzüne yükseliyor, bulutların arasına karışıyordu. Böylece yağmur yağmasını sağlayarak bereket ve refahın oluşmasına katkıda bulunuyordu. Evren kelimesi, “evrilmek” sözcüğüyle bağlantılıdır. Döndürmek, çevirmek, kıvranmak gibi anlamlar içerir. Evren (kainat) aslında bir ejderhadır, tıpkı ejderha gibi evren de büyük ve insanüstüdür. İnsan aklıyla bütün niteliklerini anlamak mümkün değildir. Tıpkı kainat gibi evrilmekte (dönüşüm geçirmekte) ve büyüyüp genişlemektedir. Ever (Eski Moğolcada Ebher), Moğolcada boynuz demektir ve ejderhaların boynuzlarının olduğu yaygın bir inanıştır. Tunguz dilinde Üre sözcüğü yılan veya ejderha anlamı taşır. Tunguzcanın Ulça lehçesinde ise Vere sözcüğü aynı anlama gelir.

 

Sirius Yıldızı ya da Tarık yıldızı -1

“Göğe ve gece ortaya çıkana and olsun.Gece ortaya çıkanın ne olduğunu sen bilir misin? O, ışığı ile karanlığı delen yıldızdır.Üzerinde gözetici olmayan kimse yoktur.” (TARIK,86/1-4)

“Üzerinde “gözetici varlıkların” yaşadığı açıkça ifade edilen bu yıldız “Sirius Yıldızı”dır.

Bu yıldızın Sirius Yıldızı olduğu Sure’nin isminden de kolaylıkla anlaşılmaktadır.Çünkü bugünkü Astronomi Bilimi’nin Sirius Yıldızı olarak isimlendirdiği yıldız,o devirde Tarık Yıldızı olarak isimlendirilmişti.

Bunca yıldan beri sizde oluşan bilgiler, birbirleriyle bağlantısı güçlü olmayan, kuşkulu tarif ve kavramlardan ibarettir. Dininiz, ilminiz ve şimdiki yolunuz da buna dahildir.
Elbetteki zaman yaklaşıyor. Biz, psişik boyuttan, üstün vazife sadakatine sahip bir planı, üç yerde görevlendirmiştik. Bunlardan ilki ve en dolgun olanı sizlere bilgi vermişti….
İkincisi Meksika da, üçüncüsü Arjantin dedir. Onlar sizi bulacaklardır.

Atlantisin uluları bizim memurumuzdu.Agra (agarta)da bizim hükmümüz sürer. Pramitler, sirius kültürünün eğitim yeridir. Anadolu, son devre için, sirius tesiri için hazırlanmış bir jenaratördür. buradaki halk seri devreler halinde bağlantıya geçmektedir.1982 E.Arıkdal

**

Sirius binlerce yıldır danışman ve öğretmen enerji olarak işlev yaptı ve insanlar hala Giza’daki “Sirius Yıldız Kapısı”na bağlanmak için Mısır’a yolculuk yapıyorlar. Pleiadesliler de Terra/Dünya programına çok fazla enerji yatırdılar ve Orion’daki varlıklar Dünya evrimi konularına sabit ilgileri var. Ama şimdi danışmanlık ilişkinden çok partnerliğin zamanıdır.

Yeni Dünya ayağa kalkmaya ve Gezegensel uygarlıktan sorumlu olmaya hazır. Bu, bizler “eski” 3 ncü boyut sisteminin parçalanmasının son aşamalarından geçerken böyle hissettirmiyor olabilir, ama Yıldız Ulusu dostlarımız, Dünyadaki Yıldız Tohumları ve Yıldız Çocukları tarafından desteklenecek olan ortaya çıkan yeni bir yaşam şekli var.

Ama bu, ayağa kalkıp Dünyamızdan ve Dünyada yarattığımız şeylerden sorumlu olmak zorunda olduğumuz anlamına geliyor. Veya en azından, Gezegenin Yükselişine ve Güneş sisteminde Çok Boyutlu bir Gövde olarak ortaya çıkışına yardımcı olmak için burada olduğumuzu hissedenler.

Tam şu anda, birçoğumuz Kuyruklu Yıldız Lovejoy’un bu geçişinin fiziksel etkilerini hissediyoruz.

Başlangıç olarak, Zaman Çizgilerindeki enerji dalgacıkları insanların enerji alanında yerçekimsel bozunum yaratırken, bir çok insanda endişe seviyelerinde artış oldu.

Bir çok insan sindirim sisteminde sorunlar ve Solar Pleksus ve Kalp Çakralarında ağrı ve huzursuzluk bildirdi.

Bunun nedeni dışsal rehberlere ve öğretmenlere zihinsel ve ruhsal bağlılığın çok eski sorunlarının sona eriyor olmasıdır. Ruhsal “çocukluk ve bağımlılığın rahatlık bölgelerinden” çıkıyoruz ve Galaksi ve Kozmos ile kendi ilişkisine sahip olan “yetişkinler” olarak ortaya çıkıyoruz.

Bu yeni enerjiyi bütünleştirirken, aynı zamanda Yıldız Uluslarının bazılarıyla ve Orta Doğudaki daha karanlık ve daha az stabil Yıldız Kapıları ile bazı temaslarımızın olumsuz yan etkisi olmuş olan “dini” ve “ruhsal” suistimal ve hükmetmenin yıllarını ve hayatlarını salıveriyoruz. Eski zihinsel acı ve endişenin bu salıverilmesi fiziksel bedende ağrı, endişe ve rahatsızlık olarak hissediliyor. Ama bu salıverilmek ve Ruhsal olgunluk için ve İnsan İlahi Kalıbına uygun olan evrim için DNA’daki Orijinal İlahi Kalıbın aktivasyonuna izin vermek üzere ortaya çıkıyor.

Baskı ve kontrol korkusunu, suistimal korkusunu ve yoksunluk ve ıstırap korkusunu salıveriyoruz. Hepimiz Atlantis’in çöküşünden önce Yıldız Ulusları ile etkileşimlerimizle Dünyada “tohumlandık.” Sonunda o korkuyu ve endişeyi salıverme ve Sevgi Ve Neşenin Bahçesine girme zamanıdır. Çünkü bu Lovejoy Kuyruklu Yıldızının amacıdır, Bahçeyi hatırlamamıza ve bir kez daha Gezegensel Yuvamızı Sevgi Ve Neşenin Bahçesi yapmaya yardım etmek! 2015

*

Bu zamanda (2018 -20), bu döngüde, Dünyanın aynı anda birlikte var olan iki versiyonu var, Çok Boyutlu Yeni Dünya ve düşük Boyutlu Alternatif Dünya, çünkü 3ncü Boyutsal Dünya artık var olmuyor. Deneyimlediğiniz kaosun bir kısmı boyutlar arasındaki geçişlerdir, ki çoğu insan için bilinçsiz ve gelişigüzeldir. Ama Ruhunuzun rehberliği ile deneyim toplayan sizler için, boyutlar arasında ve aslında Dünyalar ve Zaman Çizelgeleri arasında travma ve drama olmadan İnayet ve Zarafet ile gidip gelmeyi öğreniyorsunuz.

çok yakında yaptığınız her şey ruhun ve ilahi yaratımın bir ifadesi olacak. Ruhunuz ışıkta dans ettiği zaman bedeninizde hissedebileceksiniz veya Ruhunuz yaşam planınız ile uyum içinde olmadıkları için seçimleriniz ile rahat olmadığında bedeninizde hissedebileceksiniz(hastalığı kastediyor)

Bu aynı zamanda Bedeninize özen göstermenizin gerekeceğini bir zaman olacak. Bedeniniz şu anda Ruhunuzun Kutsal Tapınağıdır ve bedenin ruh algıları ve hisleri ile aşılanmasıyla gelen yüksek frekanslara ve farkındalığa ayarlanması bir süre alacak. Beden, bu yoğun frekansları işlemek ve eski ego zihnin yaratabildiğinden çok daha güçlü olan yoğun deneyimler ile başa çıkmak zorunda olduğu için, tükenmiş hissettirebilir. Burada anahtar her zaman teslimiyettir. Gevşeyin ve bedeniniz

Devamını oku “Sirius Yıldızı ya da Tarık yıldızı -1”

GEÇMİŞE YOLCULUĞUMUZ HAYIRLI OLSUN

Dünyanın en iyi bilim insanları geliştirmişti: O bilgisayar kıyamet için tarih verdi sozcu.com.tr/2022/dunya/dun… 

Süper bilgisayarın tahminine göre, 2050 yılından itibaren dünya yaşanılamayacak bir hal alacak, nüfus neredeyse 1900’lerdeki seviyeye gerileyecek. (Haberi yabancı kaynaklardan doğrulamıştım)
Tweeter dan beni takip edenler gördü, siz de yukardaki adresten okuyabilirsiniz.

Bugün bana sanki bununla bağlantılı görünen buzul arası devre hakkında birkaç notu buraya bırakmak istiyorum.


Nerden çıktı şimdi bu interglacial yani buzul çağı arası diyen olabilir fakat aklıma gelen bir fikir sebebiyle zaten bildiğimiz küresel ısınma konusunu biraz deştim sabah sabah😳 örneğin biz 11000 yıldır böyle bir aralıktayız ve ne kadar süreceğine dair yüzlerce araştırma var. Tabi durum vahim görünüyor. Neyse herkes bu durumu biliyor ama kader kısmet deyip çocuk yapmayı çoğaltıyor( biyolojik bi zorlama olabilir!).

Benim ilgilendiğim şey ise her yıl katlanarak artan buzul erimesi ile; dünya genelinde entellektüel ilginin antik çağlara, uzaylı ırklara, Şamanlık ve animistik konulara bu denli yönelmiş olmasının bir ilgisinin olabileceği idi.

&&&&&&&&

&&&&&&&

Devamını oku “GEÇMİŞE YOLCULUĞUMUZ HAYIRLI OLSUN”