Laniakea’nın küçük kız kardeşi

waters deep and meaningful

İlk kitap SKA; Sırıtkan Kırmızı Ay ile Laniakea arasında karşılaştırma yapılmış.    Teşekkürler Nihat Çavdar

“Laniakea’da  polisiye ve casusluk gibi artı unsurlar var. Zaman kayması olayın tamamı değilmiş gibi her şeye rağmen hikaye dünya dışı durumlarda var. İlk kitapta (SKA) olaylar belirli kişilerin arasında oluşuyor ve gelişiyor. Kahramanların çok yakın tanıdıkları bir kaç kişi devreye girerken (L) da hiç bir bağlantısı olmayan kişiler bazı yerlerde devreye giriyor ve hemen yok oluveriyorlar, ya bunlara ne oldu diye düşünmüyorsun. Temelde kurgu (L)da çok çeşitli hale gelmiş ve hiç dağınıklık yok, neredeyse her şey iç içe geçmiş ağ gibi örülmüş. Ama şurada böyleydi de gibi bir şey uyandırmıyor. Hikaye sonuna kadar bir bütünlükle devam ediyor. Yani ilkin tadına daha bir lezzet katılmış.!

NİHAT ÇAVDAR

Rodin Bobini ve Dahası

Aşağıda BlueBox sitesine yazdığım bir yorumu görüyorsunuz. Sorum bu iletiye rastlayan herkese açıktır, ilginizi beklerim sevgili okurlar

Merhaba, Haarp konusu giderek popüler bir ilgi alanı haline geldi ve gerçekten de ilginç bir konu ama manyetik alan denemelerinin adı bilinmeyenlerinin de olduğunu sanıyorum ben yani HAARP bi şey vadetmeyen bir ipucu gibi ilgiyi kendinde toplayıp belki asıl denemelerin aranmasını engelliyor olabilir. Tabi bu da başka bir komplo teorisi olabilir. 1999 yılında depremden hemen sonra yazdığım Sırıtkan Kırmızı Ay romanında bir zaman kayması olmuştu. 11.11.1999 tarihinde olmuştu olay, ben bunu romanda tam olarak çözemedim, keşke bilimkurgu meraklıları dışında sizler gibi teknikçiler de okuyup fikir beyan edebilseydi, bu beni sevindirirdi. Her neyse sayfanızı çok başarılı buluyorum, yorumlarıyla katılanlar dahil tüm emeği geçenlere teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunarım. Sayfanızda bir iletişim adresi vermediğiniz için sizlere aklımdaki soruyu buradan yazmak durumunda kaldığım için beni affedin; acaba Rodin Bobini konusunu incelemeye vakit buldunuz mu? İlgilenmeye değer bulur musunuz? Sibel atasoy http://www.bluebox.bbs.tr/haarp

Bir başka konu da 188 gün komlo teorisi http://www.bluebox.bbs.tr/188-gan-teorisine-eklemeler#comment-64401 Yazı sahibi şöyle bir yorumda bulunmuş Mart 2012 de: “evren belli bir denge üzerine kuruludur, doğal olarak da bu dengenin sabit kalması için inanılmaz bir manyetik mekanizma mevcut. Bulunduğumuz sistemin de sürekli hareket ettiğini, bunun ile beraber Dünya’nın da belli bi dönüşü olduğunu ve son olarak Güneş’in etkilerini oluşturduğumuz denkleme eklerseniz ortada mantık bulanmasının olmadığını siz de göreceksiniz. Değerlerin devamlı anormal seyretmesi gerekmiyor. Dünya zamanla kendini bulunduğu duruma göre parça parça adapte ediyor. Tabi bu adaptasyonlar da bize doğal afet veya mevsimsel sorunlar olarak geri dönüyor. Siz şu anda Dünya’nın normal bir şekilde ilerlediğini düşünmekte iseniz problem burda başlıyor demektir. Çünkü şu son 5 yıllık süre içinde Dünya çok büyük değişiklikler geçirdi. Bunlara örnek; Kuzey-Güney veya diğer sıcak su akıntılarının normal seyrinden çıkması, inanılmaz iklim bozuklukları, depremler, sel felaketleri, Dünya manyetiğinde problemler, garip ses olayları, derin dairesel çukurlar, ilginç Güneş patlamaları… Gerçekten daha sayabilirim. Bu size birşeylerin değiştiğine bir kanıt değilse açıkcası başka bir kanıt sunabileceğimden emin değilim. Sonuçta bu saydıklarım şu anda bulunan tüm fiziki kanıtlardır.”

Ben de ilgilenen herkese soruyorum: Dünyada  dengenin sabit kalması için inanılmaz bir manyetik mekanizma mevcut. Buna katılıyorum. Sizce bu mekanizma rastgele midir? Bir merci tarafından kurulmuş ve koordine mi edilmektedir? Ya da dünyadaki insan dahil bilemediğimiz bilinç unsurlarının bir bileşkesi tarafından mı yönetilmektedir?

Bir başka sorum da Z-machine prensibi ile ilgili. Anladığım kadarıyla pek de yeni olmayan ve yine sonsuz sorunsuz bir enerji elde etmekle ilgili bir başka proje bu da ancak hakkında türkçe kaynaklarda pek bir şey bulamadım. Eğer bu sorum,  konuyu bilen teknik ve düşünen insanlara rastlarsa belki bana myardımcı olabilirler ümidindeyim.