Dünya Fikri

Bugün, az önce okuduğum bir dünya fikri ile karşınızdayım. Çünkü hoşuma gitti.

Dünya Fikri

Gelecekteki uzay araştırmalarının gelişmesiyle birlikte, erkek ve kadınlar dünyayı geride bıraktıklarını düşünebilirler; ancak gerçek bu değildir. Gelecekteki evrimsel zamanda nereye seyahat edersek edelim, uzayın derinliklerindeki galaksilere bile, dünya fikri varlığımızın özünde olacaktır. Bir yıldızın ya da takımyıldızının etkisiyle formun doğası ve görünümü değişse de, dünyanın ruhani fikriyle olan korelasyon kozmik zekânın bir ilkesi olarak varlığını sürdürecektir. Tüm gerçeklik sistemi, zekanın dünya fikrini daha parlak bir şekilde aktive etmesi için bir araç olarak işlev görür.

İnsan beyni orijinal dünya fikri ile programlanmıştır. Yıldızlar, galaksiler (ve hatta UFO’lar) dahil olmak üzere beynin duyusal aygıtları aracılığıyla algılanan her şeyin kökeni dünya fikrindedir. Her bir et ve kan beyni, bozulmamış dünya fikrini duyusal algı frekansına çevirmek gibi özel bir amaç için dünyasal zeka tarafından tasarlanmış psişik bir beyni taklit eder. Psişik beyin fiziksel beynin ardında, yaşamın duyusal deneyimi ile ölüm sonrası süreç arasında temel bir bağlantı işlevi görür. Psişik beynin oluşumu türlerin evriminde ve yeryüzünde yaşamın kurulmasında etkili olmuştur. Daha bilinçli ve ruhsal açıdan üretken bir yaşam sürme sürecinde, yaşamın ilk ortaya çıktığı noktaya geri dönüyoruz.

Türlerin fiziksel evriminde, her bir ilkel yaşam biçimi dünya yüzeyinde yerleştikçe, ruhun içinde de buna uygun bir ışık imzası parladı. Bir tür ne kadar başarılı olursa, ışık da kedi ya da ayı gibi belirli bir grubun kolektif ışıkları olarak o kadar geniş bir alana yayılmıştır. Belirli bir türün soyu tükendiğinde, ışıkların aktif kutupluluğu devre dışı bırakılmış ancak türün diğer gruplarının genel ışıklarına hizmet etmeye devam etmiştir. Benzer bir şekilde, insan ruhunda din, politika veya bilim gibi zihin kaynaklı fikirler, zaman içinde ilgi odağına bağlı olarak ışık frekansı güçlerinde artar veya azalır. Bu, insanlığın büyük bedenindeki diğer hücrelerin kolektif ışıklarından yanıt alan değişen trendlerin ve modanın ardındaki dinamiktir. Ve böylece tüm dikkat çekici sistem, dünya fikrinden gelen bilgi ve ilham verici enerji salınımına uygun olarak sürekli güncellenir.

Devamını oku “Dünya Fikri”

Aslı var mı?

BBC’NİN CANLI YAYININDA UFO GÖRÜNDÜ!

BBC’nin canlı yayınında aniden görünen UFO, kelimenin tam anlamıyla manşete çıktı. BBC Look North’un sunucusu Colin Briggs kahvaltı haberlerini sunarken, arkasındaki Tyne nehrini canlı olarak gösteren ekranda ortaya çıkan hareketli parlak nesne dikkatli gözlerden kaçmadı. Yaklaşık 45 derecelik bir açıyla yukarı doğru hareket eden beyaz ışıklı nesne ekranın solunda ortaya çıktı ve Newcastle’ın Millenium Köprüsü’nün geniş kemerinin altından geçerek ekranın sağ üst köşesinde görüntüden çıktı. Gizemli nesneyi sadece BBC’nin söz konusu programını izleyenler görme şansına sahip olurken, arkası ekrana dönük oturan Colin Briggs her şeyden habersiz haberlerini sunmaya devam etti.

Antik Roket Heykelleri

Bu heykelcik Van’da şimdiki adı Toprakkale antik ismi Tuşba olan bir yerleşim alanında 1975 yılında yapılan arkeolojik kazılar sırasında bulundu. Boyutları, 22 cm uzunluk 8 cm yükseklik ve 7,5 cm genişlik olan bu taş oyma heykelciğin 3000 yıl önce yapıldığı tanısı konmuştur.

Sıradan bir insan dahi (burdaki sıradan insan tanımı ile bilim adamı ve/veya sanatçı gibi hayal gücünün üst seviyelerde olmayan birini kasdediyorum) hayal gücünü kullanmasına gerek kalmadan bu heykelciğin açıkça bir uzay roketi olduğuna karar verebilecektir. Arkadaki itici roketlerden kabindeki astronota kadar günümüz roketleri ile mutlak benzerliği tartışılmazdır. İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunduğu ancak sergilenmediği belirtilmektedir.

Bu da Güney Amerikadaki bir mezarda bulunan ve 1800 yıl önce yapıldığı söylenen altın bir heykelciktir. Bu heykelcik de şüphe götürmeyecek kadar bir rokete veya delta kanatlı bir uçağa daha doğrusu en açık anlamı ile günümüz uzay mekiğine benzemektedir. Ne ilginçtir ki Van’daki heykelciğe çok benzemektedir.

Bu da Azteklerden kalma bazalttan yapılmış bu heykel, şu anda Meksikadaki Ulusal Müzede sergileniyor. Bir roket motorunun nerdeyse tüm detaylarını sergiliyor ve aynı zamanda da Vandaki heykelciğin arka kısmındaki motora çok benziyor.

Bu dünyanın tam aksi yönündeki bölgelerde yaşayan birbirinden çok farklı dinsel ve kültürel kökleri olduğu söylenen ve bu kadar detaylı çalışmalar yapan 3 sanatçı, ki dönemleri itibarı ile genelde doğada gördükleri ile yetinirlerdi, hangi neden böyle eserler yapmaları ilhamını vermiştir?

(G.Amerika Roketi ve Aztek Roket motoru resimleri www.ufonet.be sitesinden alınmıştır)

Selamlar & Sevgiler

Aki

Şaşkınım…

Aslında ruh durumumda da var biraz şaşkınlık ama baskın olan bu değil, bir barajın nihayet aşılması gibi, ya da henüz doğum yapmış bir kadının sevinçli rehaveti gibi bir duygu içindeyim.

Şaşkınlık ise bunu ifade edip etmeyeceğimle ilgili, sabahtan beri bunu düşünmekteyim ve şu an yazdığıma göre kararımı yine paylaşmaktan yana kullanıyorum demektir.

Mesele aslında artık tüm dünya için olağan hale gelmiş olan UFO konusu ile ilgili. Dün gece şüpheye mahal bırakmayacak denli açık bir ekilde ilk kez UFO gördüm, gördük. Bir arkadaşımla birlikteyken oldu ve saatlerce sürdü.

Bende bıraktığı his sadece şuydu: NİHAYET… Çünkü bundan hiç bi zaman şüphe duymamıştım bana çok normal gelirdi. Yine de bu zevki, içinde şüphe olmaksızın bizzat yaşamak istedim, itiraf ediyorum ki istedim. Daha önce de bi kaç deneyim yaşamıştım, on sene kadar önceydi fakat yalnızdım ve sorgulayıcı tarafımı kullanarak başıma gelenin zevkini çıkarmaktan kendimi men etmiştim.

Bu deneyimi yaşamanın tesadüfi olmadığını, kendi içimde açılan bazı baraj kapakları olduğunu ve bunun devamının da geleceğini biliyorum. Allah yolumuzu açık etsin, bütünün hayrına olacak şekilde kullanmak nasip etsin.