Öğretmenlerimize sevgiyle

15123390_1336600569695025_7445109720865157465_o

 

Genç-yaşlı, resmi-gayrıresmi tüm öğretmenlerimizi muhabbetle selamlar, teşekkürlerimi sunarım. Ana-babalıktan sonra en sınırsız-sorumlu mesleği icra eden bu insanlar, farkında olsun ya da olmasınlar toplumun sosyo psikolojik mimarları olarak büyük bir görev üstlenmiş durumdalar, bu her zaman ve yerde böyleydi.
Sabır, incelik ve metanet onlarla olsun. Allah tüm ana-babalar ve öğretmenlere anlayış derinliği versin. Sevgilerimle

Lemurya’da yaşamak, mitolojik cennet bahçesinde yasamak gibiydi. Lemurya yolu
*Tüm öğretmenlere armağanım olsun

15193624_1336564876365261_200877121760596290_n-1

Büyük Bir aileyiz.

Hepimiz birbirimize bağlıyız. Büyük bir aileyiz evrende.
12800400_10153873293796893_3362222937427666989_n
Eski zamanın şamanları zamanla bugünün meslekleri halini aldı. Örneğin Onların Duygucuları; spor, politika, ticaret, savaş ve kurumsal dinlerin muhtelif isimli mesleklerine dağıldılar.
Şamanların Entellektüelleri diyebileceğimiz kesimi; Doktorlar, cerrahlar, mühendisler, mimarlar, denizciler, çiftçiler, astronomlar,astrologlar, eczacılar, biyologlar, çeşitli bilim vs. kollarındaki mesleklere dağıldı.
Şamanların Kane bölümü, Sezgiciler ise; pragmatik filozoflar olarak daha az sayıdaydı ve bazı isimler altında genelde saklandılar ve çoğu kez faaliyetlerini telapatik olarak sürdürdüler..
Özellikle üçbin yıllık son dönemde güç Duygucuların elinde olduğundan, entellektüeller gurubu oldukça sıkıntı çekmiş görünüyor. Ancak şimdi tüm mesleklerdeki insanlar asıllarını ve ilişkilerini, birlikteliğin anlamını ve zevkini giderek daha büyük bir hızla hatırlamaya başladılar.
*
Bizi birbirimizle, dünyamızla ve evrenle birleştiren nedir?
Cevap: ŞEFKAT

Tag. Ba tableti ve TAU sembolü

Göbeklitepe  Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık olarak 22 km kuzeydoğusunda yer alan dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğudur. Bu yapıların ortak özelliği, T biçimindeki 10-12 dikilitaşın yuvarlak planda dizilmiş, aralarının ise taş duvarla örülmüş olmasıdır. Bu yapının merkezinde daha yüksek boyda iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartılarak veya oyularak betimlenmiştir. Söz konusu motifler yer yer bir süsleme olamayacak kadar yoğun olarak kullanılmıştır. Bu kompozisyonun bir öykü, bir anlatım veya bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir.[ /wiki)

Göbeklitepe’deki T şeklindeki dikitlerin TAU sembolünü işaret ettiğini düşünüyorum.


Sümerlerde bahsi geçen Tag.ba tabletinde görülen şu metinde:
büyü,ant,aşılmayan ant dairesi
tanrıların aşılmayan ant dairesi
göğün ve yerin değiştirilmeyen ant dairesi
tanrı tektir ve değiştirilemez
tanrı ve insan birbirinden ayrılamazlar
*
su-il-la(dua-el kaldırma) metni tabletinde ise aynen şunlar yazmaktadır.

“efendi,tanrıların üstünü ki gökte ve yerde onun tekliği büyüktür.yalnız o büyüktür.sen senin sözünü kim kavrayabilir.kim eş olabilir,kim benzeyebilir.”

(kaynak:sümerler � yazarı samuel noah kramer, çeviri özcan buze, kabalcı yayınevi istanbul,)

Tau-2
Bu bulgulardaki tek tanrı fikrinin T sembolleri kullanılarak Anayurt Lemurya’yı onurlandıran toplumlar olması muhtemeldir. Çünkü İlk tek tanrılı toplumun Lemurya olduğu birçok kaynakta sıkça karşımıza çıkıyor.

Aynı döneme ait bir de Nevali Çori’de Höyük var, sular altında kalmış ancak sonradan aslına uygun yeniden yapılmaya niyet edilmiş (sonucunu bilmiyorum)

Nevali Çori’de açığa çıkarılan tapınak, konutların bulunduğu bölgenin uzağında, yerleşmenin bir ucuna inşa edilmişti; yerleşme birçok kez yenilenirken tapınak da kullanılmaya devam etmişti. Yapının 14×14 metre boyutlarındaki tabanı söndürülmüş kireçle hazırlanan bir tür harç (terazzo) ile kaplıydı ve tabanın içine kanallar açılmıştı. Yapının duvarları boyunca uzanan sekiler ve bu sekilerin üzerinde belirli aralıklarla yerleştirilmiş 12 dikilitaş bulunmaktaydı. Mekânın orta kısmında da biri sağlam olarak günümüze kadar ulaşan iki dikilitaş yer alıyordu. Yüksekliği 2,35 metre olan bu dikilitaşın üzerinde geniş yüzeylerden gelerek dar kenarda birleşecek şekilde uzanan iki kol kabartması görülür. Stilize insan heykelleri oldukları düşünülen bu dikilitaşlar Göbeklitepe’den bilinen örneklerde olduğu gibi erkek betimleriydi. Buluntular arasında ise üst bitimleri kuş başı şeklinde heykeller ile başının üstünde kabartma halinde bir yılan kabartması bulunan gerçek boyutlarda bir insan heykeli parçası vardır.

urfa_sukran_2015_19

Kaynak: http://arkeolojihaber.net/2014/07/05/11-bin-yillik-nevali-cori-tapinagi-yeniden-kuruluyor/

Yılanlı baş heykeli çok ilginç, muhtemelen kundalinin uyanıp tepe çakrasından çıkışını, yani bilinçlenmeyi temsil ediyor olabilir.

Not:Fotoğraflardaki suluboya tablo bana ait.

Görünmezlik Pelerini Giymek

“Daha iyi bir fikrim var,” gülümseyerek motosiklete
yaklaştı, sanki üzerine eğilir gibi oldu ve sonra puffff… Motosiklet
ortadan yok olmuştu.
“Bu nasıl oldu?” Gözlerine inanamıyordu kadın.
“Sihirbazlık, ufak bir gösteri.” Kıkırdadı adam.
“Peki nereye gitti?”
“Hiçbir yere. Halen burada duruyor. Sadece görünmezlik
pelerini giydi.” O kadar rahattı ki tavırları, gülüşü, sözleri,
kadın bunu gerçekten olağanmış gibi hissetti. Motosikletin az
önce durduğu yere gitti, eliyle bacağıyla çemberler çizip bir
kaç tekme savurdu ama ortada sadece bir boşluk vardı işte.
“Boşuna debeleniyorsun, iyi ki şu yeşil evin balkonunda
çamaşır asan kadın seni görmüyor,” dedi adam kahkahaları
arasında.
“Ben de motosikleti görmemekle kalmıyorum, ona dokunamıyorum
bile!” dedi kuşkulu bir ses tonuyla.
“Seni daha fazla merakta bırakmak istemem, bu sihirli
bir şey değil. Motosikletin titreşim hızını biraz yükselttim,
dolayısıyla onu artık göremeyiz ama emin ol yerinden bir
santim kıpırdamadı.”
Laniakea’dan alıntı

img_20161003_092441

Varlığın Kuantum Alanı

“Fizik bedeninin burada bulunuşu sana hatırlama konusunda
tam bir avantaj sağladı diyebiliriz; çünkü diğer gezginler
gibi rüya bedeninle gelmiş olsaydın bu hatırlamanın bir
garantisi olmazdı. Her varlığın kendi konumunun frekansına
uygun olan bedeni -fizik beden diyorsunuz buna- o konum
için esastır ve çok özeldir.”
“Neden?”
“Çünkü o, belirgin konumun frekanslarına uygun olacak
şekilde programlanmıştır, yani onun sayesinde deneyim
yaşayan bir varlık olarak onurlandırılmışsın anlamına geliyor.
Bir gezegene doğduğunuzda, ilk nefesi aldığınız an
varlığınızın kuantum alanı, gezegeni çevreleyen kristalimsi
kabuğa bakar ve DNA nızın verim oranını gezegenin enerjisine
ayarlar. Bu kabuk ise kolayca tahmin edebileceğin
gibi o gezegende yaşamış herkesin enerjilerini ve tarihini
barındıran bir bellektir.”

Laniakea‘dan alıntı