Sokak köpekleri ile ilgili kanun gündemde ve sitede ( https://sonsuz.us/d/193-sokak-kopekleri ) bu konu tartışılıyor. Onlar için yapabileceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum. Her şeyden önce sokak köpekleri aslında en zararsız kesim. Genellikle sahibi olan köpekler, sahibinin eğitim biçimine göre çok daha tehlikeli oluyor. Oysa sokakta yaşayan kedi ve köpekler çevreleri ile uyum içine giriyor.
Etiket: hayvan
Savaşlar ve Hayvanlar
İnsan tarih boyunca hem savaştı hem de savaştırdı. Büyük İskender’i Hindistan’a atlar taşıdı. Ama onun büyük seferini Hindistan’da durduran ise filler oldu. Şarap içirilmiş, tepeden tırnağa silahlı 200 fil “vadhavadha” komutuyla Büyük İskender’in askerlerini ve atları çiğnedi, hortumuyla yakalayıp ağaçlara vurdu. Filler insanların savaşlarına M.Ö. 3000 yılından beri katıldılar. Kaçı madalya veya terfi aldı, bilinmiyor.
Hayvanlar sadece tarihin çok eski ve karanlık dönemlerinde değil, her zaman savaşa dâhil oldular. Hatta kanaryalar bile… Zehirli gazların, çeşitli kimyasal silahların kullanıldığı Birinci Dünya Savaşı’nda kanaryalar gaz saldırısının tespiti için kullanıldı. Gazlara karşı çok hassas olan kanaryanın bu özelliği çok işe yaradı. Kafesteki kanaryanın tünekten aniden düşmesinin tek anlamı vardı; Herkes gaz maskesi takmalıydı. Ölen kanarya ise kayıtlara dahi girmedi, kısacası zayi kabul edildi.
Birinci Dünya Savaşı’nda Alman ordusu Wehrmacht 120.000 güvercini askeri amaçla kullandı. Almanlar askere aldıkları güvercinleri çoğu zaman posta güvercini olarak kullandılar. Bazısı ise üzerine yapıştırılan kameralarla düşman bölgelerinin görüntülerini elde etmek için kullanıldı. Birkaç ekmek kırıntısı karşılığında başarı birer hizmetti.
Devamını oku “Savaşlar ve Hayvanlar”
Düşünen Hayvanlar
Akıllı hayvanlar bizlere icat etme, plan yapma, değerlendirme -ve hatta aldatma- becerilerimizde yalnız olmadığımızı söylüyor.
Araştırmacılar, zaman içinde gerçekleştirdikleri yaratıcı deneylerle insana özgü zannedilen yetenekleri başka hayvan türlerinde de belgeleyerek, bize kendi becerilerimizin kaynağına ilişkin bir kapı aralıyor.
Hayvanlar da düşünebiliyor mu?
Darwin’den beri biyologlar hayvanların düşünüp düşünmediğine ve duyguları olup olmadığına kafa yormuşlardır. Hayvan (ve tabii ki insan) beyninin, diğer özellikler gibi evrim geçirerek, belirli ortamlarda işlev görmek için gerekli becerileri edindiği görüşünü ortaya atan kişi Darwin’di. Ama herkes bu görüşe katılmadı. 20. yüzyılın ilk yarısında ağır basan teori davranışçılık, yani hayvanların bilinçli karar alma yetisinden yoksun olduğu ve bütün eylemlerinin doğal davranış çerçevesinde açıklanabileceği görüşüydü.
Günümüzde hayvan bilişselliği alanı davranışçılığın ötesine geçerek, birçok yeni araştırma dalını kucaklayan bir yapı kazanmıştır. Yabanıl ortamda birçok değişkenle karşılaşılmasından dolayı, çalışmaların büyük bölümü esaret altındaki hayvanları kapsıyor. İncelenen hayvanlardan bazıları ve bilişsel becerileri konusunda elde edilen bulgular aşağıda sıralanıyor.
Hayvanların şaşırtan zihinsel becerileri
Besin zincirinde insan
İlginç bi şey aklıma geldi; acaba biz hayvan yemeği bırakırsak, bizi yiyen merci de bizi bırakır mı?
-
Selamet Devam eder,bizi yemez ise o doymuyor biliyorsunuz!
-
Fer Yal Kesinlikle bırakacaktır. Kelebek etkisi:)
-
Elvan E Dönüşüm ne olacak peki?
-
Zeynep” bizi yiyen merci ” böyle bir şey mi var?kim o nerde..benim niye haberim yoook..???
- Sibel Atasoy Harika aydınlatıcı cevaplar, hepinize teşekkür ediyorum. Sanırım ben de böyle bi doğru orantı kurulamayacağını hissediyorum fakat yine de (her şey eksik ama doğru olduğuna göre) bi algı boyutuyla doğruluk payı olmalı? Besin zincirinin dışında olduğumuza dair bir belirti, kanıt görmediğim için, doğal olarak insanın da, başka bi şeylerin besini olduğunu kabul ederim
-
Zeynep A o başka bir şey nasıl bir şey.. ???
-
Gülşen G savaşlar
-
Sibel Atasoy Hiçbi algı seviyesi kendini yiyeni göremez ve bunu da bilmez, sadece kendi yediklerini bilir 🙂 Bunu bilmek için algı seviyesinin (birleşim noktası) yükselmiş olması gerekir (mantıksal olarak)
-
Hanife A burada sadece fiziksel yem olmaktan mı bahsediyoruz?
-
Sibel Atasoy sadece fizikselliğimiz varsa evet! 🙂 değilse hepsini kastediyorum
-
Zeynep bu kadar yenme yenilmeye odaklanmak oyunun hazını azaltmaz mı?
-
Hanife A:o zaman iş gene döner dolaşır DJ ye gelir:) ”ölüm anında farkındalığın karanlık denizinin canlı yaratıkların farkındalığını birleşim noktasının içinden emdiğini gördüler. bir şey daha gördüler. farkındalığın karanlık denizi, yaşamlarının yeniden anımsanmasını tamamlamış büyücülerle karşılaştığında, bi an için duraklıyordu. farkındalığın karanlık denizi onların farkındalıklarını yaşam deneyimleri biçiminde alıyor, ama yaşam güçlerine – canlarına- dokunmuyordu. farkındalığın karanlık denizi – ya da kartal – yalnızca yaşam deneyimlerimizi istiyordu, yaşam gücümüzü değil.”
-
Sibel Atasoy Şimdi bi hayvanın bütünü tek bi canlı tarafından yenmez, değişik bölümleri değişik mercilerce tüketilir 🙂 CC, işin farkındalıkparıltısı kısmını tüketeni anlatır, Gurdjieff de kısmen bu bölümleri farklı terminoloji ile açıklamıştır. İş çok kapsamlıdır aslında 🙂
- Zeynep A: maşallah güzel yemek yapar güzelde yerim..nasıl ben bunları fark etmedim ki diye düşündüm..yada bu kadar karmaşık olmamalı diye..babam derdiki iyilik yap denize at, halk bilmezse halık bilir.. :))ya hepimiz biriz sonuçta tüm katmalarla beraber..ne önemi var..besledik beslendik beslerkende beslenirken de gene kendimizi beslemiş olmuyormuyuz..miri malı yer değiştiriyor sadece.. :))
- Sibel Atasoy Mesele bütünlüğümüzü şu an ve burada’ya toparlayabilmekte. Tüm çaba bunun için veriliyor. Çünkü görünen o ki, sürekli sağılan inekler giibiyiz. Ve fakat bununla kalsa iyiydi. Hayattayken edinmiş olduğumuz bilinç parçaları, o çeşit çeşit mercinin bünyesine girdiğinde -bin parçaya bölünmüş şekilde- ne kadar zaman oralarda varlığını sürdüreceği belli değil. Bu mercilerin her birinin hazım süreleri farklı! Yani ölmekle kurtulunmuyor demek istiyorum ve bu şaka değil.
- Zeynep A ölmekle kurtulmak !! hiç aklıma gelmeyen bir şey ben hep yaşayarak kurtulunacağını düşünürüm.. :)) yani aslında kurtarılacak bir şey olmadığını.. :)))
- Sibel Atasoy İşte bu sebeple biz de hazır yaşarken kurtulmaya çalışıyoruz.
- Bülent S: Bizi yiyen mercinin yemeği olma niteliklerimizi değiştirirsek,tabi bu durumda şu an ne olduğumuzu bilmemiz,yiyen mercinin neyi hazmettiğini bilmemiz ve ne yönde değişmemiz gerektiğinin farkında olmamız gerek sanırım….Yenmek bizim algıladığımız bir yenmek mi yoksa yeni bir oluşuma katılmak mı onu da bilmiyorum..Ayrıca bu gün buna kafa yorarken bu soruyla neden karşılaştığımı da bilmiyorum…Galiba bişey bilmiyorum….:))
- Sibel Atasoy ”bilmiyorum” harika bi başlangıç